Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Ülkemizde yıllar geçtikçe boşanma oranları artmaya ve ilişkiler bozulmaya devam ediyor. Gelişen teknoloji, hayatın olağan akışının değişmesi, kadınlarımızın daha çok iş hayatına atılması ve eşlerin birbirine olan tahammülsüzlüğü gibi sebepler ayrılıklara kapı aralayan masum sebepler olarak düşünülebilir. Evlilikler eskilere oranla daha kırılgan ve güvensiz temellere dayanıyor. Ayrıca sevgililik sürecini istedikleri gibi yaşayan gençlerimiz evlendiklerinde yaşanan değişimlere ve artan sorumluluklara katlanamıyor.
Millet olarak kendi değerlerimizden ödün vermemiz ve gelenekleri eskisi gibi sürdüremediğimiz için etkilenmeye açık olduk. Dünyanın küçülmesi ve internetle istenilen yerlere ve bilgilere kolaylıkla ulaşılması doğru ve yanlışı birbirine karıştırdı. Atamızın isteğiyle batının iyi yönlerini almamız tavsiye edilirken bizler her şeyi olduğu gibi kabul ettik. Onlar gibi yaşamayı meziyet, aileden kopmayı cesaret olarak gördük.
Mutlu evliliklerin temeli evin içinden geçiyor. Eskilerde kadının ve erkeğin rolleri keskin bir şekilde belirlenmişti. Günümüzde kadınlarımızın ve erkeklerimizin yaşadığı değişimin etkisi, en ufak tartışmalarda yastıkların ve daha sonra yatakların ayrılması yıkımları hızlandırdı. Diyalog kapısını aralamak gurur meselesi haline geldi ve saygı sınırları zorlanmaya başlandı.
Mutluluk için sihirli yöntem sevgiden ve birlikte tamamlanacaklarına inanmaktan geçiyor. Bazı evlilikler eşlerden bir tarafın mevkisine bakarak, bazıları sırf yakışıklı veya güzel olduğu için, bazıları da menfaat amaçlı düşündükleri için boşanmaya daha hazır oluyorlar. Mutlu evlilik için eşler birbirini tanıdıkları gibi kabul etmeye ve evlendikten sonra değiştirmemeye mecburdurlar. Birbirlerini anlamayı çok görmemeleri ve uyumsuzluğu yaratan sebepleri yok etmeleri gerekir. Eskiler yani anne ve babalarımız evliliklerini sürdürmek için yastıklarını ayırmadılar, çocuklarının aile içinde büyümesini arzuladılar, birbirlerini oldukları gibi kabul ettiler ve uzun süren evlilikler yaşadılar. Tabi bu durum mutsuzken sırf evlilik sürsün diye mecbur kalanlar için geçerli değil. Çünkü bu tür aileler kendilerinden çok elalem için yaşarlar.
Değişim her an yaşanır ve sonsuza kadar da yaşanmaya devam edecektir. Hayat içinde kıyafetlerimiz değişti, müziklerimiz değişti, yiyeceklerimiz değişti, alışkanlıklarımız değişti, beklentiler değişti, duygularımız değişti...Bu kadar değişimin içinde evliliğinde bundan nasibini alması gayet normal. Halbuki iyi bir iletişim ortamı kurulsa ve herkes birbirine dürüst davransa kavgalar ve dışarıya yönelmeler son bulmaya başlar. Küsmemek, kin tutmamak, içinden geçirdiklerini aktarmak ve çözüm yolları aramak evlilik için daha doğru olacaktır. Mutlu evlilik için yemek saatlerinde birlikte olmaları, yatağa aynı zamanda girmeleri, konuşurken dikkatlerini dağıtan unsurları ortadan kaldırmaları, I(akıllı telefon, televizyon, internet gibi.)I cinsel hayatlarını ihmal etmemeleri yuvanın temellerini sağlamlaştırır. Paylaşımların artması ve birlikte vakit geçirmekten mutluluk duyacak ortak noktaların belirlenmesi evliliğin kalitesini artırır. Bencil düşünceler ve şahsi çıkarlar aynı çatı altında egemenlik savaşı verirse aile olmak için en önemli şey olan "biz" olma kavramını atlamış olursunuz.
Türk milleti olarak çok eskiye dayanan bir geçmişimiz ve birikimlerimiz var. Geçmişimizin izlerini yok etmek yerine onlardan güç alarak güncel tutmalıyız. Bizler gelenek ve göreneklerimizden uzaklaştıkça ve modernliği yanlış yorumladıkça sadece evliliklerde değil her alanda mutsuz olmaya başlarız. Aile içinde yaşanan çözülmeler, toplumsal boyutta bir kargaşaya ve saygı kavramının anlamını yitirmesine sebep olur. Mutlu bir evlilik mutlu bir toplum ve mutlu bir devlet demektir. Evlilik gönülleri birleştirirken bir yastıkta kocamak dileğiyle...
✪ Mutlu Evliliğin Sırları
Eşinize sevgi sözcükleri ile konuşun. Sözleriniz ve davranışlarınızda sevgi mutlaka olsun. Sevginizi anlatırken hissettirmeniz ve yaşatmanız gerekir. Seni seviyorum diyerek sadece yumurta çok pişmiş diyerek tartışma yaşamak o hissi geçirmez.
Eşinize değer verdiğiniz göstermek için fikrini sorun ve saygı duyduğunuzu gösterin. Düşüncelerini yargılayarak küçümsemek ve başkalarıyla kıyaslamak yerine empati yaparak dinleyin ve anlamaya çalışın.
En önemli sorun ve mutsuzlukların kaynağı eşlerin birbirini değiştirmeye çalışmasıdır. Kimse kimseden üstün görülmemelidir ve olduğu gibi kabul edilmelidir. Herkesi iyi ve kötü huyları, olumlu ve olumsuz yönleri vardır. Evlilik bunları yok saymak yerine birlikte yaşatmak sanatıdır. İyi taraflarına odaklanır ve olumlu yönlerini görürseniz daha mutlu bir evliliğiniz olur.
Hataları kabullenmek en büyük erdemli davranışlardan biridir. Haksız olduğunuzda bunu bilmek sizi olgunlaştırır ve tekrar etmemesini sağlar. Eşinizden özür dileyebildiğinizde yarattığı etki seni seviyorum dediğinizde hissettiklerine benzer ve yelkenler suya iner.
Kendinize ait özel alanlarınız ve zamanlarınız olsun. Eşiniz konsol oyunları ile ilgiliyse izin verin. Aynı şekilde arkadaşları ile sinemaya gitmek istiyorsa engel olmayın. Sadece evlilik için yaşamakta sizi zorlayan unsur haline gelecektir. Bu nedenle ilgi alanlarınıza zaman ayırmalı ve kendinizi özgür hissetmelisiniz. Bu özgürlüğü veya çiftler halinde gezmeyi zamana yaymalı ve hiç bir şekilde kendinizi sıkmamalısınız.
Millet olarak kendi değerlerimizden ödün vermemiz ve gelenekleri eskisi gibi sürdüremediğimiz için etkilenmeye açık olduk. Dünyanın küçülmesi ve internetle istenilen yerlere ve bilgilere kolaylıkla ulaşılması doğru ve yanlışı birbirine karıştırdı. Atamızın isteğiyle batının iyi yönlerini almamız tavsiye edilirken bizler her şeyi olduğu gibi kabul ettik. Onlar gibi yaşamayı meziyet, aileden kopmayı cesaret olarak gördük.
Mutlu evliliklerin temeli evin içinden geçiyor. Eskilerde kadının ve erkeğin rolleri keskin bir şekilde belirlenmişti. Günümüzde kadınlarımızın ve erkeklerimizin yaşadığı değişimin etkisi, en ufak tartışmalarda yastıkların ve daha sonra yatakların ayrılması yıkımları hızlandırdı. Diyalog kapısını aralamak gurur meselesi haline geldi ve saygı sınırları zorlanmaya başlandı.
Mutluluk için sihirli yöntem sevgiden ve birlikte tamamlanacaklarına inanmaktan geçiyor. Bazı evlilikler eşlerden bir tarafın mevkisine bakarak, bazıları sırf yakışıklı veya güzel olduğu için, bazıları da menfaat amaçlı düşündükleri için boşanmaya daha hazır oluyorlar. Mutlu evlilik için eşler birbirini tanıdıkları gibi kabul etmeye ve evlendikten sonra değiştirmemeye mecburdurlar. Birbirlerini anlamayı çok görmemeleri ve uyumsuzluğu yaratan sebepleri yok etmeleri gerekir. Eskiler yani anne ve babalarımız evliliklerini sürdürmek için yastıklarını ayırmadılar, çocuklarının aile içinde büyümesini arzuladılar, birbirlerini oldukları gibi kabul ettiler ve uzun süren evlilikler yaşadılar. Tabi bu durum mutsuzken sırf evlilik sürsün diye mecbur kalanlar için geçerli değil. Çünkü bu tür aileler kendilerinden çok elalem için yaşarlar.
Değişim her an yaşanır ve sonsuza kadar da yaşanmaya devam edecektir. Hayat içinde kıyafetlerimiz değişti, müziklerimiz değişti, yiyeceklerimiz değişti, alışkanlıklarımız değişti, beklentiler değişti, duygularımız değişti...Bu kadar değişimin içinde evliliğinde bundan nasibini alması gayet normal. Halbuki iyi bir iletişim ortamı kurulsa ve herkes birbirine dürüst davransa kavgalar ve dışarıya yönelmeler son bulmaya başlar. Küsmemek, kin tutmamak, içinden geçirdiklerini aktarmak ve çözüm yolları aramak evlilik için daha doğru olacaktır. Mutlu evlilik için yemek saatlerinde birlikte olmaları, yatağa aynı zamanda girmeleri, konuşurken dikkatlerini dağıtan unsurları ortadan kaldırmaları, I(akıllı telefon, televizyon, internet gibi.)I cinsel hayatlarını ihmal etmemeleri yuvanın temellerini sağlamlaştırır. Paylaşımların artması ve birlikte vakit geçirmekten mutluluk duyacak ortak noktaların belirlenmesi evliliğin kalitesini artırır. Bencil düşünceler ve şahsi çıkarlar aynı çatı altında egemenlik savaşı verirse aile olmak için en önemli şey olan "biz" olma kavramını atlamış olursunuz.
Türk milleti olarak çok eskiye dayanan bir geçmişimiz ve birikimlerimiz var. Geçmişimizin izlerini yok etmek yerine onlardan güç alarak güncel tutmalıyız. Bizler gelenek ve göreneklerimizden uzaklaştıkça ve modernliği yanlış yorumladıkça sadece evliliklerde değil her alanda mutsuz olmaya başlarız. Aile içinde yaşanan çözülmeler, toplumsal boyutta bir kargaşaya ve saygı kavramının anlamını yitirmesine sebep olur. Mutlu bir evlilik mutlu bir toplum ve mutlu bir devlet demektir. Evlilik gönülleri birleştirirken bir yastıkta kocamak dileğiyle...
✪ Mutlu Evliliğin Sırları
Eşinize sevgi sözcükleri ile konuşun. Sözleriniz ve davranışlarınızda sevgi mutlaka olsun. Sevginizi anlatırken hissettirmeniz ve yaşatmanız gerekir. Seni seviyorum diyerek sadece yumurta çok pişmiş diyerek tartışma yaşamak o hissi geçirmez.
Eşinize değer verdiğiniz göstermek için fikrini sorun ve saygı duyduğunuzu gösterin. Düşüncelerini yargılayarak küçümsemek ve başkalarıyla kıyaslamak yerine empati yaparak dinleyin ve anlamaya çalışın.
En önemli sorun ve mutsuzlukların kaynağı eşlerin birbirini değiştirmeye çalışmasıdır. Kimse kimseden üstün görülmemelidir ve olduğu gibi kabul edilmelidir. Herkesi iyi ve kötü huyları, olumlu ve olumsuz yönleri vardır. Evlilik bunları yok saymak yerine birlikte yaşatmak sanatıdır. İyi taraflarına odaklanır ve olumlu yönlerini görürseniz daha mutlu bir evliliğiniz olur.
Hataları kabullenmek en büyük erdemli davranışlardan biridir. Haksız olduğunuzda bunu bilmek sizi olgunlaştırır ve tekrar etmemesini sağlar. Eşinizden özür dileyebildiğinizde yarattığı etki seni seviyorum dediğinizde hissettiklerine benzer ve yelkenler suya iner.
Kendinize ait özel alanlarınız ve zamanlarınız olsun. Eşiniz konsol oyunları ile ilgiliyse izin verin. Aynı şekilde arkadaşları ile sinemaya gitmek istiyorsa engel olmayın. Sadece evlilik için yaşamakta sizi zorlayan unsur haline gelecektir. Bu nedenle ilgi alanlarınıza zaman ayırmalı ve kendinizi özgür hissetmelisiniz. Bu özgürlüğü veya çiftler halinde gezmeyi zamana yaymalı ve hiç bir şekilde kendinizi sıkmamalısınız.
