bilgilihocam
FD Üye
Muhsin Yazıcıoğlu kimdir? Ölüm yıldönümünde mezarı başında anılan ünlü siyaset adamı Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatı merak konusu oldu.Ölümünün arkasındaki sır perdesi hala çözülemeyen Muhsin Yazıcıoğlu siyasi yaşamına 1968 yılında atıldı.Büyük Birlik Partisinin kurucusu olan Yazıcıoğlu, görüşleriyle günümüzde anılmaya devam ediyor.İşte Muhsin Yazıcıoğlu kimdir? Nasıl öldü? Nereli? Sorularının cevaplarını haberimizde bulabilirsiniz...
Muhsin Yazıcıoğlu kimdir? Nasıl öldü? Nereli?
Muhsin Yazıcıoğlu kimdir? 10 yıl önce geçirdiği helikopter kazasıyla aramızdan ayrılan Muhsin Yazıcıoğlu aramızdan ayrılmıştı.Kazanın sır perdesi hala çözülemiyor.Sosyal medyada trend olan konular arasına giren Muhsin Yazıcıoğlu kimdir? sorusu sevenleri tarafından araştırılmaya başlandı.Sivas'ta doğan Muhsin Yazıcıoğlu Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı, 19., 20., ve 23. dönem TBMM Sivas milletvekili ve Büyük Birlik Partisi’nin kurucusu ve ilk genel başkanıdır.Neden öldü? sorusuda en çok sorulan sorular arasında yer alıyor.Ölümünün arkasındaki sır perdesi hala çözülemeyen Muhsin Yazıcıoğlu siyasi yaşamına 1968 yılında atıldı. İşte Muhsin Yazıcıoğlu kimdir? Sorusunun cevabını haberimizde bulabilirsiniz...
MUHSİN YAZICIOĞLU KİMDİR?
Muhsin Yazıcıoğlu, 1954 yılında Sivas'ın Sarkışla ilçesi Elmalı Köyü'nde bir çiftçi ailesinin oğlu olarak doğdu. İlk ve orta öğrenimini Şarkışla'da yaptı.
Yüksek öğrenimini yapmak üzere 1972'de Ankara'ya geldi. Üniversite tahsilini, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde tamamladı.
1968'de cemiyet (dernek) çalışmalarına başladı. Şarkışla'da Genç Ülkücüler Hareketi'ne katıldı. Ankara'ya geldikten sonra ise, Ülkü Ocakları Genel Merkezi'nde görev yapmaya başladı. Sırasıyla; Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcılığı ve Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yaptı. (1977-78).
1978'de faaliyete geçen Ülkücü Gençlik Derneği'nin kurucu Genel Başkanı oldu. 1980 yılına kadar MHP'de Genel Başkan Müşavirliği görevinde bulundu.
12 Eylül 1980'de yapılan askeri darbenin ardından, MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası sanığı olarak cezaevine konuldu. 5,5 yılı hücrede olmak üzere 7,5 yıl Mamak Cezaevi'nde kalan Muhsin Yazıcıoğlu, 7,5 yıl cezaevinde kaldığı bu davadan herhangi bir ceza almadı.
Cezaevinden çıktıktan sonra, mağdur olmuş ülkücülere ve onların ailelerine yardim amacıyla kurulan Sosyal Güvenlik ve Eğitim Vakfı'nın başkanlığını yaptı.
1987'de arkadaşları ile birlikte MÇP'de siyasete girdi. MÇP'de Genel Sekreter Yardımcılığı görevinde bulundu.
1991 genel seçimlerinde üç partinin oluşturduğu ittifak bünyesinde, milletvekili adayı oldu. “O, inançlarınızı Meclis'e taşıyacak” sloganıyla, Sivas'tan milletvekili seçildi.
1992 yılı Temmuz ayında, “içinde bulunduğu partinin siyasi anlayışıyla uyuşamadığı için” bir grup arkadaşı ile birlikte MÇP'den ayrıldı. 29 Ocak 1993 tarihinde Büyük Birlik Partisi kuruldu ve bu partinin Genel Başkanlığına seçildi.
24 Aralık 1995'te yapılan erken genel seçimlerde ANAP-BBP ittifakından 20. Dönem Sivas milletvekili olarak, yeniden meclise girdi. 28.02.1996 tarihinde ANAP'tan istifa ederek, BBP'ye döndü.
26 Nisan 1998'de yapılan 3. Büyük Kurultay'da, 8 Ekim 2000 tarihinde yapılan 4. Büyük Kurultay'da, 2 Haziran 2002 tarihinde yapılan 1. Olağanüstü Büyük Kurultay'da,20 Temmuz 2003 tarihinde yapılan 5. Olağan Büyük Kurultay'da,30 Nisan 2006 tarihinde yapılan 6. Olağan Büyük Kurultay'da ve 15 Nisan 2007 2.Olağanüstü Büyük Kurultayda tekrar BBP Genel Başkanlığına seçilmiştir.
22 Temmuz Erken Genel seçimlerinde BBP'nin seçimi protesto etmesi sebebiyle partisinden istifa ederek Sivas'tan bağımsız milletvekili adayı olup 23. dönem milletvekilliğine seçilmiştir.Daha sonra BBP'ye katılarak TBMM'de Büyük Birlik Partisi Sivas Milletvekili olarak BBP'yi Meclis'te temsil etmiştir.19 Ağustos'ta yapılmış olan BBP'nin 3.Olağanüstü Büyük kurultayında tekrar Genel Başkan olmuştur.
Muhsin YAZICIOĞLU, evli ve iki çocuk babasıydı.
"ELLER SİLAH DEĞİL, KALEM TUTMALI"
Anadolu gençliğinin okuyarak adam olması, milletine ve vatanına hizmet etmesi gerektiğini her zaman dile getiren Yazıcıoğlu, 24 yaşındayken dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e mektup yazarak "Eller silah değil, kalem tutmalı" diyen bir gençlik lideriydi.
Yazıcıoğlu, 1980 askeri darbesi öncesi dönemin Ülkü Ocakları Genel Başkanı olarak gençliğin sürüklendiği kaos ve kardeş kavgasını gören bir siyasi ferasetin de sahibiydi.
1980 askeri darbesinin ardından Yazıcıoğlu, "MHP ve ülkücü kuruluşlar davası"nda yargılandığı sırada 5,5 yılı hücrede olmak üzere 7,5 yıl Mamak Cezaevi'nde kaldı. Yazıcıoğlu, dava sonunda herhangi bir ceza almadı.
Vatan ve millet aşığı Yazıcıoğlu, tüm yaşadıklarına rağmen 1987'de yine milletine hizmet için siyasete kaldığı yerden devam etti, Milliyetçi Çalışma Partisinin (MÇP) Genel Sekreter Yardımcılığı görevine getirildi.
MÇP İLE YOL AYRIMI
1991 genel seçimlerinde Sivas'tan milletvekili seçilen Muhsin Yazıcıoğlu, 1992 yılında partisiyle yol ayrımına geldi. "Siyasi anlayışımız uyuşmuyor" diyerek bir grup arkadaşıyla MÇP'den ayrılan Yazıcıoğlu, 1993'te Kurucu Genel Başkanı olduğu Büyük Birlik Partisini (BBP) kurdu.
Muhsin Yazıcıoğlu, 24 Aralık 1995 erken genel seçimlerde ANAP'la yaptıkları ittifakla yeniden Meclise girdi, 1996'da ANAP'tan istifa ederek yeniden BBP'ye döndü.
BBP'nin seçimi protesto etmesi nedeniyle partiden istifa eden Yazıcıoğlu, 22 Temmuz 2007'de yapılan seçimlerde Sivas'tan bağımsız milletvekili olarak seçildi ve TBMM'ye girerek seçimden önce bıraktığı Genel Başkanlık görevini yeniden devraldı.
İLK KEZ HELİKOPTER KİRALAYARAK MİTİNGE KATILMIŞTI
2009'da yerel seçimler için ilk kez helikopter kiralayarak mitinge katılan Muhsin Yazıcıoğlu, tüm imkansızlıklara rağmen seçimler için iddialıydı.
Yazıcıoğlu'nun da içinde bulunduğu helikopter, 25 Mart 2009 tarihinde Çağlayancerit mitinginin ardından Yozgat'ta yapacağı mitinge giderken Keş Dağı'na düştü.
Bölgede yapılan arama çalışmaları sonrasında Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin cansız bedeni, Keş Dağı Kurudere Kanlıçukur mevkisinde bulundu.
Yazıcıoğlu, 31 Mart 2009'da Ankara'da son yolculuğuna uğurlandı. Yazıcıoğlu'nun naaşı, vasiyeti üzerine Taceddin Dergahı'na defnedildi.
Vefatının ardından Muhsin Yazıcıoğlu'nun ismi, Sivas ve Anadolu'nun birçok şehri ile Pakistan gibi dost ve kardeş ülkelerde cadde, park ve okullara verildi.
DARBELERE HER ZAMAN KARŞI ÇIKTI
BBP'nin kurucu lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun, siyasi yaşamı boyunca yaptığı bazı açıklamalar da siyasete damga vurdu.
1980 askeri darbesinin ardından 7,5 yıl cezaevinde kalan Yazıcıoğlu, siyasi yaşamı boyunca darbelere her zaman karşı çıktı.
28 Şubat darbesine karşı duran liderlerden biri olan Muhsin Yazıcıoğlu'nun söylediği "Ordu gözbebeğimizdir ancak namlusunu millete çevirmiş tanka selam durmam." sözü, o dönem ve sonrasında darbelere karşı adeta simge haline geldi.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun "Bir saniyesine bile hükmedemediğimiz bir dünya için, bu kadar fırıldak olmaya gerek yok.", "Firavun'a karşı çıkmak yetmez, Musa'nın yanında olmak gerekir.", "Ben devlete, millete kurşun sıkanlara değil, 'Ben okumak istiyorum' diyenlere af istiyorum." ve "Kan dökmeyi seven bir millet değiliz ancak söz konusu vatan ise dünyanın şah damarını keseriz" sözleri de siyasete damga vurdu.
MUHSİN YAZICIOĞLU "ÜŞÜYORUM" ŞİİRİ
Muhsin Yazıcıoğlu, siyasetçi kimliğinin yanı sıra şair kimliği ile de tanınıyordu. Mamak Cezaevi'nde bulunduğu dönemde yazdığı "Üşüyorum" başlıklı şiir, ölümünden sonra adeta simge haline geldi.
Yazıcıoğlu'nun naaşının, helikopter düştükten sonra karların üzerinde bulunması, sevenlerine "Üşüyorum" şiirini hatırlattı.
Yazıcıoğlu'nun şiirinde, "...Huzur dolu içimde / Ben sonsuzluğu düşünüyorum / Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum / Durun kapanmayın pencerelerim / Güneşimi kapatmayın / Beton çok soğuk, üşüyorum..." dizeleri yer almaktaydı.
Bir coşku var içimde bugün kıpır kıpır
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Gözlerim parke parke taş duvarlarda
Açılıyor hayal pencerelerim
Hafif bir rüzgar gibi, süzülüyorum
Kekik kokulu koyaklardan aşarak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Bir çeşme başı arıyorum
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane kokuları arasında
Ruhumu dinlemek istiyorum
Zikre dalmış her şey
Güne gülümserken papatyalar
Dualar gibi yükselir ümitlerim
Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz peygamber çiçekleri toplarken
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum
Huzur dolu içimde
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum
Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın
Beton çok soğuk, üşüyorum...
Muhsin Yazıcıoğlu kimdir? Nasıl öldü? Nereli?
Muhsin Yazıcıoğlu kimdir? 10 yıl önce geçirdiği helikopter kazasıyla aramızdan ayrılan Muhsin Yazıcıoğlu aramızdan ayrılmıştı.Kazanın sır perdesi hala çözülemiyor.Sosyal medyada trend olan konular arasına giren Muhsin Yazıcıoğlu kimdir? sorusu sevenleri tarafından araştırılmaya başlandı.Sivas'ta doğan Muhsin Yazıcıoğlu Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı, 19., 20., ve 23. dönem TBMM Sivas milletvekili ve Büyük Birlik Partisi’nin kurucusu ve ilk genel başkanıdır.Neden öldü? sorusuda en çok sorulan sorular arasında yer alıyor.Ölümünün arkasındaki sır perdesi hala çözülemeyen Muhsin Yazıcıoğlu siyasi yaşamına 1968 yılında atıldı. İşte Muhsin Yazıcıoğlu kimdir? Sorusunun cevabını haberimizde bulabilirsiniz...
MUHSİN YAZICIOĞLU KİMDİR?
Muhsin Yazıcıoğlu, 1954 yılında Sivas'ın Sarkışla ilçesi Elmalı Köyü'nde bir çiftçi ailesinin oğlu olarak doğdu. İlk ve orta öğrenimini Şarkışla'da yaptı.
Yüksek öğrenimini yapmak üzere 1972'de Ankara'ya geldi. Üniversite tahsilini, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde tamamladı.
1968'de cemiyet (dernek) çalışmalarına başladı. Şarkışla'da Genç Ülkücüler Hareketi'ne katıldı. Ankara'ya geldikten sonra ise, Ülkü Ocakları Genel Merkezi'nde görev yapmaya başladı. Sırasıyla; Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcılığı ve Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yaptı. (1977-78).
1978'de faaliyete geçen Ülkücü Gençlik Derneği'nin kurucu Genel Başkanı oldu. 1980 yılına kadar MHP'de Genel Başkan Müşavirliği görevinde bulundu.
12 Eylül 1980'de yapılan askeri darbenin ardından, MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası sanığı olarak cezaevine konuldu. 5,5 yılı hücrede olmak üzere 7,5 yıl Mamak Cezaevi'nde kalan Muhsin Yazıcıoğlu, 7,5 yıl cezaevinde kaldığı bu davadan herhangi bir ceza almadı.
Cezaevinden çıktıktan sonra, mağdur olmuş ülkücülere ve onların ailelerine yardim amacıyla kurulan Sosyal Güvenlik ve Eğitim Vakfı'nın başkanlığını yaptı.
1987'de arkadaşları ile birlikte MÇP'de siyasete girdi. MÇP'de Genel Sekreter Yardımcılığı görevinde bulundu.
1991 genel seçimlerinde üç partinin oluşturduğu ittifak bünyesinde, milletvekili adayı oldu. “O, inançlarınızı Meclis'e taşıyacak” sloganıyla, Sivas'tan milletvekili seçildi.
1992 yılı Temmuz ayında, “içinde bulunduğu partinin siyasi anlayışıyla uyuşamadığı için” bir grup arkadaşı ile birlikte MÇP'den ayrıldı. 29 Ocak 1993 tarihinde Büyük Birlik Partisi kuruldu ve bu partinin Genel Başkanlığına seçildi.
24 Aralık 1995'te yapılan erken genel seçimlerde ANAP-BBP ittifakından 20. Dönem Sivas milletvekili olarak, yeniden meclise girdi. 28.02.1996 tarihinde ANAP'tan istifa ederek, BBP'ye döndü.
26 Nisan 1998'de yapılan 3. Büyük Kurultay'da, 8 Ekim 2000 tarihinde yapılan 4. Büyük Kurultay'da, 2 Haziran 2002 tarihinde yapılan 1. Olağanüstü Büyük Kurultay'da,20 Temmuz 2003 tarihinde yapılan 5. Olağan Büyük Kurultay'da,30 Nisan 2006 tarihinde yapılan 6. Olağan Büyük Kurultay'da ve 15 Nisan 2007 2.Olağanüstü Büyük Kurultayda tekrar BBP Genel Başkanlığına seçilmiştir.
22 Temmuz Erken Genel seçimlerinde BBP'nin seçimi protesto etmesi sebebiyle partisinden istifa ederek Sivas'tan bağımsız milletvekili adayı olup 23. dönem milletvekilliğine seçilmiştir.Daha sonra BBP'ye katılarak TBMM'de Büyük Birlik Partisi Sivas Milletvekili olarak BBP'yi Meclis'te temsil etmiştir.19 Ağustos'ta yapılmış olan BBP'nin 3.Olağanüstü Büyük kurultayında tekrar Genel Başkan olmuştur.
Muhsin YAZICIOĞLU, evli ve iki çocuk babasıydı.
"ELLER SİLAH DEĞİL, KALEM TUTMALI"
Anadolu gençliğinin okuyarak adam olması, milletine ve vatanına hizmet etmesi gerektiğini her zaman dile getiren Yazıcıoğlu, 24 yaşındayken dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e mektup yazarak "Eller silah değil, kalem tutmalı" diyen bir gençlik lideriydi.
Yazıcıoğlu, 1980 askeri darbesi öncesi dönemin Ülkü Ocakları Genel Başkanı olarak gençliğin sürüklendiği kaos ve kardeş kavgasını gören bir siyasi ferasetin de sahibiydi.
1980 askeri darbesinin ardından Yazıcıoğlu, "MHP ve ülkücü kuruluşlar davası"nda yargılandığı sırada 5,5 yılı hücrede olmak üzere 7,5 yıl Mamak Cezaevi'nde kaldı. Yazıcıoğlu, dava sonunda herhangi bir ceza almadı.
Vatan ve millet aşığı Yazıcıoğlu, tüm yaşadıklarına rağmen 1987'de yine milletine hizmet için siyasete kaldığı yerden devam etti, Milliyetçi Çalışma Partisinin (MÇP) Genel Sekreter Yardımcılığı görevine getirildi.
MÇP İLE YOL AYRIMI
1991 genel seçimlerinde Sivas'tan milletvekili seçilen Muhsin Yazıcıoğlu, 1992 yılında partisiyle yol ayrımına geldi. "Siyasi anlayışımız uyuşmuyor" diyerek bir grup arkadaşıyla MÇP'den ayrılan Yazıcıoğlu, 1993'te Kurucu Genel Başkanı olduğu Büyük Birlik Partisini (BBP) kurdu.
Muhsin Yazıcıoğlu, 24 Aralık 1995 erken genel seçimlerde ANAP'la yaptıkları ittifakla yeniden Meclise girdi, 1996'da ANAP'tan istifa ederek yeniden BBP'ye döndü.
BBP'nin seçimi protesto etmesi nedeniyle partiden istifa eden Yazıcıoğlu, 22 Temmuz 2007'de yapılan seçimlerde Sivas'tan bağımsız milletvekili olarak seçildi ve TBMM'ye girerek seçimden önce bıraktığı Genel Başkanlık görevini yeniden devraldı.
İLK KEZ HELİKOPTER KİRALAYARAK MİTİNGE KATILMIŞTI
2009'da yerel seçimler için ilk kez helikopter kiralayarak mitinge katılan Muhsin Yazıcıoğlu, tüm imkansızlıklara rağmen seçimler için iddialıydı.
Yazıcıoğlu'nun da içinde bulunduğu helikopter, 25 Mart 2009 tarihinde Çağlayancerit mitinginin ardından Yozgat'ta yapacağı mitinge giderken Keş Dağı'na düştü.
Bölgede yapılan arama çalışmaları sonrasında Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin cansız bedeni, Keş Dağı Kurudere Kanlıçukur mevkisinde bulundu.
Yazıcıoğlu, 31 Mart 2009'da Ankara'da son yolculuğuna uğurlandı. Yazıcıoğlu'nun naaşı, vasiyeti üzerine Taceddin Dergahı'na defnedildi.
Vefatının ardından Muhsin Yazıcıoğlu'nun ismi, Sivas ve Anadolu'nun birçok şehri ile Pakistan gibi dost ve kardeş ülkelerde cadde, park ve okullara verildi.
DARBELERE HER ZAMAN KARŞI ÇIKTI
BBP'nin kurucu lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun, siyasi yaşamı boyunca yaptığı bazı açıklamalar da siyasete damga vurdu.
1980 askeri darbesinin ardından 7,5 yıl cezaevinde kalan Yazıcıoğlu, siyasi yaşamı boyunca darbelere her zaman karşı çıktı.
28 Şubat darbesine karşı duran liderlerden biri olan Muhsin Yazıcıoğlu'nun söylediği "Ordu gözbebeğimizdir ancak namlusunu millete çevirmiş tanka selam durmam." sözü, o dönem ve sonrasında darbelere karşı adeta simge haline geldi.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun "Bir saniyesine bile hükmedemediğimiz bir dünya için, bu kadar fırıldak olmaya gerek yok.", "Firavun'a karşı çıkmak yetmez, Musa'nın yanında olmak gerekir.", "Ben devlete, millete kurşun sıkanlara değil, 'Ben okumak istiyorum' diyenlere af istiyorum." ve "Kan dökmeyi seven bir millet değiliz ancak söz konusu vatan ise dünyanın şah damarını keseriz" sözleri de siyasete damga vurdu.
MUHSİN YAZICIOĞLU "ÜŞÜYORUM" ŞİİRİ
Muhsin Yazıcıoğlu, siyasetçi kimliğinin yanı sıra şair kimliği ile de tanınıyordu. Mamak Cezaevi'nde bulunduğu dönemde yazdığı "Üşüyorum" başlıklı şiir, ölümünden sonra adeta simge haline geldi.
Yazıcıoğlu'nun naaşının, helikopter düştükten sonra karların üzerinde bulunması, sevenlerine "Üşüyorum" şiirini hatırlattı.
Yazıcıoğlu'nun şiirinde, "...Huzur dolu içimde / Ben sonsuzluğu düşünüyorum / Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum / Durun kapanmayın pencerelerim / Güneşimi kapatmayın / Beton çok soğuk, üşüyorum..." dizeleri yer almaktaydı.
Bir coşku var içimde bugün kıpır kıpır
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Gözlerim parke parke taş duvarlarda
Açılıyor hayal pencerelerim
Hafif bir rüzgar gibi, süzülüyorum
Kekik kokulu koyaklardan aşarak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Bir çeşme başı arıyorum
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane kokuları arasında
Ruhumu dinlemek istiyorum
Zikre dalmış her şey
Güne gülümserken papatyalar
Dualar gibi yükselir ümitlerim
Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz peygamber çiçekleri toplarken
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum
Huzur dolu içimde
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum
Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın
Beton çok soğuk, üşüyorum...