Monetaristler 1950’lerde başlayan ve 1960’lı yıllarda Milton Friedman’ın öncülüğündeki Chicago Okulu kadar geliştirilen akıntı, kaynağını Herzamanki Tedarik Kuramı'ndan bölge antiKeynes’çi bir tepkidir Olağan görüşün yeni bir ifadesini oluşturur ve paraya, kişilerin mal varlıkları içinde diğer varlıklar gibi yer verir Mali varlıklar ile diğer menkul ve gayrimenkul varlıklar arasında sabit olan dengenin sürdürülmesi için çaba harcandığını varsayan Monetaristlere kadar, eğer bu denge bozulursa, yani ekonomik birimlerin portföyleri içinde bulunan para miktarı, arzulanan para miktarından bambaşka olursa, ekonomik birimler, gerçek veya parasal aktifler satarak ya da satın alarak bu duruma tepki gösterirler Bu Nedenle bütün portföyün veya malvarlığının bitmiş dengeye gelmesi (optimum etkin dağılımının gerçekleşmesi) sağlanırken, ekonomide gerçek aktiflerin başvurusunda ve dolayısıyla nominal gelirde değiştirme olur Monetarist iktisatçılar, faiz oranlarının mali ve gerçek kesimlerin ilişkilendirilmesinde oynadığı rolü reddetmemekle beraber, bu değişkenin öneminin ikinci derecede olduğunu ve dikkatlerin belli başlı para stokundaki büyüme hızı üstünde toplanması gerektiğini ileri sürmektedirler bu nedenle, Keynes’çi para politikasından ayrı olarak, monetarist bir para politikası, faiz oranları üzerindeki eylemi değil, para hacminin genişlemesi üzerindeki bir eylemi ifade etmektedir Monetarist görüşü savunan iktisatçılar aralarında aşırı monetaristler olduğu gibi, ılımlı olanlar da vardır Fazla monetarist çabuk, para ile mallar arasındaki aracısız olarak ikamenin, faiz oranlarındaki değişikliklerden kaynaklanan dolambaçlı sürecin yerine geçtiğini ileri sürer Ilımlı monetarist ivedi ise, doğrudan ikamenin Keynes’çi dolaylı sürecin tamamlayıcısı olduğunu, böylece birincinin ikinci sürecin geçerliliğini bozmadığını kabul eder Monetarist finansal sürecin etkinliği, para talebinin faiz elastikliğinin düşük olmasına bağlıdır Monetarist para politikası sürecinde stratejik faktör, para arzının artış oranıdır; ikinci kayda değer etmen ise, paranın kazanç dolanım hızındaki değişikliklerdir Bu iki faktör, bir ekonominin kendi kendisini besleyen bir enflasyon süreci içine girmesinin temel nedenleridir Para stoğunun artma hızı enflasyonist sürecin başlamasından, paranın dolanım hızı da sürdürülmesinden sorumludur Friedman’ın deyişiyle, “enflasyon finansal ve sadece finansal bir olgudur Monetaristler için para politikası transfer süreci içinde gösterge olarak “para stoku nun, mali araniyet olarak da “mali taban ın kullanılması gerekir Özel Baskı