nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Misafire İkramın Değeri
Eskilerden biri akşam yemeğini sarayda yemek üzere halifenin davetlisiydi Çabuk çabuk saraya içten bu arada önüne biri çıktı Önüne çıkan adama kim olduğunu sordu Adam:
Ben yolcuyum Buranın yabancısıyım Aç ve yorgunum, dedi O da:
Ben halifenin davetlisiyim Gel beraber gidelim, dediyse de davetli:
Benim halife ile ne işim olacak Senin bana vereceğin bir tas çorban varsa ver, yoksa bırak, deyince fazla ilgilenmeyip saraya içten y öneldi
Davetten sonra dönüşte baktı oysa, adam bir kenara kıvrılmış uyuyor Uyandırmak istemedi ve Sabahtan uyanacağı vakitte kazanç ve karnını doyururum diye düşündü, evine gitti, yattı ve uyudu
O gece bir rüya fark etti Kendisi bir çöldeydi Yüzünden ışıklar her tarafa yayılan büyük bir kalabalık ve o kalabalığın önünde de daha nurlu bir zat bulunuyordu Bunların kimler olduğunu sordu Kendisine:
Bunlar 124 bin Peygamberdir En önde olan da son Peygamber Hazreti Muhammed Mustafa (sav) dır, dediler
Derhal Peygamberimizin elini öpmek istediyse de, Peygamberimiz elini vermedi Ve buyurdu ancak:
Biz, sevdiklerimizden bir tas çorbayı esirgeyenlere elimizi vermeyiz
Uyanır uyanmaz hemen akşamki yabancıyı bulmak için koştu O, demin kalkmış ve yola koyulmuştu Geri çevirmeye uğraştı ve Ne olur bir tas çorbamı iç diye yalvardı Tanıdık Olmayan adam ısrarlara karşın kabul etmedi ve şöyle dedi
Senin bir tas çorba vermen için illâ da 124 bin Peygamberi seferber mi etmek lâzım? O güçte olmayanlar ne yapacaklar?
Bundan daha sonra o zat rastladığı hiç bir misafire yemek yemek ikram etmeden göndermezdi Hatta kendisine davetli olup yemeğini yemesi için yalvarırdı *
Eskilerden biri akşam yemeğini sarayda yemek üzere halifenin davetlisiydi Çabuk çabuk saraya içten bu arada önüne biri çıktı Önüne çıkan adama kim olduğunu sordu Adam:
Ben yolcuyum Buranın yabancısıyım Aç ve yorgunum, dedi O da:
Ben halifenin davetlisiyim Gel beraber gidelim, dediyse de davetli:
Benim halife ile ne işim olacak Senin bana vereceğin bir tas çorban varsa ver, yoksa bırak, deyince fazla ilgilenmeyip saraya içten y öneldi
Davetten sonra dönüşte baktı oysa, adam bir kenara kıvrılmış uyuyor Uyandırmak istemedi ve Sabahtan uyanacağı vakitte kazanç ve karnını doyururum diye düşündü, evine gitti, yattı ve uyudu
O gece bir rüya fark etti Kendisi bir çöldeydi Yüzünden ışıklar her tarafa yayılan büyük bir kalabalık ve o kalabalığın önünde de daha nurlu bir zat bulunuyordu Bunların kimler olduğunu sordu Kendisine:
Bunlar 124 bin Peygamberdir En önde olan da son Peygamber Hazreti Muhammed Mustafa (sav) dır, dediler
Derhal Peygamberimizin elini öpmek istediyse de, Peygamberimiz elini vermedi Ve buyurdu ancak:
Biz, sevdiklerimizden bir tas çorbayı esirgeyenlere elimizi vermeyiz
Uyanır uyanmaz hemen akşamki yabancıyı bulmak için koştu O, demin kalkmış ve yola koyulmuştu Geri çevirmeye uğraştı ve Ne olur bir tas çorbamı iç diye yalvardı Tanıdık Olmayan adam ısrarlara karşın kabul etmedi ve şöyle dedi
Senin bir tas çorba vermen için illâ da 124 bin Peygamberi seferber mi etmek lâzım? O güçte olmayanlar ne yapacaklar?
Bundan daha sonra o zat rastladığı hiç bir misafire yemek yemek ikram etmeden göndermezdi Hatta kendisine davetli olup yemeğini yemesi için yalvarırdı *