Mitolojide Sözde Tanrı Kavramı yarı tanrı yarı insan insan tanrı tanrılar hayvan mitoloji Tanrılar, güya tanrılar ve kahramanlarla ilgili bu masallarda inanç ögesi ağır basar: onlar simgesellikleri yanına bir inanışı da duyururlar Yunan insanı onları inana inana uydurmuştur Usun denetleyen baskısı olmadığı vakit bellek alabildiğine çalışır, imgelem çılgınca iş görür: mitolojilere yönelirken bu gerçeği gözden uzakta tutmak gerekir O dönemler dünyanın koskocoman, en yakın yerlerin en uzaktan, en görünür şeylerin sır dolu, ötelerin bilinmezliklerle, olur ya de olağanüstülüklerle tıklım tıklım batmış olduğu dönemlerdir “Bilmeliyiz fakat bu epik anlatıların oluştuğu dönemlerde hakiki olanla imgelemsel olan arasında fazla eksik bir fark vardı daha İmgelem canlı bir biçimde uyanmıştı, zihin onu denetleyemiyordu (Edith Hamilton) Bu yüzden mitolojilere yönelirken, yunan mitolojisine de yönelirken imgelemselin yansıttığı gerçeklikle bu imgelemselin kendisini birbirinden ayırabilmek gerekir Buğulu ve renkli görünümlerin aşağıda yatan şey insanın bir özelliğidir, insanla ilgili bir özellikler toplamıdır, insanın herhangi bir yanı, herhangi bir yüzü, herhangi bir durumudur Mitolojide bizi en fazla ilgilendiren şey felsefeye birincil tohumlarını kazandıracak olan ussal araştırmadır Bu araştırma büyük ölçüde ilkin yunan mitolojisinde başlamıştır Edith Hamilton şöyle der: “Yunanistan’ın doğuşuyla insan evrenin merkezine yerleşti Bu da reel anlamda bir us devinimini ortaya koyuyordu O zamana dek insan varlığının üstünde böylece durulmamıştı başlangıçta Yunanistan’da insan kendi kendinin bilincine iyice vardı Fakat her şeyi Yunanistan’la açılmak doğru değildir Daha önce gördüğümüz uygarlıklarda, bilhassa mısır ve Mezopotamya uygarlıklarında evrenin oluşumu, insanın evrendeki yeri üstüne görüşler ortaya konulmuştu Bu görüşlerin Yunanistan’daki dek kötü olmaması doğaldır Yunan uygarlığı kendinden önceki uygarlıkların bir kalıtçısıdır Yunanlıların evrenle ve insanla ilgili görüşleri Mısırlılarınkine ve Metopotamyalılarınkine göre daha geniş oldu, böyle olmakla felsefi düşünceye geniş yeri özelliği gösterdi, bir diğer deyişle felsefi düşünceyi hazırladı, onun tohumlarını attı