İceri girer girmez neşeyle bağırdı:
Anne biliyor musun bugun yuvada ne oldu?
Gormuyor musun ? Telefonla konuşuyorum
Herkesin sevdiği şey birbirine benzemiyordu Annesi telefonu, babası arabayı seviyordu
Herşey erteleniyordu, telefon ve araba soz konusu olduğunda
Bir de eve misafir gelecek oldu mu kendisine hic yer kalmıyordu
Nerelere gitseydi? Annesi kapattı telefonu
Mutfaktan tencere sesleri geliyordu Koşarak yanına gitti:
Sana yardım edeyim mi ? dedi en sevimli halini takınarak Annesi manalı manalı baktı:
Hayırdır? Bir yaramazlık mı var? Bak bir de seninle uğraşmayayım Cok yorgunum zaten
Yorgunluk nasıl birşeydi ? Bazen elinde oyuncağıyla uykuya daldığında anneannesi oyuncağı yavaşca elinden alır :
Nasıl yorulmuş yavrucak Uykunun gulkokulu kolları sarsın seni diyerek alnına bir opucuk konduruverirdi
Yorgunluk gul kokulu bir uykuya dalmaksa eğer, neden annesi kendisiyle boyle kızgın kızgın konuşuyordu
Anneciğim yorulduğun zaman gul kokulu uykulara dalarsın Anneannem oyle soyluyor
Uykuya dalayım da gul kokuları kusur kalsınYorgunluktan oluyorum
Bu kelimeden nefret ediyordu'Yorgunum, yorgun olduğumdan, boyle yorgunken'
Anneciğim sen yorulma, diye
Yemekte konuşuruz cocuğumBankada işler yetişmedi Baban gelene kadar bunları bitirmem lazımHadi sen oyna biraz
Hani siz yoruluyorsunuz yaEeee Bende oynamaktan yoruluyorum Ne yapayım bilmem?
Yapılmaması gerekenleri biliyordu da buyukler, yapılması gerekenleri hic bilmiyorlardı Işıklar sondu birden
Annesi ofkeyle soylenmeye başladı
Mum da yok ! diye diye karıştırdı dolapları elyordamıyla
Cocuk sırtustu yatıp, anneannesinin koyunu duşunduGaz lambasının ışığında deli tavşan masalını anlatışını
Deli tavsanın duvardaki aksini getirdi gozlerinin onune Anneannesi gibi iki ellerini birleştirip işaret parmaklarını yukarı kaldırarak tavşan kafası yaptı
'Bak deli tavşan' diyerek parmaklarını oynattıYoldan gecen arabaların farları duvardaki tavşana yol actıTavşan alabildiğine hur dolaştı sağda solda Otlarla kuşlarla konuştu Sonra yorgun duştu Duvardaki goruntu minik avucların acılmasıyla kayboldu Kolu yavaşca kanepeden aşağı sarktıSonra ışıklar geldi
Kadın cocuğun hic konuşmadığını akıl ettiBirden kanepeye koştu Kucucuk dizlerini karnına doğru cekerek uykuya dalmıştı
Masanın ustundeki dosyalara baktı iğrenerekDindirilmez bir pişmanlık doldurdu icini
Uyandırmaktan korka korka kucuk alnına bir opucuk kondurdu
Cocuk sanki bir ipucu bekliyormuşcasına aralanan gozleriyle mırıldandı;
İşin bitince beni sever misin anne? dedi
Kadın, sevilmek icin randevu alan cocuğuna bakarak sabaha kadar ağladı
Lutfen sevgimizi yarınlara ertelemeyelim Hayat telaşına kaptırıp
kendimizi,sevdiklerimizi ihmal etmeyelimUnutmayalım ki yaşamın en
guzel yanı sevgidir
Unutmayalım ki yarın kimseye vaat edilmemiştir
Anne biliyor musun bugun yuvada ne oldu?
Gormuyor musun ? Telefonla konuşuyorum
Herkesin sevdiği şey birbirine benzemiyordu Annesi telefonu, babası arabayı seviyordu
Herşey erteleniyordu, telefon ve araba soz konusu olduğunda
Bir de eve misafir gelecek oldu mu kendisine hic yer kalmıyordu
Nerelere gitseydi? Annesi kapattı telefonu
Mutfaktan tencere sesleri geliyordu Koşarak yanına gitti:
Sana yardım edeyim mi ? dedi en sevimli halini takınarak Annesi manalı manalı baktı:
Hayırdır? Bir yaramazlık mı var? Bak bir de seninle uğraşmayayım Cok yorgunum zaten
Yorgunluk nasıl birşeydi ? Bazen elinde oyuncağıyla uykuya daldığında anneannesi oyuncağı yavaşca elinden alır :
Nasıl yorulmuş yavrucak Uykunun gulkokulu kolları sarsın seni diyerek alnına bir opucuk konduruverirdi
Yorgunluk gul kokulu bir uykuya dalmaksa eğer, neden annesi kendisiyle boyle kızgın kızgın konuşuyordu
Anneciğim yorulduğun zaman gul kokulu uykulara dalarsın Anneannem oyle soyluyor
Uykuya dalayım da gul kokuları kusur kalsınYorgunluktan oluyorum
Bu kelimeden nefret ediyordu'Yorgunum, yorgun olduğumdan, boyle yorgunken'
Anneciğim sen yorulma, diye
Yemekte konuşuruz cocuğumBankada işler yetişmedi Baban gelene kadar bunları bitirmem lazımHadi sen oyna biraz
Hani siz yoruluyorsunuz yaEeee Bende oynamaktan yoruluyorum Ne yapayım bilmem?
Yapılmaması gerekenleri biliyordu da buyukler, yapılması gerekenleri hic bilmiyorlardı Işıklar sondu birden
Annesi ofkeyle soylenmeye başladı
Mum da yok ! diye diye karıştırdı dolapları elyordamıyla
Cocuk sırtustu yatıp, anneannesinin koyunu duşunduGaz lambasının ışığında deli tavşan masalını anlatışını
Deli tavsanın duvardaki aksini getirdi gozlerinin onune Anneannesi gibi iki ellerini birleştirip işaret parmaklarını yukarı kaldırarak tavşan kafası yaptı
'Bak deli tavşan' diyerek parmaklarını oynattıYoldan gecen arabaların farları duvardaki tavşana yol actıTavşan alabildiğine hur dolaştı sağda solda Otlarla kuşlarla konuştu Sonra yorgun duştu Duvardaki goruntu minik avucların acılmasıyla kayboldu Kolu yavaşca kanepeden aşağı sarktıSonra ışıklar geldi
Kadın cocuğun hic konuşmadığını akıl ettiBirden kanepeye koştu Kucucuk dizlerini karnına doğru cekerek uykuya dalmıştı
Masanın ustundeki dosyalara baktı iğrenerekDindirilmez bir pişmanlık doldurdu icini
Uyandırmaktan korka korka kucuk alnına bir opucuk kondurdu
Cocuk sanki bir ipucu bekliyormuşcasına aralanan gozleriyle mırıldandı;
İşin bitince beni sever misin anne? dedi
Kadın, sevilmek icin randevu alan cocuğuna bakarak sabaha kadar ağladı
Lutfen sevgimizi yarınlara ertelemeyelim Hayat telaşına kaptırıp
kendimizi,sevdiklerimizi ihmal etmeyelimUnutmayalım ki yaşamın en
guzel yanı sevgidir
Unutmayalım ki yarın kimseye vaat edilmemiştir