Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
Monatçılık (Monadizm) Hakkında Data
Alman düşünürü Leibniz'in bölünmez zor öğretisi Bölünmez yetkin bölüm, atom anlamında olan monat deyimi antikçağ Yunan felsefesinden gelmedir Pitagorasçılar ve YeniPlatoncular kadar kullanılmıştır
Alman düşünürü Gottfried W Leibniz, bütün felsefesini kapsayan Monadoloji adlı yapıtında, maddedeki bölünmez güce monat adını vermiştir Evrendeki tüm varlıkların özü, monat adı bahşedilen bu birimlerdir Monatların önemi onların bütün dışsal algılara aleyhinde kapalı oluşlarındadır
Leibniz'in deyisiyle monatların pencereleri yoktur oysa oradan içlerine bir şey girip çıkabilsin Buysa bilgilerimizin doğuştan olan olduklarını, sonra ve duyular aracılığıyla edinilmediklerini tanıtlar Monatlar ancak yaratmayla başlayabilir ve yok olmayla bitebilirler Monatlar monadı Tanrı'dır Monatlar, dıştan hiç bir etki alamadıklarına tarafından, kendi iç etkileriyle değişir ve hareket ederler Bütün kolay tözlere ya da aynı anlamda olan yaratılmış monatlara entelekya adı verilebilir, çünkü onlarda bir yetkinlik ve onları kendi iç eylemlerinin kaynağı 4alan otomat bir yeterlik vardır
Her monat, diğer monatlardan farklıdır, çünkü doğada birbirinin aynı olan iki şey yoktur Bundan ötürü de, her monatta kesintisiz bir değiştirme vardır, doğum ve vefat sandığımız işte bu monatların ölümsüz değişmelerindeki görünüşlerdir Monatlar monadı Tanrı, ilk bölüm veya başlangıçtaki birincil kolay tözdür Yaratılmış veya birbirinden çıkmış olan monatların tümü ondan oluşmuştur
Monatlar bölünemeyeceğine göre, Tanrı'nın birer parçası yok, O'nun yaratığıdırlar Akla dayanan bilgilerimiz iki büyük ilkeden yola çıkarlar: Çelişme ilkesi, ama bu ilkeye kadar içinde çelişme olana hatalı, yanlışa karşıt ya da yanlışla çelişik olana da doğru hükmünü veririz Yeter niçin ilkesi, ancak bu ilkeye tarafından yeter bir neden olmadıkça hiç bir olgunun dürüst veya var olamayacağını anlarız O halde Tanrı'nın bilgisinde ebedi muhtemel evrenler bulunduğundan ve onlardan fakat biri var olabileceğinden Tanrı'nın diğer bir âlem yerine bunu seçmesinin yeter bir nedeni bulunması gerekir
İşte bu tahmin, Tanrı'nın büyüklüğünü gerektiği gibi meydana koyar Her canlı örgensel karoser bir değişiklik Tanrılık makinedir (mekanizm) İnsan sanatının yaptığı bir makinenin parçaları makine değildir lakin, canlı cisimler sonsuza dek en minik parçalarında da makinedir İnsansal sanatla Tanrılık sanat arasındaki fark buradadır *
Alman düşünürü Leibniz'in bölünmez zor öğretisi Bölünmez yetkin bölüm, atom anlamında olan monat deyimi antikçağ Yunan felsefesinden gelmedir Pitagorasçılar ve YeniPlatoncular kadar kullanılmıştır
Alman düşünürü Gottfried W Leibniz, bütün felsefesini kapsayan Monadoloji adlı yapıtında, maddedeki bölünmez güce monat adını vermiştir Evrendeki tüm varlıkların özü, monat adı bahşedilen bu birimlerdir Monatların önemi onların bütün dışsal algılara aleyhinde kapalı oluşlarındadır
Leibniz'in deyisiyle monatların pencereleri yoktur oysa oradan içlerine bir şey girip çıkabilsin Buysa bilgilerimizin doğuştan olan olduklarını, sonra ve duyular aracılığıyla edinilmediklerini tanıtlar Monatlar ancak yaratmayla başlayabilir ve yok olmayla bitebilirler Monatlar monadı Tanrı'dır Monatlar, dıştan hiç bir etki alamadıklarına tarafından, kendi iç etkileriyle değişir ve hareket ederler Bütün kolay tözlere ya da aynı anlamda olan yaratılmış monatlara entelekya adı verilebilir, çünkü onlarda bir yetkinlik ve onları kendi iç eylemlerinin kaynağı 4alan otomat bir yeterlik vardır
Her monat, diğer monatlardan farklıdır, çünkü doğada birbirinin aynı olan iki şey yoktur Bundan ötürü de, her monatta kesintisiz bir değiştirme vardır, doğum ve vefat sandığımız işte bu monatların ölümsüz değişmelerindeki görünüşlerdir Monatlar monadı Tanrı, ilk bölüm veya başlangıçtaki birincil kolay tözdür Yaratılmış veya birbirinden çıkmış olan monatların tümü ondan oluşmuştur
Monatlar bölünemeyeceğine göre, Tanrı'nın birer parçası yok, O'nun yaratığıdırlar Akla dayanan bilgilerimiz iki büyük ilkeden yola çıkarlar: Çelişme ilkesi, ama bu ilkeye kadar içinde çelişme olana hatalı, yanlışa karşıt ya da yanlışla çelişik olana da doğru hükmünü veririz Yeter niçin ilkesi, ancak bu ilkeye tarafından yeter bir neden olmadıkça hiç bir olgunun dürüst veya var olamayacağını anlarız O halde Tanrı'nın bilgisinde ebedi muhtemel evrenler bulunduğundan ve onlardan fakat biri var olabileceğinden Tanrı'nın diğer bir âlem yerine bunu seçmesinin yeter bir nedeni bulunması gerekir
İşte bu tahmin, Tanrı'nın büyüklüğünü gerektiği gibi meydana koyar Her canlı örgensel karoser bir değişiklik Tanrılık makinedir (mekanizm) İnsan sanatının yaptığı bir makinenin parçaları makine değildir lakin, canlı cisimler sonsuza dek en minik parçalarında da makinedir İnsansal sanatla Tanrılık sanat arasındaki fark buradadır *
