iltasyazilim
FD Üye
gülten dayıoğlu monun gizemi kitap özeti
Avustralya ’ya gidiyordum Uçakta, her haliyle acayip ve gizemli , genç bir adamla tanıştım Kendisi Kalıtımsal Mühendisiydi Onunla İnsan kopyalama olgusu üstüne , ürperti verici konuşmalar yaptık sonra o bana , roman yazmam için , yürek hoplatıcı bir serüven aktardı Bu serüveni , birbirlerine ihtiraslı bir aşkla alt olan Defne ve Burç adında , liseli iki genç yaşamıştı Böylece her sayfasında, acaba sorusuyla insanı kuşatan, bu benzi atmış kesici roman ortaya çıktı
Ne var ancak, Bu olayda aklıma takılan bir takım soruların yanıtlarını , hala bulabilmiş değilim : Yok arkadaşım Burç, hakiki bir insan mıydı? Yoksa ben, gen teknolojisi ve canlı kopyalama yöntemiyle , laboratuvarda oluşturulmuş , biriyle mi seyahat yapmıştım? Okurlarımdan bu romanla ilgili olarak bana gelen, övgülerle birlikte “Bu roman reel mi ? Mo diye bir mahlukat var mı ? sorularını içeren mektup ,faks ve email ’ler den anladığım kadarıyla sevgili gençler, Mo ’nun gizemiyle ayrıntılarıyla kuşatılmış durumdalar
Bir gün Gülten Dayıoğlu, gençlik ve çocuk kitapları yazarları toplantısına gitmek üzere Avustralya ’ya yola çıkar Avustralya ’ya gitmek için bindiği uçakta her haliyle ilginç ve gizemli bir adamla tanışır Bu adam bir Kalıtımsal Mühendisidir Gülten Dayıoğlu onunla insan kopyalama üzerine ürperti verici konuşmalar yapar
sonradan o Gülten Dayıoğlu ’na yürek hoplatıcı bir serüven aktarır Bu serüvende Mo yaratığı adlı keza deniz dibinde yaşayabilen, hem karada ayrıca de gökyüzünde yaşayabilen bir canlı vardır Mo bir metre boyunda, balık gibi oval ve tombul bir bedeni vardır Dairesel başının bütün ortasında, dokuz küçük tümsekle çevrili yumruk kadar bir çıkıntısı yer alan olağan üstü bir yaratıktır Ayrıca gözleri yuvarlarında her yöne dönebilmektedir Böylece deniz ve göğün derinliklerini, açık seçik görebilmektedir
Serüvende de Mo yaratığı adlı canlının gizemi ve Defne ile Burç adında iki liseli gencin aşkları anlatılmaktadır *
Avustralya ’ya gidiyordum Uçakta, her haliyle acayip ve gizemli , genç bir adamla tanıştım Kendisi Kalıtımsal Mühendisiydi Onunla İnsan kopyalama olgusu üstüne , ürperti verici konuşmalar yaptık sonra o bana , roman yazmam için , yürek hoplatıcı bir serüven aktardı Bu serüveni , birbirlerine ihtiraslı bir aşkla alt olan Defne ve Burç adında , liseli iki genç yaşamıştı Böylece her sayfasında, acaba sorusuyla insanı kuşatan, bu benzi atmış kesici roman ortaya çıktı
Ne var ancak, Bu olayda aklıma takılan bir takım soruların yanıtlarını , hala bulabilmiş değilim : Yok arkadaşım Burç, hakiki bir insan mıydı? Yoksa ben, gen teknolojisi ve canlı kopyalama yöntemiyle , laboratuvarda oluşturulmuş , biriyle mi seyahat yapmıştım? Okurlarımdan bu romanla ilgili olarak bana gelen, övgülerle birlikte “Bu roman reel mi ? Mo diye bir mahlukat var mı ? sorularını içeren mektup ,faks ve email ’ler den anladığım kadarıyla sevgili gençler, Mo ’nun gizemiyle ayrıntılarıyla kuşatılmış durumdalar
Bir gün Gülten Dayıoğlu, gençlik ve çocuk kitapları yazarları toplantısına gitmek üzere Avustralya ’ya yola çıkar Avustralya ’ya gitmek için bindiği uçakta her haliyle ilginç ve gizemli bir adamla tanışır Bu adam bir Kalıtımsal Mühendisidir Gülten Dayıoğlu onunla insan kopyalama üzerine ürperti verici konuşmalar yapar
sonradan o Gülten Dayıoğlu ’na yürek hoplatıcı bir serüven aktarır Bu serüvende Mo yaratığı adlı keza deniz dibinde yaşayabilen, hem karada ayrıca de gökyüzünde yaşayabilen bir canlı vardır Mo bir metre boyunda, balık gibi oval ve tombul bir bedeni vardır Dairesel başının bütün ortasında, dokuz küçük tümsekle çevrili yumruk kadar bir çıkıntısı yer alan olağan üstü bir yaratıktır Ayrıca gözleri yuvarlarında her yöne dönebilmektedir Böylece deniz ve göğün derinliklerini, açık seçik görebilmektedir
Serüvende de Mo yaratığı adlı canlının gizemi ve Defne ile Burç adında iki liseli gencin aşkları anlatılmaktadır *