Nafile Oruç Tutmanın Vakti Var mıdır?
Muharrem ayının 9 ve 10`uncu veya 10 ve 11`inci günleri oruç tutmak sünnettir. Bu oruca Aşura Orucu denir. Hadis-i şerif`te: Aşura orucunun geçmiş yılın günahlarına keffaret olacağı belirtilmiştir. Bu oruç, aşura günü olan Muharrem`in 10`uncu gününe, öncesinden veya sonrasından bir gün ilave ile birlikte tutulmalıdır. Çünkü sadece Muharrem`in 10`uncu günü oruç tutmak mekruhtur.
Her kameri ayın 13, 14 ve 15`inci günü tutulan oruçlar menduptur. Bu günlere eyyam-ı biz denir. Her haftanın Perşembe ve Pazartesi günleri ve Ramazan`ı takib eden Şevval ayında 6 gün oruç tutmak da menduptur. Resul-i Ekrem`e (asm) Pazartesi günü oruç tutmak hakkında sorulunca,
"Bu, benim doğduğum, Peygamber olarak gönderildiğim ve bana Kur`an indirilen gündür" buyurmuştur. Şevval ayında tutulan 6 gün orucu hakkında ise,
"Kim Ramazan orucunu tutar da sonra ona Şevval`den 6 gün katarsa, bütün seneyi (sevabca) oruçlu geçirmiş gibi olur" demiştir... Davut Aleyhisselam`ın yaptığı gibi, bir gün oruç tutup bir gün iftar etmek de menduptur. Bu tarz tutulan oruca Savm-ı Davud denir. Resulüllah Efendimiz:
"Allah indinde en makbul oruç, kardeşim Davud`un orucudur. Bir gün yer, bir gün tutardı" buyurarak ümmetini bu şekilde oruç tutmaya teşvik etmiştir. Şa`ban ayı, oruç tutmak bakımından, en sevablı ve faziletli aylardan biridir. Resulüllah Efendimiz, hiçbir ayda, Şa`ban ayındaki kadar çok oruç tutmamıştır. Sebebi kendisine sorulunca şöyle izah etmişlerdir:
"Bu ay, Receb ile Ramazan ayı arasında insanların kendisinden gafil oldukları bir aydır. Halbuki o, içerisinde amellerin Rabbü`l-Alemin`e arz olunduğu bir aydır. Binaenaleyh, ben, amelimin, oruçlu olduğum halde Allah`a arz olunmasını dilerim."
Yukarıda sayılan vakitler dışında, kerahet olmayan günlerde oruç tutmak ise nafiledir. Nafilenin manası, farz ve vacibden ayrı olarak, hiçbir dini mükellefiyet olmaksızın, sırf fazilet ve sevab için yapılan ibadet demektir.
Muharrem ayının 9 ve 10`uncu veya 10 ve 11`inci günleri oruç tutmak sünnettir. Bu oruca Aşura Orucu denir. Hadis-i şerif`te: Aşura orucunun geçmiş yılın günahlarına keffaret olacağı belirtilmiştir. Bu oruç, aşura günü olan Muharrem`in 10`uncu gününe, öncesinden veya sonrasından bir gün ilave ile birlikte tutulmalıdır. Çünkü sadece Muharrem`in 10`uncu günü oruç tutmak mekruhtur.
Her kameri ayın 13, 14 ve 15`inci günü tutulan oruçlar menduptur. Bu günlere eyyam-ı biz denir. Her haftanın Perşembe ve Pazartesi günleri ve Ramazan`ı takib eden Şevval ayında 6 gün oruç tutmak da menduptur. Resul-i Ekrem`e (asm) Pazartesi günü oruç tutmak hakkında sorulunca,
"Bu, benim doğduğum, Peygamber olarak gönderildiğim ve bana Kur`an indirilen gündür" buyurmuştur. Şevval ayında tutulan 6 gün orucu hakkında ise,
"Kim Ramazan orucunu tutar da sonra ona Şevval`den 6 gün katarsa, bütün seneyi (sevabca) oruçlu geçirmiş gibi olur" demiştir... Davut Aleyhisselam`ın yaptığı gibi, bir gün oruç tutup bir gün iftar etmek de menduptur. Bu tarz tutulan oruca Savm-ı Davud denir. Resulüllah Efendimiz:
"Allah indinde en makbul oruç, kardeşim Davud`un orucudur. Bir gün yer, bir gün tutardı" buyurarak ümmetini bu şekilde oruç tutmaya teşvik etmiştir. Şa`ban ayı, oruç tutmak bakımından, en sevablı ve faziletli aylardan biridir. Resulüllah Efendimiz, hiçbir ayda, Şa`ban ayındaki kadar çok oruç tutmamıştır. Sebebi kendisine sorulunca şöyle izah etmişlerdir:
"Bu ay, Receb ile Ramazan ayı arasında insanların kendisinden gafil oldukları bir aydır. Halbuki o, içerisinde amellerin Rabbü`l-Alemin`e arz olunduğu bir aydır. Binaenaleyh, ben, amelimin, oruçlu olduğum halde Allah`a arz olunmasını dilerim."
Yukarıda sayılan vakitler dışında, kerahet olmayan günlerde oruç tutmak ise nafiledir. Nafilenin manası, farz ve vacibden ayrı olarak, hiçbir dini mükellefiyet olmaksızın, sırf fazilet ve sevab için yapılan ibadet demektir.