iltasyazilim
FD Üye
Hazreti Mevlânâ, Şemsi Tebrizî Hazretleriyle buluşunca nice mârifetullah sırlarına ermiş, ondan ayrılığın derdini şerh etmek için yazmaya başladığı şâheseri olan Mesnevî’yi de Hüsâmeddin Çelebi’yle sohbet bereketiyle tamamlamıştır
Hazreti Mevlânâ, kâmil insana olana iştiyâkını şöyle anlatır:
“Bir gece vaktiydi Evimden dışarı çıktım Kırlarda geziyordum Bir adamcağızın elinde fenerle dolaştığını gördüm:
«–Bu gece karanlığında ne arıyorsun?» diye sordum
Adam;
«–İnsan arıyorum» diye cevap verdi
Ona dedim ki:
«–Yazık! Boşuna yoruluyorsun… Ben yurdumu terk ettim de yine onu bulamadım Git evine… Yat, rahatına bak Nafile arıyorsun, onu hiçbir yerde bulamayacaksın!»
Adamcağız acı acı baktı ve şöyle dedi:
«–Bulamayacağımı ben de biliyorum Lâkin hasretle aramak bile bana lezzet veriyor! Aradığımın o olması içimi ferahlatıyor…»
Ferîdüddîni Attâr Hazretleri de, tıpkı onun gibi kendisini anlayacak ve sırrını taşıyabilecek bir dost bulamamanın sıkıntısı içinde yaşamıştı Şu sözleri ile âdetâ hem kendisinin hem de Hazreti Mevlânâ’nın hâline tercüman olmaktadır:
“Ben bir kuş idim ki, sırlar âleminden uçup geldim Tâ ki aşağıdan yukarı bir av alıp götüreyim (yani sırrımdan anlayan bir dost bulayım) Lâkin o sırlara mahrem olacak kimseyi bulamadım Çaresiz, geldiğim kapıdan çıktım ve gittim
Ehlullah Hazerâtı, Cenâbı Hakk’ın gönüllerine verdiği bu iştiyakla, nice gönülleri tezkiye etmiş, nice hikmet dolu eserler vücuda getirerek, asırlara mânevî rehberlik etmişlerdir
Cenâbı Hak, cihan semâsında bir hoş sedâ bırakabilmeyi cümlemize nasip ve müyesser eylesin
Cenâbı Hak, kalplerimize ihlâs ve ihsan şuurunu nasip buyursun Ömrümüzü ferdî ve içtimâî ibâdetlerle tezyîn edebilmemizi müyesser eylesin Tebliğ ve hayırlı hizmetlerde ihlâsla gayret ederek, Fahri Kâinât Efendimiz’e hayırlı ümmet olabilmemizi nasîb eylesin!
Âmîn!
Osman Nuri Topbaş
Hazreti Mevlânâ, kâmil insana olana iştiyâkını şöyle anlatır:
“Bir gece vaktiydi Evimden dışarı çıktım Kırlarda geziyordum Bir adamcağızın elinde fenerle dolaştığını gördüm:
«–Bu gece karanlığında ne arıyorsun?» diye sordum
Adam;
«–İnsan arıyorum» diye cevap verdi
Ona dedim ki:
«–Yazık! Boşuna yoruluyorsun… Ben yurdumu terk ettim de yine onu bulamadım Git evine… Yat, rahatına bak Nafile arıyorsun, onu hiçbir yerde bulamayacaksın!»
Adamcağız acı acı baktı ve şöyle dedi:
«–Bulamayacağımı ben de biliyorum Lâkin hasretle aramak bile bana lezzet veriyor! Aradığımın o olması içimi ferahlatıyor…»
Ferîdüddîni Attâr Hazretleri de, tıpkı onun gibi kendisini anlayacak ve sırrını taşıyabilecek bir dost bulamamanın sıkıntısı içinde yaşamıştı Şu sözleri ile âdetâ hem kendisinin hem de Hazreti Mevlânâ’nın hâline tercüman olmaktadır:
“Ben bir kuş idim ki, sırlar âleminden uçup geldim Tâ ki aşağıdan yukarı bir av alıp götüreyim (yani sırrımdan anlayan bir dost bulayım) Lâkin o sırlara mahrem olacak kimseyi bulamadım Çaresiz, geldiğim kapıdan çıktım ve gittim
Ehlullah Hazerâtı, Cenâbı Hakk’ın gönüllerine verdiği bu iştiyakla, nice gönülleri tezkiye etmiş, nice hikmet dolu eserler vücuda getirerek, asırlara mânevî rehberlik etmişlerdir
Cenâbı Hak, cihan semâsında bir hoş sedâ bırakabilmeyi cümlemize nasip ve müyesser eylesin
Cenâbı Hak, kalplerimize ihlâs ve ihsan şuurunu nasip buyursun Ömrümüzü ferdî ve içtimâî ibâdetlerle tezyîn edebilmemizi müyesser eylesin Tebliğ ve hayırlı hizmetlerde ihlâsla gayret ederek, Fahri Kâinât Efendimiz’e hayırlı ümmet olabilmemizi nasîb eylesin!
Âmîn!
Osman Nuri Topbaş