EFALİ MUKELLEFİN
Mukelleflerin Yapmaları Gereken Dini Vazifeler Nelerdir?
Mukellefiyet cağına giren
Mukellefiyet cağına giren her Muslumanın yapmak zorunda olduğu bazı dini vazifeler vardır ki, bunlara fıkıh ve ilmihal kitablarında mukelleflerin yapacağı vazifelermanasına Ef'ali Mukellefindenir Bunlar 8'e ayrılır
1 Farz,
2 Vacib,
3 Sunnet,
4 Mustehab,
5 Mubah,
6 Haram,
7 MekrUh,
8 Mufsid
Bu 8 fiilden ilk 5'i yapılması; 3'u ise yapılmaması, yani, terki istenen vazifelerdir Yapılması istenen fiillere emir; terki istenenlere de nehiyadı verilir
Farz Nedir?
Farz, yapılması kat'i ve acık delillerle emredilen dini iş ve vazifelerdir
Abdest almak, namaz kılmak, oruc tutmak, zekat vermek gibi
Farz ikiye ayrılır:
Farzı Ayn: Yerine getirilmesi her Muslumana ayrı ayrı borc olan farzlardır
Bunlar, bir Muslumanın yapmasıyla diğer Muslumanların uzerinden duşmez Namaz, oruc gibi
Gerek namaz ve gerekse oruc, istisnasız her Muslumanın yapmak zorunda olduğu, dini birer vecibedir
Farzı Kifaye: Yerine getirilmesi her Muslumana ayrı ayrı borc olmayan, Muslumanlardan bazısının yapmasıyla diğerlerinden borcluluk hali kalkan farzlardır Bu gibi farzları, hic kimsenin yapmaması halinde, butun cem'iyet mes'ul ve gunahkar olur Bir Muslumanın cenaze namazını kılmak gibi Cenaze namazının bazı Muslumanlar tarafından kılınması, diğer Muslumanlar uzerinden mukellefiyetin kalkması icin yeterlidir Ancak, hic kimse kılmayacak olsa, butun Muslumanlar mes'uliyet altına girmiş olurlar
Farzı kifayenin sevabı, sadece yapana aittir Tamamen terkinden dolayı gelen gunah ise, butun Muslumanlarındır
Farzın Hukmu Nedir?
Yapılırsa buyuk sevab vardır Ozursuz olarak terkedender, dunyada huzur bulamayıp ic sıkıntısından kurtulamadıkları gibi, ahirette de cetin azablara carptırılırlar
Farzın inkarı Muslumanı dinden cıkarır
Vacib Nedir?
Yapılması farz kadar acık bir şekilde istenilmemekle birlikte, kuvvetli delillerle sabit olan iş ve vazifelere denir Kurban kesmek vitir ve bayram namazı kılmak gibi
Vacib'in Hukmu Nedir?
Vacibin hukmu de, farz gibidir Yani, işlenmesi halinde sevab, terkinde ise azab vardır Ancak itikad bakımından vacib, farz gibi değildir Vacibi inkar eden dinden cıkmaz Fakat dinde olan bir emri inkar ettiği icin bid'at işlemiş, buyuk bir gunaha girmiş olur
Sunnet Nedir?
ResUli Ekrem'in (asm) farz ve vacibden ayrı olarak bizzat yaptığı, yapındediği veya yapılmasını hoş karşıladığı fiillerdir Sunnetler nafileadı altında toplanır
Sunnetler ikiye ayrılır:
1 Sunneti Muekkede,
2 Sunneti gayrı muekkede
Sunneti Muekkede:
ResUlullah Efendimizin (asm) umumiyetle yapmaya devam edip pek az terketmiş oldukları sunnettir Lugat manası, kuvvetli sunnet demektir Sabah, oğle ve akşam namazlarının sunnetleri gibi Ezan, ikamet, cemaate devam gibi İslam şeairlerinden sayılan sunnetler de, sunneti muekkededir Bunlara sunneti Huda da denir
Sunneti Gayri Muekkede:
ResUlullah Efendimizin ibadet maksadıyla bazan işleyip bazan da terkettikleri sunnettir İkindi ile yatsının ilk sunneti gibi
ResUlullah'ın yeyip icme, giyinip kuşanma, oturup kalkma gibi gunluk normal davranışları ve adabı muaşerete taallUk eden işleri de sunneti gayrı muekkedeye dahildir Bunlara sunneti zevaid adı da verilmiştir
Sunnetin de farz gibi ayn ve kifaye kısımları vardır Mesela, Ramazan'ın son on gununde i'tikafa girmek, teravihi cemaatla kılmak, teravihi hatimle kılmak sunneti kifayedir Farz namazları cemaatla kılmak ise, sunneti ayn'dır
Sunnete Uymanın Luzum ve Faydaları Nelerdir?
Kur'anı Kerim'de mu'minler, Allah ResUlunun sunnetine uymaya teşvik edilerek şoyle buyrulur:
Allah'ın ResUlunde sizin icin kendisine uyulacak en guzel ornek ve numUneler vardır(Ahzab: 21)
Diğer bir ayette ise:
Eğer Allah'ı seviyorsanız, bana uyun, benim sunnetlerime tabi olun ki, Allah da sizi sevsin(Ali İmran: 31)
Demek ki, Allah'ı sevmenin alameti ve kendini Allah'a sevdirmenin yolu, ResUlunun sunnetine ittiba' etmekten gecmektedir Cunku Allah'ı gercekten seven bir kişi, elbette Allah'ın sevdiği ve razı olduğu zat'a benzemeye, onun hareketlerini kendisine ornek almaya calışacaktır
Sunnet'e uygun hareket etmenin pek cok uhrevi sevab ve nurları vardır Sunneti seniyyenin mes'eleleri, hatta en kucuk edebleri bile, birer pusula gibi Muslumana, hayatın fırtına ve dağdağaları icinde nasıl hareket edeceğini bildirir ve ona en selametli ve emniyetli yolu gosterir Ona şaşmaz ve değişmez değer olculeri kazandırır
Kısacası, Sunneti seniyye dunya ve ahiret saadetinin temel taşı ve kemalatı insaniyenin madeni ve menba'ıdır
Sunnetin butunune birden uymak cok zordur Ehassı havassa, yani en buyuk velilere ve din buyuklerine bile zor nasib olan bir husustur Ancak sunnetin hepsini bilfiil yapmaya herkesin gucu yetmemekle beraber, ona ittiba' niyet ve kasdında olmak, taraftarane ve iltizamkarane bir tavır takınmak, herkesin elinden gelir Boylece insan, sunnetlere olan ittiba' niyet ve kasdı ve tarafgirliği sebebiyle, Allah ResUlunun şefaatinden mahrum kalmamış ve sunnetin feyzinden istifadeye uzak durmamış olur
Şu halde şartların elverişsizliği sebebiyle yerine getiremediğimiz sunnetlere karşı icimizde ittiba' arzu ve niyetini, iştiyakını daima korumalıyız İfa edebileceğimiz sunnetlere karşı da sebebsiz yere ihmale, tenbellik ve lakayıtlığa duşmemeliyiz
Sunnetin Hukmu Nedir?
Sunneti muekkedenin yapılmasında buyuk sevablar vardır Kasden veya tenbellikle terkedilmesinde Cehennem azabı yoksa da, şefaatten mahrumiyet gibi buyuk bir kayıp ve ziyan soz konusudur Boyle kimseler ResUlullah tarafından kınanıp levmedilmeye de mustehak olurlar Bu sunnetlerin değiştirilmesi veya inkarı ise bid'attır, dalalettir
Sunneti gayrı muekkedenin yapılması da pek guzel ve sevablıdır Yemek, icmek, giyinmek, vs gibi gunluk fıtri hareket ve muameleler, sunnete ittiba' yoluyla, ibadet hukmune gecerler İşlenmesi adet olan fiiller, boylece hayatlanır, şefaate vesile haline gelirler İnsan ruhuna feyizler bahşederler Cunku, sunnetin en kucuk bir edebine riayet dahi, Allah ResUlunu hatıra getirir, kalbe nUr ve huzur verir
Bu ikinci kısım sunnetlerin terkinde, hicbir gunah olmadığı gibi, kınama ve azar (levm ve itab) da yoktur Fakat yukarıda saydığımız buyuk sevabları kaybetmek ve sunnetin nurundan ve hakiki edebden istifade edememek durumu vardır
Sunneti terkeden hakiki gorgu ve edebi de terketmiş olur ki, neticesi Rabbimizin lutuflarından mahrUmiyettir
Sunneti Seniyyeye İttiba' İle İlgili Guzel Sozler ve Hadis Mealleri:
Kim ummetimin fesada gittiği zamanda benim sunnetime sarılır, hayatında tatbik ederse, o kimse yuz şehid sevabına nail olurHadisi Şerif meali
Cenabı Hakk'a iman eden, elbette O'na itaat edecek Ve itaat yolları icinde en makbUlu ve en mustakim ve en kısası, bilaşubhe, Habibullah'ın goterdiği ve takib ettiği yoldurLem'alar'dan
Sunneti seniyye edebdir, hicbir mes'elesi yoktur ki altında bir nur, bir edeb bulunmasınLem'alar'dan
Edebin enva'ını Cenabı Hak Habibinde cem'etmiştir Onun sunnetini terkeden, edebi terkederLem'alar'dan
Kim sunnetimi ihya ederse beni sevmiş olur Beni seven ise, Cennette benimle beraberdirHadisi Şerif meali
Şubhesiz sozlerin en guzeli Allah'ın Kitabı (olan Kur'an)'dır Yolların en hayırlısı Muhammed'in (as) yoludurHadisi Şerif meali
Size benden sonra iki şey bıraktım Onlara sarıldıkca asla sapıklık ve dalalete duşmezsiniz:
1 Allah'ın Kitabı,
2 ResUlunun SunnetiHadisi Şerif meali
Sunneti Seniyye'ye ittiba'ı kendine adet edinen, adatını ibadete cevirir Butun omrunu semeredar ve sevabdar ederLem'alar'dan
Mubah Nedir?
Yapılmasında veya terkinde dini yonden hicbir mahzUru bulunmayan, yani, mukellefin yapıp yapmamakta tamamen serbest olduğu işlerdir Oturmak, yemek, icmek, uyumak gibi
Mubah olan bu gibi işlerin ne yapılmasında sevab vardır, ne de terkinde gunah
Ancak bu fiilleri işlerken, mu'min sunneti seniyyeyi duşunur, o niyetle hareket ederse o vakit sunnet sevabını kazanır
Eşyada asli vasıf, mubah ve helal olmaktır Mubahlığın ortadan kalkması icin, o şey'in mubah olmadığına dair bir şer'i delil gerekir Mubahlığı ortadan kaldırıcı bir delil olmadığı muddetce, eşya mubahlığını korur
Helal ise, yapılması caiz gorulen, işlenmesinde dini yonden hicbir mahzur bulunmayan şeydir Helalin her turlu şaibeden uzak, saf ve temiz olan kısmına tayyibdenir
Her tayyib şey helal, fakat her helal olan şey ise tayyib değildir
Mustehab Nedir?
Lugatte, sevilmiş şeymanasına gelir Istılahta ise ResUlullah Efendimizin (as) arasıra yapmış oldukları şeydir Kuşluk namazı gibi
Peygamber Efendimiz (asm), mustehab denilen hususları sevip zaman zaman yapmışlar, Selefi Salihin de bunları seve seve işlemiş ve diğer ehli imanı da yapmaya teşvik etmişlerdir
Mustehaba, sunneti gayri muekkede hukmunu verenler olduğu gibi, mendub, nafile, tatavvu', edeb ismini verenler de vardır
Bilhassa guzel ve medhe layık bir haslet ve davranış olması sebebiyle, fıkıh kitablarında mustehab yerine edeb tabiri cok kullanılmıştır Edeb'in coğulu adab'dır
Mustehab'ın Hukmu Nedir?
Mustehab'ın yapılmasında sevab vardır Yapılmaması halinde ise, yalnızca bu sevabdan mahrumiyet soz konusudur
Haram Nedir?
Yapılması, kullanılması, yenilip icilmesi dinimizce kat'i olarak yasak edilmiş şeylere denir İcki icmek, kumar oynamak, zina etmek, adam oldurmek, gıybet ve iftirada bulunmak gibi
Haram kılınan eşya veya fiil, kendisinde bulunan, hic ayrılmayan bir zarar, kotuluk ve pislik sebebiyle haram kılınmış ise, buna liaynihi (bizzat) haram denir Domuz eti ve şarap gibi
Kendi tabiat ve vasfından dolayı değil de elde etme şekli, kazanma yolu gibi dıştan bir sebeble haram kılınmış ise, buna da ligayrihi (bilvasıta) haram denir Calınmış ekmek, gasbedilmiş para gibi
Haramın Hukmu Nedir?
Haramın terkinden dolayı buyuk sevab vardır İnsanı takva mertebesine cıkarır İşlenmesi halinde ise, kalblerin kararıp vicdanların paslanması, imanın zayıflaması, huzur ve neş'enin gitmesi, ibadetten zevk alma duygusunun yok olması gibi zarar ve kayıpların yanısıra, ahirette de cetin bir azab soz konusudur
Haramlığı kesin olan bir şey'i helal kabUl etmek, Allah korusun insanı imandan cıkarır
MekrUh Nedir?
MekrUh, lugatte, sevimsiz bulunan, nahoş ve kerih gorulen şey demektir Istılahta ise, dinen yapılması cirkin ve kotu gorulen işler manasına gelir
Abdest alırken ve gusul ederken suyu israf etmek, kısa kollu elbise ile veya başı acık namaz kılmak gibi hususlar mekruhlardandır
MekrUh iki kısma ayrılır:
1 Tahrimen MekrUh: Harama yakın olan mekrUha denir Abdest alırken suyu israf derecede harcamak gibi
2 Tenzihen MekrUh: Helala yakın olan mekruhtur Burnu sağ el ile temizlemek gibi
MekrUhun Hukmu Nedir?
Tahrimen mekrUhun terkinde sevab vardır İşlenmesinde ise, ahirette azaba uğrama ihtimali mevcuttur Yani, harama yakın olan mekrUhu işleyen kimsenin ahirette hesaba cekilmesi ve azaba uğramasından korkulur Bu, İmamı A'zam ile EbU YUsuf'a goredir İmamı Muhammed ise, tahrimen mekrUhu, aynen haram gibi telakki eder Ahirette azab muhakkaktır, der
Tenzihen mekrUhun işlenmesi ise, azabı gerektirmez Fakat terki sevablıdır
Mekruhları helal telakki etmek, hata olmakla beraber, insanı dinden cıkarmaz
MekrUh kelimesi, fıkıh kitablarında tenzihen veya tahrimen kayıtları konmaksızın geciyorsa, bununla tahrimen mekruh kastediliyor demektir
Mufsid Nedir?
Başlanmış bir ibadeti bozan ve ibtal eden şeydir Mufsidin ozursuz, kasden yapılması gunahı mUcibdir Hata ile, sehven meydana gelmesinde ise gunah ve azab yoktur Namaz icinde kendisini alamayıp gulmek gibi
Sahih Nedir?
Butun şartlarına ve rukunlerine uyularak eksiksiz ifa edilen bir ibadet veya muameledir Mesela: Farz ve vaciblerine riayet edilerek kılınan namaz sahihdir
Caiz Nedir?
Yapılması dinen yasak olmayan şeydir Bu kelime, bazan sahih, bazan da mubah yerine kullanılır
Bazı muameleler vardır ki, dunyevi hukumler bakımından sahih olduğu halde, uhrevi hukumler bakımından caiz olmaz Cuma ezanı okunurken yapılan alışveriş muamelesi gibi Boyle bir muamele dunyevi bakımdan sahihtir; fakat manevi mes'uliyeti de gerektirdiği icin, dinen caiz değildir
Batıl Nedir?
Rukunlerine veya şartlarına tamamen veya kısmen uyulmayan herhangi bir ibadet ve muameledir Abdestsiz namaz kılmak gibi
Batıl, sahih'in zıddıdır
Mukelleflerin Yapmaları Gereken Dini Vazifeler Nelerdir?
Mukellefiyet cağına giren
Mukellefiyet cağına giren her Muslumanın yapmak zorunda olduğu bazı dini vazifeler vardır ki, bunlara fıkıh ve ilmihal kitablarında mukelleflerin yapacağı vazifelermanasına Ef'ali Mukellefindenir Bunlar 8'e ayrılır
1 Farz,
2 Vacib,
3 Sunnet,
4 Mustehab,
5 Mubah,
6 Haram,
7 MekrUh,
8 Mufsid
Bu 8 fiilden ilk 5'i yapılması; 3'u ise yapılmaması, yani, terki istenen vazifelerdir Yapılması istenen fiillere emir; terki istenenlere de nehiyadı verilir
Farz Nedir?
Farz, yapılması kat'i ve acık delillerle emredilen dini iş ve vazifelerdir
Abdest almak, namaz kılmak, oruc tutmak, zekat vermek gibi
Farz ikiye ayrılır:
Farzı Ayn: Yerine getirilmesi her Muslumana ayrı ayrı borc olan farzlardır
Bunlar, bir Muslumanın yapmasıyla diğer Muslumanların uzerinden duşmez Namaz, oruc gibi
Gerek namaz ve gerekse oruc, istisnasız her Muslumanın yapmak zorunda olduğu, dini birer vecibedir
Farzı Kifaye: Yerine getirilmesi her Muslumana ayrı ayrı borc olmayan, Muslumanlardan bazısının yapmasıyla diğerlerinden borcluluk hali kalkan farzlardır Bu gibi farzları, hic kimsenin yapmaması halinde, butun cem'iyet mes'ul ve gunahkar olur Bir Muslumanın cenaze namazını kılmak gibi Cenaze namazının bazı Muslumanlar tarafından kılınması, diğer Muslumanlar uzerinden mukellefiyetin kalkması icin yeterlidir Ancak, hic kimse kılmayacak olsa, butun Muslumanlar mes'uliyet altına girmiş olurlar
Farzı kifayenin sevabı, sadece yapana aittir Tamamen terkinden dolayı gelen gunah ise, butun Muslumanlarındır
Farzın Hukmu Nedir?
Yapılırsa buyuk sevab vardır Ozursuz olarak terkedender, dunyada huzur bulamayıp ic sıkıntısından kurtulamadıkları gibi, ahirette de cetin azablara carptırılırlar
Farzın inkarı Muslumanı dinden cıkarır
Vacib Nedir?
Yapılması farz kadar acık bir şekilde istenilmemekle birlikte, kuvvetli delillerle sabit olan iş ve vazifelere denir Kurban kesmek vitir ve bayram namazı kılmak gibi
Vacib'in Hukmu Nedir?
Vacibin hukmu de, farz gibidir Yani, işlenmesi halinde sevab, terkinde ise azab vardır Ancak itikad bakımından vacib, farz gibi değildir Vacibi inkar eden dinden cıkmaz Fakat dinde olan bir emri inkar ettiği icin bid'at işlemiş, buyuk bir gunaha girmiş olur
Sunnet Nedir?
ResUli Ekrem'in (asm) farz ve vacibden ayrı olarak bizzat yaptığı, yapındediği veya yapılmasını hoş karşıladığı fiillerdir Sunnetler nafileadı altında toplanır
Sunnetler ikiye ayrılır:
1 Sunneti Muekkede,
2 Sunneti gayrı muekkede
Sunneti Muekkede:
ResUlullah Efendimizin (asm) umumiyetle yapmaya devam edip pek az terketmiş oldukları sunnettir Lugat manası, kuvvetli sunnet demektir Sabah, oğle ve akşam namazlarının sunnetleri gibi Ezan, ikamet, cemaate devam gibi İslam şeairlerinden sayılan sunnetler de, sunneti muekkededir Bunlara sunneti Huda da denir
Sunneti Gayri Muekkede:
ResUlullah Efendimizin ibadet maksadıyla bazan işleyip bazan da terkettikleri sunnettir İkindi ile yatsının ilk sunneti gibi
ResUlullah'ın yeyip icme, giyinip kuşanma, oturup kalkma gibi gunluk normal davranışları ve adabı muaşerete taallUk eden işleri de sunneti gayrı muekkedeye dahildir Bunlara sunneti zevaid adı da verilmiştir
Sunnetin de farz gibi ayn ve kifaye kısımları vardır Mesela, Ramazan'ın son on gununde i'tikafa girmek, teravihi cemaatla kılmak, teravihi hatimle kılmak sunneti kifayedir Farz namazları cemaatla kılmak ise, sunneti ayn'dır
Sunnete Uymanın Luzum ve Faydaları Nelerdir?
Kur'anı Kerim'de mu'minler, Allah ResUlunun sunnetine uymaya teşvik edilerek şoyle buyrulur:
Allah'ın ResUlunde sizin icin kendisine uyulacak en guzel ornek ve numUneler vardır(Ahzab: 21)
Diğer bir ayette ise:
Eğer Allah'ı seviyorsanız, bana uyun, benim sunnetlerime tabi olun ki, Allah da sizi sevsin(Ali İmran: 31)
Demek ki, Allah'ı sevmenin alameti ve kendini Allah'a sevdirmenin yolu, ResUlunun sunnetine ittiba' etmekten gecmektedir Cunku Allah'ı gercekten seven bir kişi, elbette Allah'ın sevdiği ve razı olduğu zat'a benzemeye, onun hareketlerini kendisine ornek almaya calışacaktır
Sunnet'e uygun hareket etmenin pek cok uhrevi sevab ve nurları vardır Sunneti seniyyenin mes'eleleri, hatta en kucuk edebleri bile, birer pusula gibi Muslumana, hayatın fırtına ve dağdağaları icinde nasıl hareket edeceğini bildirir ve ona en selametli ve emniyetli yolu gosterir Ona şaşmaz ve değişmez değer olculeri kazandırır
Kısacası, Sunneti seniyye dunya ve ahiret saadetinin temel taşı ve kemalatı insaniyenin madeni ve menba'ıdır
Sunnetin butunune birden uymak cok zordur Ehassı havassa, yani en buyuk velilere ve din buyuklerine bile zor nasib olan bir husustur Ancak sunnetin hepsini bilfiil yapmaya herkesin gucu yetmemekle beraber, ona ittiba' niyet ve kasdında olmak, taraftarane ve iltizamkarane bir tavır takınmak, herkesin elinden gelir Boylece insan, sunnetlere olan ittiba' niyet ve kasdı ve tarafgirliği sebebiyle, Allah ResUlunun şefaatinden mahrum kalmamış ve sunnetin feyzinden istifadeye uzak durmamış olur
Şu halde şartların elverişsizliği sebebiyle yerine getiremediğimiz sunnetlere karşı icimizde ittiba' arzu ve niyetini, iştiyakını daima korumalıyız İfa edebileceğimiz sunnetlere karşı da sebebsiz yere ihmale, tenbellik ve lakayıtlığa duşmemeliyiz
Sunnetin Hukmu Nedir?
Sunneti muekkedenin yapılmasında buyuk sevablar vardır Kasden veya tenbellikle terkedilmesinde Cehennem azabı yoksa da, şefaatten mahrumiyet gibi buyuk bir kayıp ve ziyan soz konusudur Boyle kimseler ResUlullah tarafından kınanıp levmedilmeye de mustehak olurlar Bu sunnetlerin değiştirilmesi veya inkarı ise bid'attır, dalalettir
Sunneti gayrı muekkedenin yapılması da pek guzel ve sevablıdır Yemek, icmek, giyinmek, vs gibi gunluk fıtri hareket ve muameleler, sunnete ittiba' yoluyla, ibadet hukmune gecerler İşlenmesi adet olan fiiller, boylece hayatlanır, şefaate vesile haline gelirler İnsan ruhuna feyizler bahşederler Cunku, sunnetin en kucuk bir edebine riayet dahi, Allah ResUlunu hatıra getirir, kalbe nUr ve huzur verir
Bu ikinci kısım sunnetlerin terkinde, hicbir gunah olmadığı gibi, kınama ve azar (levm ve itab) da yoktur Fakat yukarıda saydığımız buyuk sevabları kaybetmek ve sunnetin nurundan ve hakiki edebden istifade edememek durumu vardır
Sunneti terkeden hakiki gorgu ve edebi de terketmiş olur ki, neticesi Rabbimizin lutuflarından mahrUmiyettir
Sunneti Seniyyeye İttiba' İle İlgili Guzel Sozler ve Hadis Mealleri:
Kim ummetimin fesada gittiği zamanda benim sunnetime sarılır, hayatında tatbik ederse, o kimse yuz şehid sevabına nail olurHadisi Şerif meali
Cenabı Hakk'a iman eden, elbette O'na itaat edecek Ve itaat yolları icinde en makbUlu ve en mustakim ve en kısası, bilaşubhe, Habibullah'ın goterdiği ve takib ettiği yoldurLem'alar'dan
Sunneti seniyye edebdir, hicbir mes'elesi yoktur ki altında bir nur, bir edeb bulunmasınLem'alar'dan
Edebin enva'ını Cenabı Hak Habibinde cem'etmiştir Onun sunnetini terkeden, edebi terkederLem'alar'dan
Kim sunnetimi ihya ederse beni sevmiş olur Beni seven ise, Cennette benimle beraberdirHadisi Şerif meali
Şubhesiz sozlerin en guzeli Allah'ın Kitabı (olan Kur'an)'dır Yolların en hayırlısı Muhammed'in (as) yoludurHadisi Şerif meali
Size benden sonra iki şey bıraktım Onlara sarıldıkca asla sapıklık ve dalalete duşmezsiniz:
1 Allah'ın Kitabı,
2 ResUlunun SunnetiHadisi Şerif meali
Sunneti Seniyye'ye ittiba'ı kendine adet edinen, adatını ibadete cevirir Butun omrunu semeredar ve sevabdar ederLem'alar'dan
Mubah Nedir?
Yapılmasında veya terkinde dini yonden hicbir mahzUru bulunmayan, yani, mukellefin yapıp yapmamakta tamamen serbest olduğu işlerdir Oturmak, yemek, icmek, uyumak gibi
Mubah olan bu gibi işlerin ne yapılmasında sevab vardır, ne de terkinde gunah
Ancak bu fiilleri işlerken, mu'min sunneti seniyyeyi duşunur, o niyetle hareket ederse o vakit sunnet sevabını kazanır
Eşyada asli vasıf, mubah ve helal olmaktır Mubahlığın ortadan kalkması icin, o şey'in mubah olmadığına dair bir şer'i delil gerekir Mubahlığı ortadan kaldırıcı bir delil olmadığı muddetce, eşya mubahlığını korur
Helal ise, yapılması caiz gorulen, işlenmesinde dini yonden hicbir mahzur bulunmayan şeydir Helalin her turlu şaibeden uzak, saf ve temiz olan kısmına tayyibdenir
Her tayyib şey helal, fakat her helal olan şey ise tayyib değildir
Mustehab Nedir?
Lugatte, sevilmiş şeymanasına gelir Istılahta ise ResUlullah Efendimizin (as) arasıra yapmış oldukları şeydir Kuşluk namazı gibi
Peygamber Efendimiz (asm), mustehab denilen hususları sevip zaman zaman yapmışlar, Selefi Salihin de bunları seve seve işlemiş ve diğer ehli imanı da yapmaya teşvik etmişlerdir
Mustehaba, sunneti gayri muekkede hukmunu verenler olduğu gibi, mendub, nafile, tatavvu', edeb ismini verenler de vardır
Bilhassa guzel ve medhe layık bir haslet ve davranış olması sebebiyle, fıkıh kitablarında mustehab yerine edeb tabiri cok kullanılmıştır Edeb'in coğulu adab'dır
Mustehab'ın Hukmu Nedir?
Mustehab'ın yapılmasında sevab vardır Yapılmaması halinde ise, yalnızca bu sevabdan mahrumiyet soz konusudur
Haram Nedir?
Yapılması, kullanılması, yenilip icilmesi dinimizce kat'i olarak yasak edilmiş şeylere denir İcki icmek, kumar oynamak, zina etmek, adam oldurmek, gıybet ve iftirada bulunmak gibi
Haram kılınan eşya veya fiil, kendisinde bulunan, hic ayrılmayan bir zarar, kotuluk ve pislik sebebiyle haram kılınmış ise, buna liaynihi (bizzat) haram denir Domuz eti ve şarap gibi
Kendi tabiat ve vasfından dolayı değil de elde etme şekli, kazanma yolu gibi dıştan bir sebeble haram kılınmış ise, buna da ligayrihi (bilvasıta) haram denir Calınmış ekmek, gasbedilmiş para gibi
Haramın Hukmu Nedir?
Haramın terkinden dolayı buyuk sevab vardır İnsanı takva mertebesine cıkarır İşlenmesi halinde ise, kalblerin kararıp vicdanların paslanması, imanın zayıflaması, huzur ve neş'enin gitmesi, ibadetten zevk alma duygusunun yok olması gibi zarar ve kayıpların yanısıra, ahirette de cetin bir azab soz konusudur
Haramlığı kesin olan bir şey'i helal kabUl etmek, Allah korusun insanı imandan cıkarır
MekrUh Nedir?
MekrUh, lugatte, sevimsiz bulunan, nahoş ve kerih gorulen şey demektir Istılahta ise, dinen yapılması cirkin ve kotu gorulen işler manasına gelir
Abdest alırken ve gusul ederken suyu israf etmek, kısa kollu elbise ile veya başı acık namaz kılmak gibi hususlar mekruhlardandır
MekrUh iki kısma ayrılır:
1 Tahrimen MekrUh: Harama yakın olan mekrUha denir Abdest alırken suyu israf derecede harcamak gibi
2 Tenzihen MekrUh: Helala yakın olan mekruhtur Burnu sağ el ile temizlemek gibi
MekrUhun Hukmu Nedir?
Tahrimen mekrUhun terkinde sevab vardır İşlenmesinde ise, ahirette azaba uğrama ihtimali mevcuttur Yani, harama yakın olan mekrUhu işleyen kimsenin ahirette hesaba cekilmesi ve azaba uğramasından korkulur Bu, İmamı A'zam ile EbU YUsuf'a goredir İmamı Muhammed ise, tahrimen mekrUhu, aynen haram gibi telakki eder Ahirette azab muhakkaktır, der
Tenzihen mekrUhun işlenmesi ise, azabı gerektirmez Fakat terki sevablıdır
Mekruhları helal telakki etmek, hata olmakla beraber, insanı dinden cıkarmaz
MekrUh kelimesi, fıkıh kitablarında tenzihen veya tahrimen kayıtları konmaksızın geciyorsa, bununla tahrimen mekruh kastediliyor demektir
Mufsid Nedir?
Başlanmış bir ibadeti bozan ve ibtal eden şeydir Mufsidin ozursuz, kasden yapılması gunahı mUcibdir Hata ile, sehven meydana gelmesinde ise gunah ve azab yoktur Namaz icinde kendisini alamayıp gulmek gibi
Sahih Nedir?
Butun şartlarına ve rukunlerine uyularak eksiksiz ifa edilen bir ibadet veya muameledir Mesela: Farz ve vaciblerine riayet edilerek kılınan namaz sahihdir
Caiz Nedir?
Yapılması dinen yasak olmayan şeydir Bu kelime, bazan sahih, bazan da mubah yerine kullanılır
Bazı muameleler vardır ki, dunyevi hukumler bakımından sahih olduğu halde, uhrevi hukumler bakımından caiz olmaz Cuma ezanı okunurken yapılan alışveriş muamelesi gibi Boyle bir muamele dunyevi bakımdan sahihtir; fakat manevi mes'uliyeti de gerektirdiği icin, dinen caiz değildir
Batıl Nedir?
Rukunlerine veya şartlarına tamamen veya kısmen uyulmayan herhangi bir ibadet ve muameledir Abdestsiz namaz kılmak gibi
Batıl, sahih'in zıddıdır