modern kız adları

modern kız bebek isimleri
modern kız çocuğu isimleri
çağdaş kız isimleri anlamları ile beraber

ABIDE : Abide Değerli eser
AÇELYA : Fundagiller familyasından, kokusuz ama hoş renkli çiçek
YARGI : Hak , hakkı korumak
ADİLE : Adil olan, doğruluktan ayrılmayan
AFET : İnsanlığın önleyemediği büyük doğal afet
AFİFE : Namuslu, iffetli, pak ve içten
AFİTAP : Güneş Çok güzel
AFŞAR : Atak, uyumlu, Oğuz boylarından birinin adı (Avşar)
AHSEN : En güzel, Çok hoş
AHU : Ceylan, karaca, maral Hoş kadın
AJDA : Filiz, sürgün Üzeri çentik çentik olan şey
AKASYA : Küçük sıra yapraklı, süsleme için yetiştirilen bir ağaçSalkım ağacı
AKGÜL : Beyaz gül, gül gibi
AKGÜN : Aydınlık gün
AKİFE : Sebatlı, istikrarlı İbadet eden
ALARA : Al + ara Al Kırmızı, ara bezeyen, süsleyen , Kırmızı süs anlamında bir tamlama
ALARCIN : Güzelliğini ateşin kırmızılığından alan
ALÇİN : Kırmızı renkli minik bir kuş türü
ALEV : Ateşin çıkardığı yalım
ALEYNA : Esenlik ve güzelliklere sahip, esenlik içinde olan
ALİYE : Yüce, yüksek
ALTAN : Kızıl Şafak
ALTIN : Değerli bir metal (Paslanmayan, en iyi geçirgen)
ANDAÇ : Bir kimseyi anımsamak için saklanan şey, hatıra
ARİFE : Deneyimli, bilgili, idrak ve anlayışa sahip
ARZU : Açlık, özlem eğilim
ASENA : Türk Mitolojisinde Ergenekon destanında adı geçen dişi kurt
ASİYE : Acılı kadın Gönder
ASLI : Kök, köken Aşık Kerem'in sevgilisi
ASLIHAN : Kökeni aristokrat han soyundan
ASRIN : Modern, bu asıra ait olan
ASU : Asi, ehlileşmeyen geçimsiz beygir İsyankar
ASUDE : Sessiz, ağırbaşlı huzur veren
ASUMAN : Gök, gök kubbe, sema
ASYA : Yeryüzünün anakaralarından (kıta) birinin adı
AŞKIN : Aşmış, ileri, üstün Senin aşkın
ATEŞ : Yanıcı maddelerin yanmasıyla ısı ve ışığın ortaya çıkması
ATIFET : Karşılık beklemeden gösterilen sevgi, iyilik sever
ATİKE : Serbest Aristokrat Hoş, genç kız
AYBEL : Ay gibi uyarı çeken, aya benzer güzelliğiyle farkedilen, seçilen
AYBEN : Ay gibi Ayın kendisi
AYBÜKE : Ay gibi aydınlık, aynı zamanda akıllı, akıllı
AYCA : Ay gibi aydınlık ve parlak
AYCAN : İçi aydınlık
AYÇA : Ayın birincil günlerde aldığı biçim, hilal
AYÇİN : Ayçın, ay gibi, aya aynı
AYDA : Dere kıyılarında yetişen bir bitki Parmakları, endamı hoş bayan
AYDAN : Aya aynı ay gibi
AYDİL : Güzel, aydınlık, aydınlık gönül
AYFER : ay ışığı
AYGEN : Gönül dostu
AYGÜL : Ay gibi hoş ve aydınlık renkli
ÜLKÜ : Bayan, eş zevce Ayın çevresindeki aydınlatılmış daire
AYLİN : Ayın çevresinde görülen ışıklandırılmış daire
AYNUR : Ay gibi aydınlatılmış, pırıl pırıl
AYPARE : Ay parçası
AYSEL : Ay gibi parlak ve güzel
AYSEN : Aydan farksız, ayın yerdeki sözde, güzel şirin
AYSU : Ay gibi parlak, berrak su
AYSUN : Ay gibi güzel ve parlaksın
AYŞAN : Şanı ay gibi parlak olan
AYŞE : Yaşam, dirlik,
AYŞEGÜL : Güleç, tebessüm eden
AYŞEM : mehtap
AYŞEN : Ay gibi keyifli, aydınlık ve aydınlık
AYŞENUR : Nur gibi aydınlık, pırıl pırıl, ay gibi güzel
AYŞİN : Ay gibi, aya benzeyen
AYTAÇ : Ay gibi taçlı
AYTEN : Ay gibi beyaz tenli
AYTÜL : Tül gibi şeffaf ve ince mehtap gibi parlak
AZİME : Azmeden, yapmak için belli istikrarlı iri, kemikli yapılı
AZİZE : Kutsal, ermiş bayan Sevgi hitabı
AZMİYE : Niyetli, kararlı
AZRA : Bakire, el değmemiş



BAHAR : Doğanın canlandığı mevsim
BAHRİYE : Deniz Filosu ve denizle ilgili
BALCA : Bal damlası, bal gibi
BALIM : Tatlım Fazla sevgili, cana yakın arkadaş
BANU : ev kadını , hanımefendi
BARAN : Yağmur
BAŞAK : Tahılların tanelerinin bulunduğu kısım
BAŞAR : Başarılı ol anlamında
BEDİA : Güzellik, üstün değerli olan
BEDİHE : Açılış Güzel laf
BEDRİYE : Ayın on dördüncü geceki haliyle ilgili
BEGÜM : Saygıdeğer bayan, hanımefendi Hint prenseslerine bahşedilen san
BEHİCE : Şen güler yüzlü
BEHİRE : Hoş, asil
BEHİYE : Güzel ve ilgi çekici kadın
BELGİN : Açık belirtilen, farkedilen
BELİN : Şaşırma, şaşırma
BELKIS : Yunanca asıllı olup Arapçaya geçen tarihi bir isim
BELMA : Ağırbaşlı, yumuşak
BENAN : Parmakla gösterilecek kadar hoş
BENGİ : Ölümsüz, ölümsüzlük
BENGİSU : İnsana ölmezlik verdiğine inanılan su Abıhayat
BENGÜ : Sonu olmayan, baki
BENGÜL : Üstünde benekler yer alan gül
BENİAN : Benilahza Beni anımsa
BENSU : Su gibi aziz benlik
BERAY : Ayın en ışıltılı, en parlak hali
BERFİN : Kar toplayan
BERİA : Güzellik ve olgunlukta akranlarından üstün olan
BERİL : Mücevher olarak da kullanılan bir tür maden
BERİN : Manen çok yüksek
BERNA : Genç, delikanlı
BERRA : Verimli olan
BERRAK : Temiz, saf, arınmış
BERRİN : Manen çok yüksek, ulu yaradılışlı
BERŞAN : Bir peygamberin din ve kitabını kabul eden
BESTE : Ezgilerin benzersiz dizimi,
BESTEGÜL : Gül demeti
BETİGÜN : Beti:Yüz (Bet benizdeki gibi) Gün: Parlak, Parlak yüz
BETİL : Temiz, iffetli
BETÜL : Ayrı kök salmış fidan HzMeryem'in lakabı Bakire
BEYHAN : Bey soyundan
BEYZA : En beyaz, en ak Günahtan kaçınmış
BİHTER : En iyi
BİKE BİKEM : Bayan, bayan
BİLGE : Fazla haberdar olan ve bildiklerini başkalarının yararına sunan
BİLLUR : Pek duru ve temiz cam
BİLUN : Yarım Ay
BİNGÜL : Bin gülün güzelliğinde
BİNNAZ : Çok nazlı
BİNNUR : Çok nurlu
BİRCAN : Herkesçe sevilen, samimiyetle
BİRCE: Biricik, bir tane
BİRGÜL : Tek ve eşsiz gül
BİRİCİK : Tek, bir tane, emsalsiz
BİRSEN : Yalnız Sen anlamında
BİRSU : Özel bir su biricik su gibi
BUCAK : Çoğunlukla, geniş bereketli sıcacık alanlara verilen ad (Köşe bucaktaki anlamı gibi)
BUKET : Çiçek demeti
BURCU : Hoş ve güzel kokunun salgılanışı
BURÇAK : Tohumları kullanılan bir bitki türü
BURÇİN : Dişi geyik
BUSE : Öpmek, öpüşmek, öpücük
BÜŞRA : İyi haber



CAHİDE : Çalışan, çaba gösteren
CANAN : Sevgili, yar
CANDAN : Candan, doğru
CANEL : Dürüst
CANKAT : Yaşamına can ekle, sevinçle dol
CANSEL : Cana dair, canla ilgili
CANSIN : Dürüst, gönüldensin
CANSU : Cana aynı değerde
CAVİDAN : Sonsuz, sonsuz
CELİLE : Büyük, yüce
CEMİLE : Hoşa dışarı giden davranış
CEMRE : Önce havada, sonra suda ve toprakta oluştuğu farzedilen sıcaklık yükselişi
CENNET : Dinsel inançlara tarafından iyilerin ölünce gideceğine inanılan yer
CEREN : Ceylan, ahu
CEVHER : Bir şeyin özü Kuvvet, enerji Değerli taşlar
CEVRİYE : Izdırap, zulüm, bıkkınlık
CEYDA : Yardımsever, herkese iyilik yapan
CEYLA : Farsça kökenli bir kelime insan soyu çağırmak Ceyla insanlığa atfedilmiş, bağışlanmış
CEYLAN : Geyik cinsinden gözlerinin güzelliğiyle ünlü hayvan
CEYLİN : Farsça kökenli Cennetin kapısı anlamında
EVREN : Cihan, alem
CİHANNUR : Alemi aydınlatan nurlu ışık
CİLVENAZ : Nazı özellikle yapan Cilveyle nazı bir arada bulunduran






ÇAĞLA : Badem, erik ve Kayısı gibi meyvelerin çiğ hali
ÇAĞLAYAN: Şelale
ÇAĞRI : Ziyafet
ÇİÇEK : Bitkilerin üreme organlarını taşıyan renkli bölümü
ÇİĞDEM : Zambakgillerden bir cins kır bitkisi
ÇİLAY : Ayın üzerinde beliren açık renkli lekeler
ÇİLER : Hoş öten, güzel ötüşlü
ÇİSEM : Çiseleyen yağmur
ÇOLPAN : Gözleri uzağı iyi görebilen



DAMLA : Bir sıvının minik parçacığı
DEFNE : Yaprakları güzel kokulu, yaz kış yeşil olan bir ağaç türü
DELFİN : Yunus balığı
DEMET : Sapları bir araya getirilip bağlanan bitki veya çiçek
DENİZ : Yeryüzünün 34'ünü yaratıcı tuz su tabakası
DEREN : Derleyen, toplayan
DERİN : Yüzeyi, tabanından uzakta olan
DERYA : Deniz, fazla bol, gönül
DESTAN : Yiğitlik olaylarını konu bölge şiir
DESTE : Cinsleri aynı ya da birbirine yakın şeylerin bir arada bağlanması
DEVRAN : Baht, felek
DİBA : Çiçek desenli ipekli kumaş Sevgilinin yüzü
DİCLE : Güneydoğu bölgemizde bir dere
DİCLEHAN : Dicle ve han kelimelerinden oluşan isim
DİDE : Göz (Arapça)
DİDEM : Gözüm
DİLAN : Gönül dostu, gönüldaş
DİLARA : Gönül müşteri, sevgili
DİLAY : Gönlü ay gibi parlak, ışıklandırılmış olan
DİLBERAN : Dilberler, güzeller
DİLBERAY : Ay gibi hoş kadın
DİLDAR : Birinin gönlünü almış, sevgili
ISTEK : Özlem, istek
DİLER : İsteyen, dileyen
DİLHAN : Dürüst, samimi söylenen
DİLRUBA : Gönül tuzak, herkesi kendine bağlayan
DİLŞAD : Gönlü güzel
DOLUNAY : Ayın bütünüyle görünen biçimi,
DÖNDÜ : Henüz evlenmemiş kız
DURU : Saf, berrak
DUYGU : His, gönülde uyanan yankı ya da tepki
DÜNYA : Yeryüzü
DÜRDANE : İnci tanesine
DÜRRİYE : İnci gibi parlayan




EBRU : Hare gibi dalgalı kumaş
ECE : Ulu İleri gelen
ECEHAN : Yönetici konumundaki ece,kraliçe
ECEM : Kraliçem, benim sultanım
EDA : Anlatış yolu ve biçimi Sevimli olma hali
EDİBE : Edepli, terbiyeli Edebiyatla uğraşan, yazar
EDİS : Benzerlerinden üstün, ulu
EFSER : Taç
EFTALYA : Bir dönemin ünlü gayrimüslim ses sanatçısı Denizkızı Eftalya'dan
EGE : Bir çocuğu koruyan, ondan sorumluluk sahibi olan Bir deniz
EKİM : Ekme, yetiştirme Yılın onuncu ayı
EKİN : Buğday Tahılın ekimden harman dönemine kadarki hali Kültür
ELA : Sarıya çalar kestane rengi
ELÇİN : Deste Demet Bir kerede ele alınabilecek dek eksik olan nesne
ELİF : Arap alfabesinin birincil harfi dost tanıdık ışık saçan güzel kız
ELMAS : Billurlaşmış karbondan oluşan sert kıymetli taş
ELVAN : Renkli, renk renk hoş kokuların yayılması
EMEL : Güçlü arzu Umulan ve beklenen şey
EMİNE : Güvenilir, inanılır kimse
ENGİN : Uçsuz bucaksız genişlikte Denizin karadan uzak geniş bölümü
ENİSE : Sevimli Arkadaş Arkadaş Canlısı dost
ERDEN : Bakire El sürülmemiş yer
ERGÜL : Erler içinde seçkinleşen, erlerin gülü
ERTAÇ : Erkeklerin baş tacı olmuş hoş
ESEN : Sağ salim, bakımlı, mutlu dinç
ESER : Rüzgarın esmesi Ortaya konan yapıt
ESİN : Rüzgar İlham İçe doğan duygu ve zihin
ESMA : Adlar , isimler
ESMERAY : Ay güzelliğinde esmerlik
ESRA : Arapça seri kelimesinden (ard arda sıralanan)'den esra
EVREN : Var olan şeylerin hepsi Kader, kâinat
EVRİM : Başkalaşım ve gelişmeler dizisi
EVŞEN : Hafif Neşeli olan ev gibi de tanımlanabilir
EYLEM : Değiştirme doğuran davranış, iş
EYLÜL : Yılın 30 gün süren 9 ayı (Güz'ün başlangıcı)
EYŞAN : Şanlı hoş, güzelliği ile ünlü
EZGİ : Belirli bir kuralla yaratılan, duygu meydana getiren ses dizisi, şarkı, türkü
EZRA : Sözü, konuşması düzgün *