Muhalefetten hükümete sert ekonomi eleştirisi: Krizin 4 nedeni var

CHP Genel Lider Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, iktisatta derinleşen kriz, döviz ve altında ortaya çıkan ani yükselişin temel sebebini, AKP hükümetinin ne içeride, ne dışarıda kimseye inanç veremez durumda olmasına bağladı. YETERLİ Parti İktisat Siyasetleri Lideri Cihan Paçacı ise, iktisattaki çöküşün temel sebebinin, Türkiye’deki idare sistemi değişikliği olduğunu belirterek, artık palyatif sistemlerle iktisadın kurtarılmasının mümkün olmadığını ve ivedilikle sistem değişikliğine gidilmesi gerektiğini vurguladı.

CHP Genel Lider Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, iktisatta derinleşen kriz, döviz ve altında ortaya çıkan ani yükselişin temel sebebini, AKP hükümetinin ne içeride, ne dışarıda kimseye itimat veremez durumda olmasına bağladı.

Öztrak, iktisatta yaşanan çöküşü çözebilecek en süratli tahlilin, “hükümetin derhal istifa etmesi olduğunu” vurguladı.



Öztrak, yaptığı açıklamada, iktisadın geldiği noktayı futbol alanı benzetmesiyle açıkladı.

“AK Parti idaresi ekonomiyi doksan metrelik sahayı 10 metreye indirerek yönetmeye çalışıyordu. Alanda yalnızca kendi grup oyuncuları vardı” sözünü kullanan Öztrak, “Böyle bir durumda, bu oyunun devam edemeyeceği artık görülmüştür. Bu kadar kasarsanız, hem de bu kadar müdahale ederseniz ortaya çıkacak olan tablo budur.

Bu yandan AKP'nin Genel Başkanı'nın kerameti kendinden menkul faiz/ enflasyon/ kur teorileri, bir yandan damat ve danışmanların Londra piyasası üzerinden kuru yönetmeye çalışma çabaları… Sonucun maliyetini daima birlikte görüyoruz. Yönetememenin maliyetini şu anda görüyoruz” dedi.

“DERHAL İSTİFA ETMELİLER”

İktisadın “sürdürülebilir olanı yapmak” olduğunu kaydeden Öztrak, “Şu anda durum sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır” dedi.

İş bu noktaya gelmeden evvel hükümetin “güven veren bir programı hızla devreye sokması gerektiğini, atacağı adımları bir takvimle birlikte açıklayıp, bunları süratlice atması gerektiğini”, lakin bunların hiçbirinin yapılamadığını vurgulayan Öztrak, şöyle konuştu;



“Geldiğimiz noktada bu türlü bir program için bile geç kalınmıştır. Şayet siz nitekim ülkenin temel sıkıntılarını çözecek tedbirleri devreye sokamıyorsanız, işi günlük bir ekip tedbirlerle götürmeye çalışırsanız, bu işin sonu bu türlü olur. Ne içeride, ne de dışarıda bu hükümete rastgele bir itimat kalmamıştır. Hükümetin ekonomik krizi çözmek için atabileceği en süratli adım derhal istifa etmektir. Diğer türlü itimat veremezler.”

UYGUN PARTİLİ PAÇACI: 4 SEBEBİ VAR

GÜZEL Parti İktisat Siyasetleri Lideri Cihan Paçacı, iktisattaki çöküşün temel sebebinin, Türkiye'deki idare sistemi değişikliği olduğunu belirterek, artık palyatif yollarla iktisadın kurtarılmasının mümkün olmadığını, ivedilikle sistem değişikliğine gidilmesi gerektiğini vurguladı.

Paçacı, yaptığı açıklamada iktisattaki ani çöküşü dört nedene bağladı;

1-Yönetimde 2018 yılında yapılan sistem değişikliği ile demokrasi ve yargıdaki aşınma dünyada Türkiye'ye karşı olan inancı azalttı.
2-Güven azalışıyla birlikte iktisat idaresinde liyakata dayalı atamalardan vazgeçildi.
3-Ekonomi ile ilgisi zayıf olan yöneticilerin müdahalesi ve yanlış ekonomik kararlar sonucu Türkiye 2018'den bu yana önemli bir krizin içine girdi.
4-Tüm bunlar olurken, bir de israf daima arttı.

“EKONOMİ KURULUŞLARI SİYASİ HEDEFLER İÇİN KULLANIR OLDU”



Paçacı, Türkiye'de parlamenter sistemin sona erdirilip, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişle birlikte, Merkez Bankası, BDDK, TÜİK üzere bir ekip kuruluşların siyasi gayeler için kullanılmaya başlandığına dikkat çekerek, şöyle konuştu;

“Sonuçta şeffaflık kayboldu, ki iktisatta çok kıymetlidir. Açıklanan data ve sayılar gerçeği yansıtmayan ve itimat duyulmayan bir noktaya geldi. Başka taraftan israf da daima artmaya başladı. Enflasyonun sebebinin faiz olduğu üzere son derece yanlış bir anlayışla faiz oranları, kısa müddette önemli halde, talimatlı, piyasa kaidelerine uygun olmayan stilde aşağı çekildi. Sonuçta 8.25'lik siyaset faizine karşı Merkez Bankası 8.9 enflasyon amacı açıkladı. bu yaptıkları icraatinin kendi eliyle çürütülmesidir.

Şayet mevduat faizi ortalama yüzde 6'lara düşerse, siyaset faizi yüzde 8.25 olursa, gerçek enflasyon ise açıklananın çok üzerinde olursa, tasarruflar dolar olarak altın ve dövize masraf. Sonuçta dolarizasyon doğdu, vatandaş emniyetli bir liman olarak gördüğü dövize yöneldi. Döviz mevduat hesabı 200 Milyar doları aştı.”

“FAİZ DÜŞÜRDÜLER, REZERVLER EKSİYE DÜŞTÜ”

Hükümetin, zati yanlış uygulanan siyasetler nedeniyle oluşan kur artışını önlemek için Merkez Bankası ve kamu bankaları eliyle daima döviz satışına gittiğini, bunun da rezervleri erittiğini vurgulayan Cihan Paçacı, “Merkez Bankası ve kamu bankalarının bugün döviz rezervleri eksidedir. Bu türlü bir durumda elinizde döviz kurunu tutmak için fakat faiz düzeneğini kullanmanız gerekir. Fakat faizi Sayın Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla düşürdükleri için tekrar yükseltemiyorlar. Münasebetiyle kuru dengeleyecek bir sistem ellerinde kalmadı. Rezerv de olmadığı için bundan sonra kur artışını önleyebilmeleri pek mümkün değil.” diye konuştu.

“VATANDAŞA 115 MİLYAR TL EK YÜK”

Türkiye'de kamunun 96 milyarlık borcu nedeniyle, yalnızca kur farkından ötürü vatandaşa 115 milyar TL ek yük bindiğini de söyleyen Paçacı, şöyle konuştu;



“Eğer işi kökünden çözmek istiyorlarsa, sistemi değiştirmeleri lazım. Şayet bir ülkede yargı çalışmıyorsa, demokrasi konusunda çok önemli sorunlar var ise, bu ülkeye yurt dışından ne sıcak para gelir, ne de yatırım gelir. Türkiye'nin döviz girdisine muhtaçlığı var. Bugün bu muhtaçlığı swapla dahi karşılayamaz durumdayız. Zira itimat yok.

Dış siyasetteki savrulmalar da bunu destekleyen ögedir. Cari açık patladı. Bütçe açığı patladı. Döviz rezervimiz kalmadı.Ekonomi bu yanlış idare, bu yanlış anlayışla çok daha derin krize girecektir. Yıl başında 5.95 olan dolar kuru bugün 7.15. Yalnızca kamunun 96 milyarlık borcu nedeniyle, 115 milyar TL kur artışından ötürü vatandaşın üzerine yük bindi. Bunu ödeyecek olan yeniden vatandaştır”.

“NEREYE BAKSANIZ ELİNİZDE KALIYOR”

Paçacı, iktisadın geldiği durumu “Nereye baksanız elinizde kalıyor, uygun giden hiçbir şey yok” diye nitelendirerek, “bunu palyatif önlemlerle değil, daha esaslı, bilimsel bilgilere dayalı yapısal ıslahatla çözmek gerekir.” dedi.

Zeynep Gürcanlı/Sözcü