Mustafa Kemal Ataturkun Hayatı Ayrıntılı
Mustafa Kemal Ataturk 1881 yılında Selanik'te Kocakasım Mahallesi, Islahhane Caddesi'ndeki uc katlı pembe evde doğdu Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zubeyde Hanım'dır Baba tarafından dedesi Hafız Ahmet Efendi XIVXV yuzyıllarda Konya ve Aydın'dan Makedonya'ya yerleştirilmiş Kocacık Yoruklerindendir Annesi Zubeyde Hanım ise Selanik yakınlarındaki Langaza kasabasına yerleşmiş eski bir Turk ailesinin kızıdır Milis subaylığı, evkaf katipliği ve kereste ticareti yapan Ali Rıza Efendi, 1871 yılında Zubeyde Hanım'la evlendi Ataturk'un beş kardeşinden dordu kucuk yaşlarda oldu, sadece Makbule (Atadan) 1956 yılına değin yaşadı
Kucuk Mustafa oğrenim cağına gelince Hafız Mehmet Efendi'nin mahalle mektebinde oğrenime başladı, sonra babasının isteğiyle Şemsi Efendi Mektebi'ne gecti Bu sırada babasını kaybetti (1888) Bir sure Rapla Ciftliği'nde dayısının yanında kaldıktan sonra Selanik'e donup okulunu bitirdi Selanik Mulkiye Ruştiyesi'ne kaydoldu Kısa bir sure sonra 1893 yılında Askeri Ruştiye'ye girdi Bu okulda Matematik oğretmeni Mustafa Bey adına Kemali ilave etti 18961899 yıllarında Manastır Askeri İdadi'sini bitirip, İstanbul'da Harp Okulunda oğrenime başladı 1902 yılında teğmen rutbesiyle mezun oldu, Harp Akademisi'ne devam etti 11 Ocak 1905'te yuzbaşı rutbesiyle Akademi'yi tamamladı 19051907 yılları arasında Şam'da 5 Ordu emrinde gorev yaptı 1907'de Kolağası (Kıdemli Yuzbaşı) oldu Manastır'a III Ordu'ya atandı 19 Nisan 1909'da İstanbul'a giren Hareket Ordusu'nda Kurmay Başkanı olarak gorev aldı 1910 yılında Fransa'ya gonderildi Picardie Manevraları'na katıldı 1911 yılında İstanbul'da Genel Kurmay Başkanlığı emrinde calışmaya başladı
1911 yılında İtalyanların Trablusgarp'a hucumu ile başlayan savaşta, Mustafa Kemal bir grup arkadaşıyla birlikte Tobruk ve Derne bolgesinde gorev aldı 22 Aralık 1911'de İtalyanlara karşı Tobruk Savaşını kazandı 6 Mart 1912'de Derne Komutanlığına getirildi
Ekim 1912'de Balkan Savaşı başlayınca Mustafa Kemal Gelibolu ve Bolayır'daki birliklerle savaşa katıldı Dimetoka ve Edirne'nin geri alınışında buyuk hizmetleri goruldu 1913 yılında Sofya Ateşemiliterliğine atandı Bu gorevde iken 1914 yılında yarbaylığa yukseldi Ateşemiliterlik gorevi Ocak 1915'te sona erdi Bu sırada I Dunya Savaşı başlamış, Osmanlı İmparatorluğu savaşa girmek zorunda kalmıştı Mustafa Kemal 19 Tumeni kurmak uzere Tekirdağ'da gorevlendirildi
1914 yılında başlayan I Dunya Savaşı'nda, Mustafa Kemal Canakkale'de bir kahramanlık destanı yazıp İtilaf Devletlerine Canakkale gecilmez! dedirtti 18 Mart 1915'te Canakkale Boğazını gecmeye kalkan İngiliz ve Fransız donanması ağır kayıplar verince Gelibolu Yarımadası'na asker cıkarmaya karar verdiler 25 Nisan 1915'te Arıburnu'na cıkan duşman kuvvetlerini, Mustafa Kemal'in komuta ettiği 19 Tumen Conkbayırı'nda durdurdu Mustafa Kemal, bu başarı uzerine albaylığa yukseldi İngilizler 67 Ağustos 1915'te Arıburnu'nda tekrar taarruza gecti Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemal 910 Ağustos'ta Anafartalar Zaferini kazandı Bu zaferi 17 Ağustos'ta Kirectepe, 21 Ağustos'ta II Anafartalar zaferleri takip etti Canakkale Savaşlarında yaklaşık 253000 şehit veren Turk ulusu onurunu İtilaf Devletlerine karşı korumasını bilmiştir Mustafa Kemal'in askerlerine Ben size taarruzu emretmiyorum, olmeyi emrediyorum!emri cephenin kaderini değiştirmiştir
Mustafa Kemal Canakkale Savaşları'dan sonra 1916'da Edirne ve Diyarbakır'da gorev aldı 1 Nisan 1916'da tumgeneralliğe yukseldi Rus kuvvetleriyle savaşarak Muş ve Bitlis'in geri alınmasını sağladı Şam ve Halep'teki kısa sureli gorevlerinden sonra 1917'de İstanbul'a geldi Velihat Vahidettin Efendi'yle Almanya'ya giderek cephede incelemelerde bulundu Bu seyehatten sonra hastalandı Viyana ve Karisbad'a giderek tedavi oldu 15 Ağustos 1918'de Halep'e 7 Ordu Komutanı olarak dondu Bu cephede İngiliz kuvvetlerine karşı başarılı savunma savaşları yaptı Mondros Mutarekesi'nin imzalanmasından bir gun sonra, 31 Ekim 1918'de Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığına getirildi Bu ordunun kaldırılması uzerine 13 Kasım 1918'de İstanbul'a gelip Harbiye Nezareti'nde (Bakanlığında) goreve başladı
Mondros Mutarekesi'nden sonra İtilaf Devletleri'nin Osmanlı ordularını işgale başlamaları uzerine; Mustafa Kemal 9 Ordu Mufettişi olarak 19 Mayıs 1919'da Samsun'a cıktı 22 Haziran 1919'da Amasya'da yayımladığı genelgeyle Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararının kurtaracağını ilan edip Sivas Kongresi'ni toplantıya cağırdı 23 Temmuz 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum, 4 11 Eylul 1919 tarihleri arasında da Sivas Kongresi'ni toplayarak vatanın kurtuluşu icin izlenecek yolun belirlenmesini sağladı 27 Aralık 1919'da Ankara'da heyecanla karşılandı 23 Nisan 1920'de Turkiye Buyuk Millet Meclisi'nin acılmasıyla Turkiye Cumhuriyeti'nin kurulması yolunda onemli bir adım atılmış oldu Meclis ve Hukumet Başkanlığına Mustafa Kemal secildi Turkiye Buyuk Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşı'nın başarıyla sonuclanması icin gerekli yasaları kabul edip uygulamaya başladı
Turk Kurtuluş Savaşı 15 Mayıs 1919'da Yunanlıların İzmir'I işgali sırasında duşmana ilk kurşunun atılmasıyla başladı 10 Ağustos 1920 tarihinde Sevr Antlaşması'nı imzalayarak aralarında Osmanlı İmparatorluğu'nu paylaşan I Dunya Savaşı'nın galip devletlerine karşı once Kuvayi Milliye adı verilen milis kuvvetleriyle savaşıldı Turkiye Buyuk Millet Meclisi duzenli orduyu kurdu, Kuvayi Milliye ordu butunleşmesini sağlayarak savaşı zaferle sonuclandırdı
Mustafa Kemal yonetimindeki Turk Kurtuluş Savaşının onemli aşamaları şunlardır:
Sarıkamış (20 Eylul 1920), Kars (30 Ekim 1920) ve Gumru'nun (7 Kasım 1920) kurtarılışı
Cukurova, Gazi Antep, Kahraman Maraş Şanlı Urfa savunmaları (1919 1921)
I İnonu Zaferi (6 10 Ocak 1921)
II İnonu Zaferi (23 Mart1 Nisan 1921)
Sakarya Zaferi (23 Ağustos13 Eylul 1921)
Buyuk Taarruz, Başkomutan Meydan Muhaberesi ve Buyuk Zafer (26 Ağustos 9 Eylul 1922)
Sakarya Zaferinden sonra 19 Eylul 1921'de Turkiye Buyuk Millet Meclisi Mustafa Kemal'e Mareşal rutbesi ve Gazi unvanını verdi Kurtuluş Savaşı, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması'yla sonuclandı Boylece Sevr Antlaşması'yla paramparca edilen, Turklere 56 il buyukluğunde vatan bırakılan Turkiye toprakları uzerinde ulusal birliğe dayalı yeni Turk devletinin kurulması icin hicbir engel kalmadı
23 Nisan 1920'de Ankara'da TBMM'nin acılmasıyla Turkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu mujdelenmiştir Meclisin Turk Kurtuluş Savaşı'nı başarıyla yonetmesi, yeni Turk devletinin kuruluşunu hızlandırdı 1 Kasım 1922'de hilafet ve saltanat birbirinden ayrıldı, saltanat kaldırıldı Boylece Osmanlı İmparatorluğu'yla yonetim bağları koparıldı 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet idaresi kabul edildi, Ataturk oybirliğiyle ilk cumhurbaşkanı secildi 30 Ekim 1923 gunu İsmet İnonu tarafından Cumhuriyet'in ilk hukumeti kuruldu Turkiye Cumhuriyeti, Egemenlik kayıtsız şartsız milletindirve Yurtta barış cihanda
barıştemelleri uzerinde yukselmeye başladı
Ataturk Turkiye'yi Cağdaş uygarlık duzeyine cıkarmakamacıyla bir dizi devrim yaptı Bu devrimleri beş başlık altında toplayabiliriz:
1 Siyasal Devrimler:
· Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922)
· Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923)
· Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924)
2 Toplumsal Devrimler
· Kadınlara erkeklerle eşit haklar verilmesi (19261934)
· Şapka ve kıyafet devrimi (25 Kasım 1925)
· Tekke zaviye ve turbelerin kapatılması (30 Kasım 1925)
· Soyadı kanunu ( 21 Haziran 1934)
· Lakap ve unvanların kaldırılması (26 Kasım 1934)
· Uluslararası saat, takvim ve uzunluk olculerin kabulu (19251931)
3 Hukuk Devrimi :
· Mecellenin kaldırılması (19241937)
· Turk Medeni Kanunu ve diğer kanunların cıkarılarak laik hukuk duzenine gecilmesi (19241937)
4 Eğitim ve Kultur Alanındaki Devrimler:
· Oğretimin birleştirilmesi (3 Mart 1924)
· Yeni Turk harflerinin kabulu (1 Kasım 1928)
· Turk Dil ve Tarih Kurumlarının kurulması (19311932)
· Universite oğreniminin duzenlenmesi (31 Mayıs 1933)
· Guzel sanatlarda yenilikler
5 Ekonomi Alanında Devrimler:
· Aşarın kaldırılması
· Ciftcinin ozendirilmesi
· Ornek ciftliklerin kurulması
· Sanayiyi Teşvik Kanunu'nun cıkarılarak sanayi kuruluşlarının kurulması
· I ve II Kalkınma Planları'nın (19331937) uygulamaya konulması, yurdun yeni yollarla donatılması
Soyadı Kanunu gereğince, 24 Kasım 1934'de TBMM'nce Mustafa Kemal'e Ataturksoyadı verildi
Ataturk, 24 Nisan 1920 ve 13 Ağustos 1923 tarihlerinde TBMM Başkanlığına secildi Bu başkanlık gorevi, DevletHukumet Başkanlığı duzeyindeydi 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet ilan edildi ve Ataturk ilk cumhurbaşkanı secildi Anayasa gereğince dort yılda bir cumhurbaşkanlığı secimleri yenilendi 1927,1931, 1935 yıllarında TBMM Ataturk'u yeniden cumhurbaşkanlığına secti
Ataturk sık sık yurt gezilerine cıkarak devlet calışmalarını yerinde denetledi İlgililere aksayan yonlerle ilgili emirler verdi Cumhurbaşkanı sıfatıyla Turkiye'yi ziyaret eden yabancı ulke devlet başkanlarını, başbakanlarını, bakanlarını komutanlarını ağırladı
1520 Ekim 1927 tarihinde Kurtuluş Savaşı'nı ve Cumhuriyet'in kuruluşunu anlatan buyuk nutkunu, 29 Ekim 1933 tarihinde de 10 Yıl Nutku'nu okudu
Ataturk ozel yaşamında sadelik icinde yaşadı 29 Ocak 1923'de Latife Hanımla evlendi Bircok yurt gezisine birlikte cıktılar Bu evlilik 5 Ağustos 1925 tarihine dek surdu Cocukları cok seven Ataturk Afet (İnan), Sabiha (Gokcen), Fikriye, Ulku, Nebile, Rukiye, Zehra adlı kızları ve Mustafa adlı cobanı manevi evlat edindi Abdurrahim ve İhsan adlı cocukları himayesine aldı Yaşayanlarına iyi bir gelecek hazırladı
1937 yılında ciftliklerini hazineye, bir kısım taşınmazlarını da Ankara ve Bursa Belediyelerine bağışladı Mirasından kızkardeşine, manevi evlatlarına, Turk Dil ve Tarih Kurumlarına pay ayırdı Kitap okumayı, muzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binmeyi ve yuzmeyi cok severdi Zeybek oyunlarına, gureşe, Rumeli turkulerine aşırı ilgisi vardı Tavla ve bilardo oynamaktan buyuk keyif alırdı Sakarya adlı atıyla, kopeği Fox'a cok değer verirdi Zengin bir kitaplık oluşturmuştu Akşam yemeklerine devlet ve bilim adamlarını, sanatcıları davet eder, ulkenin sorunlarını tartışırdı Temiz ve duzenli giyinmeye ozen gosterirdi Doğayı cok severdi Sık sık Ataturk Orman Ciftliği'ne gider, calışmalara bizzat katılırdı Fransızca ve Almanca biliyordu
ATATURK'UN SON YILLARI VE OLUMU
Ataturk'un ilk hastalık belirtisi 1937 yılında ortaya cıktı 1938 yılı başlarında Yalova'da bulunduğu sırada, ciddi olarak hastalandı Buradaki tedavi olumlu sonuc verdi Fakat tamamen iyileşmeden Ankara'ya yaptığı yorucu yolculuk, hastalığının artmasına sebep oldu Bu tarihlerde Hatay sorununun gundemde olması da onu yormaktaydı Hasta olmasına rağmen, Mersin ve Adana'ya geziye cıktı Kızgın guneş altında askeri birliklerimizi teftiş edip tatbikat yaptıran Ataturk, cok yorgun duştu Ulku edindiğimilli dava uğruna kendi sağlığını hice saydı Guney seyahati hastalığının artmasına sebep oldu 26 Mayıs'ta Ankara'ya dondukten sonra tedavi ve istirahat icin İstanbul'a gitti Doktorlar tarafından, siroz hastalığı teşhisi kondu
Deniz havası iyi geldiği icin, Savarona Yatı'nda bir sure dinlendi Bu durumda bile ulke sorunlarıyla ilgilenmeye devam etti İstanbul'a gelen Romanya kralı ile goruştu Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti 4 Temmuz 1938'de Hatay Antlaşması'nın yururluğe girmesi Ataturk'u cok sevindirip moralini duzeltti Temmuz sonlarına kadar Savarona'da kalan Ataturk'un hastalığı ağırlaşınca Dolmabahce Sarayı'na nakledildi Fakat hastalığı durmadan ilerliyordu O'nun hastalığını duyan Turk halkı, sağlığıyla ilgili haberleri heyecanla takip ediyor, butun kalbiyle iyileşmesini diliyordu Hastalığının ciddiyetini kavrayarak 5 Eylul 1938'de vasiyetini yazıp servetinin buyuk bir kısmını Turk Tarih ve Turk Dil kurumlarına bağışladı Ekim ayı ortalarında durumu duzelir gibi oldu Fakat, cok arzuladığı halde, Ankara'ya gelip cumhuriyetin on beşinci yıl donumu torenlerine katılamadı
29 Ekim 1938'de kahraman Turk Ordusu'na yolladığı mesaj, Başbakan Celal Bayar tarafından okundu Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferlerle beraber medeniyet nurlarını taşıyan kahraman Turk ordusu!sozu ile Turk Ordusu'nun onemini belirtmiştir Yine aynı mesajda Turk vatanının ve Turk'luk camiasının şan ve şerefini, dahili ve harici her turlu tehlikelere karşı korumaktan ibaret olan vazifeni, her an ifaya hazır ve amade olduğuna benim ve buyuk ulusumuzun tam bir inan ve itimadımız vardırdiyerek Turk Ordusu'na olan guvenini belirtmiştir
Ataturk 1 Kasım 1938'de Turkiye Buyuk Millet Meclisi'nin acılış toreninde de bulunamadı Hazırladığı acılış nutkunu Başbakan Celal Bayar okudu Ataturk bu nutkunda ulkenin imarı, sağlık hizmetleri ve ekonomi konularındaki faaliyetleri acıkladı Bundan başka eğitim ve kultur konularına da temas edip gencliğin milli şuurlu ve modern kulturlu olarak yetişmesi icin İstanbul Universitesi'nin geliştirilmesi, Ankara Universitesi'nin tamamlanması ve Van Golu civarında bir universitenin kurulması icin calışmaların yapıldığını belirtti Turk Tarih ve Turk Dil kurumlarının calışmalarından duyduğu memnuniyeti acıkladı Ayrıca Turk gencliğinin kulturde olduğu gibi spor sahasında da idealine ulaştırılması icin Beden Terbiyesi Kanunu'nun uygulamaya konulmasından duyduğu memnuniyeti belirtti Ataturk, olumune kadar memleket meselelerinden bir an olsun uzak kalmamıştı
Ataturk'un hastalığı tekrar şiddetlendi 8 Kasımda sağlığıyla ilgili raporlar yayımlanmaya başlandı Butun memleketi tekrar derin bir uzuntu kapladı Her Turk'un kalbi onun kurtulması dileğiyle carpıyordu Ancak, kurtarılması icin gosterilen cabalar sonuc vermedi ve korkulan oldu Dolmabahce Sarayı'nda 10 Kasım 1938 sabahı saat dokuzu beş gece, insan icin değişmez kanun, hukmunu uyguladı Mustafa Kemal Ataturk aramızdan ayrıldı Bu kara haberle, yalnız Turk milleti değil, butun dunya yasa burundu Buyuk, kucuk butun devletler onun cenaze toreninde bulunmak uzere temsilciler gondererek, Turkiye Cumhuriyeti'nin kurucusuna karşı duydukları derin saygıyı belirten mesajlar gonderdiler 16 Kasım gunu Ataturk'un tabutu, Dolmabahce Sarayı'nın buyuk toren salonunda katafalka konuldu
Uc gun uc gece, gozu yaşlı bir insan seli ulu onderine karşı duyduğu saygı, minnet ve bağlılığını ifade etti Cenaze namazı 19 Kasım gunu Prof Şerafettin Yaltkaya tarafından kıldırıldı On iki generalin omzunda sarayın dış kapısına cıkarılan tabut, top arabasına konularak, İstanbul halkının gozyaşları arasında Gulhane Parkı'na goturuldu Buradan bir torpido ile Yavuz zırhlısına nakledildi Buyuk Ada acıklarına kadar, donanmamız ve torene katılmak icin gelmiş olan yabancı gemilerin eşlik ettiği Yavuz zırhlısı cenazeyiİzmit'e getirdi Burada Yavuz zırhlısından alınan cenaze, ozel bir trene kondu Atalarına son saygı gorevlerini yapmak uzere toplanan halkın kalbinde derin bir uzuntu bırakarak Ankara'ya getirilmek uzere hareket edildi
Ataturk'un vefatı uzerine cumhurbaşkanı secilen İsmet İnonu, Turkiye Buyuk Millet Meclisi Başkanı, bakanlar, Genelkurmay Başkanı, milletvekilleri ile ordu ve devlet ileri gelenleri tarafından karşılanan cenaze, Turkiye Buyuk Millet Meclisi onunde hazırlanan katafalka kondu Ankara halkı da onun cenazesi onunden saygıyla gecerek son gorevini yaptı 21 Kasım 1938 Pazartesi gunu, sivil ve askeri yoneticiler ile yabancı devlet temsilcilerinin hazır bulunduğu ve on binlerce insanın katıldığı buyuk bir toren yapıldı Daha sonra Ataturk'un tabutu katafalkta alınarak Etnografya Muzesinde hazırlanan gecici kabre kondu Turk milleti daha sonra, bu buyuk insana layık, Ankara Rasattepe'de bir Anıtkabir yaptırdı 10 Kasım 1953'te Etnografya Muzesinden alınan Ataturk'un naaşı Anıtkabir'e getirildi Burada yurdun her ilinden getirilmiş olan vatan topraklan ile hazırlanan ebedi istirahatgahına yerleştirildi
Mustafa Kemal Ataturk 1881 yılında Selanik'te Kocakasım Mahallesi, Islahhane Caddesi'ndeki uc katlı pembe evde doğdu Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zubeyde Hanım'dır Baba tarafından dedesi Hafız Ahmet Efendi XIVXV yuzyıllarda Konya ve Aydın'dan Makedonya'ya yerleştirilmiş Kocacık Yoruklerindendir Annesi Zubeyde Hanım ise Selanik yakınlarındaki Langaza kasabasına yerleşmiş eski bir Turk ailesinin kızıdır Milis subaylığı, evkaf katipliği ve kereste ticareti yapan Ali Rıza Efendi, 1871 yılında Zubeyde Hanım'la evlendi Ataturk'un beş kardeşinden dordu kucuk yaşlarda oldu, sadece Makbule (Atadan) 1956 yılına değin yaşadı
Kucuk Mustafa oğrenim cağına gelince Hafız Mehmet Efendi'nin mahalle mektebinde oğrenime başladı, sonra babasının isteğiyle Şemsi Efendi Mektebi'ne gecti Bu sırada babasını kaybetti (1888) Bir sure Rapla Ciftliği'nde dayısının yanında kaldıktan sonra Selanik'e donup okulunu bitirdi Selanik Mulkiye Ruştiyesi'ne kaydoldu Kısa bir sure sonra 1893 yılında Askeri Ruştiye'ye girdi Bu okulda Matematik oğretmeni Mustafa Bey adına Kemali ilave etti 18961899 yıllarında Manastır Askeri İdadi'sini bitirip, İstanbul'da Harp Okulunda oğrenime başladı 1902 yılında teğmen rutbesiyle mezun oldu, Harp Akademisi'ne devam etti 11 Ocak 1905'te yuzbaşı rutbesiyle Akademi'yi tamamladı 19051907 yılları arasında Şam'da 5 Ordu emrinde gorev yaptı 1907'de Kolağası (Kıdemli Yuzbaşı) oldu Manastır'a III Ordu'ya atandı 19 Nisan 1909'da İstanbul'a giren Hareket Ordusu'nda Kurmay Başkanı olarak gorev aldı 1910 yılında Fransa'ya gonderildi Picardie Manevraları'na katıldı 1911 yılında İstanbul'da Genel Kurmay Başkanlığı emrinde calışmaya başladı
1911 yılında İtalyanların Trablusgarp'a hucumu ile başlayan savaşta, Mustafa Kemal bir grup arkadaşıyla birlikte Tobruk ve Derne bolgesinde gorev aldı 22 Aralık 1911'de İtalyanlara karşı Tobruk Savaşını kazandı 6 Mart 1912'de Derne Komutanlığına getirildi
Ekim 1912'de Balkan Savaşı başlayınca Mustafa Kemal Gelibolu ve Bolayır'daki birliklerle savaşa katıldı Dimetoka ve Edirne'nin geri alınışında buyuk hizmetleri goruldu 1913 yılında Sofya Ateşemiliterliğine atandı Bu gorevde iken 1914 yılında yarbaylığa yukseldi Ateşemiliterlik gorevi Ocak 1915'te sona erdi Bu sırada I Dunya Savaşı başlamış, Osmanlı İmparatorluğu savaşa girmek zorunda kalmıştı Mustafa Kemal 19 Tumeni kurmak uzere Tekirdağ'da gorevlendirildi
1914 yılında başlayan I Dunya Savaşı'nda, Mustafa Kemal Canakkale'de bir kahramanlık destanı yazıp İtilaf Devletlerine Canakkale gecilmez! dedirtti 18 Mart 1915'te Canakkale Boğazını gecmeye kalkan İngiliz ve Fransız donanması ağır kayıplar verince Gelibolu Yarımadası'na asker cıkarmaya karar verdiler 25 Nisan 1915'te Arıburnu'na cıkan duşman kuvvetlerini, Mustafa Kemal'in komuta ettiği 19 Tumen Conkbayırı'nda durdurdu Mustafa Kemal, bu başarı uzerine albaylığa yukseldi İngilizler 67 Ağustos 1915'te Arıburnu'nda tekrar taarruza gecti Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemal 910 Ağustos'ta Anafartalar Zaferini kazandı Bu zaferi 17 Ağustos'ta Kirectepe, 21 Ağustos'ta II Anafartalar zaferleri takip etti Canakkale Savaşlarında yaklaşık 253000 şehit veren Turk ulusu onurunu İtilaf Devletlerine karşı korumasını bilmiştir Mustafa Kemal'in askerlerine Ben size taarruzu emretmiyorum, olmeyi emrediyorum!emri cephenin kaderini değiştirmiştir
Mustafa Kemal Canakkale Savaşları'dan sonra 1916'da Edirne ve Diyarbakır'da gorev aldı 1 Nisan 1916'da tumgeneralliğe yukseldi Rus kuvvetleriyle savaşarak Muş ve Bitlis'in geri alınmasını sağladı Şam ve Halep'teki kısa sureli gorevlerinden sonra 1917'de İstanbul'a geldi Velihat Vahidettin Efendi'yle Almanya'ya giderek cephede incelemelerde bulundu Bu seyehatten sonra hastalandı Viyana ve Karisbad'a giderek tedavi oldu 15 Ağustos 1918'de Halep'e 7 Ordu Komutanı olarak dondu Bu cephede İngiliz kuvvetlerine karşı başarılı savunma savaşları yaptı Mondros Mutarekesi'nin imzalanmasından bir gun sonra, 31 Ekim 1918'de Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığına getirildi Bu ordunun kaldırılması uzerine 13 Kasım 1918'de İstanbul'a gelip Harbiye Nezareti'nde (Bakanlığında) goreve başladı
Mondros Mutarekesi'nden sonra İtilaf Devletleri'nin Osmanlı ordularını işgale başlamaları uzerine; Mustafa Kemal 9 Ordu Mufettişi olarak 19 Mayıs 1919'da Samsun'a cıktı 22 Haziran 1919'da Amasya'da yayımladığı genelgeyle Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararının kurtaracağını ilan edip Sivas Kongresi'ni toplantıya cağırdı 23 Temmuz 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum, 4 11 Eylul 1919 tarihleri arasında da Sivas Kongresi'ni toplayarak vatanın kurtuluşu icin izlenecek yolun belirlenmesini sağladı 27 Aralık 1919'da Ankara'da heyecanla karşılandı 23 Nisan 1920'de Turkiye Buyuk Millet Meclisi'nin acılmasıyla Turkiye Cumhuriyeti'nin kurulması yolunda onemli bir adım atılmış oldu Meclis ve Hukumet Başkanlığına Mustafa Kemal secildi Turkiye Buyuk Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşı'nın başarıyla sonuclanması icin gerekli yasaları kabul edip uygulamaya başladı
Turk Kurtuluş Savaşı 15 Mayıs 1919'da Yunanlıların İzmir'I işgali sırasında duşmana ilk kurşunun atılmasıyla başladı 10 Ağustos 1920 tarihinde Sevr Antlaşması'nı imzalayarak aralarında Osmanlı İmparatorluğu'nu paylaşan I Dunya Savaşı'nın galip devletlerine karşı once Kuvayi Milliye adı verilen milis kuvvetleriyle savaşıldı Turkiye Buyuk Millet Meclisi duzenli orduyu kurdu, Kuvayi Milliye ordu butunleşmesini sağlayarak savaşı zaferle sonuclandırdı
Mustafa Kemal yonetimindeki Turk Kurtuluş Savaşının onemli aşamaları şunlardır:
Sarıkamış (20 Eylul 1920), Kars (30 Ekim 1920) ve Gumru'nun (7 Kasım 1920) kurtarılışı
Cukurova, Gazi Antep, Kahraman Maraş Şanlı Urfa savunmaları (1919 1921)
I İnonu Zaferi (6 10 Ocak 1921)
II İnonu Zaferi (23 Mart1 Nisan 1921)
Sakarya Zaferi (23 Ağustos13 Eylul 1921)
Buyuk Taarruz, Başkomutan Meydan Muhaberesi ve Buyuk Zafer (26 Ağustos 9 Eylul 1922)
Sakarya Zaferinden sonra 19 Eylul 1921'de Turkiye Buyuk Millet Meclisi Mustafa Kemal'e Mareşal rutbesi ve Gazi unvanını verdi Kurtuluş Savaşı, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması'yla sonuclandı Boylece Sevr Antlaşması'yla paramparca edilen, Turklere 56 il buyukluğunde vatan bırakılan Turkiye toprakları uzerinde ulusal birliğe dayalı yeni Turk devletinin kurulması icin hicbir engel kalmadı
23 Nisan 1920'de Ankara'da TBMM'nin acılmasıyla Turkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu mujdelenmiştir Meclisin Turk Kurtuluş Savaşı'nı başarıyla yonetmesi, yeni Turk devletinin kuruluşunu hızlandırdı 1 Kasım 1922'de hilafet ve saltanat birbirinden ayrıldı, saltanat kaldırıldı Boylece Osmanlı İmparatorluğu'yla yonetim bağları koparıldı 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet idaresi kabul edildi, Ataturk oybirliğiyle ilk cumhurbaşkanı secildi 30 Ekim 1923 gunu İsmet İnonu tarafından Cumhuriyet'in ilk hukumeti kuruldu Turkiye Cumhuriyeti, Egemenlik kayıtsız şartsız milletindirve Yurtta barış cihanda
barıştemelleri uzerinde yukselmeye başladı
Ataturk Turkiye'yi Cağdaş uygarlık duzeyine cıkarmakamacıyla bir dizi devrim yaptı Bu devrimleri beş başlık altında toplayabiliriz:
1 Siyasal Devrimler:
· Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922)
· Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923)
· Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924)
2 Toplumsal Devrimler
· Kadınlara erkeklerle eşit haklar verilmesi (19261934)
· Şapka ve kıyafet devrimi (25 Kasım 1925)
· Tekke zaviye ve turbelerin kapatılması (30 Kasım 1925)
· Soyadı kanunu ( 21 Haziran 1934)
· Lakap ve unvanların kaldırılması (26 Kasım 1934)
· Uluslararası saat, takvim ve uzunluk olculerin kabulu (19251931)
3 Hukuk Devrimi :
· Mecellenin kaldırılması (19241937)
· Turk Medeni Kanunu ve diğer kanunların cıkarılarak laik hukuk duzenine gecilmesi (19241937)
4 Eğitim ve Kultur Alanındaki Devrimler:
· Oğretimin birleştirilmesi (3 Mart 1924)
· Yeni Turk harflerinin kabulu (1 Kasım 1928)
· Turk Dil ve Tarih Kurumlarının kurulması (19311932)
· Universite oğreniminin duzenlenmesi (31 Mayıs 1933)
· Guzel sanatlarda yenilikler
5 Ekonomi Alanında Devrimler:
· Aşarın kaldırılması
· Ciftcinin ozendirilmesi
· Ornek ciftliklerin kurulması
· Sanayiyi Teşvik Kanunu'nun cıkarılarak sanayi kuruluşlarının kurulması
· I ve II Kalkınma Planları'nın (19331937) uygulamaya konulması, yurdun yeni yollarla donatılması
Soyadı Kanunu gereğince, 24 Kasım 1934'de TBMM'nce Mustafa Kemal'e Ataturksoyadı verildi
Ataturk, 24 Nisan 1920 ve 13 Ağustos 1923 tarihlerinde TBMM Başkanlığına secildi Bu başkanlık gorevi, DevletHukumet Başkanlığı duzeyindeydi 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet ilan edildi ve Ataturk ilk cumhurbaşkanı secildi Anayasa gereğince dort yılda bir cumhurbaşkanlığı secimleri yenilendi 1927,1931, 1935 yıllarında TBMM Ataturk'u yeniden cumhurbaşkanlığına secti
Ataturk sık sık yurt gezilerine cıkarak devlet calışmalarını yerinde denetledi İlgililere aksayan yonlerle ilgili emirler verdi Cumhurbaşkanı sıfatıyla Turkiye'yi ziyaret eden yabancı ulke devlet başkanlarını, başbakanlarını, bakanlarını komutanlarını ağırladı
1520 Ekim 1927 tarihinde Kurtuluş Savaşı'nı ve Cumhuriyet'in kuruluşunu anlatan buyuk nutkunu, 29 Ekim 1933 tarihinde de 10 Yıl Nutku'nu okudu
Ataturk ozel yaşamında sadelik icinde yaşadı 29 Ocak 1923'de Latife Hanımla evlendi Bircok yurt gezisine birlikte cıktılar Bu evlilik 5 Ağustos 1925 tarihine dek surdu Cocukları cok seven Ataturk Afet (İnan), Sabiha (Gokcen), Fikriye, Ulku, Nebile, Rukiye, Zehra adlı kızları ve Mustafa adlı cobanı manevi evlat edindi Abdurrahim ve İhsan adlı cocukları himayesine aldı Yaşayanlarına iyi bir gelecek hazırladı
1937 yılında ciftliklerini hazineye, bir kısım taşınmazlarını da Ankara ve Bursa Belediyelerine bağışladı Mirasından kızkardeşine, manevi evlatlarına, Turk Dil ve Tarih Kurumlarına pay ayırdı Kitap okumayı, muzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binmeyi ve yuzmeyi cok severdi Zeybek oyunlarına, gureşe, Rumeli turkulerine aşırı ilgisi vardı Tavla ve bilardo oynamaktan buyuk keyif alırdı Sakarya adlı atıyla, kopeği Fox'a cok değer verirdi Zengin bir kitaplık oluşturmuştu Akşam yemeklerine devlet ve bilim adamlarını, sanatcıları davet eder, ulkenin sorunlarını tartışırdı Temiz ve duzenli giyinmeye ozen gosterirdi Doğayı cok severdi Sık sık Ataturk Orman Ciftliği'ne gider, calışmalara bizzat katılırdı Fransızca ve Almanca biliyordu
ATATURK'UN SON YILLARI VE OLUMU
Ataturk'un ilk hastalık belirtisi 1937 yılında ortaya cıktı 1938 yılı başlarında Yalova'da bulunduğu sırada, ciddi olarak hastalandı Buradaki tedavi olumlu sonuc verdi Fakat tamamen iyileşmeden Ankara'ya yaptığı yorucu yolculuk, hastalığının artmasına sebep oldu Bu tarihlerde Hatay sorununun gundemde olması da onu yormaktaydı Hasta olmasına rağmen, Mersin ve Adana'ya geziye cıktı Kızgın guneş altında askeri birliklerimizi teftiş edip tatbikat yaptıran Ataturk, cok yorgun duştu Ulku edindiğimilli dava uğruna kendi sağlığını hice saydı Guney seyahati hastalığının artmasına sebep oldu 26 Mayıs'ta Ankara'ya dondukten sonra tedavi ve istirahat icin İstanbul'a gitti Doktorlar tarafından, siroz hastalığı teşhisi kondu
Deniz havası iyi geldiği icin, Savarona Yatı'nda bir sure dinlendi Bu durumda bile ulke sorunlarıyla ilgilenmeye devam etti İstanbul'a gelen Romanya kralı ile goruştu Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti 4 Temmuz 1938'de Hatay Antlaşması'nın yururluğe girmesi Ataturk'u cok sevindirip moralini duzeltti Temmuz sonlarına kadar Savarona'da kalan Ataturk'un hastalığı ağırlaşınca Dolmabahce Sarayı'na nakledildi Fakat hastalığı durmadan ilerliyordu O'nun hastalığını duyan Turk halkı, sağlığıyla ilgili haberleri heyecanla takip ediyor, butun kalbiyle iyileşmesini diliyordu Hastalığının ciddiyetini kavrayarak 5 Eylul 1938'de vasiyetini yazıp servetinin buyuk bir kısmını Turk Tarih ve Turk Dil kurumlarına bağışladı Ekim ayı ortalarında durumu duzelir gibi oldu Fakat, cok arzuladığı halde, Ankara'ya gelip cumhuriyetin on beşinci yıl donumu torenlerine katılamadı
29 Ekim 1938'de kahraman Turk Ordusu'na yolladığı mesaj, Başbakan Celal Bayar tarafından okundu Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferlerle beraber medeniyet nurlarını taşıyan kahraman Turk ordusu!sozu ile Turk Ordusu'nun onemini belirtmiştir Yine aynı mesajda Turk vatanının ve Turk'luk camiasının şan ve şerefini, dahili ve harici her turlu tehlikelere karşı korumaktan ibaret olan vazifeni, her an ifaya hazır ve amade olduğuna benim ve buyuk ulusumuzun tam bir inan ve itimadımız vardırdiyerek Turk Ordusu'na olan guvenini belirtmiştir
Ataturk 1 Kasım 1938'de Turkiye Buyuk Millet Meclisi'nin acılış toreninde de bulunamadı Hazırladığı acılış nutkunu Başbakan Celal Bayar okudu Ataturk bu nutkunda ulkenin imarı, sağlık hizmetleri ve ekonomi konularındaki faaliyetleri acıkladı Bundan başka eğitim ve kultur konularına da temas edip gencliğin milli şuurlu ve modern kulturlu olarak yetişmesi icin İstanbul Universitesi'nin geliştirilmesi, Ankara Universitesi'nin tamamlanması ve Van Golu civarında bir universitenin kurulması icin calışmaların yapıldığını belirtti Turk Tarih ve Turk Dil kurumlarının calışmalarından duyduğu memnuniyeti acıkladı Ayrıca Turk gencliğinin kulturde olduğu gibi spor sahasında da idealine ulaştırılması icin Beden Terbiyesi Kanunu'nun uygulamaya konulmasından duyduğu memnuniyeti belirtti Ataturk, olumune kadar memleket meselelerinden bir an olsun uzak kalmamıştı
Ataturk'un hastalığı tekrar şiddetlendi 8 Kasımda sağlığıyla ilgili raporlar yayımlanmaya başlandı Butun memleketi tekrar derin bir uzuntu kapladı Her Turk'un kalbi onun kurtulması dileğiyle carpıyordu Ancak, kurtarılması icin gosterilen cabalar sonuc vermedi ve korkulan oldu Dolmabahce Sarayı'nda 10 Kasım 1938 sabahı saat dokuzu beş gece, insan icin değişmez kanun, hukmunu uyguladı Mustafa Kemal Ataturk aramızdan ayrıldı Bu kara haberle, yalnız Turk milleti değil, butun dunya yasa burundu Buyuk, kucuk butun devletler onun cenaze toreninde bulunmak uzere temsilciler gondererek, Turkiye Cumhuriyeti'nin kurucusuna karşı duydukları derin saygıyı belirten mesajlar gonderdiler 16 Kasım gunu Ataturk'un tabutu, Dolmabahce Sarayı'nın buyuk toren salonunda katafalka konuldu
Uc gun uc gece, gozu yaşlı bir insan seli ulu onderine karşı duyduğu saygı, minnet ve bağlılığını ifade etti Cenaze namazı 19 Kasım gunu Prof Şerafettin Yaltkaya tarafından kıldırıldı On iki generalin omzunda sarayın dış kapısına cıkarılan tabut, top arabasına konularak, İstanbul halkının gozyaşları arasında Gulhane Parkı'na goturuldu Buradan bir torpido ile Yavuz zırhlısına nakledildi Buyuk Ada acıklarına kadar, donanmamız ve torene katılmak icin gelmiş olan yabancı gemilerin eşlik ettiği Yavuz zırhlısı cenazeyiİzmit'e getirdi Burada Yavuz zırhlısından alınan cenaze, ozel bir trene kondu Atalarına son saygı gorevlerini yapmak uzere toplanan halkın kalbinde derin bir uzuntu bırakarak Ankara'ya getirilmek uzere hareket edildi
Ataturk'un vefatı uzerine cumhurbaşkanı secilen İsmet İnonu, Turkiye Buyuk Millet Meclisi Başkanı, bakanlar, Genelkurmay Başkanı, milletvekilleri ile ordu ve devlet ileri gelenleri tarafından karşılanan cenaze, Turkiye Buyuk Millet Meclisi onunde hazırlanan katafalka kondu Ankara halkı da onun cenazesi onunden saygıyla gecerek son gorevini yaptı 21 Kasım 1938 Pazartesi gunu, sivil ve askeri yoneticiler ile yabancı devlet temsilcilerinin hazır bulunduğu ve on binlerce insanın katıldığı buyuk bir toren yapıldı Daha sonra Ataturk'un tabutu katafalkta alınarak Etnografya Muzesinde hazırlanan gecici kabre kondu Turk milleti daha sonra, bu buyuk insana layık, Ankara Rasattepe'de bir Anıtkabir yaptırdı 10 Kasım 1953'te Etnografya Muzesinden alınan Ataturk'un naaşı Anıtkabir'e getirildi Burada yurdun her ilinden getirilmiş olan vatan topraklan ile hazırlanan ebedi istirahatgahına yerleştirildi