Ziyaret ettiği bir okulda Mili Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in okul müdürüne, “Para istediniz de vermedik mi?” diye sorması gözleri, bütçeden ayrılan paya çevirdi. Eğitim yatırımlarına 2021’de yalnızca yüzde 7,6’lık pay ayrıldı, 100 binin üzerinde yeni derslik ihtiyacı karşılanmadı.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in Urfa’daki bir okul müdürüne yönelik, “Para istediniz de vermedik mi?” sözleri, gözleri MEB’in her geçen yıl eriyen yatırım bütçesi ve 100 binin üzerindeki yeni derslik ihtiyacına çevirdi. Bakan Özer’in sözleri, eğitimcilerin tepkisine yol açarken gözler, MEB’in bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan paya çevrildi. MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay, AKP iktidarları döneminde sürekli düşerek adeta kuşa döndü.
BirGün'den Mustafa Bildircin'in haberine göre, 1998 yılında yüzde 30 ile zirveyi gören, 2002 yılında ise yüzde 17 olan eğitim yatırımlarının MEB bütçesi içindeki payı, 2020 yılında yüzde 4,65 olarak kaydedildi. 2021 yılında, Covid-19 salgınının da etkisiyle kısmi bir artış ile yüzde 7,69’a çıkan eğitim yatırımlarına ayrılan pay ise eğitimcilerce yeterli bulunmadı. Eğitimcilere göre okullar, özellikle salgın sürecinde ekonomik olarak yalnız bırakıldı.
Yük velilere bindi
MEB’in Covid-19 tedbirleri kapsamında okullara gönderdiği ödenek yetersiz kalınca, salgın ile mücadelenin maddi yükü, velilerin sırtına yüklendi. Çok sayıda okul idaresi, dezenfektan ve maske temini için velilerden para talep etmek zorunda kaldı. Salgın sürecinde, spor salonu ve halı saha gibi gelirlerden mahrum kalan çok sayıda okul, borç batağına saplandı.
Okulların içinde bulunduğu mali güçlük, okul yönetimlerince velilere gönderilen yazılar ile de gözler önüne serildi. Yazılarda, “Yıl içinde yapılacak deneme sınavları, fotokopiler ile dezenfektan ve maske ihtiyacımızın karşılanması için Okul Aile Birliği’nin belirlediği parayı okul hesabına yatırmanız gerekmektedir” denildi.
Okul müdürü: "Masraf çıkacak diye ödümüz kopuyor"
Okulların içinde bulunduğu maddi zorluk, okul yöneticilerinin ifadelerine de yansıdı. Salgın ile birlikte maddi yükün katlanarak arttığını vurgulayan okul yöneticileri, mevcut durumu şu sözlerle dile getirdi:
“Demirbaşlara bir şey olacak da masraf çıkacak diye ödümüz kopuyor. Salgınla birlikte temizlik hassasiyetimiz daha da arttı. Ancak dezenfektan ve sabun almakta zorlanıyoruz. Okulumuzun mevcudu 500’e yakın. Böyle kapasiteli bir okulda yalnızca iki temizlik personeli çalıştırabiliyoruz. Dolayısıyla hijyen koşulları tam anlamıyla karşılanamıyor. Veliler şikayetçi, haklılar da. Sayın Bakan meslektaşımıza, ‘Para istediniz de vermedik mi?’ diye sormuş. Bakanlık okullardaki durumu, eksiklikleri bilmiyor mu? Özellikle para istememiz mi gerekiyor?”
"Okul bütçeleri oluşturulmadan bu sorun çözülemez"
Öğrenci Veli Derneği Başkanı Ömer Yılmaz da okulların maddi sorunlarla baş etmekte güçlük yaşadığını ifade etti. “Maddi sorunlar veliler üzerinden çözülmeye çalışılıyor” diye konuştu. Velilerden, “Zorunlu bağış” adı altında para toplanmasının yasak olduğunun altını çizen Yılmaz, “Bir yandan da okullar çaresiz durumda. Okullara ayrılan ödeneğin bir an önce artırılması gerekiyor” ifadesini kullandı.
Eğitim Uzmanı Ali Taştan ise Özer’in tepkisinin okulların ne halde olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Türkiye genelinde birçok okulda benzer sorunların yaşandığını ifade eden Taştan, şunları söyledi:
“Bırakın spor kompleksi yapmayı, okul yöneticileri sınıfları temizleyecek personel bulamıyor. Özellikle yoksul ailelerin bulunduğu mahallelerdeki okullarımızın neredeyse tamamı bakımsız. Isınma, temizlik, güvenlik sorunu hat safhada. Öğretmen arkadaşlarımızda sık sık şiddete maruz kalıyor. Okul yöneticileri her ay velilerden para toplamak zorunda kalıyor. İlk ve ortaokulların bütçesi yok. Liselere kısmen bütçe aktarılıyor. Okullarımızın sadece su, elektrik ve ısınma giderleri karşılanıyor. Bakan Bey tepkisinde haklı olsa da okul bütçeleri oluşturulmadan bu sorun çözülemez.”
Hijyen için öğrenci başına 20 TL
MEB, okulları salgına karşı hazırlamada somut adım atmadığı gerekçesiyle eleştirilirken okullara, “Temizlik ve hijyen ödeneği” adı altında 'komik' diye nitelendirilen bir tutar gönderdi. ABD öğrenci başına bin 600 dolar, Hollanda 2 bin 500 euro ayırırken Türkiye’deki okullara öğrenci başına ayrılan para 20 TL ile sınırlı kaldı.