MotoGP 19 - İnceleme

MotoGP her yıl yeni oyunuyla önümüze çıkan, lakin çıtayı bir türlü beklenen noktaya çıkaramayan serilerden. Bu makus talihi kırmak, ileriye gerçek büyük bir adım atmak niyetiyle geliştirilen MotoGP 19, tahminen bir klasik olup akıllara kazınmayabilir, ancak seri ismine kıymetli bir gelişime tekabül ettiğini söylemek, hakkını teslim etmek gerek.

Baştan aşağı MotoGP…

MotoGP’nin lisanslı yarış oyunu MotoGP 19, bir yarış simülasyonu niteliği taşıyor. Münasebetiyle detaylara odaklanılmış ve oyunculardan da ihtimam bekleyen bir oyun. Kavi bir savaş vadediyor, lakin gereğince vakit ayırdığımızda pek keyifli bir hal almaya başlıyor.


Tek kişilik oyun modları kariyer, süratli yarış ve tarihi uğraşlar olarak 3 öbeğe ayrılmış durumda. Kariyer modunda; Red Bull Rookies, Moto 3, Moto 2 ve MotoGP kategorilerinden birisini seçip sıfırdan tepeye çıkmaya çalışırken; süratli yarış kısmında Grand Prix, Championship ve Time Trial modları altında MotoGP, Moto 2, Moto 3, Red Bull Rookies, Moto E, Moto GP 4-Stroke ve 500cc 2-Stroke kategorilerinden dilediğimiz birisini seçerek istediğimiz pistte bir hafta sonu geçiriyor, bu kategorideki yarışçılarla liderlik savaşına girişiyoruz.


Oyunun en ilgi cazip kısmı olduğunu düşündüğüm tarihi uğraşlar kısmında 500cc Heroes, The Dawn of the MotoGP, Great Rivalries ve The Çağdaş Era başlıklarında onlarca yarış ve yarışabileceğiniz 50 civarında yarışçı konum alıyor. Zafer kazandıkça yeni yarışlar ve yarışçılara erişebiliyorsunuz ve haliyle bu kısımda geçireceğiniz hengam da bu sayede uzamış oluyor.


Online modlarda gayrı oyuncularla yarışmak için lobilere dahil olabiliyor yahut kendi lobinizi oluşturabiliyorsunuz. Dilerseniz “ben yarışmayayım, yarış programları yapayım” diyerek prodüktörlüğe de soyunabiliyorsunuz bu kısımda.

MotoGP eSport Championship, isminden da anlaşıldığı üzere espor kariyerinize atılabileceğiniz kısım oluyor. Benim için ziyade profesyonel kalan bir kısımdı, sizlere kariyerinizde muvaffakiyetler dilerim

Yarışçının zeki olanı da münferit dert!

Yapay zeka evvelki yıllara nazaran değerli ölçüde geliştirilmiş, böylelikle simülasyon deneyiminin daha güzel tecrübe edilmesi hedeflenmiş. A.N.N.A. (Artificial Neural Network Agent) olarak isimlendirilen bu özellik sayesinde yapay zeka rakiplerimiz kendi stratejilerini geliştirip gayelerine sahih tam gaz yol alabiliyorlar. Saf bu da yarışması kızıştırıyor, işleri zorlaştırıyor.

Yapay zeka gelişiminden mi, pistlerin daha âlâ modellenmiş olmasından mıdır, bu sene gerçek cins vadelerine daha yakın mühletler laf konusu üzere görünüyor.


Açıkçası bu oyunda uzmanlaşmak biraz çetin. Virajlarda dönüş problemini aşabilmek, fren tasarrufunda uzmanlaşabilmek, motorun ince ayarlarını çözebilmek ve günün ahir damalı bayrağı gören birinci yarışçı olabilmek için hayli vakit harcamak gerekiyor.

Motorun ince ayarları ile ilgili olarak tercih edebileceğiniz iki metot var. Güçlükle olan sistem her şeyi elle ayarlamak - ki bu doğal ki daha profesyonel arkadaşlarımızın uğraş sahası. Benim üzere alt kategori yarışçılar ise, ekipteki mühendislere danışıp hazır ayar değişikliklerine yönelebilirler. Seçtiğiniz başlık altında, teknik ekibin yönelttiği soruya vereceğiniz karşılık doğrultusunda ayarlar otomatik olarak yapılıyor. Size düşen de ayarları test edip sizin sürüş stilinize ve yarışmakta olduğunuz piste elverişli olup olmadıklarını tespit etmek ve en müsait ayarları bulmaya çalışmak. Doğal olarak farklı pistlerde bu ayarları tekrar tekrar yapmak gerekecek.



Kelam gelimi bir pistte vites aralıklarını düşürmeniz size avantaj sağlarken, başkasında dezavantajınıza olabilir, bir pistte ayarladığınız tartı merkezini sonrakinde değiştirmeniz gerekebilir, birinde stabil, istikrarlı sürüşe başkasında çabuk hızlanmaya odaklanabilirsiniz. Ayarlara, pistlere ve motorunuza aşinalık kazandıkça performansınızda önemli bir ilerleme olduğuna şahitlik edecek, sevinç gözyaşlarına boğulacaksınız


Gelelim eksiler kısmına. Evet, tahminen oyun çok göz tırmalamıyor olabilir, ancak ufak ufak beni salın gideyim, bir sonraki nesle geçeyim günlerine gelmiş üzereyiz (oyunu PS4’te oynadığımı belirteyim). Son periyotta oynadığım oyunlarda 30 fps kilidini görmekten gına geldi artık.

Oyunun bir öbür eksi yanı serinin evvelki oyunlarında da şikayet konusu edildiğini gördüğümüz yükleme mühletleri. Bu mevzuda bir düzgünleştirme yapıldığı söylense de kanaatimce hala uzun yükleme müddetleriyle karşı karşıyayız. Son olarak bir defa daha belirtmiş olayım, oyun güç. Hasebiyle pek çok oyuncu baştan havlu sallayabilir. Fakat bana kalırsa kendimizi biraz zorlayıp oyuna baht vermekte yarar var. Sonuç olarak, daha yeterlisi yapılana kadar elimizdeki en âlâ alternatif bu.