iltasyazilim
FD Üye
Mülkiyet Bir menkul veya gayrimenkul mal üzerinde tasarruf etme, faydalanma ve yararlanma hakkı Malik olmaklık, sahip olma hakkı
Mülkiyet hakkı, insanların en natürel haklarından biridir Tarihteki pekçok millet ve devlet, bu adalet üstüne farklı alanlara yönlendirilmiş uygulamalar içinde olmuşlardır Bu adalet, birçok felsefe ile siyasi rejimlerin de belli başlı konularından olmuştur Kapitalist sistemler fertlere mülkiyet hakkı tanımakla beraber, mal edinilen şeyin kazanılmasında kafi ölçü ve müeyyidelerden mahrumdur Bu bakımdan bu adalet, kapital bakımından kuvvetli olanlar göre alabildiğine kullanılmakla beraber, fakir olanların bu hakkı kullanabilecekleri az şeyleri vardır Komünizm ise, fertlere özel sahiplik hakkı tanımaz Her şeyin devletin olduğunu belirtir Ancak mevcut varlığın kullanılmasında yalnız komünist partisi mensupları söz sahibidir Gerçekte halkın bu konudaki mahrumiyeti, kapitalist idarelerden çok fenadır Liberal ülkelerde, sahiplik hakkı sosyal hak esaslarına daha yakın hükümlerle temin edilmeye çalışılmıştır İslamiyet; mülk ve sahiplik hakkında açık ve muhakkak hükümler koymuştur Buna kadar “mülk, hakikatte yalnız Allahü tealanındır Fertler, cemiyetler ve sosyal müesseseler, bu mülkü Allah rızasına yerinde kullanmakla mükellef olan birer emanetçi gibidirler İslamiyetin hükümleri, Allah'ın rızasını gösterir Fertler, cemiyetler ve sosyal müesseseler, mülklerini bu hükümlere uygun şekilde edinmeye zoraki ve mülkiyet haklarını da bu hükümlere zıt düşmemek şartıyla diledikleri gibi kullanmakta serbesttirler Tarihteki İslam devletlerinde, başvuru edilen bu mülkiyet hakkı esasları, Müslüman ve gayrimüslim tebeanın sıcacık ve refah içinde, mülk ve haklarından mutlak bir emniyet duyarak yaşamalarını sağlamıştır
Yasal bakımdan mülkiyet, kanun veya diğer düzenleyici hukuk kaideleriyle sınırlanmış olarak, bir mülk üstünde en geniş tasarruf imkanı karşılayan aynı haktır Bir malın mülkiyetine sahip olan, onu dilediği gibi kullanabilir Malik olan, malını satabilir, bağışlayabilir, dilediği sürece dilediği gibi kullanabilir, maldan veya gelirinden istediği şekilde faydalanabilir 1982 Anayasası'nın 35'inci maddesinde; herkesin, mülkiyet ve servet haklarına sahip olduğu, bu hakların fakat, ulus yararı gayesiyle kanunla sınırlanabileceği, sahiplik hakkının kullanılmasının toplum yararına tutarsız olamayacağı hususları hükme bağlanmıştır Böylece sahiplik hakkı, Anayasa'da güvence altına alınmıştır
Mülkiyetin konusu, menkul yani taşınır ve gayrimenkul yani taşınmaz somut mallardır Alacak hakları ve fikri haklar üzerinde mülkiyet söz konusu değildir
Gayrimenkul mülkiyeti; gayrimenkuller üstündeki mülkiyet hakkıdır Arazi, tapu siciline müstakil ve kalıcı olmak üzere kaydedilen haklar, bir takım sınırlayıcı hükümlerle madenler, müstakil bir yapı veya bir binanın kat, daire, meslek ofisi, işyeri, mağaza, depo gibi müstakil bölümleri üstünde sahiplik hakkı kurulabilir
Menkul mülkiyeti; menkul mallar üstündeki mülkiyet hakkıdır Bir yerden bir yere nakledilebilen eşya (mobilya, elbise, buzdolabı gibi) otomobil, büyük kasaba şebekesiyle evlere verilebilen elektrik enerjisi vb menkul mülkiyetine konu olabilir Mülkiyet hakkı, o şeyle alakalı parçalar, yani mütemmim (tamamlayıcı) cüzlerini, tabii ürünlerini ve teferruatını da ihtiva eder Mahalli örf ve adetlere kadar, bir şeyin asli unsurunu teşkil eden ve o şey tahrip, tağyir veya telef olmadıkça ondan ayrılması muhtemel olmayan cüzler, o şeyin tamamlayıcı cüzüdür Örneğin, bir tarlanın ürünü, bir hayvanın sütü, bir evin kapı ve penceresi gibi
Mülkiyetin sağladığı yetkiler: Faydalanma yetkisi; malik, kanun sınırları içinde kalmak şartıyla mülkiyetinde olan şeyi dilediği şekilde kullanabilir Örneğin, bir binaya sahip olan kimse, bu binada kendisi veya akrabalarıyla birlikte oturabilir, kiraya verebilir, anlamsız bırakabilir
Tasarruf yetkisi; malike, mülkiyete konu olan şeyin geleceğini tayin etme hakkını verir Mesela, malik, malını bağışlayabilir, satabilir, trampa ya da vasiyet edebilir
Faydalanma yetkisi; malik, mülkiyete konu olan şeyden dilediği gibi faydalanabilir Örneğin, malik, tarlasına istediği mahsulü ekebilir, parasını borç verebilir, harcayabilir ya da bir şirketin hisse senedini satın alarak müşterek olabilir
Mülkiyetin sahibine yüklediği mesuliyet ve kısıtlamalar: İyi niyette kaidelerine uygun faydalanma; malik, mülkiyet hakkını iyi hedef kaidelerine uygun bir şekilde kullanmaya mecburdur Mülkiyet hakkının başkasına zarar vermek maksadıyla kullanılmasını, kanun himaye etmez Mesela kanun, mülk sahibinin, komşularının deniz manzarasını kapatacak şekilde, bahçe duvarlarını 810 m yükseklikte yapı etmesini, mahalle arasında bir marangoz atölyesinin, aşırı şamata çıkartarak mahalle sakinlerini rahatsız etmesini korumaz Çünkü bu fiiller mülkiyet hakkının kötüye kullanılması sayılmaktadır
Kanun dairesinde yararlanma; malik, mülkiyet hakkını kanunlara uygun olarak kullanmakla mükelleftir Örneğin, mülkiyete konu olan şeyi kullanırken, halk yararı için düzenlenmiş imar, istimlak ve belediye mevzuatına; yeraltı madenlerini işletmek için maden ve petrol mevzuatına, iktisab ettiği kazançları kullanırken ödenti kanunlarına uymak zorundadır
Mülkiyetin iktisabı iki şekilde olur:
Aslen iktisab: Sahipsiz ya da sahibi belirli olmayan bir malın iktisabıdır Gayrimenkullerin aslen iktisabı; sahipsiz araziyi işgal, sahipsiz yerlerde yeni arazi teşekkülü, müruruzaman (süre aşımı) ile iktisab, lükata (sokakta bulunup alınan mal), sahipsiz malı ihraz, hazine bulma, yasal tağyir ya da iki malın karışması ve birleşmesi suretiyle olabilir
Devren iktisab: Sahipli bir malın, sahibinin rızası yani satış, vasiyet, bağış, mahkeme ilamı ile el değiştirmesidir Bir gayrimenkulün devir işleminin devlete ait şekilde ve devlete ait merciler huzurunda yapılması, tapu siciline tescili mecburidir Yeni malik, tapu tescil işlemleri tamamlanmadıkça, o mülk üstünde devredici tasarruflarda bulunamaz
Menkul malların devren iktisabı, resmi bir şekle yan değildir Taraflar, yazılmış veya sözlü olarak görev yapabilirler Görev işlemi, görev konusu malın, yeni alıcıya teslimiyle kesinleşir
Gayrimenkul mülkiyeti, arazinin yardımsever olacak derecedeki altını ve üstünü de ihtiva eder Yatay sınırları ise, planda ve yeryüzünde gösterilen işaretlerle saptama edilir
Mülkiyetin Çeşitleri
Münferid (ferdi) mülkiyet: Bir kimsenin, mülkiyetin konusu, taşınır ya da taşınmaz malın bütünü üzerinde kimsesiz tesis ettiği sahiplik hakkıdır Malik, mülkiyetin kendisine sağladığı tüm yetkileri yalnız başına kullanabilir
Müşterek mülkiyet: Ansızın çok kimsenin, bir malın tamamı üzerinde, belirli miktarda, ama aslında taksim edilmemiş hisselere sahip bulunduğu, birlikte mülkiyet şeklidir Bir malın, ansızın artı birey tarafından satın alınması ya da bir malın birçok kimseye bağışlanması suretiyle iki taraflı sahiplik doğar Ölenin varislere bıraktığı mülk üzerinde de, terekenin taksiminden önce mirasçıların müşterek mülkiyet hakkı vardır
İştirak halinde sahiplik: Kanuni olarak veya bir akit sebebiyle pat diye fazla kimse aralarında ortaya meydana çıkan müşterek mülkiyet şeklidir normal şirket ve eşler arasındaki mülk ortaklığı, iştirak halinde mülkiyete Misal gösterilebilir Bir malik, kendi hissesi üzerinde tasarrufta bulunamadığı gibi, müşterek malın tamamı üstünde de yalnız başına tasarrufta bulunamaz Mülk üzerindeki tasarruflar, ama, ortakların oybirliği ile muhtemel olabilir
Mülkiyetin korunması: Malik, mülkiyet konusu mala el koyan herhangi bir kimseye karşı istihkak ve tecavüzü men (meni müdahale) davalarını başlamak hakkına sahiptir
İstihkak davası: Malikin elinden rızası dışarıya çıkan malın, bitmiş malikin eline geçmesini sağlayan davadır İstihkak davası, vakit aşımına uğramaz Tecavüzün men'i davası; mülkiyete konu olan şeye yapılan tecavüzün ortadan kaldırılmasını sağlar Mesela, tarlasındaki mahsulünü zamanı gelince biriktirmek istiyen bir çiftçiye mani olunması halinde, çiftlik sahibi, tecavüzün men'i davasını açabilir Malikin, uğradığı zararı tazmin ettirmek, mülki makamlardan tecavüzün def'ini dilemek hakkı mahfuzdur *
Mülkiyet hakkı, insanların en natürel haklarından biridir Tarihteki pekçok millet ve devlet, bu adalet üstüne farklı alanlara yönlendirilmiş uygulamalar içinde olmuşlardır Bu adalet, birçok felsefe ile siyasi rejimlerin de belli başlı konularından olmuştur Kapitalist sistemler fertlere mülkiyet hakkı tanımakla beraber, mal edinilen şeyin kazanılmasında kafi ölçü ve müeyyidelerden mahrumdur Bu bakımdan bu adalet, kapital bakımından kuvvetli olanlar göre alabildiğine kullanılmakla beraber, fakir olanların bu hakkı kullanabilecekleri az şeyleri vardır Komünizm ise, fertlere özel sahiplik hakkı tanımaz Her şeyin devletin olduğunu belirtir Ancak mevcut varlığın kullanılmasında yalnız komünist partisi mensupları söz sahibidir Gerçekte halkın bu konudaki mahrumiyeti, kapitalist idarelerden çok fenadır Liberal ülkelerde, sahiplik hakkı sosyal hak esaslarına daha yakın hükümlerle temin edilmeye çalışılmıştır İslamiyet; mülk ve sahiplik hakkında açık ve muhakkak hükümler koymuştur Buna kadar “mülk, hakikatte yalnız Allahü tealanındır Fertler, cemiyetler ve sosyal müesseseler, bu mülkü Allah rızasına yerinde kullanmakla mükellef olan birer emanetçi gibidirler İslamiyetin hükümleri, Allah'ın rızasını gösterir Fertler, cemiyetler ve sosyal müesseseler, mülklerini bu hükümlere uygun şekilde edinmeye zoraki ve mülkiyet haklarını da bu hükümlere zıt düşmemek şartıyla diledikleri gibi kullanmakta serbesttirler Tarihteki İslam devletlerinde, başvuru edilen bu mülkiyet hakkı esasları, Müslüman ve gayrimüslim tebeanın sıcacık ve refah içinde, mülk ve haklarından mutlak bir emniyet duyarak yaşamalarını sağlamıştır
Yasal bakımdan mülkiyet, kanun veya diğer düzenleyici hukuk kaideleriyle sınırlanmış olarak, bir mülk üstünde en geniş tasarruf imkanı karşılayan aynı haktır Bir malın mülkiyetine sahip olan, onu dilediği gibi kullanabilir Malik olan, malını satabilir, bağışlayabilir, dilediği sürece dilediği gibi kullanabilir, maldan veya gelirinden istediği şekilde faydalanabilir 1982 Anayasası'nın 35'inci maddesinde; herkesin, mülkiyet ve servet haklarına sahip olduğu, bu hakların fakat, ulus yararı gayesiyle kanunla sınırlanabileceği, sahiplik hakkının kullanılmasının toplum yararına tutarsız olamayacağı hususları hükme bağlanmıştır Böylece sahiplik hakkı, Anayasa'da güvence altına alınmıştır
Mülkiyetin konusu, menkul yani taşınır ve gayrimenkul yani taşınmaz somut mallardır Alacak hakları ve fikri haklar üzerinde mülkiyet söz konusu değildir
Gayrimenkul mülkiyeti; gayrimenkuller üstündeki mülkiyet hakkıdır Arazi, tapu siciline müstakil ve kalıcı olmak üzere kaydedilen haklar, bir takım sınırlayıcı hükümlerle madenler, müstakil bir yapı veya bir binanın kat, daire, meslek ofisi, işyeri, mağaza, depo gibi müstakil bölümleri üstünde sahiplik hakkı kurulabilir
Menkul mülkiyeti; menkul mallar üstündeki mülkiyet hakkıdır Bir yerden bir yere nakledilebilen eşya (mobilya, elbise, buzdolabı gibi) otomobil, büyük kasaba şebekesiyle evlere verilebilen elektrik enerjisi vb menkul mülkiyetine konu olabilir Mülkiyet hakkı, o şeyle alakalı parçalar, yani mütemmim (tamamlayıcı) cüzlerini, tabii ürünlerini ve teferruatını da ihtiva eder Mahalli örf ve adetlere kadar, bir şeyin asli unsurunu teşkil eden ve o şey tahrip, tağyir veya telef olmadıkça ondan ayrılması muhtemel olmayan cüzler, o şeyin tamamlayıcı cüzüdür Örneğin, bir tarlanın ürünü, bir hayvanın sütü, bir evin kapı ve penceresi gibi
Mülkiyetin sağladığı yetkiler: Faydalanma yetkisi; malik, kanun sınırları içinde kalmak şartıyla mülkiyetinde olan şeyi dilediği şekilde kullanabilir Örneğin, bir binaya sahip olan kimse, bu binada kendisi veya akrabalarıyla birlikte oturabilir, kiraya verebilir, anlamsız bırakabilir
Tasarruf yetkisi; malike, mülkiyete konu olan şeyin geleceğini tayin etme hakkını verir Mesela, malik, malını bağışlayabilir, satabilir, trampa ya da vasiyet edebilir
Faydalanma yetkisi; malik, mülkiyete konu olan şeyden dilediği gibi faydalanabilir Örneğin, malik, tarlasına istediği mahsulü ekebilir, parasını borç verebilir, harcayabilir ya da bir şirketin hisse senedini satın alarak müşterek olabilir
Mülkiyetin sahibine yüklediği mesuliyet ve kısıtlamalar: İyi niyette kaidelerine uygun faydalanma; malik, mülkiyet hakkını iyi hedef kaidelerine uygun bir şekilde kullanmaya mecburdur Mülkiyet hakkının başkasına zarar vermek maksadıyla kullanılmasını, kanun himaye etmez Mesela kanun, mülk sahibinin, komşularının deniz manzarasını kapatacak şekilde, bahçe duvarlarını 810 m yükseklikte yapı etmesini, mahalle arasında bir marangoz atölyesinin, aşırı şamata çıkartarak mahalle sakinlerini rahatsız etmesini korumaz Çünkü bu fiiller mülkiyet hakkının kötüye kullanılması sayılmaktadır
Kanun dairesinde yararlanma; malik, mülkiyet hakkını kanunlara uygun olarak kullanmakla mükelleftir Örneğin, mülkiyete konu olan şeyi kullanırken, halk yararı için düzenlenmiş imar, istimlak ve belediye mevzuatına; yeraltı madenlerini işletmek için maden ve petrol mevzuatına, iktisab ettiği kazançları kullanırken ödenti kanunlarına uymak zorundadır
Mülkiyetin iktisabı iki şekilde olur:
Aslen iktisab: Sahipsiz ya da sahibi belirli olmayan bir malın iktisabıdır Gayrimenkullerin aslen iktisabı; sahipsiz araziyi işgal, sahipsiz yerlerde yeni arazi teşekkülü, müruruzaman (süre aşımı) ile iktisab, lükata (sokakta bulunup alınan mal), sahipsiz malı ihraz, hazine bulma, yasal tağyir ya da iki malın karışması ve birleşmesi suretiyle olabilir
Devren iktisab: Sahipli bir malın, sahibinin rızası yani satış, vasiyet, bağış, mahkeme ilamı ile el değiştirmesidir Bir gayrimenkulün devir işleminin devlete ait şekilde ve devlete ait merciler huzurunda yapılması, tapu siciline tescili mecburidir Yeni malik, tapu tescil işlemleri tamamlanmadıkça, o mülk üstünde devredici tasarruflarda bulunamaz
Menkul malların devren iktisabı, resmi bir şekle yan değildir Taraflar, yazılmış veya sözlü olarak görev yapabilirler Görev işlemi, görev konusu malın, yeni alıcıya teslimiyle kesinleşir
Gayrimenkul mülkiyeti, arazinin yardımsever olacak derecedeki altını ve üstünü de ihtiva eder Yatay sınırları ise, planda ve yeryüzünde gösterilen işaretlerle saptama edilir
Mülkiyetin Çeşitleri
Münferid (ferdi) mülkiyet: Bir kimsenin, mülkiyetin konusu, taşınır ya da taşınmaz malın bütünü üzerinde kimsesiz tesis ettiği sahiplik hakkıdır Malik, mülkiyetin kendisine sağladığı tüm yetkileri yalnız başına kullanabilir
Müşterek mülkiyet: Ansızın çok kimsenin, bir malın tamamı üzerinde, belirli miktarda, ama aslında taksim edilmemiş hisselere sahip bulunduğu, birlikte mülkiyet şeklidir Bir malın, ansızın artı birey tarafından satın alınması ya da bir malın birçok kimseye bağışlanması suretiyle iki taraflı sahiplik doğar Ölenin varislere bıraktığı mülk üzerinde de, terekenin taksiminden önce mirasçıların müşterek mülkiyet hakkı vardır
İştirak halinde sahiplik: Kanuni olarak veya bir akit sebebiyle pat diye fazla kimse aralarında ortaya meydana çıkan müşterek mülkiyet şeklidir normal şirket ve eşler arasındaki mülk ortaklığı, iştirak halinde mülkiyete Misal gösterilebilir Bir malik, kendi hissesi üzerinde tasarrufta bulunamadığı gibi, müşterek malın tamamı üstünde de yalnız başına tasarrufta bulunamaz Mülk üzerindeki tasarruflar, ama, ortakların oybirliği ile muhtemel olabilir
Mülkiyetin korunması: Malik, mülkiyet konusu mala el koyan herhangi bir kimseye karşı istihkak ve tecavüzü men (meni müdahale) davalarını başlamak hakkına sahiptir
İstihkak davası: Malikin elinden rızası dışarıya çıkan malın, bitmiş malikin eline geçmesini sağlayan davadır İstihkak davası, vakit aşımına uğramaz Tecavüzün men'i davası; mülkiyete konu olan şeye yapılan tecavüzün ortadan kaldırılmasını sağlar Mesela, tarlasındaki mahsulünü zamanı gelince biriktirmek istiyen bir çiftçiye mani olunması halinde, çiftlik sahibi, tecavüzün men'i davasını açabilir Malikin, uğradığı zararı tazmin ettirmek, mülki makamlardan tecavüzün def'ini dilemek hakkı mahfuzdur *