Nagehan Alçı, Bilal Erdoğan'la 'yazlık saray'ı gezdi: Tüyler ürpertici, son derece mütevazı

AKP'ye yakınlığıyla bilinen Habertürk muharriri Nagehan Alçı, Bitlis Ahlat'ta yapılan ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "yazlık saraylarından" biri diye nitelenen Cumhurbaşkanlığı köşkünü Bilal Erdoğan'la birlikte gezip müşahedelerini anlattı.

Yapının özelliklerini anlatıp övgüler yağdıran yandaş muharrir, "külliye" denilen köşkü görmeden evvel kendisinin de "Ahlat’ta bir Külliye gerekli miydi? Bu fuzuli bir kamu harcaması değil mi?" diye sorduğunu lakin gördüklerinden sonra "bir abartı ya da gösterişten bahsetmenin mümkün olmadığını, Ahlat’taki binanın son derece mütevazı olduğunu" öne sürdü.


Alçı'nın "Bilal Erdoğan ile Ahlat notları" başlıklı yazısında ilgili kısım:

"Ahlat’taki Külliye Van Gölü’nün üzerinde fevkalade bir pozisyonda yer alıyor. Çok büyük algısı yaratmayan fakat etkileyici bir yapı. İçeri girince bir koridor ve çabucak ardında insanın nefesini kesen bir göl görünümüne açılan bir teras… Yanlış anlaşılmasın, nefes kesen bir ihtişamdan bahsetmiyorum. Tersine sade, şuurlu bir tevazunun hakim olduğu bir yapı görkemini tabiattan alan bir hoşluğa açılıyor. Masmavi suları ile ışıl ışıl Van Gölü ayaklarınızın altında… İnsanın tüylerinin ürpermemesi imkansız… Terasın sütunlarına Selçuklu mezar taşlarının iki replikası konmuş. Aşağı inince büyük stant ve toplantı salonu çıkıyor karşınıza. Karşılıklı duvarlar tarihteki Türk devletlerini simgeleyen kapılara açılıyor. Kapıların gerisinde her bir devlet için sembolik birer kısım olacakmış. Salon ise müze ve aktiflik alanı olarak kullanılacak. Oradan çektiğim görüntüyü buraya koyuyorum… Müze ve konferans salonu.


Gelelim Cumhurbaşkanının konaklayacağı bölüme… Binanın iki farklı pozisyonunda birbirine eş iki ünite hazırlanmış. Biri Cumhurbaşkanı ve ailesi, oburu de konuk bir devlet lideri geldiğinde ağırlamak için. Sade lakin şık bir daire denebilecek bir alan burası.


Bir saray şatafatından ve gösterişten eser yok. İnce uzun bir hol evvel dar bir mutfağa açılıyor. Akabinde küçük, rastgele bir suit otel odasında görebileceğiniz bir oturma odası. Onun yanında iki küçük yatak odası ve en uçta Cumhurbaşkanı ve eşi için hazırlanan ana yatak odası… Çarşaflar ve yastıklar bile konmuş. 25 Ağustos’ta Tayyip Erdoğan ve Emine Erdoğan burada konaklayacak. Fotoğrafları görüyorsunuz…


Bir abartı ya da gösterişten bahsetmek mümkün değil… Ben son derece mütevazı buldum Ahlat’taki binayı… Büyük şair Yahya Kemal’in tabiriyle ihtişamı sadeliğinde mahfuz bir eser bu. Pekala Ahlat’ta bir Külliye gerekli miydi? Bu fuzuli bir kamu harcaması değil mi?

Açıkçası bu seyahate çıkarken ben de kendime bu soruyu soruyordum ve olumsuz karşılık verme eğilimindeydim. Gördüklerimden sonra çok net olarak şunu söyleyebilirim: Buraya bu türlü bir devlet konuk meskeni inşa etmek katiyen hakikat karar."