Muslumanın,Muslumanlar uzerindeki hakları nelerdir?
Kuşkusuz mu'min gonulleri en sağlam ve koklu bir bicimde bağlayan bağ, iman ve takva esasından kaynaklanan kardeşlik bağıdır Bu, Cenabı Allah'ın mu'minlere bahşettiği en guzel nimetlerden biridir Ayeti kerimede bu durum şoyle ifade edilmektedir:
Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı yapışın Dağılıp ayrılmayın ve Allah'ın sizin uzerinizdeki nimetini hatırlayın Hani siz duşmanlar idiniz O kalplerinizin arasını uzlaştırıpısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler oldunuz Yine siz tam bir ateş cukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini işte boyle acıklar(Ali İmran, 3103)
İslam'da kardeşlik, inanc temeline oturtulduğu icindir ki, mu'minlerin arasını bozacak her turlu suni ayrımlar ve boburlenmeler haram kabul edilmiştir Irk, soy, cins turunden cahili değerler yerine takva kriteri getirilmek suretiyle toplumsal kardeşliğin ve ahengin bozulmaması sağlanmıştır Bu konudaki ayeti kerime her turlu tartışmayı sona erdirici niteliktedir:
Hic kuşkusuz, Allah katında en ustun olanınız, takvaca en ileride olanınızdır(elHucurat, 4913)
Mu'min erkekler ile mu'min kadınların, inanc ve takva temelinde birbirleriyle yardımlaşmaları kardeşliğin bir gereği olarak zikredilmektedir Bu yardımlaşma, bireysel ve toplumsal hayatta iman ve takva ilkesinin egemen olmasını sağlamak icin gerekli gorulmektedir Nitekim bu amacla biraraya gelen kimselere Allah'ın rahmet edeceği belirtilmektedir:
Mu'min erkekler ve mu'min kadınlar birbirlerinin velileridirler İyiliği emreder, kotulukten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah'a ve RasUlune itaat ederler İşte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği kimseler bunlardır(etTevbe, 971)
Peygamberimiz (sas) bir hadisinde şoyle buyurmaktadır:
Hicbiriniz kendi nefsiniz icin arzu ettiğinizi kardeşiniz icin etmedikce iman etmiş olmaz(Buhari, iman, 7)
Hz Ali (ra) şoyle demektedir: Senin hakiki kardeşin seninle beraber olan, sana menfaat versin diye, kendi nefsine zarar vermeye razı olan, zamanın felaketleri kapını caldığı vakit, senin dağınık durumunu derlemek icin o, derli toplu oz durumunu dağıtandır
Mu'minler kardeşlikte ve dostlukta tıpkı aksamı birbirine gecmiş mukemmel ve sapasağlam bir bina gibidirler veya butun unsurları ve zerreleriyle birbirine bağlı bir vucud gibidirler Bir vucudun herhangi bir azası rahatsız olduğunda nasıl ki butun bir vucut aynı rahatsızlığı, aynı acıyı duyarsa, bir tek mu'minin dunyanın ta obur ucunda bile olsa cektiği acıyı, duyduğu ızdırabı diğer mu'min kardeşleri derinden hisseder Mu'minlerin bu denli birbirlerine bağlı olduklarını Peygamber (sas) şoyle ifade etmektedir Mu'minin mu'mine bağlılığı, parcaları birbirini butunleyen bir bina gibidirHadisi rivayet eden EbU Musa ElEş'ari'nin bunu tarif icin parmaklarını birbirine gecirdiği zikredilmektedir: Mu'minleri kendi aralarındaki merhametleşmelerinde, sevişmelerinde, yardımlaşmalarında bir vucut gibi gorursun Ki vucudun bir organı ağrırsa, vucudunun kalan kısmı uykusuzluk ve humma ile o organ icin birbirini cağırır(bk Buhari, salat, 88, Mezalim, 5; Muslim, birr, 65; Tirmizi, birr, 18; Nesai, zekat, 67)
Bir mu'minin, diğer bir mu'min kardeşine her halukarda yardımcı olması gerekmektedir Peygamberimiz bir hadisinde, zalim de olsa, mazlum da olsa mu'min kardeşine yardım et!diye buyurmaktadır Zulum konusunda nasıl yardım edileceğini ise şu carpıcı sozlerle dile getirmektedir: Onu zulumden el cektirirsin Ona yapacağın yardım işte budur(Buhari, Mezalim, 4; Muslim, birr, 62)
Hz Ali (ra)den rivayet edildiğine gore RasUlullah (sav) şoyle buyurmuştur:
Muslumanın Musluman uzerindeki altı hakkı vardır
Karşılaştığında selam verir,
davetine icabet eder,
aksırdığı zaman elhamdulillah derse yerhamukallah der,
hastalandığında ziyaretini yapar,
olduğunde cenazesinin ardından yurur,
kendisi icin sevdiğini o kardeşi icin de sever (Darimi, İstizan: 5; İbn Mace, Cenaiz: 43)
Not: Konuyla ilgili geniş bilgi icin aşağıdaki acıklamaları da okumanızı tavsiye ederiz:
Konuyla ilgili bazı ayetler ve acıklamaları:
1 Kim Allahın hurmet edilmesini emrettiği şeylere saygıda bulunursa bu, kendisi icin Rabbi nezdinde mutlaka hayırlıdır (Hac sUresi, 2230)
Allahın hurmet edilmesini emrettiği şeyler, Onun Kuranda bildirdiği ahkamı, emirleri ve yasaklarıdır Ozellikle bu ayetle kastedilen ise, hac esnasında riayet edilmesi gereken esaslardır Bunların her biri farz, vacip ve sunnet cinsinden olabilir Bu esasları bilip oğrenerek gereğini yerine getirenler ve bu davranışlarını Allaha saygı olarak yapanlar, ahiret hayatında bunun karşılığını gorurler Bu karşılık ise hayırdan ibarettir
2 Kim Allahın işaretlerine saygı gosterirse, şuphesiz bu kalblerin takvasındandır (Hac sUresi, 2232)
Allahın işaretlerinden maksat, dininin alametleri, ozellikle bu ayette haccın farzları, hacda kesilen kurbanlar, hac farizasında hurmet gosterilmesi gereken mekanlardır Bunlar Allahın işaretleri ve saygı gosterilmesini istediği esaslardır Bu saygı ise, kalblerin takvası sebebiyledir Cunku takva, Allaha karşı saygı ve hurmet, oncelikle kalble ilgili bir iş olup, tezahurleri yaşayışımıza akseden uygulamalardır Her turlu iyiliğin ve kotuluğun kaynağı oncelikle kalbdir
3 Muminlere şefkat ve tevazu kanadını indir (Hicr sUresi, 1588)
Ayeti kerimenin baş tarafının anlamı şoyledir: Sakın onlardan bazı şahıslara verdiğimiz dunya malına goz dikme, onlardan dolayı uzulme Dunya malı, bazı insanlar icin bir ovunme ve gurur vesilesidir Oysa bu son derece yanlış bir yoneliştir Cunku dunya malı gecici olup, insana bir şeref ve ustunluk kazandırmaz Muminlere karşı şefkatli ve merhametli olmak, mutevazi davranmak, Allahın Peygamber Efendimiz (sav)e talimatıdır Muminlerin de kendi aralarında birbirlerine karşı aynı şekilde şefkatli, merhametli ve tevazu sahibi olmaları istenilmiştir Kuran ve Sunnet inananları surekli olarak buna teşvik eder
4 Kim bir cana kıymamış, ya da yeryuzunde bozgunculuk yapmamış olan bir canı oldururse, sanki butun insanları oldurmuş gibidir Kim de onu yaşatırsa, butun insanları yaşatmış gibi olur (Maide sUresi, 532)
Haksız yere bir insanı olduren kimse, bir insanın en kutsal hakkı olan hayat hakkını tanımamış, kan dokmenin haramlığını, kişilerin can dokunulmazlığını gozetmemiş olur Boylece haksız yere kan dokulmesine yol acmış, kotu bir cığır acmış ve yeni kanlar dokulmesine zemin hazırlamış, başkalarına bu yonde cesaret vermiş sayılır Bundan dolayı, bir kimseyi haksız yere olduren Allahın gazabına ve en buyuk cezaya hak kazanır; kendisine hayat hakkı tanınmaz ve oldurulmesi vacip olur Boyle hareket edilmediği takdirde, toplumda kan davaları yaygınlaşır, herkes kendi hakkını alma peşinde koşar Bunun neticesinde cemiyetler buyuk bir fitneye suruklenir, oldurmeler ve intikam alma yolları yaygınlaşmış olur Boyle bir yolun acılması, toplumları ardı arkası kesilmeyen karışıklıklara, anarşiye surukler
Kim bir insanı yaşatır, affetmek veya oldurulmesine mani olmak, ya da onu olumden kurtarmak suretiyle hayatını devam ettirmesine sebeb olursa, sanki butun insanları yaşatmış gibi olur Bunun icindir ki, İslam dini insan hayatına cok buyuk bir değer verir ve bu yonde butun carelere başvurur
Kuşkusuz mu'min gonulleri en sağlam ve koklu bir bicimde bağlayan bağ, iman ve takva esasından kaynaklanan kardeşlik bağıdır Bu, Cenabı Allah'ın mu'minlere bahşettiği en guzel nimetlerden biridir Ayeti kerimede bu durum şoyle ifade edilmektedir:
Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı yapışın Dağılıp ayrılmayın ve Allah'ın sizin uzerinizdeki nimetini hatırlayın Hani siz duşmanlar idiniz O kalplerinizin arasını uzlaştırıpısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler oldunuz Yine siz tam bir ateş cukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini işte boyle acıklar(Ali İmran, 3103)
İslam'da kardeşlik, inanc temeline oturtulduğu icindir ki, mu'minlerin arasını bozacak her turlu suni ayrımlar ve boburlenmeler haram kabul edilmiştir Irk, soy, cins turunden cahili değerler yerine takva kriteri getirilmek suretiyle toplumsal kardeşliğin ve ahengin bozulmaması sağlanmıştır Bu konudaki ayeti kerime her turlu tartışmayı sona erdirici niteliktedir:
Hic kuşkusuz, Allah katında en ustun olanınız, takvaca en ileride olanınızdır(elHucurat, 4913)
Mu'min erkekler ile mu'min kadınların, inanc ve takva temelinde birbirleriyle yardımlaşmaları kardeşliğin bir gereği olarak zikredilmektedir Bu yardımlaşma, bireysel ve toplumsal hayatta iman ve takva ilkesinin egemen olmasını sağlamak icin gerekli gorulmektedir Nitekim bu amacla biraraya gelen kimselere Allah'ın rahmet edeceği belirtilmektedir:
Mu'min erkekler ve mu'min kadınlar birbirlerinin velileridirler İyiliği emreder, kotulukten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah'a ve RasUlune itaat ederler İşte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği kimseler bunlardır(etTevbe, 971)
Peygamberimiz (sas) bir hadisinde şoyle buyurmaktadır:
Hicbiriniz kendi nefsiniz icin arzu ettiğinizi kardeşiniz icin etmedikce iman etmiş olmaz(Buhari, iman, 7)
Hz Ali (ra) şoyle demektedir: Senin hakiki kardeşin seninle beraber olan, sana menfaat versin diye, kendi nefsine zarar vermeye razı olan, zamanın felaketleri kapını caldığı vakit, senin dağınık durumunu derlemek icin o, derli toplu oz durumunu dağıtandır
Mu'minler kardeşlikte ve dostlukta tıpkı aksamı birbirine gecmiş mukemmel ve sapasağlam bir bina gibidirler veya butun unsurları ve zerreleriyle birbirine bağlı bir vucud gibidirler Bir vucudun herhangi bir azası rahatsız olduğunda nasıl ki butun bir vucut aynı rahatsızlığı, aynı acıyı duyarsa, bir tek mu'minin dunyanın ta obur ucunda bile olsa cektiği acıyı, duyduğu ızdırabı diğer mu'min kardeşleri derinden hisseder Mu'minlerin bu denli birbirlerine bağlı olduklarını Peygamber (sas) şoyle ifade etmektedir Mu'minin mu'mine bağlılığı, parcaları birbirini butunleyen bir bina gibidirHadisi rivayet eden EbU Musa ElEş'ari'nin bunu tarif icin parmaklarını birbirine gecirdiği zikredilmektedir: Mu'minleri kendi aralarındaki merhametleşmelerinde, sevişmelerinde, yardımlaşmalarında bir vucut gibi gorursun Ki vucudun bir organı ağrırsa, vucudunun kalan kısmı uykusuzluk ve humma ile o organ icin birbirini cağırır(bk Buhari, salat, 88, Mezalim, 5; Muslim, birr, 65; Tirmizi, birr, 18; Nesai, zekat, 67)
Bir mu'minin, diğer bir mu'min kardeşine her halukarda yardımcı olması gerekmektedir Peygamberimiz bir hadisinde, zalim de olsa, mazlum da olsa mu'min kardeşine yardım et!diye buyurmaktadır Zulum konusunda nasıl yardım edileceğini ise şu carpıcı sozlerle dile getirmektedir: Onu zulumden el cektirirsin Ona yapacağın yardım işte budur(Buhari, Mezalim, 4; Muslim, birr, 62)
Hz Ali (ra)den rivayet edildiğine gore RasUlullah (sav) şoyle buyurmuştur:
Muslumanın Musluman uzerindeki altı hakkı vardır
Karşılaştığında selam verir,
davetine icabet eder,
aksırdığı zaman elhamdulillah derse yerhamukallah der,
hastalandığında ziyaretini yapar,
olduğunde cenazesinin ardından yurur,
kendisi icin sevdiğini o kardeşi icin de sever (Darimi, İstizan: 5; İbn Mace, Cenaiz: 43)
Not: Konuyla ilgili geniş bilgi icin aşağıdaki acıklamaları da okumanızı tavsiye ederiz:
Konuyla ilgili bazı ayetler ve acıklamaları:
1 Kim Allahın hurmet edilmesini emrettiği şeylere saygıda bulunursa bu, kendisi icin Rabbi nezdinde mutlaka hayırlıdır (Hac sUresi, 2230)
Allahın hurmet edilmesini emrettiği şeyler, Onun Kuranda bildirdiği ahkamı, emirleri ve yasaklarıdır Ozellikle bu ayetle kastedilen ise, hac esnasında riayet edilmesi gereken esaslardır Bunların her biri farz, vacip ve sunnet cinsinden olabilir Bu esasları bilip oğrenerek gereğini yerine getirenler ve bu davranışlarını Allaha saygı olarak yapanlar, ahiret hayatında bunun karşılığını gorurler Bu karşılık ise hayırdan ibarettir
2 Kim Allahın işaretlerine saygı gosterirse, şuphesiz bu kalblerin takvasındandır (Hac sUresi, 2232)
Allahın işaretlerinden maksat, dininin alametleri, ozellikle bu ayette haccın farzları, hacda kesilen kurbanlar, hac farizasında hurmet gosterilmesi gereken mekanlardır Bunlar Allahın işaretleri ve saygı gosterilmesini istediği esaslardır Bu saygı ise, kalblerin takvası sebebiyledir Cunku takva, Allaha karşı saygı ve hurmet, oncelikle kalble ilgili bir iş olup, tezahurleri yaşayışımıza akseden uygulamalardır Her turlu iyiliğin ve kotuluğun kaynağı oncelikle kalbdir
3 Muminlere şefkat ve tevazu kanadını indir (Hicr sUresi, 1588)
Ayeti kerimenin baş tarafının anlamı şoyledir: Sakın onlardan bazı şahıslara verdiğimiz dunya malına goz dikme, onlardan dolayı uzulme Dunya malı, bazı insanlar icin bir ovunme ve gurur vesilesidir Oysa bu son derece yanlış bir yoneliştir Cunku dunya malı gecici olup, insana bir şeref ve ustunluk kazandırmaz Muminlere karşı şefkatli ve merhametli olmak, mutevazi davranmak, Allahın Peygamber Efendimiz (sav)e talimatıdır Muminlerin de kendi aralarında birbirlerine karşı aynı şekilde şefkatli, merhametli ve tevazu sahibi olmaları istenilmiştir Kuran ve Sunnet inananları surekli olarak buna teşvik eder
4 Kim bir cana kıymamış, ya da yeryuzunde bozgunculuk yapmamış olan bir canı oldururse, sanki butun insanları oldurmuş gibidir Kim de onu yaşatırsa, butun insanları yaşatmış gibi olur (Maide sUresi, 532)
Haksız yere bir insanı olduren kimse, bir insanın en kutsal hakkı olan hayat hakkını tanımamış, kan dokmenin haramlığını, kişilerin can dokunulmazlığını gozetmemiş olur Boylece haksız yere kan dokulmesine yol acmış, kotu bir cığır acmış ve yeni kanlar dokulmesine zemin hazırlamış, başkalarına bu yonde cesaret vermiş sayılır Bundan dolayı, bir kimseyi haksız yere olduren Allahın gazabına ve en buyuk cezaya hak kazanır; kendisine hayat hakkı tanınmaz ve oldurulmesi vacip olur Boyle hareket edilmediği takdirde, toplumda kan davaları yaygınlaşır, herkes kendi hakkını alma peşinde koşar Bunun neticesinde cemiyetler buyuk bir fitneye suruklenir, oldurmeler ve intikam alma yolları yaygınlaşmış olur Boyle bir yolun acılması, toplumları ardı arkası kesilmeyen karışıklıklara, anarşiye surukler
Kim bir insanı yaşatır, affetmek veya oldurulmesine mani olmak, ya da onu olumden kurtarmak suretiyle hayatını devam ettirmesine sebeb olursa, sanki butun insanları yaşatmış gibi olur Bunun icindir ki, İslam dini insan hayatına cok buyuk bir değer verir ve bu yonde butun carelere başvurur