iltasyazilim
FD Üye
Mustafa Kemal''in Hz Muhammed(sav)'i rüyasında görmesi
Rahmetli Gazi''yi bize nasıl tanıttılar, nasıl… Bugün, bundan böyle son nefesini Saat kaç?diye değil (vefat ânında yanına bulunanların şahadetiyle), Ve Aleykümselam!diye verdiğini kesin olarak öğrendiğimiz Rahmetli Gazi''ye ait iki hatırayı daha Yusuf Koç ve Ali Koç kardeşlerin son çalışmaları Başbuğ Atatürkadlı eserlerinden sizlerle paylaşacağız
Bakalım iftiracı vicdanlar tövbe edecekler mi?
Memleketin baştan başa çetin bir uğraş ve mukavemet başlamıştı Ankara bir kurtuluş burcu ve Mustafa Kemal''in adı bir sancak olmuştu Antep, çaba günlerinin acı bir devresiydi Memlekette istiklâl şuurlaşmış, topyekûn bir vuzuh kazanmıştı
O süre ilkokulun ihtiyari sınıfındaydım Bir sabahtan okula geldiğim vakit çocukların bahçede yığılmış olduğunu gördüm Din dersleri muallimi Hafız Halil Efendi''nin konuşacağını söylediler Ahali da okulun bahçesinde toplanmıştı Eksik sonradan Hafız Halil Efendi kürsüye çıktı Titreyen fakat heyecanlı bir sesle:
'' Din kardeşlerim, sizi Şeyh Sunusî Hazretlerinin bir tebşiri için buraya topladım'' dedi ve şu vakayı anlattı:
'' Şeyh Sunusî Hazretleri bir gece Peygamberimizi rüyasında görmüş ve koşup elini öpmek istemiş Peygamber kendisine sol elini uzatmış, buna şaşıran ve mahzun olan Şeyh, Peygambere hitaben:
Ya Resulâllah niçin sağ elinizi vermediniz? Diye sual edince şu cevabı almış:
Sağ elimi Ankara''da Mustafa Kemal''e uzattım
Bu rüyayı anlatan Hafız Halil Efendi''nin elleri, çenesi ve dili titriyordu Gözleri dolu doluydu; hitabesi kalabalığı etkilemişti Birden gür ve imânlı bir sesle:
Ey millet, Mustafa Kemal muzaffer olacak, Peygamber Efendimizin sağ eli onun elindedir Buna iman edin! diye haykırdı ve kürsüden indi
Sonradan öğrendiğime göre, Merhum Hafız Halil Efendi bu rüyayı camide va''zetmiş ve onu imanlı tefsirlerle tamamlamıştır
Avni Altıner, Her Yönüyle Atatürk, s 153155)
***
İstiklal Harbi günlerinde, Sakarya Meydan Muharebe''lerinin en kritik dönemlerinde, top seslerinin Ankara''dan duyulmaya başlandığı ve Büyük Millet Meclisi''nin Kayseri''ye nakledilmesinin bile düşünüldüğü günlerde Atatürk, jurnal çalışmalarının büyük bir kısmını yürüttüğü ve bugün müze olarak değerlendirilen Ankara Tren İstasyonundaki evde, bir sabahtan erken kalktığı bir sırada Çavuş Ali Metin''e:
Telaş olarak Fevzi Paşa''yı telefonla ara, bul ve hemencecik buraya gelmesini söyle Diyor
Ali Metin, Fevzi Paşa''yı telefonla arayıp bulduğunda, Fevzi Paşa da Atatürk''ün yanına varmak üzere, derhal evden çıkmakta olduğunu söylüyor Fevzi Paşa Atatürk''ün yanında girince, Atatürk ona bir kâğıt kalem uzatıp:
Bugün gördüğün rüyayı yaz ve bana ver, diyor
Kendisi de bir kâğıt kalem alıp aynı şekilde o gün gördüğü rüyayı, Fevzi Paşa''ya belirlemek üzere yazmaya başlıyor Yazma işi bittikten sonra, her iki Paşa da iki taraflı olarak yazdıklarını alıp okuyorlar ve okuma işi bittikten sonradan birbirlerine bakıp neşeyle gülümsüyorlar
Her ikisinin de yazdıklarını kendi kâğıtlarından okuyan Ali Metin, her iki kâğıtta da şu rüyanın yazılmış olduğunu görüyor:
HzPeygamber (sav) Efendimiz, Hacı Bayrâmı Velî''ye diyor ama:
Mustafa''ya söyle, korkmasın, sonunda zafer onların olacak
Bilindiği gibi, benzer gecede rüyalarında Hz Peygamber (sav) Efendimizi, Hacı Bayrâmı Velîye bu sözleri söylerken gören o iki muzaffer kumandanın o günkü isimleri, ''Mustafa Kemal'' ve ''Mustafa Fevzi''dir
(Ahmet Gürtaş, Atatürk ve Din Eğitimi, s160161)
Özel Baskı *
Rahmetli Gazi''yi bize nasıl tanıttılar, nasıl… Bugün, bundan böyle son nefesini Saat kaç?diye değil (vefat ânında yanına bulunanların şahadetiyle), Ve Aleykümselam!diye verdiğini kesin olarak öğrendiğimiz Rahmetli Gazi''ye ait iki hatırayı daha Yusuf Koç ve Ali Koç kardeşlerin son çalışmaları Başbuğ Atatürkadlı eserlerinden sizlerle paylaşacağız
Bakalım iftiracı vicdanlar tövbe edecekler mi?
Memleketin baştan başa çetin bir uğraş ve mukavemet başlamıştı Ankara bir kurtuluş burcu ve Mustafa Kemal''in adı bir sancak olmuştu Antep, çaba günlerinin acı bir devresiydi Memlekette istiklâl şuurlaşmış, topyekûn bir vuzuh kazanmıştı
O süre ilkokulun ihtiyari sınıfındaydım Bir sabahtan okula geldiğim vakit çocukların bahçede yığılmış olduğunu gördüm Din dersleri muallimi Hafız Halil Efendi''nin konuşacağını söylediler Ahali da okulun bahçesinde toplanmıştı Eksik sonradan Hafız Halil Efendi kürsüye çıktı Titreyen fakat heyecanlı bir sesle:
'' Din kardeşlerim, sizi Şeyh Sunusî Hazretlerinin bir tebşiri için buraya topladım'' dedi ve şu vakayı anlattı:
'' Şeyh Sunusî Hazretleri bir gece Peygamberimizi rüyasında görmüş ve koşup elini öpmek istemiş Peygamber kendisine sol elini uzatmış, buna şaşıran ve mahzun olan Şeyh, Peygambere hitaben:
Ya Resulâllah niçin sağ elinizi vermediniz? Diye sual edince şu cevabı almış:
Sağ elimi Ankara''da Mustafa Kemal''e uzattım
Bu rüyayı anlatan Hafız Halil Efendi''nin elleri, çenesi ve dili titriyordu Gözleri dolu doluydu; hitabesi kalabalığı etkilemişti Birden gür ve imânlı bir sesle:
Ey millet, Mustafa Kemal muzaffer olacak, Peygamber Efendimizin sağ eli onun elindedir Buna iman edin! diye haykırdı ve kürsüden indi
Sonradan öğrendiğime göre, Merhum Hafız Halil Efendi bu rüyayı camide va''zetmiş ve onu imanlı tefsirlerle tamamlamıştır
Avni Altıner, Her Yönüyle Atatürk, s 153155)
***
İstiklal Harbi günlerinde, Sakarya Meydan Muharebe''lerinin en kritik dönemlerinde, top seslerinin Ankara''dan duyulmaya başlandığı ve Büyük Millet Meclisi''nin Kayseri''ye nakledilmesinin bile düşünüldüğü günlerde Atatürk, jurnal çalışmalarının büyük bir kısmını yürüttüğü ve bugün müze olarak değerlendirilen Ankara Tren İstasyonundaki evde, bir sabahtan erken kalktığı bir sırada Çavuş Ali Metin''e:
Telaş olarak Fevzi Paşa''yı telefonla ara, bul ve hemencecik buraya gelmesini söyle Diyor
Ali Metin, Fevzi Paşa''yı telefonla arayıp bulduğunda, Fevzi Paşa da Atatürk''ün yanına varmak üzere, derhal evden çıkmakta olduğunu söylüyor Fevzi Paşa Atatürk''ün yanında girince, Atatürk ona bir kâğıt kalem uzatıp:
Bugün gördüğün rüyayı yaz ve bana ver, diyor
Kendisi de bir kâğıt kalem alıp aynı şekilde o gün gördüğü rüyayı, Fevzi Paşa''ya belirlemek üzere yazmaya başlıyor Yazma işi bittikten sonra, her iki Paşa da iki taraflı olarak yazdıklarını alıp okuyorlar ve okuma işi bittikten sonradan birbirlerine bakıp neşeyle gülümsüyorlar
Her ikisinin de yazdıklarını kendi kâğıtlarından okuyan Ali Metin, her iki kâğıtta da şu rüyanın yazılmış olduğunu görüyor:
HzPeygamber (sav) Efendimiz, Hacı Bayrâmı Velî''ye diyor ama:
Mustafa''ya söyle, korkmasın, sonunda zafer onların olacak
Bilindiği gibi, benzer gecede rüyalarında Hz Peygamber (sav) Efendimizi, Hacı Bayrâmı Velîye bu sözleri söylerken gören o iki muzaffer kumandanın o günkü isimleri, ''Mustafa Kemal'' ve ''Mustafa Fevzi''dir
(Ahmet Gürtaş, Atatürk ve Din Eğitimi, s160161)
Özel Baskı *