Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Müslüman kadının giyim şekli nasıl olmalıdır?

Müslüman kadının giyim şekli nasıl olmalıdır?
0
130

nicebayan

FD Üye
Katılım
Ara 24, 2016
Mesajlar
94,677
Etkileşim
2
Puan
38
Yaş
37
Web sitesi
nicebayan.com
F-D Coin
61
Müslüman kadın nasıl giyinmeli?

Müslüman kadının giyiminde başlıca mesele, tesettürü sağlamasıdır Eli ve yüzü dışarıya tüm vücudunu örtmesi, açık kalmamasıdır Giyilen bir elbisenin tesettüre uygun olması için de altını göstermeyecek şekilde kalın ve avret yerlerini örtecek kadar uzun olmalıdır Bunun için altını gösterecek şekilde ince ve saydam olan bir elbise ile örtünme gerçekleşmiş olmaz

Kadınların yüzleri ile ellerinden diğer bütün bedenleri avrettir Yüzleri ile elleri namazda ve namaz dışında fitne korkusu olmadıkça avret değildir Ayaklarının avret olup olmaması ihtilaflıdır Sahih kabul edilen görüşe göre kadınların ayakları da avret değildir Diğer bir görüşe tarafından namazda kadının ayakları avret sayılmazsa da namaz dışarıya avret yeri sayılır Bu ihtilaftan kurtulmak için ayaklarını örtmeleri iyi olur Sahih olan görüşe göre kadınların kolları kulakları ve salıverilmiş saçları da avrettir

Bu meseleye teşkil eden hadisi şeriflerin meali şöyledir:

Hz Âişe'nin rivayetine tarafından, kız kardeşi Hz Esma bir gün Peygamberimizin huzuruna gitti Üzerinde altını gösterecek şekilde ince bir elbise bulunuyordu Resulullah (asm) onu görür görmez yüzünü çevirdi ve şöyle buyurdu: Ya Esma, bir kadın buluğ çağına erince—yüzünü ve ellerini göstererek—bunlardan başka bir tarafının görünmesi sahih olmaz(Ebû Dâvud, Libas 31)

Sahihi Müslim'de Ebû Hüreyre (ra} göre bir rivayette Peygamberimiz, giyindiği halde açık olan, yani ince ve şeffaf elbise ile dolaşan kadınların Cehennemlik olduklarını, Cennetin kokusunu bile alamayacaklarını bildirirler (Müslim, Libas,125)

Alkame bin Ebi Alkame annesinin şöyle dediğini söylenti eder:

Abdurrahman'ın kızı Hafsa'nın başında, saçını gösterecek şekilde ince bir başörtüsü olduğu halde Hz Âişe'nin huzuruna girdi Hz Âişe başından örtüsünü alarak ikiye katladı, kalınlaştırdı (Muvatta', Libas:4)

Hz Ömer (ra) ise, cam gibi şeffaf olmasa da, giyindiği zaman altını ayrıntılarıyla belirlenmiş eden elbisenin kadınlara giydirilmemesi hususunda mü'minlere ikazda bulunmuştur (Beyhaki, Sünen, 2235)

İmam Serahsî bu nakilden daha sonra, kadının giydiği elbise çok ince de olsa yine benzer hükmü taşır, biçiminde bir izah etme getirir sonradan da, Giyindiği halde açıkolan mealindeki hadisi kaydeder ve şöyle der: Bu çeşit bir elbise şebeke (ağ) gibidir, örtünmeyi tedarik etmez Bunun için tanıdık olmayan erkeklerin bu şekilde giyinmiş bir kadına bakması helâl olmaz(elMebsût, 10155)

Elbisenin transparan olmasındaki ölçü, tenin rengini muhakkak etmesidir Dışarıdan bakıldığı süre elbisenin altından insanın teni görünüyorsa, elbise ince de olsa, kalın da olsa böyle bir elbise ile örtünme gerçekleşmiş olmaz Bu mesele Halebîi Sağir'de şöyle belirtilir: Elbise altını, tenin rengini kesin edecek şekilde ince olursa, bununla avret yeri örtülmüş olmaz Lakin kalın olsa da, uzva yapışsa ve uzvun şeklini alsa (uzvun şekli görünür ayla gelse), bu durumda örtünme hasıl olduğu için men edilmemesi gerekir, namaz caiz olur (Halebîi Sağır, s141)

Mesele öteki mezheplerde de benzer şekilde ifade edilir




Mâliki mezhebinin görüşü şöyledir:



Elbise transparan olur, cildin rengini anında belirli ederse, bununla örtünme olmaz Bu şekilde kılınan namazın mutlaka iade edilmesi gerekir İnce ve sıcacık olduğu için azanın şeklini kesin eden elbiseyi giymek de mekruhtur Çünkü bu bir şahsiyetsizlik sayılır ve selef ulemasının giyim tarzına rakip hareket edilmiş olunur (Menânü'lCelü, 1156)

Hanbelî mezhebinin görüşü ise şu şekildedir:

Vacip olan örtünme, cildin rengini muhakkak etmeyecek şekildeki örtünmedir Eğer giyilen elbise cildin rengini kesin edecek tarzda ince olur da bedenin beyazlık ve kırmızılığı görünürse namaz caiz olmaz Çünkü bununla örtünme gerçekleşmiş olmaz Ola Ki rengini örter de, hacmini belirli ederse namaz caiz olur Çünkü örtü kalın da olsa bundan sakınmak muhtemel değildir (İbni Kudâme elMuğnî, 1337)

Şafiî mezhebinin görüşü ise şöyledir:

Vacip olan, cildin rengini muhakkak etmeyecek elbiseleri giyinmektir İnceliğinden nedeniyle cildin rengini belirli eden bir elbiseyi giymek caiz olmaz Çünkü böyle bir elbise ile tesettür gerçekleşmiş olmaz Yani, inceliğinden dolayı cildin beyazlığını veya siyahlığını bildiren elbise tesettür için kâfi gelmez Tekrar, elbise kalın olsa da, dokunuşu itibariyle altından avret yerlerinin bir kısmını gösterse tekrar yeterli şekilde örtünme sağlanmamış olur Diz kapakları ve uyluklar gibi bedenin incelik ve kalınlığını emin eden bir elbise ile kılınan namaz sahihtir, çünkü tesettür sağlanmış demektir Fakat azaları muhakkak etmeyecek şekilde bir örtü uygulamak müstehaptır (elMecmû, 3170172)

Tüm bu nakillerden şöyle bir neticeye gelmek mümkündür:

Kadının kendine nikah düşen erkeklerin yanına giymiş olduğu tenin rengini kesin edecek ve gösterecek şekilde ince ise bununla örtünme gerçekleşmiş olmayacağından giyilmesi caiz olmaz Bu giyecek, bir elbise, gömlek ve etek olduğu gibi, başörtüsü ve çorap da olabilir

Buna tarafından tesettürün dinen makbul olabilmesi için bir takım şartları vardır, onlara dikkat etmek gerekir:

Elbisenin vücudu gösterecek tarzda ince olmaması,

Nazarı dikkati çekecek kadar süslü ve renkli olmaması,

Vücudun hatlarını gösterecek şekilde sıcacık olmaması gerekir

Vücudun azalarını en ince ayrıntısına kadar emin edecek şekilde giyilen bakımlı pantolon ve rahat gömlekle namaz sahih olsa da, bakanların dikkatini çekip kışkırtma edeceğinden dinen helal olmaz Merhum İbni Âbidin de eserinde bu hususa dikkat çekici etmektedir (Reddü'lMuhtar, 5238)

Bundan Başka kadınlar gerekli örtüyü sağlamak zorunda oldukları gibi, erkeklerin dikkatini çekecek bakışlardan, konuşmalardan ve yürüyüş tarzından da sakınmaları gerekir:

Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler Görünen kısımları müstesna almak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler Baş örtülerini, yakalarının üstüne (dek) örtsünler Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin aşağıda yer alan (köleleri), erkeklerden, kadına ihtiyacı kalmamış (cinsî güçten düşmüş) hizmetçiler, yahut hemen şimdi kadınların kuytu kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar Ey müminler! Daima ansızın Allah'a tevbe ediniz fakat, kurtuluşa eresiniz(Nur Suresi 31)

İşte özgürlük kadınların, bu istisna edilmiş kimselerden başkasına zinetlerini göstermemeleri, kendi iffet ve korunmaları ve hoş geçimleri noktasından gayet kayda değer olduğu gibi, tanıdık olmayan erkekleri etkilememek, günaha sokmamak, edeb ve namus aşılamak noktasından da çok önemlidir Bilhassa bu noktayı da düşündürmek ve tesettür emrinin şiddet ve şumülünü bir daha hatırlatmak üzere, yürüyüş tavırlarının bile düzeltilmesi için buyuruluyor fakat: gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar, yani bitmiş ayağa örtündükten daha sonra yürürken de edeb ve vakar ile yürüsünler Örtüp gizledikleri sunî ya da doğal ziynetler bilinsin diye, üçgenin taban olmayan kenarı oynatıp üçgenin taban olmayan kenarı çalmasınlar, çapkın yürüyüşle dikkat nazarları çekmesinler; çünkü erkekleri tahrik eder, kesin olmama uyandırır Lakin unutulmaması gerekir oysa, kadının bu konuda başarısı daha önce erkeklerin iffeti ve görevlerine dikkati ve toplumda olanların gayreti ve özeni ile de ilgili olarak, bunlar da Allah'ın yardımı ile ayakta durabilir Onun için bu noktada Resulullah (sav) den tüm müslümanlara hitap ve erkekleri zikredip kadınları da içine alacak bir şekilde buyuruluyor ama:

Ve ey müminler! Her Zaman birden Allah'a tevbe ediniz ama kurtuluşa eresiniz Çağrıda Bulunmak fakat bozuk bir toplulukta kurtuluş ümid olunmaz, toplumun bozukluğu da kadınlardan önce erkeklerin kusur ve hatalarındandır Bundan nedeniyle öncelikle erkekler olmak üzere erkek kadınsı tüm müminler imana yaramayan ve cahiliyyet izleri olan hata ve hatalarından tevbe ile Allah'a dönüp Allah'ın yardımına sığınıp emirlerine itina ve uyarı göstermelidirler ama, topluca kurtuluşa erebilsinler O halde herkesin kurtuluşu bakımından iş sahipleri ve ilgili şahıslar şu emirlere de özen göstermelidir (Elmalılı, Tefsir) *
 
858,506Konular
983,076Mesajlar
33,113Kullanıcılar
tttySon üye
Üst Alt