iltasyazilim
FD Üye
Bu cep kitabı, Muhyiddini Arabi'nin Seceret'ül Kevnadlı eserinden iktibas edilmiştir
Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun Salat ve selam, efendimiz Emin Peygamber Muhammed'e Sonra, onun ak aline ve ashabının tümüne olsun
İbni Abbas (ra) Hz'inden naklen Muaz b Cebel rivayet ediyor
Bir gün Resülullah (sav) ile beraberdik Ensardan birinin evinde toplanmıştık Tam bir cemaat olmuştuk Sohbete dalmıştık Bu arada, dışarıdan bir ses geldi;
Ev sahibi İçerdekiler Eve girmem için bana izin verir misiniz? Benim sizden bir dileğim var Görülecek bir işim var
Bunun üzerine, herkes Resûlullah (sav) Efendimizin yüzüne bakmaya başladı Orada ve her zaman büyük oydu izin ondan çıkacaktı Resülullah (sav) Efendimiz, duruma vakıf oldu ve:
Bu seslenen kimdir, bilirmisiniz?Buyurdu Biz hep birden şöyle dedik:
En iyi bilen Allah ve Resulüdür Bunun üzerine Resûlullah (sav) Efendimiz:
O, laîn İblistir Şeytandır Allah'ın laneti onun üzerine olsun
Buyurunca; hemen Hz Ömer:
Ya Resülullah, bana izin veriniz onu öldüreyim
Dedi Resülullah (sav) Efendimiz bu izni vermedi; şöyle buyurdu:
Dur ya Ömer, bilmiyor musun ki; ona belli bir vakte kadar mühlet verilmiştir Öldürmeyi bırak
Sonra şöyle buyurdu:
Kapıyı ona açın gelsin O, buraya gelmek için emir almıştır Diyeceklerini anlamaya çalışınız Size anlatacaklarını iyi dinleyiniz
* * *
Bundan sonrasını ondan dinleyelim; yani Ravi'den Şöyle anlattı:
Kapıyı ona açtılar, içeri girdi ve bize göründü Bir de baktık ki, şekli şu: Bir ihtiyar Şaşı Aynı zamanda köse Çenesinde altı veya yedi kadar kıl sallanıyor At kılı gibi Gözleri yukarı doğru açılmış Kafası, büyük bir fil kafası gibi Dudakları da, bir manda dudağına benziyordu
Sonra, selam verdi, onun bu selamına Resulullah (sav) Efendimiz şu mukabelede bulundu:
Selam Allah'ındır ya laîn
Sonra ona şöyle buyurdu:
Bir iş için geldiğini duydum; nedir o iş?
Şeytan şöyle anlattı:
Benim buraya gelişim, kendi arzumla olmadı Mecburen geldim
Resulullah (sav) Efendimiz sordu:
Nedir o mecburiyet?Şeytan anlattı:
İzzet sahibi Rabbın katından bana bir melek geldi Ve dedi ki:
Allahü Teala sana emir veriyor: Muhammed'e gideceksin Ama düşük ve zelil bir halde Tevazu ile Ona gideceksin ve ademoğullarını nasıl kandırdığını anlatacaksın Onları nasıl al*dattığını söyleyeceksin bir bir ona Sonra o; sana ne sorarsa doğrusunu di*yeceksin
Sonra Allahü Teala buyurdu ki:
Söylediklerine bir yalan katarsan, doğruyu söylemezsen seni kül ederim; rüzgar savurur Düşmanların önünde, seni rüsvay ederim
İşte böyle; ya Muhammed, o emir üzerine sana geldim
Arzu ettiğini bana sor Şayet bana sorduklarına doğru cevap vermezsem; düş*manlarım benimle eğlenecek Şu muhak*kak ki, düşmanlarımın eğlencesi olmaktan daha zor bir şey yoktur
* * *
Bundan sonra, Resüiullah (sav) Efen*dimiz şöyle sordu:
Madem ki, sözlerinde doğru olacak*sın O halde bana anlat: Halk arasında en çok sevmediğin kimdir?
Şeytan şu cevabı verdi:
Sensin, ya Muhammed Allah'ın ya*rattıkları arasında senden daha çok sevme*diğim kimse yoktur Sonra, senin gibi kim olabilir ki? Resulullah (sav) Efendimiz sordu:
Benden sonra, en çok kimlere buğuzlusun ve sevmezsin?Şeytan anlattı:
Müttaki bir gence ki varlığını Allah yoluna vermiştir
Bundan sonra, sual cevap aşağıdaki şe*kilde devam etti Resülullah (sav) Efendimiz sordu; şeytan anlattı:
Sonra kimi sevmezsin?
Kendisini sabırlı bildiğim, şüpheli iş*lerden sakınan alimi
Sonra?
Temizlik işinde yıkadığı yerleri üç defa yıkamaya devam eden kimseyi
Sonra?
Sabırlı olan bir fakiri ki; ihtiyacını hiç kimseye anlatmaz Halinden şikayet et*mez
Peki, bu fakirin sabırlı olduğunu ne*reden bilirsin?
Ya Muhammed, ihtiyacını kendi gibi birine açmaz Her kim ihtiyacını kendi gibi birine üç gün üst üste anlatırsa, Allah onu
sabredenlerden yazmaz Sabırlı kimselerin işi buna benzemez Hasılı, onun sabrını; halinden, tavrından ve şikayet etmeyişinden anlarım
Sonra kim?
Şükreden zengin
Peki, ama o zenginin şükreden oldu*ğunu nasıl anlarsın?
Onu görürsem ki, aldığını helal yol*dan alıyor ve mahalline harcıyor Bilirim ki:
O şükreden bir zengindir
Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun Salat ve selam, efendimiz Emin Peygamber Muhammed'e Sonra, onun ak aline ve ashabının tümüne olsun
İbni Abbas (ra) Hz'inden naklen Muaz b Cebel rivayet ediyor
Bir gün Resülullah (sav) ile beraberdik Ensardan birinin evinde toplanmıştık Tam bir cemaat olmuştuk Sohbete dalmıştık Bu arada, dışarıdan bir ses geldi;
Ev sahibi İçerdekiler Eve girmem için bana izin verir misiniz? Benim sizden bir dileğim var Görülecek bir işim var
Bunun üzerine, herkes Resûlullah (sav) Efendimizin yüzüne bakmaya başladı Orada ve her zaman büyük oydu izin ondan çıkacaktı Resülullah (sav) Efendimiz, duruma vakıf oldu ve:
Bu seslenen kimdir, bilirmisiniz?Buyurdu Biz hep birden şöyle dedik:
En iyi bilen Allah ve Resulüdür Bunun üzerine Resûlullah (sav) Efendimiz:
O, laîn İblistir Şeytandır Allah'ın laneti onun üzerine olsun
Buyurunca; hemen Hz Ömer:
Ya Resülullah, bana izin veriniz onu öldüreyim
Dedi Resülullah (sav) Efendimiz bu izni vermedi; şöyle buyurdu:
Dur ya Ömer, bilmiyor musun ki; ona belli bir vakte kadar mühlet verilmiştir Öldürmeyi bırak
Sonra şöyle buyurdu:
Kapıyı ona açın gelsin O, buraya gelmek için emir almıştır Diyeceklerini anlamaya çalışınız Size anlatacaklarını iyi dinleyiniz
* * *
Bundan sonrasını ondan dinleyelim; yani Ravi'den Şöyle anlattı:
Kapıyı ona açtılar, içeri girdi ve bize göründü Bir de baktık ki, şekli şu: Bir ihtiyar Şaşı Aynı zamanda köse Çenesinde altı veya yedi kadar kıl sallanıyor At kılı gibi Gözleri yukarı doğru açılmış Kafası, büyük bir fil kafası gibi Dudakları da, bir manda dudağına benziyordu
Sonra, selam verdi, onun bu selamına Resulullah (sav) Efendimiz şu mukabelede bulundu:
Selam Allah'ındır ya laîn
Sonra ona şöyle buyurdu:
Bir iş için geldiğini duydum; nedir o iş?
Şeytan şöyle anlattı:
Benim buraya gelişim, kendi arzumla olmadı Mecburen geldim
Resulullah (sav) Efendimiz sordu:
Nedir o mecburiyet?Şeytan anlattı:
İzzet sahibi Rabbın katından bana bir melek geldi Ve dedi ki:
Allahü Teala sana emir veriyor: Muhammed'e gideceksin Ama düşük ve zelil bir halde Tevazu ile Ona gideceksin ve ademoğullarını nasıl kandırdığını anlatacaksın Onları nasıl al*dattığını söyleyeceksin bir bir ona Sonra o; sana ne sorarsa doğrusunu di*yeceksin
Sonra Allahü Teala buyurdu ki:
Söylediklerine bir yalan katarsan, doğruyu söylemezsen seni kül ederim; rüzgar savurur Düşmanların önünde, seni rüsvay ederim
İşte böyle; ya Muhammed, o emir üzerine sana geldim
Arzu ettiğini bana sor Şayet bana sorduklarına doğru cevap vermezsem; düş*manlarım benimle eğlenecek Şu muhak*kak ki, düşmanlarımın eğlencesi olmaktan daha zor bir şey yoktur
* * *
Bundan sonra, Resüiullah (sav) Efen*dimiz şöyle sordu:
Madem ki, sözlerinde doğru olacak*sın O halde bana anlat: Halk arasında en çok sevmediğin kimdir?
Şeytan şu cevabı verdi:
Sensin, ya Muhammed Allah'ın ya*rattıkları arasında senden daha çok sevme*diğim kimse yoktur Sonra, senin gibi kim olabilir ki? Resulullah (sav) Efendimiz sordu:
Benden sonra, en çok kimlere buğuzlusun ve sevmezsin?Şeytan anlattı:
Müttaki bir gence ki varlığını Allah yoluna vermiştir
Bundan sonra, sual cevap aşağıdaki şe*kilde devam etti Resülullah (sav) Efendimiz sordu; şeytan anlattı:
Sonra kimi sevmezsin?
Kendisini sabırlı bildiğim, şüpheli iş*lerden sakınan alimi
Sonra?
Temizlik işinde yıkadığı yerleri üç defa yıkamaya devam eden kimseyi
Sonra?
Sabırlı olan bir fakiri ki; ihtiyacını hiç kimseye anlatmaz Halinden şikayet et*mez
Peki, bu fakirin sabırlı olduğunu ne*reden bilirsin?
Ya Muhammed, ihtiyacını kendi gibi birine açmaz Her kim ihtiyacını kendi gibi birine üç gün üst üste anlatırsa, Allah onu
sabredenlerden yazmaz Sabırlı kimselerin işi buna benzemez Hasılı, onun sabrını; halinden, tavrından ve şikayet etmeyişinden anlarım
Sonra kim?
Şükreden zengin
Peki, ama o zenginin şükreden oldu*ğunu nasıl anlarsın?
Onu görürsem ki, aldığını helal yol*dan alıyor ve mahalline harcıyor Bilirim ki:
O şükreden bir zengindir