iltasyazilim
FD Üye
Fatihin Mora seferi ve mora'nın fethi hakkında veri
Fatih'in Mora Seferleri ve Fethi
İstanbul'un fethi sırasında Mora, son Bizans İmparatoru Konstantin'in kardeşleri Dimitrios ile Thomas tarafindan yöneticilik ediliyordu Bizans İmparatorluğu'nun en yakin vârisleri olan bu iki şahsin, imparatorluğa adalet iddia edebilecek durumda olmaları, bir mana ifade etmemekle birlikte, ilerisi için bir risk talep ediyordu Bu mirasçılar ortada bulundukça Bizans meselesi, tedavisi mümkün olmayan bir çıban gibi sürüp gidebilirdi Nitekim Imparator KonstanFatin'in ölümü üstüne Mora Rumları, imparatorun kardeşi Dimitrios'u imparator gerçekleştirmek istemişler, fakat kardeşi Thomas razı olmadığı için bunu yapamamışlardı Sonunda Mora, bu iki kardeş aralarında taksim olunarak iki Rum devleti ortaya çıkmıştı Dimitrios'un devlet merkezi Mistra (Hammer, III, 40, Isparta), Thomas'ınki de Patras idi Her iki kardeş, mücadelelerinde, Mora Arnavutlarından yardim alarak birbirleri ile uğraşıyorlardı Bu esnada Osmanlılar, bunlara müdahalede bulunmayarak seyirci kalmışlardı
İki kardeş arasındaki mücadelede, Dimitrios'a ait bazı yerlerin Thomas'ın eline geçmesi üzerine Dimitrios'un Osmanlı Pâdişahına elçi göndererek yardıma istemesi, Thomas'ın anlaşmalara aykırı hareket ederek vergisini göndermemesi ve Latinlerle ittifak kurması göz önünde bulundurularak, Mora'ya sefer yapılmasına karar verildi Fâtih, tüm mahremiyet kaidelerine riayet ederek yapacağı seferin nereye olacağını açıklamadan, bir ihtiyat tedbiri olarak Mahmud Paşa'yı Sırbistan taraflarına yollar Bu esnada kendisi de Mora üstüne hareket eder 1458 Mayıs'ında, ordunun toplantı yeri olan Serez'de bütün askerî tedbir ve tertibatını aldıktan daha sonra Mora'ya hareket eder
Osmanlı kaynakları (Âşık Paşazâde, s 149; Hoca Sa'duddin, I, 463), Mora seferi ile ilgili olarak diğer bir sebep daha göstermektedirler Buna kadar, Serez'den bir genç, düştüğü bir ask sevdası yüzünden Mora'daki Ballabadra şehrine gittiği zaman, orada Müslüman kadınların fazla kötü ve berbat bir yaşam sürdüklerini, kâfirlerin en sıradan ve ağır islerini yerine getirmek zorunda kaldıklarını görür Tamamı gözü yaslı olan bu kadınların, kocalarının da hapse atılmış olduklarını, bu yüzden herkesin canından bezmiş oldugunu öğrenir Genç, gizlice bu kadınlarla konuşup durumları hakkında onlardan data alır İnsani endişe ve kedere gark bu vaziyeti öğrenen genç adam, anında pâdişahin katına gelerek ulu anda üzüntülerini açıklayarak Müslüman kadınların, din düşmanlarının elinden çektikleri eziyet ve gördükleri işkenceleri kişisel olarak gördüğünü tek tek açıklar Pâdişah, din düşmanlarının, Müslümanlara yaptıkları acımasızlık ve çemkirdikleri eziyetleri öğrendiği süre, problemin, kökünden halli için, bu ülkenin de idaresi altına girmesinden başka çıkar yol olmadığı kanaatine varır Bu durum, daha kıs aylarının bitmediği bir zamanda olmuştu
Mora'nın elde edilmesi, Osmanlılar bakımından büyük bir tartı taşıyordu Osmanlılar, burayı İtalya'ya yapacakları seferler için bir üs olarak kullanacaklardı Zira Balkanları nüfuzu altına alarak bir Akdeniz İmparatorluğu belirlemek isteyen Napoli ve Argon Kralı V Alfons, Arnavutluk Prensi İskender Bey'i, Osmanlılara karsı destekleyip ona yardim ediyordu Alışılagelmiş geçen kral, daha önce de Mora despotu Dimitrios ile Mora'yı nüfuzu aşağı bulunduracak sekilde bir uzlaşma yaparak onu himayesine almıştı Tüm bunlar, Osmanlılara karsı onun zihin ve tavrını ortaya koyuyordu Bu Nedenle V Alfons, Osmanlılarla çaba etmek üzere Arnavutluk ile Mara'yi üs olarak kullanmak istiyordu Lakin Osmanlılar, daha atik davranarak onlara karsı olan planlarını uyguladılar
Teselya'ya giren Osmanlı orduları, Korent berzahına içten yürüyerek yolları üzerindeki Filce kalesini aldılar Sarp bir mevkide yer alan ve üç kat sur ile taraflı olan bu müstahkem kalenin zaptı kolay değildi aynı zamanda kent ve kalesi, Anadolu kuvvetleri tarafindan muhasara edildi Genç Fâtih, buranın düşmesini beklemeden Mora'ya girer Burada birçok kent ve kaleyi feth eden pâdişah, dört ay daha sonra Korent'e döndüğü vakit burası az önce fethedilememişti
Osmanlı hükümdarı, Mora'nin anahtarı durumunda bulunan Kornet'in zaptının, Mora'nin zahmetsizce ele geçirilmesini sağlayacağını bildiğinden burayı elde etmek istiyordu Mücadeleler sonunda, Fâtih'e karsı koyamayacağını anlayan büyük kasaba, barıştırma gerçekleştirmek suretiyle teslim olmaya karar verdiğini hükümdara bildirir Bunun üzerine Mora despotları ile Osmanlılar aralarında aşağı kayıtlı şartlara göre bu uzlaşma yapılır:
1 Muahede gereğince Korentliler, mallarını muhafaza edebileceklerdir
2 Osmanlıların, Moda'da zapt ettikleri şehir halkı ve kaleler, yani Mora'nin üçte biri doğrudan doğruya Osmanlı Devleti idaresinde kalacaktır
3 Mora'nin diğer büyük kasaba ve kaleleri, Dimitrios ile Thomas'ın idaresinde bulunacak ve bunlar her yıl üçer bin altın aidat vereceklerdir
4 Hariçten bunlara bir taarruz vuku bulduğu süre Osmanlı hükümdarı despotları müdafaa etmeyi üzerine alır
Bu uzlaşma ile Mora'nin, Venediklilere ait kısımları hariç olmak üzere bir kısmi ilk elden, bir kısmi da vergi vermek suretiyle Osmanlılara bağlanmış oldu Fâtih, Kuzey Mora sancakbeyliğine akıncı komutanlarından Turahan Bey oğlu Ömer Bey'i tayin eder (Temmuz 1458) Mora seferi sırasında Atina da Türk idaresi altına alınır
Thomas, yeminle sağlamlaştırılan anlaşmayı ve üstünde ittifak sağlanan şartları üç ay daha sonra bozar Çünkü o, Mora'daki Arnavutlara güveniyordu Bu sebeple ayrıca kardeşi Dimitrios, ayrıca de Osmanlılara karsı yeniden mücadeleye baslar daha sonra iki kardeş, aralarındaki çarpışmadan ne kadar hasar gördüklerini anladıkları için barışırlar Aralarında bir ittifak kurarak Osmanlılara karsı vaziyet alırlar Bu durumu öğrenen Fâtih Sultan Mehmed, Zağanos Paşa'yı Mora'ya gönderir Osmanlılara karsı bir şey yapamayacağını anlayan Thomas, barışma başvurusunda bulunur Doğuda bas gösteren Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan gailesi yüzünden, pozitif ağır olmayan şartlarla bitmiş bir anlaşma yapılır bununla birlikte Thomas, bu şartları da yerine getirmeyince, Uzun Hasan'ın bütün tahriklerine rağmen o tarafa hareket edilmeyerek Mora isini temelden bir sonuca bağlantı kurmak için, Fâtih'in idaresindeki Osmanlı ordusu, Mora'ya hareket eder Korent'e gelen hükümdar, Thomas'ın üstüne gitmeden önce pat diye istikamet değiştirerek Isparta üstüne yürür Dimitrios teslim olur Fâtih'e karsı hazırlamak üzere sahildeki Matına kalesine çekilen Thomas ise, tüm şehirlerini kaybettikten sonradan Kalamata'ya gider Orada da tutunamayacağını anlayınca Roma'ya Papa II Pi'nin yanında sığınır Bu Nedenle Mora baştan ve tamamına yakini Osmanlıların eline geçer Fâtih, Mora halkından bir kısmini İstanbul'a naklettirip onlarin yerine Türk göçmenleri yerleştirir (hicrî 856m 1460)
Teslim olup Pâdişahin yanında gelen Despot Dimitrios'a, Enez şehri ikametgâh olarak gösterilerek oradaki tuzlu madenlerinden yıllık altmış bin akça varidat (kazanç) tahsis edilir *
Fatih'in Mora Seferleri ve Fethi
İstanbul'un fethi sırasında Mora, son Bizans İmparatoru Konstantin'in kardeşleri Dimitrios ile Thomas tarafindan yöneticilik ediliyordu Bizans İmparatorluğu'nun en yakin vârisleri olan bu iki şahsin, imparatorluğa adalet iddia edebilecek durumda olmaları, bir mana ifade etmemekle birlikte, ilerisi için bir risk talep ediyordu Bu mirasçılar ortada bulundukça Bizans meselesi, tedavisi mümkün olmayan bir çıban gibi sürüp gidebilirdi Nitekim Imparator KonstanFatin'in ölümü üstüne Mora Rumları, imparatorun kardeşi Dimitrios'u imparator gerçekleştirmek istemişler, fakat kardeşi Thomas razı olmadığı için bunu yapamamışlardı Sonunda Mora, bu iki kardeş aralarında taksim olunarak iki Rum devleti ortaya çıkmıştı Dimitrios'un devlet merkezi Mistra (Hammer, III, 40, Isparta), Thomas'ınki de Patras idi Her iki kardeş, mücadelelerinde, Mora Arnavutlarından yardim alarak birbirleri ile uğraşıyorlardı Bu esnada Osmanlılar, bunlara müdahalede bulunmayarak seyirci kalmışlardı
İki kardeş arasındaki mücadelede, Dimitrios'a ait bazı yerlerin Thomas'ın eline geçmesi üzerine Dimitrios'un Osmanlı Pâdişahına elçi göndererek yardıma istemesi, Thomas'ın anlaşmalara aykırı hareket ederek vergisini göndermemesi ve Latinlerle ittifak kurması göz önünde bulundurularak, Mora'ya sefer yapılmasına karar verildi Fâtih, tüm mahremiyet kaidelerine riayet ederek yapacağı seferin nereye olacağını açıklamadan, bir ihtiyat tedbiri olarak Mahmud Paşa'yı Sırbistan taraflarına yollar Bu esnada kendisi de Mora üstüne hareket eder 1458 Mayıs'ında, ordunun toplantı yeri olan Serez'de bütün askerî tedbir ve tertibatını aldıktan daha sonra Mora'ya hareket eder
Osmanlı kaynakları (Âşık Paşazâde, s 149; Hoca Sa'duddin, I, 463), Mora seferi ile ilgili olarak diğer bir sebep daha göstermektedirler Buna kadar, Serez'den bir genç, düştüğü bir ask sevdası yüzünden Mora'daki Ballabadra şehrine gittiği zaman, orada Müslüman kadınların fazla kötü ve berbat bir yaşam sürdüklerini, kâfirlerin en sıradan ve ağır islerini yerine getirmek zorunda kaldıklarını görür Tamamı gözü yaslı olan bu kadınların, kocalarının da hapse atılmış olduklarını, bu yüzden herkesin canından bezmiş oldugunu öğrenir Genç, gizlice bu kadınlarla konuşup durumları hakkında onlardan data alır İnsani endişe ve kedere gark bu vaziyeti öğrenen genç adam, anında pâdişahin katına gelerek ulu anda üzüntülerini açıklayarak Müslüman kadınların, din düşmanlarının elinden çektikleri eziyet ve gördükleri işkenceleri kişisel olarak gördüğünü tek tek açıklar Pâdişah, din düşmanlarının, Müslümanlara yaptıkları acımasızlık ve çemkirdikleri eziyetleri öğrendiği süre, problemin, kökünden halli için, bu ülkenin de idaresi altına girmesinden başka çıkar yol olmadığı kanaatine varır Bu durum, daha kıs aylarının bitmediği bir zamanda olmuştu
Mora'nın elde edilmesi, Osmanlılar bakımından büyük bir tartı taşıyordu Osmanlılar, burayı İtalya'ya yapacakları seferler için bir üs olarak kullanacaklardı Zira Balkanları nüfuzu altına alarak bir Akdeniz İmparatorluğu belirlemek isteyen Napoli ve Argon Kralı V Alfons, Arnavutluk Prensi İskender Bey'i, Osmanlılara karsı destekleyip ona yardim ediyordu Alışılagelmiş geçen kral, daha önce de Mora despotu Dimitrios ile Mora'yı nüfuzu aşağı bulunduracak sekilde bir uzlaşma yaparak onu himayesine almıştı Tüm bunlar, Osmanlılara karsı onun zihin ve tavrını ortaya koyuyordu Bu Nedenle V Alfons, Osmanlılarla çaba etmek üzere Arnavutluk ile Mara'yi üs olarak kullanmak istiyordu Lakin Osmanlılar, daha atik davranarak onlara karsı olan planlarını uyguladılar
Teselya'ya giren Osmanlı orduları, Korent berzahına içten yürüyerek yolları üzerindeki Filce kalesini aldılar Sarp bir mevkide yer alan ve üç kat sur ile taraflı olan bu müstahkem kalenin zaptı kolay değildi aynı zamanda kent ve kalesi, Anadolu kuvvetleri tarafindan muhasara edildi Genç Fâtih, buranın düşmesini beklemeden Mora'ya girer Burada birçok kent ve kaleyi feth eden pâdişah, dört ay daha sonra Korent'e döndüğü vakit burası az önce fethedilememişti
Osmanlı hükümdarı, Mora'nin anahtarı durumunda bulunan Kornet'in zaptının, Mora'nin zahmetsizce ele geçirilmesini sağlayacağını bildiğinden burayı elde etmek istiyordu Mücadeleler sonunda, Fâtih'e karsı koyamayacağını anlayan büyük kasaba, barıştırma gerçekleştirmek suretiyle teslim olmaya karar verdiğini hükümdara bildirir Bunun üzerine Mora despotları ile Osmanlılar aralarında aşağı kayıtlı şartlara göre bu uzlaşma yapılır:
1 Muahede gereğince Korentliler, mallarını muhafaza edebileceklerdir
2 Osmanlıların, Moda'da zapt ettikleri şehir halkı ve kaleler, yani Mora'nin üçte biri doğrudan doğruya Osmanlı Devleti idaresinde kalacaktır
3 Mora'nin diğer büyük kasaba ve kaleleri, Dimitrios ile Thomas'ın idaresinde bulunacak ve bunlar her yıl üçer bin altın aidat vereceklerdir
4 Hariçten bunlara bir taarruz vuku bulduğu süre Osmanlı hükümdarı despotları müdafaa etmeyi üzerine alır
Bu uzlaşma ile Mora'nin, Venediklilere ait kısımları hariç olmak üzere bir kısmi ilk elden, bir kısmi da vergi vermek suretiyle Osmanlılara bağlanmış oldu Fâtih, Kuzey Mora sancakbeyliğine akıncı komutanlarından Turahan Bey oğlu Ömer Bey'i tayin eder (Temmuz 1458) Mora seferi sırasında Atina da Türk idaresi altına alınır
Thomas, yeminle sağlamlaştırılan anlaşmayı ve üstünde ittifak sağlanan şartları üç ay daha sonra bozar Çünkü o, Mora'daki Arnavutlara güveniyordu Bu sebeple ayrıca kardeşi Dimitrios, ayrıca de Osmanlılara karsı yeniden mücadeleye baslar daha sonra iki kardeş, aralarındaki çarpışmadan ne kadar hasar gördüklerini anladıkları için barışırlar Aralarında bir ittifak kurarak Osmanlılara karsı vaziyet alırlar Bu durumu öğrenen Fâtih Sultan Mehmed, Zağanos Paşa'yı Mora'ya gönderir Osmanlılara karsı bir şey yapamayacağını anlayan Thomas, barışma başvurusunda bulunur Doğuda bas gösteren Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan gailesi yüzünden, pozitif ağır olmayan şartlarla bitmiş bir anlaşma yapılır bununla birlikte Thomas, bu şartları da yerine getirmeyince, Uzun Hasan'ın bütün tahriklerine rağmen o tarafa hareket edilmeyerek Mora isini temelden bir sonuca bağlantı kurmak için, Fâtih'in idaresindeki Osmanlı ordusu, Mora'ya hareket eder Korent'e gelen hükümdar, Thomas'ın üstüne gitmeden önce pat diye istikamet değiştirerek Isparta üstüne yürür Dimitrios teslim olur Fâtih'e karsı hazırlamak üzere sahildeki Matına kalesine çekilen Thomas ise, tüm şehirlerini kaybettikten sonradan Kalamata'ya gider Orada da tutunamayacağını anlayınca Roma'ya Papa II Pi'nin yanında sığınır Bu Nedenle Mora baştan ve tamamına yakini Osmanlıların eline geçer Fâtih, Mora halkından bir kısmini İstanbul'a naklettirip onlarin yerine Türk göçmenleri yerleştirir (hicrî 856m 1460)
Teslim olup Pâdişahin yanında gelen Despot Dimitrios'a, Enez şehri ikametgâh olarak gösterilerek oradaki tuzlu madenlerinden yıllık altmış bin akça varidat (kazanç) tahsis edilir *