Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Mutlu evliliğin sırları*******

Mutlu evliliğin sırları*******
0
77

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
85
Puan
48
F-D Coin
0
Mutlu evliliğin sırları*** Kadınlar, sorunlarını konuşmak, eşlerininse kendilerini dinlemesini isterler Erkekler ise uzun anlatımlardan sıkılır, yapılacak bir şey varsa bir lahza önce sorunu çözmeyi seçim ederler Nisan Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nden psikolog Şeyma Doğramacı, her iki tarafın da bu yapı farkı mahsus iletişim kurması gerektiğini belirterek, Dinlemek, işin en kolayı diye düşünülür lakin en baskı olanıdır Yargılamadan bilmek, 'Ay boşver', 'Ne lüzum var böyle düşünmeye?' gibi geçiştirici ifadeler kullanmamak gerekirdiyor Hangi şahsiyet yapısındaki çiftler sorun daha fazla yaşıyor? Kendi doğrusuna inananlar: Kendi doğrusunu cümbür cemaat için tek ve evrensel dürüst olarak kabul edenler vardır Bunlar içten bildikleri şeyin hiçbir süre sorgulamasını yapmaktan yana değillerdir Aleyhinde tarafın da haklı bir açıkçası olabileceğine dönük inançları yoktur Çünkü böyle bir şey yoktur onlar için Tek bekledikleri, karşısında tarafın kendi doğrularına gelmesidir rakip bu doğruya gelmediğinde toleranssız ve suçlayıcı olurlar Karşı tarafın öbür biri olduğunu reddettikleri için beraber hayat bu kişilerle çok zordur İmalı konuşmaktan kaçının Suçlayıcı kişilikler: Bu kişiler, olaylar aleyhinde sorumluluğu kendilerinde görmezler ve başlarına gelen her türlü olumsuzluğu karşısında tarafın, kaderin, şehrin, çocuğun, hayatın, komşunun vb suçu nedeniyle olduğuna inanırlar Hiçbir şeyi çözmek için uğraşmazlar 'Zaten karşı taraf suçludur ve o bunu yapmazsa da problem olmaz' gösterme açısındadırlar, yükümlülük almazlar Duygu ve düşüncelerini ifade etmeyenler: Kadınların 'İletişim kuramıyorum' diye sıklıkla yakındığı gruptur Onlar ya ikili mesajlar verirler ya durum çıkmasın diye susarlar Yani doğrusu yerine getirmek istemedikleri bir şeye rakip alınmasın, kırılmasın, durum çıkarmasın diye hazır derler Ama içlerinde büyük bir hiddet oluştururlar Onların bir şeyi yapmak istemediklerini anlamayabilir, bunu gönül rızasıyla gerçekleştirdiğini düşünebilirsiniz O, yıllarca onu ezdiğinize inanabilir Peki patlama yaşamıyorlar mı? Patlama anları, iğne sokmalar, durup dururken 'Nerden çıktı bu huzursuzluk?' diyebileceğiniz anlar olabilir Çünkü bir yerden taviz verip diğer bir yerden bunun öfkesini ve kızgınlığını çıkarıyorlardır Her evlilikte ağız dalaşı ve tartışma olması doğal mı? Tartışmaların olması natürel ancak doğal Fikirler, müşterek olarak düşünceler tartışılıyorsa doğal Fakat kişilikler ve kimlikler gündeme geliyor ve bunlar kavga konusu oluyorsa, bundan başka bu kavgaya dönüşüyorsa sağlıklı değil Evlilik ilişkisinde kişilik ve kimlikleri odaklayarak yapılan tartışmalar şehvetli ebat taşıdığı için kavgaya dönüşür ve evlilik ilişkisine zararlıdır Tartışmaların amacı nedir? Niyet sadece fikirlerimizi ortaya atmak olmamalı Ağız Dalaşı, karşı tarafı anlamayı, öğrenmeyi ve değişebilmeyi öngörüyorsa anlamlıdır Yalnızca kendi fikrimizi ifade etmenin bir yolu olursa, bu sağırlar diyaloğuna dönüşür Evliliğin birincil iki yılı çiftler için zordur Evrensel anlamda da bu böyledir İki ayrı dünyadan gelen insanın ayrı yaşam biçimleri olacağı için bunları natürel ki birbirleriyle tartışarak homojen ışık halkası getirmeleri beklenir Bu ağız dalaşı da öğrenmeye ve ahenk göstermeye açık olmazsa harmoni oluşamaz Tartışmaktan korkmamak gerekiyor o süre Aksine anlaşmazlığa neden olan Yeter ama kişiliklere değil, fikirlere, dinleme ve öğrenmeye dönük olsun Kavga Etmek da bir diyalog türü çünkü Nasıl iyi iletişim kurulabilir? Kulak Vermek: En kolayı diye düşünülen ama en zor olanı Can kulağıyla dinleme olmalı Yargılamadan anlayışlı olmak, 'Ay boşver', 'Ne ihtiyaç var böyle düşünmeye?' gibi geçiştirici ifadeler kullanmamalı Karşınızdakini dinlerken ne söyleyeceğinizi düşünmeyin Kulak Vermek işin en büyük kısmı ve kritik yönüdür Bazı durumlar vardır yapabileceğiniz bir şey yoktur muhalif bir heyecanını, üzüntüsünü açıklamak istiyordur ve sizden beklentisi de sadece onu dinlemenizdir Kendini anlatmak: Dolaysız, ve net olarak, karşı tarafın kişiliğine saldırmadan ve sadece 'ben' olarak ifade etmek önemli 'Sen ne süre benim şekerli kahve istediğimi bildin oysa!' yerine 'Ben şekerli kahve istiyorum' aramak daha doğru bir dildir 'Ben' cümleleri ne hissettiğinizi net ortaya koyar Yerinde süre: Karşısında tarafın da sizi dinlemeye hazır olmasına dikkat edin Çiftlerin başkalarının önünde birbirlerini iğnelediklerine şahit olursunuz sıkça Bu ortamlarda veri verirler, mesaj verirler Bu, çok can sıkıcı bir durumdur Çünkü başka zaman birbirlerini dinleyecek konuşacak vakit yaratmazlar İki tarafın da üzerinde anlaşabileceği, birbirlerini dinlemeye hazırlanmış oldukları zamanda konuşulmalı Karı veya koca bitkin argın eve geldiğinde, hemen fazla önemli konuları dinlemeye ve algılamaya hazırlanmış olmayabilirler Bu o konuları anlatan kişinin de konuya saygısızlık ettiği anlamına gelir Çünkü o kişinin duyguları önemliyse ona yerinde bir ortam hazırlanmalıdır Ceset dili: Oturuşumuz, göz göze bakışımız, mimiklerimizi kullanışımız, karşısında tarafı küçümseyici aşağılayıcı bir ifade takınmayışımız, kaşlarımızı çatmayışımız çok kayda değer Yargılayıcı olmama: İletişimde hedef itham etmek olmamalı Hâkim, savcı değil de iki insanın eşdeğer konumda olduğu, fikirlerini ve duygularını paylaştığı bir iletişim olmalı * * * * * id Evlilikte birincil iki sene boşanma açısından riskli dönem Evlilikte kriz dönemleri nelerdir? Evlililiğin ilk iki yılı: Birincil iki yıl birlikteliği, müşterek dili oluşturmak namına önemlidir Bu dönemde beraberliklerini olumlu hale getiremeyen çiftlerin boşanma oranları yüksektir Alışma noktasıdır bu dönem Alışkanlıkların oluşması, iki taraflı beklentilerin telaffuz edilip algılanması gerekir Çocuğun doğumu: Bütün çiftlerin hayatında bir virajdır ve önemli düşünülmesi gerekir Zaten birincil iki yılın kendine has zorlukları var Çocuğun da kendine has zorlukları olduğuna tarafından ilk iki yıl içinde ayrıca evlilik hem de çocuk zorlukları artırır Çünkü çocukla birlikte bir düzen değişimi olur Yaşam şekli değişecektir Karıkoca rollerine annebaba rolü eklenecektir Sorumluluklar artacaktır Kadınlar anne rolünü artı benimsedikleri için eş olma konumunda kocalarıyla sorunlar yaşayabilir Çocukların buluğ çağı dönemi: Çocukların kimliklerini bulgu savaşı olduğu için aile sükûnetini önemli şekilde etkiler Bu, karıkoca ilişkilerine de yansır Çiftin o güne dek biriktirip getirdikleri çatlaklar varsa erginlik dönemi çocuğuyla beraber bunlar derinleşir Çocukların evden ayrılması: Çocuğun askere gitmesi, evlenmesi, üniversite için ayrılması vb durumlar, annebabanın öyle ya da böyle 4555 yaş dönemlerine eşit gelir Zaten menopoz ve andropozla baş eden şahısların dahası o güne değin hayatlarının anlamı olan çocukların ansızın kendi kanatlarıyla uçmaya başlamalarıyla bir anlamda içine düştükleri yalnızlık, bir anlamda 'Hayatın anlamı ne?'nin bitmiş sorgulanması, bir anlamda da çift ilişkisine dönük yeniden gözden geçirmeler olabilir O güne değin ilişki yıpranmış ve yollar hafif bölünmüş olabilir Çocuklar gittikten sonradan çift iki tanıdık olmayan gibi kendilerini bulabilir ve ne yapacakları konusunda terapiden faydalanabilir Zamanım az kaldı düşüncesi: Özveri ve fedakârlığın ağır gelmesinden yakınıp özgür ve yalnızca kendilerinin istediği gibi yaşama arzuları nedeniyle çiftin ilişkisini gözden geçirmesi gerekebilir Bu dönemlerde krizi neler büyütür? Karşısında tarafı duymamak Kendi fikrinde ve davranışında inat etmek Geçmişte halledilmeyen şeyleri her vesileyle kavga etmek ve konu ne olursa olsun gündeme getirmek Genelleştirici ve suçlayıcı söylemlerde bulunmak 'Sen zaten hep'le başlayan cümleleri artı ayarlamak 'Sen' ve 'her zaman' fazla tipiktir 'Bir gün olsun bile yapmadın, defalarca böylesin' şeklindeki cümleler soruna yol açar Bu cümleler karşı taraf için çok kırıcıdır Çünkü birey haksızlığa uğradığını düşünüyor Aleyhinde tarafı borçlandıracak ifadeler 'Ben senin için neler yaptım', 'Sen de yapsan ne olur' tarzı cümleler Özel konular  
 
858,461Konular
981,117Mesajlar
29,532Kullanıcılar
Üst Alt