iltasyazilim
FD Üye
Beyhude oruç bozulduğunda ne yapmalıyız?
Beyhude orucu bozanların kaza orucu tutacağına dair şöyle bir hadis bulunmaktadır:
Aişe radıyallâhu anhâ demiştir ancak: “Biz oruçlu iken Hafsa ile bana bir hediye getirildi Biz de orucumuzu bozduk, daha sonra Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem odaya girdi Kendisine: “Ya Rasûlallah! Bize bir hediye getirildi, onu canımız çekti ve orucumuzu bozduk, dedik O da “Size günah değil (ama) onun yerine başka bir gün oruç tutunuz buyurdu (Tirmizi, Sıyâm, 36; Ebu Davud, Savm, 73)
İmamı Azam ve İmam Mâlik bu hadise dayanarak başladığı beyhude orucu bozan kişiye kazanın vâcip olduğunu söylemişlerdir Gerçi bu hadis zayıftır Çünkü râviler aralarında tenkide uğrayan Zümeyl vardır Lakin bu hadis İbn Hibbân, İbn Ebî Şeybe ve Taberânî göre diğer senedlerle de rivayet edilmiştir
Bu görüşte olanlar ayrıca “Amellerinizi bozmayınız (Muhammed, 4733), ve “orucu geceye değin tamamlayınız (Bakara, 2187) manalarındaki ayetleri de görüşlerine delil almışlardır Çünkü bu son ayette, orucun geceye kadar tamamlanması emredilirken farz ya da beyhude olduğuna dair bir ayırım yapılmamıştır
Konu ile ilgili olarak Ömer Nasuhi Bilmen ’in Büyük İslam İlmihali‘nde şu bilgiler yer almaktadır:
“Beyhude oruçların tutulmalarını gerekli kılacak dinde bir sebep yoktur Bunlar, yalnız sevap için dileyenlerin tutacakları oruçlardır Oysa böyle bir oruç tutulmaya başlandıktan sonra bozulacak olursa, onun kazası gerekir Bu kazanın sebebi de, böyle bir ibadete Adalet rızası için başlanmış olmasıdır ama, bunu yarıda ele vermek caiz olmayacağından kaza biçiminde tamamlanması vacip olur (Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, İstanbul, 1986, s 255256)
Şafii ve Hanbelîler ise beyhude orucu bozmanın kazayı gerektirmediği görüşündedirler
*
Beyhude orucu bozanların kaza orucu tutacağına dair şöyle bir hadis bulunmaktadır:
Aişe radıyallâhu anhâ demiştir ancak: “Biz oruçlu iken Hafsa ile bana bir hediye getirildi Biz de orucumuzu bozduk, daha sonra Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem odaya girdi Kendisine: “Ya Rasûlallah! Bize bir hediye getirildi, onu canımız çekti ve orucumuzu bozduk, dedik O da “Size günah değil (ama) onun yerine başka bir gün oruç tutunuz buyurdu (Tirmizi, Sıyâm, 36; Ebu Davud, Savm, 73)
İmamı Azam ve İmam Mâlik bu hadise dayanarak başladığı beyhude orucu bozan kişiye kazanın vâcip olduğunu söylemişlerdir Gerçi bu hadis zayıftır Çünkü râviler aralarında tenkide uğrayan Zümeyl vardır Lakin bu hadis İbn Hibbân, İbn Ebî Şeybe ve Taberânî göre diğer senedlerle de rivayet edilmiştir
Bu görüşte olanlar ayrıca “Amellerinizi bozmayınız (Muhammed, 4733), ve “orucu geceye değin tamamlayınız (Bakara, 2187) manalarındaki ayetleri de görüşlerine delil almışlardır Çünkü bu son ayette, orucun geceye kadar tamamlanması emredilirken farz ya da beyhude olduğuna dair bir ayırım yapılmamıştır
Konu ile ilgili olarak Ömer Nasuhi Bilmen ’in Büyük İslam İlmihali‘nde şu bilgiler yer almaktadır:
“Beyhude oruçların tutulmalarını gerekli kılacak dinde bir sebep yoktur Bunlar, yalnız sevap için dileyenlerin tutacakları oruçlardır Oysa böyle bir oruç tutulmaya başlandıktan sonra bozulacak olursa, onun kazası gerekir Bu kazanın sebebi de, böyle bir ibadete Adalet rızası için başlanmış olmasıdır ama, bunu yarıda ele vermek caiz olmayacağından kaza biçiminde tamamlanması vacip olur (Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, İstanbul, 1986, s 255256)
Şafii ve Hanbelîler ise beyhude orucu bozmanın kazayı gerektirmediği görüşündedirler
*