Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

muharrem ayının önemi fazileti

muharrem ayının önemi fazileti
0
117

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Muharrem Ayı ve Önemi

Şehrullahi'lMuharremolarak ünlü olan, yani Allah'ın ayı Muharremolarak aşina Muharrem ayı, İlahi bolluk ve feyzin, Rabbani ihsan ve keremin coştuğu ve bollaştığı bir aydır

Allah'ın ayı, günü ve yılı olmaz, oysa Allah'ın rahmetine ermenin manâlı bir fırsatı olduğu için Peygamberimiz tarafından bu şekilde ifade edilmiştir
Âşura Günü ise Muharrem'in 10 günüdür Âşura Gününün Allah katında bambaşka bir yeri vardır Bugünde Cenâbı Adalet on peygamberine on değişiklik ikramda bulunmuş ve kudsiyetini arttırmıştır Bu günlerde oruç yetişmek fazla faziletlidir

Hicrî Senenin ilk ayı olan Muharrem ayının 10 günü Âşura Günüdür Muharrem ayının öteki aylar aralarında ayrı bir yeri olduğu gibi, Âşura Gününün de diğer günler içinde daha mübarek ve verimli bir konumu bulunmaktadır
Âşura Gününün Allah katında da çok seçkin bir yerinin olduğunu Fecr Sûresinin ikinci âyeti olan On geceye yemin olsunifâdelerinin tefsirinden öğrenmekteyiz
Bazı tefsirlerimizde bu on gecenin Muharrem'in Âşurasine dek geçen gece olduğu demeç edilmektedir(1)

Cenâbı Hak bu gecelere ant ederek onların kudsiyet ve bereketini bildirmektedir

Bugüne Âşuradenmesinin sebebi, Muharrem ayının onuncu gününe denk geldiği içindir Hadis kitaplarında geçtiğine tarafından ise, bu güne bu ismin verilmesinin hikmeti, o günde Cenâbı Yargı on peygamberine on öbür ikram ve ihsan ettiği içindir Bu ikramlar şöyle belirtilmektedir:

1 Allah, Hz Musa'ya (as) Âşura Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür
2 Hz Nuh (as) gemisini Cûdi Dağının üstüne Âşura Gününde demirlemiştir
3 Hz Yunus (as) balığın karnından Âşura Günü kurtulmuştur
4 Hz Âdem'in (as) tevbesi Âşura Günü kabul edilmiştir
5 Hz Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Âşura Günü çıkarılmıştır
6 Hz İsa (as) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir
7 Hz Davud'un (as) tevbesi o gün kabul edilmiştir
8 Hz İbrahim'in (as) oğlu Hz İsmail o gün doğmuştur
9 Hz Yakub'un (as), oğlu HzYusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır
10 Hz Eyyûb (as) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur

Hz Âişe'nın belirttiğine kadar, Kabe'nin örtüsü daha önceleri Âşura gününde değiştirilirdi

İşte böylesine mânalı ve kudsî hâdiselerin yıldönümü olan bu mübarek gün ve gece, Saadet Asrından beri Müslümanlarca her zaman kutlana gelmiştir Bugünlerde ibadet için daha fazla süre ayırmışlar, diğer günlere nisbetle daha artı hayır hasenatta bulunmuşlardır Çünkü, Cenabı Hakkın bugünlerde yapılan ibadetleri, edilen tevbeleri kabul edeceğine dair hadisler mevcuttur

Âşura Gününde birincil akla gelen ibadet ise, oruç tutmaktır Muharrem ayı ve Âşura Günü, Ehli Kitap olan Hıristiyan ve Yahudiler kadar da mukaddes sayılırdı Nitekim, Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Medine'ye hicret buyurduktan sonra orada yaşayan Yahudilerin oruçlu olduklarını öğrendi
Bu ne orucudur?diye sordu
Yahudiler, Bugün Allah'ın Musa'yı düşmanlarından kurtardığı Firavun'u boğdurduğu gündür Hz Musa (as) şükür olarak bugün oruç tutmuşturdediler
Bunun üstüne Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam da, Biz, Musa'nın sünnetini ihyaya sizden daha fazla yakın ve hak sahibiyizbuyurdu ve o gün oruç tuttu, tutulmasını da emretti(3)

Aşûra günü yalnız ehli kitap arasında yok, Nuh Aleyhisselâmdan itibaren mukaddes olarak biliniyor, İslam öncesi Cahiliye dönemi Arapları arasında İbrahim Aleyhisselâmdan beri mukaddes bir gün olarak biliniyor ve oruç tutuluyordu

Bu hususta Hazreti Âişe validemiz şöyle demektedir:
Âşûrâ, Kureyş kabilesinin Cahiliye döneminde oruç tuttuğu bir gündü Resulullah da buna uygun hareket ediyordu Medine'ye hicret edince bu orucu devam ettirmiş ve başkalarına da emretti Lakin Ramazan orucu farz kılınınca kendisi Âşûrâ gününde oruç tutmayı bıraktı Bundan daha sonra Müslümanlardan isteyen bugünde oruç tuttu, isteyen tutmadı'Buhari, Savm: 69

O zamanlar hemen şimdi Ramazan orucu farz kılınmadığı için Peygamberimiz ve Sahabileri vacip olarak o günde oruç tutuyorlardı Ne vakit ki, Ramazan orucu farz kılındı, bundan daha sonra Peygamberimiz herkesi bağımsızlık bıraktı İsteyen tutar, isteyen terk edebilirbuyurdu(4) Bu Nedenle Âşura orucu sünnet bir oruç olarak kalmış oldu
Âşura orucunun fazileti hakkında da şu mealde hadisler zikredilmektedir
Bir zat Peygamberimize geldi ve sordu:

Ramazan'dan daha sonra ne zaman oruç tutmamı öğüt edersiniz?
Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam, Muharrem ayında oruç tut Çünkü o, Allah'ın ayıdır Onda öyle bir gün vardır ama, Allah o günde bir kavmin tevbesini kabul etmiş ve o günde diğer bir kavmi de affedebilirbuyurdu(5)
Yine Tirmizi ’de de geçen bir hadiste Peygamberimiz şöyle buyurmuşlardır:

Âşura Gününde tutulan orucun Allah katında, o günden önce bir senenin günahlarına keffaret olacağını şiddetle ümit ediyorum(6)
Ramazan ayından daha sonra en erdemli oruç, Allah'ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur(7) hadisi şerifi ise, bu günlerde tutulan orucun faziletini ifade etmektedir
Bu hadisin açılamasında İmamı Gazali, Muharrem ayı Hicrî senenin başlangıcıdır Böyle bir yılı oruç gibi bahtı açık bir temele yaslanmak daha güzel olur Bereketinin devamı da daha artı ümit edilirdemektedir
Lüzum Yahudilere benzememek, gerekse orucu tam Âşura Gününe denk getirmemek için, Muharrem'in dokuzuncu, onuncu ve on birinci günlerinde oruç tutulması öğüt edilmiştir

Bu mânâdaki bir hadisi İbni Abbas söylenti etmektedir Bunun için, müstehap olan, aşure Gününü ortalayarak, bir gün önce ya da bir gün sonradan oruç tutmaktır
Bu günde oruçtan diğer hayır, hasenat ve sadaka gibi güzel âdetlerin de yaşatılması isabetli ve yerinde olacaktır Herkes imkânı nisbetinde ailesine, akraba ve komşularına ikramda bulunur; bugünlerin faziletini bildiren hâdiseleri hatırlayarak ihsanda bulunursa şüphesiz sevabını kat kat alacaktır Özellikle, Peygamberimiz, mü'minin aile efradına Âşura Gününde her zamankinden daha çok ikramda bulunmasını tavsiye etmiştir

Bîr hadiste şöyle buyurular: Her kim Aşura Gününde ailesine ve konut halkına ikramda bulunursa, Cenabı Adalet da senenin tamamında onun rızkına bolluk ve genişlik ihsan eder(9) Bu aile mefhumunun içine akrabalar, yetimler, kimsesizler, konu komşular da girmektedir Ama, bunun İçin fazla külfete girmeye, aile bütçesini zorlamaya lüzum yoktur Herkes imkânı ölçüsünde ikram eder

Âşura gününün manevi ve berraklığı üstünde Kerbela karanlığının kesafeti de görülmektedir 61 hicret yılının Muharrem'ine ait 10 gününde Hazreti İmam Hüseyin (ra) 55 yaşında iken Sinan bin Enes isimli bir hain göre Kerbelâ'da hunharca şehit edilmiştir Bu gadr ve zulmün gerisinde Emevi Halifesi Yezid, onun Küfe valisi İbni Ziyad vardır Yarım asır öncesinden Peygamberimizin kişisel olarak haber verildiği bu ciğerleri yakan durum Hazreti Hüseyin'i Cennet gençlerinin efendisi olma şanına yüceltmiştir

Şehitler mükâfatını almış en yüce mertebelere ulaşmıştır Yüce Allah'ın da zalimlere adalet ettikleri cezayı en âdil bir şekilde vereceğinden şüphemiz yoktur Kader hükme boyun eğen her mü'min bu olaya üzülür, ancak itidalini ve soğukkanlılığını kaybetmez Duyguları yanlışlara ve taşkınlıklara götürmez Çünkü meydana gelen tüm olaylar ezelî takdirin bir hükmüdür Bu açıdan bunu bir inleme merasimihaline dönüştürmek ehlii sünnetin itikat ve inancına aykırıdır *
 
858,496Konular
981,666Mesajlar
29,736Kullanıcılar
caglayanidrsSon üye
Üst Alt