iltasyazilim
FD Üye
Mukabele Nedir?
Allah’ın iki elçisi her Ramazan’da Kur’anı karşılıklı okumak için bir araya gelirdi Bu sünnet günümüze mukabele olarak gelmiştir Mukabele, karşılıklı yapılan iş, karşılıklı yapılan okuma, karşılaştırma manalarına gelir
Mukabeleye arz ve arza kökünden gelen muaraza da denilmektedir ki bu da her yıl Ramazan ayında, o zamana kadar nazil olan ayet ve sureleri Cebrail (as)’in Hz Peygamber’e O’nun da Cebrail’e okuması manasında bir terimdir
Kainat durdukça insanlara bir hidayet ve nur olarak gönderilen bu Kitabı Kebir’in okuması da yine öyle kainat çapında büyükler tarafından yapılacaktı Bunun üzerine Allah’ın sevgili iki elçisi, Kur’anı Kerim’i birbirlerine okumak üzere Ramazan ayında her gece bir araya gelmekteydi Her yıl bir defa yapılan bu karşılıklı okuma işi Allah Resulu’nun vefat edeceği yıl iki defa yapılmıştı Bu son yapılan okuma işine de ‘Arzai ahire’ denilmiştir Allah Resulu bu mukabele (karşılıklı okumanın) iki defa yapılmasından vefatının yaklaştığını anlayarak bunu sevgili kızı Hz Fatıma’ya bir sır olarak bildirmiştir
Allah’ın iki elçisi her Ramazan’da Kur’anı karşılıklı okumak için bir araya gelirdi Bu sünnet günümüze mukabele olarak gelmiştir Mukabele, karşılıklı yapılan iş, karşılıklı yapılan okuma, karşılaştırma manalarına gelir
Mukabeleye arz ve arza kökünden gelen muaraza da denilmektedir ki bu da her yıl Ramazan ayında, o zamana kadar nazil olan ayet ve sureleri Cebrail (as)’in Hz Peygamber’e O’nun da Cebrail’e okuması manasında bir terimdir
Kainat durdukça insanlara bir hidayet ve nur olarak gönderilen bu Kitabı Kebir’in okuması da yine öyle kainat çapında büyükler tarafından yapılacaktı Bunun üzerine Allah’ın sevgili iki elçisi, Kur’anı Kerim’i birbirlerine okumak üzere Ramazan ayında her gece bir araya gelmekteydi Her yıl bir defa yapılan bu karşılıklı okuma işi Allah Resulu’nun vefat edeceği yıl iki defa yapılmıştı Bu son yapılan okuma işine de ‘Arzai ahire’ denilmiştir Allah Resulu bu mukabele (karşılıklı okumanın) iki defa yapılmasından vefatının yaklaştığını anlayarak bunu sevgili kızı Hz Fatıma’ya bir sır olarak bildirmiştir