Muhacir kimdir kısaca
Sozlukte, bir yerden başka bir yere goc etmek anlamındaki “Hicret kelimesinden gelen muhacir goc eden, Hicret eden anlamındadır Terim olarak Rasulullah (as) ile Mekke’den Medine’ye goc eden sahabeler topluluğuna verilen isimdir Kur’anı Kerim’de şoyle buyrulur: “Once Musluman olanlardan, Muhacirlerin ve Ensarın once gelenlerinden ve bunların yolunda gidenlerden Allahu teala razıdır ve bunlar da Allahu tealadan razıdırlar Allahu teala, bunlar icin, cennetler hazırladı Bu cennetlerin altından nehirler akmaktadır Bunlar cennetlerde sonsuz olarak kalacaklardır (Tevbe, 9100) Hz Peygamber (sas) hadislerinde onları ovmuş, onlara dua etmiştir Bunlardan birisi şoyledir: Bize Abdulaziz b Ebi Hazim, babasından, o da Sehl h Sa’d’dan naklen rivayet etti Sehl şoyle demiştir: Biz hendeği kazıyor ve toprağı omuzlarımızda taşıyorken yanımıza Rasulullah (SallAllahu Aleyhi ve Sellem) geldi de: “Allah’ım! Ahiret hayatından başka hayat yoktur O halde sen Ensar’la Muhacirlere mağfiret eyle! (Muslim, Cihad ve Siyer, 126) buyurdu
Sozlukte, bir yerden başka bir yere goc etmek anlamındaki “Hicret kelimesinden gelen muhacir goc eden, Hicret eden anlamındadır Terim olarak Rasulullah (as) ile Mekke’den Medine’ye goc eden sahabeler topluluğuna verilen isimdir Kur’anı Kerim’de şoyle buyrulur: “Once Musluman olanlardan, Muhacirlerin ve Ensarın once gelenlerinden ve bunların yolunda gidenlerden Allahu teala razıdır ve bunlar da Allahu tealadan razıdırlar Allahu teala, bunlar icin, cennetler hazırladı Bu cennetlerin altından nehirler akmaktadır Bunlar cennetlerde sonsuz olarak kalacaklardır (Tevbe, 9100) Hz Peygamber (sas) hadislerinde onları ovmuş, onlara dua etmiştir Bunlardan birisi şoyledir: Bize Abdulaziz b Ebi Hazim, babasından, o da Sehl h Sa’d’dan naklen rivayet etti Sehl şoyle demiştir: Biz hendeği kazıyor ve toprağı omuzlarımızda taşıyorken yanımıza Rasulullah (SallAllahu Aleyhi ve Sellem) geldi de: “Allah’ım! Ahiret hayatından başka hayat yoktur O halde sen Ensar’la Muhacirlere mağfiret eyle! (Muslim, Cihad ve Siyer, 126) buyurdu