iltasyazilim
FD Üye
Müzeler haftası ile ilgili Yazı,
Müzeler Haftası Konuşma Metni,
Sevgili Arkadaşlar!
1824 Mayıs tarihleri arası Müzeler Haftasıdır Bu hafta boyunca, ülkemizin tarih ve kültür varlıkları tanıtılır Müzeler gezilerek eski eserleri korumanın önemi anlatılır, milli kültür ve tarih bilgilerimiz zenginleştirilir
Müzeler; sanat, bilim, tarih ve kültürle ilgili eserlerin sergilendiği yerlerdir Geçmiş yıllarda yaşamış insanların düşünüş, inanç, yaşayış ve sanat anlayışlarını, bize bıraktıkları eserlerden öğreniriz Geçmişi öğrenmek, bugünümüzü anlamamıza tezgâhtar olur
Yurdumuzda birincil müze 1846 yılında Ahmet Fethi Paşa kadar İstanbul Avuç Içi İrini Kilisesinde kuruldu Bu yıllarda, Osman Hamdi Bey tarafından İstanbul Arkeoloji Müzesi, Halit Eldem Bey tarafından da Türk ve İslam Eserleri Müzesi açılmıştır Daha Sonra ise, 1924 yılında Topkapı Sarayı Müzesi, 1928 yılında Etnoğrafya Müzesi, 1934 yılında Ayasofya Müzesi gibi önemli müzeler açılmıştır Günümüzde ise, az kalsın bütün illerimizde müze bulunmaktadır Müzelerimizi dolduran tarihi eserler, yapılan arkeolojik kazılarla ortaya çıkarılmaktadır Anadolumuz, dünyanın en eski medeniyetlerine konut sahipliği yapmıştır Eski uygarlık kalıntılarının büyük çoğunluğu hâlâ toprağın aşağıda gün ışığına çıkarılmayı beklemektedir
Yurdumuza gelen turistlerin büyük çoğunluğu müzelerimizi gezmektedir Müzelerin zenginleştirilmesi için, bulduğumuz tarihi eserleri müzelere teslim etmeliyiz İzinsiz kazı yapanlar, devletimizin emniyet birimlerine bildirilmelidir Müzeleri, bizim de mutlaka gezmemiz ve yaşadığımız topraklarda bizden önce yaşamış insanları tanımaya çalışmamız gerekir
Sahip olduğumuz tarihi eserleri korumak ve sahip çıkmak bir vatandaşlık görevidir
Müzeler Haftası ile ilgili yazı
Müzeler Haftası ile İlgili Kompozisyon
Mayıs Ayının 1824 arası Müzeler Haftasıdır Müzeler Haftasında ülkemizin kültür varlıkları tanıtılır
Eski eserlerin korunması, gereği anlatılır Müzelerimiz gezilerek milli kültür ve tarih bilgimiz zenginleştirilir
Hafta içinde açık oturumlar düzenlenir Uzmanların konferans vermeleri sağlanır Okullarda Tabiat Varlıkları ve Müzeler köşesi hazırlanır, bu köşede müzecilikle ilgili basında çıkan yazılar sergilenir Öğrencilerin müzecilikle ilgili yazıları burada değerlendirilir Çevrede yer alan eski eser niteliğindeki doküman ve kalıntılar bu köşede sergilenir Müze; sanat, bilim, tarih, kültürle ilgili eserlerin halka kanıtlamak için toplanıp sergilendiği yerlerdir Eski eser; belge, anıt ve kalıntılardır Eski eserler, bize, geçmiş yıllarda insanların düşünüş, inanç, yaşayış ve yetenekleri hakkında bilgi verirler Geçmişi öğrenerek bugünü anlamamıza yardımcı olurlar Eski eserlerin derlenip toplanması önce İngilterede başlamıştır imparatorluğun değişik yerlerinden toplanan belgeler, kalıntılar, heykeller başkente getirilerek bugünkü müzenin ilk biçimi oluşturulmuştur Sonradan Avrupanın öbür ülkelerinde de aynı çabaların gösterildiğini görüyoruz Müzeler başlangıçta halka açık değildi Müzelerden devlet yöneticileri ile bilginler yararlanıyordu 1850 yılından sonra müzelerdeki eski eserler sergilenerek halkın ilgisine ve bilgisine sunuldu Yurdumuzda müze çalışmaları 1846 yılında Ahmet Fethi Paşa kadar başlatıldı Ilk müze İstanbulda Avuç Içi İrini Kilisesinde kuruldu Sonra Osman Hamdi Bey vaktinde yurdun çeşitli bölgelerinde bilhassa Nemrut Dağında eski Sayda kentinde yapılan kazıbilimsel kazılardan çıkan eserler İstanbula getirildi Bugünkü İstanbul Arkeoloji Müzesi kuruldu Osman Hamdi Beyin ölümünden sonradan bu göreve Halit Eldem atandı Onun vaktinde Türk İslam eserlerini içine bölge «İslam Müzesi» kuruldu 1924 yılında Topkapı Sarayı müze olarak hizmete açıldı 1928 yılında Etnografya Müzesi tamamlanarak hizmete girdi 1934 yılında Ayasofya müze olarak hizmete sunuldu bu arada Konya, Bursa, Manisa, İzmir, Kayseri, Afyon, Antalya, Edirne, Adana illerimizde müzeler açıldı Açılan müzeler geliştirildi Eski müzeler onarıldı Cumhuriyet döneminde bir yandan müzeler açılırken öte taraftan da arkeolojik kazılar yapıldı Roma Hamamı, Ahlatlıbel, Alacahöyük, Alişar, Boğazlıyan kazıları birincil ulusal arkeolojik kazılardır Bu kazılardan çıkan eserler Ankarada Anadolu Medeniyetleri Müzesindedir Ülkemiz toprakları üstünde birçok uygarlıklar yaşanmıştır Bu uygarlıkların kalıntıları, anıtları belgeleri müzelerimizde sergileniyor Yurdumuzda bugün yüz yirmi yedi müzemiz vardır, bu müzelerde toplam iki milyonu aşan eski eser sergilenmektedir Yurdumuza gelen turistlerin büyük bir çoğunluğu bu müzelerimizi gezmektedir Müzelerimizi zenginleştirmek için bulduğumuz eski eserleri müze yöneticilerine teslim etmeliyiz Çevremizde izinsiz kazı yapılıyorsa durumu ilgili makamlara bildirmek bir vatandaşlık görevidir Yurdumuzun tarihi değerlerine eski eserleri koruyarak sahip çıkmalıyız Bu onurlu bir vatandaşlık görevidir *
Müzeler Haftası Konuşma Metni,
Sevgili Arkadaşlar!
1824 Mayıs tarihleri arası Müzeler Haftasıdır Bu hafta boyunca, ülkemizin tarih ve kültür varlıkları tanıtılır Müzeler gezilerek eski eserleri korumanın önemi anlatılır, milli kültür ve tarih bilgilerimiz zenginleştirilir
Müzeler; sanat, bilim, tarih ve kültürle ilgili eserlerin sergilendiği yerlerdir Geçmiş yıllarda yaşamış insanların düşünüş, inanç, yaşayış ve sanat anlayışlarını, bize bıraktıkları eserlerden öğreniriz Geçmişi öğrenmek, bugünümüzü anlamamıza tezgâhtar olur
Yurdumuzda birincil müze 1846 yılında Ahmet Fethi Paşa kadar İstanbul Avuç Içi İrini Kilisesinde kuruldu Bu yıllarda, Osman Hamdi Bey tarafından İstanbul Arkeoloji Müzesi, Halit Eldem Bey tarafından da Türk ve İslam Eserleri Müzesi açılmıştır Daha Sonra ise, 1924 yılında Topkapı Sarayı Müzesi, 1928 yılında Etnoğrafya Müzesi, 1934 yılında Ayasofya Müzesi gibi önemli müzeler açılmıştır Günümüzde ise, az kalsın bütün illerimizde müze bulunmaktadır Müzelerimizi dolduran tarihi eserler, yapılan arkeolojik kazılarla ortaya çıkarılmaktadır Anadolumuz, dünyanın en eski medeniyetlerine konut sahipliği yapmıştır Eski uygarlık kalıntılarının büyük çoğunluğu hâlâ toprağın aşağıda gün ışığına çıkarılmayı beklemektedir
Yurdumuza gelen turistlerin büyük çoğunluğu müzelerimizi gezmektedir Müzelerin zenginleştirilmesi için, bulduğumuz tarihi eserleri müzelere teslim etmeliyiz İzinsiz kazı yapanlar, devletimizin emniyet birimlerine bildirilmelidir Müzeleri, bizim de mutlaka gezmemiz ve yaşadığımız topraklarda bizden önce yaşamış insanları tanımaya çalışmamız gerekir
Sahip olduğumuz tarihi eserleri korumak ve sahip çıkmak bir vatandaşlık görevidir
Müzeler Haftası ile ilgili yazı
Müzeler Haftası ile İlgili Kompozisyon
Mayıs Ayının 1824 arası Müzeler Haftasıdır Müzeler Haftasında ülkemizin kültür varlıkları tanıtılır
Eski eserlerin korunması, gereği anlatılır Müzelerimiz gezilerek milli kültür ve tarih bilgimiz zenginleştirilir
Hafta içinde açık oturumlar düzenlenir Uzmanların konferans vermeleri sağlanır Okullarda Tabiat Varlıkları ve Müzeler köşesi hazırlanır, bu köşede müzecilikle ilgili basında çıkan yazılar sergilenir Öğrencilerin müzecilikle ilgili yazıları burada değerlendirilir Çevrede yer alan eski eser niteliğindeki doküman ve kalıntılar bu köşede sergilenir Müze; sanat, bilim, tarih, kültürle ilgili eserlerin halka kanıtlamak için toplanıp sergilendiği yerlerdir Eski eser; belge, anıt ve kalıntılardır Eski eserler, bize, geçmiş yıllarda insanların düşünüş, inanç, yaşayış ve yetenekleri hakkında bilgi verirler Geçmişi öğrenerek bugünü anlamamıza yardımcı olurlar Eski eserlerin derlenip toplanması önce İngilterede başlamıştır imparatorluğun değişik yerlerinden toplanan belgeler, kalıntılar, heykeller başkente getirilerek bugünkü müzenin ilk biçimi oluşturulmuştur Sonradan Avrupanın öbür ülkelerinde de aynı çabaların gösterildiğini görüyoruz Müzeler başlangıçta halka açık değildi Müzelerden devlet yöneticileri ile bilginler yararlanıyordu 1850 yılından sonra müzelerdeki eski eserler sergilenerek halkın ilgisine ve bilgisine sunuldu Yurdumuzda müze çalışmaları 1846 yılında Ahmet Fethi Paşa kadar başlatıldı Ilk müze İstanbulda Avuç Içi İrini Kilisesinde kuruldu Sonra Osman Hamdi Bey vaktinde yurdun çeşitli bölgelerinde bilhassa Nemrut Dağında eski Sayda kentinde yapılan kazıbilimsel kazılardan çıkan eserler İstanbula getirildi Bugünkü İstanbul Arkeoloji Müzesi kuruldu Osman Hamdi Beyin ölümünden sonradan bu göreve Halit Eldem atandı Onun vaktinde Türk İslam eserlerini içine bölge «İslam Müzesi» kuruldu 1924 yılında Topkapı Sarayı müze olarak hizmete açıldı 1928 yılında Etnografya Müzesi tamamlanarak hizmete girdi 1934 yılında Ayasofya müze olarak hizmete sunuldu bu arada Konya, Bursa, Manisa, İzmir, Kayseri, Afyon, Antalya, Edirne, Adana illerimizde müzeler açıldı Açılan müzeler geliştirildi Eski müzeler onarıldı Cumhuriyet döneminde bir yandan müzeler açılırken öte taraftan da arkeolojik kazılar yapıldı Roma Hamamı, Ahlatlıbel, Alacahöyük, Alişar, Boğazlıyan kazıları birincil ulusal arkeolojik kazılardır Bu kazılardan çıkan eserler Ankarada Anadolu Medeniyetleri Müzesindedir Ülkemiz toprakları üstünde birçok uygarlıklar yaşanmıştır Bu uygarlıkların kalıntıları, anıtları belgeleri müzelerimizde sergileniyor Yurdumuzda bugün yüz yirmi yedi müzemiz vardır, bu müzelerde toplam iki milyonu aşan eski eser sergilenmektedir Yurdumuza gelen turistlerin büyük bir çoğunluğu bu müzelerimizi gezmektedir Müzelerimizi zenginleştirmek için bulduğumuz eski eserleri müze yöneticilerine teslim etmeliyiz Çevremizde izinsiz kazı yapılıyorsa durumu ilgili makamlara bildirmek bir vatandaşlık görevidir Yurdumuzun tarihi değerlerine eski eserleri koruyarak sahip çıkmalıyız Bu onurlu bir vatandaşlık görevidir *