nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Namaz hakkında ayetler
Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar
Bakara : 3
Namazı bütün kılın, zekâtı hakkıyla verin, rükû edenlerle beraber rükû edin
Bakara : 43
Tahammül ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin Şüphesiz o (dayanma ve namaz), Allah'a saygıdan kalbi ürperenler dışında herkese baskı ve ağır gelen bir görevdir
Bakara : 45
Bir Zamanlar biz, İsrailoğullarından: Yalnızca Allah'a kulluk edeceksiniz, asılbabaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz diye söz almış ve «İnsanlara güzel laf söyleyin, namazı kılın, zekâtı verin» diye de emretmiştik Sonunda azınız müstesna, yüz çevirerek dönüp gittiniz
Bakara : 83
Namazı kılın, zekâtı verin Evvelden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah'ın katında bulacaksınız Kuşkusuz Allah, yapmakta olduklarınızı noksansız görür
Bakara : 110
Pek ise siz beni (ibadetle) anın ki ben de sizi anayım Bana şükredin; sakın bana nankörlük etmeyin!
Bakara : 152
İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir Ana iyilik, o kimsenin yaptığıdır fakat, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır (Allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir Mukavele yaptığı zaman sözlerini yerine getirir Bıkkınlık, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder İşte içten olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır Müttakîler fakat onlardır!
Bakara : 177
Namazlara ve orta namaza devam edin Allah'a hürmet ve bağlılık içinde namaz kılın
Bakara : 238
Eğer (herhangi bir şeyden) korkarsanız (namazlarınızı) yürüyerek yahut binmiş olarak (kılın) Güvene kavuştuğunuz vakit, siz bilmezken Allah'ın size öğrettiği şekilde O'nu anın (namaz kılın)
Bakara : 239
İman edip iyi işler yapan, namaz kılan ve zekât verenler var ya, onların mükâfatları Rableri katındadır Onlara nefret yoktur, onlar üzüntü de çekmezler
Bakara : 277
Ey iman edenler! Siz ayyaş iken ne söylediğinizi bilinceye değin cünüp iken de yolcu olan müstesna gusül edinceye değin namaza yaklaşmayın Eğer hasta olur veya bir yolculuk üzerinde bulunursanız, yoksa sizden biriniz ayak yolundan gelirse, yoksa kadınlara dokunup da (bu durumlarda) su bulamamışsanız o süre temiz bir toprakla teyemmüm edin: Yüzlerinize ve ellerinize sürün Şüphesiz Allah fazla affedici ve bağışlayıcıdır
Nisâ : 43
Kendilerine, ellerinizi savaştan çekin, namazı kılın ve zekâtı verin, denilen kimseleri görmedin mi? Sonra onlara savaş farz kılınınca, içlerinden bir gurup derhal Allah'tan korkar gibi, hatta daha fazla bir nefret ile insanlardan korkmaya başladılar da «Rabbimiz! Savaşı bize neden yazdın! Bizi yakın bir süreye kadar ertelesen (daha bir müddet savaşı farz kılmasan) olmaz mıydı?» dediler Onlara de ki: «Dünya menfaati önemsizdir, Allah'tan korkanlar için öbür dünya daha hayırlıdır ve size az kalsın kadar adaletsizlik edilmez»
Nisâ : 77
Sen de içlerinde bulunup onlara namaz kıldırdığın vakit, onlardan bir kısmı seninle beraber namaza dursunlar, silahlarını (yanlarına) alsınlar, böylece (namazı kılıp) secde ettiklerinde (diğerleri) arkanızda olsunlar Daha Sonra az önce namazını kılmamış olan (bu) diğer gurup gelip seninle beraber namazlarını kılsınlar ve onlar da ihtiyat tedbirlerini ve silahlarını alsınlar O kâfirler istek ederler ancak siz silahlarınızdan ve eşyanızdan dikkatsiz olsanız da üstünüze aniden etken yapsalar Eğer size yağmurdan bir ızdırap olur yoksa hasta bulunursanız silahlarınızı bırakmanızda size günah yoktur yine de tedbirinizi alın Kuşkusuz Allah, kâfirler için onur kırıcı bir azap hazırlamıştır
Nisâ : 102
Kuşkusuz münafıklar Allah'a oyun etmeye kalkışıyorlar; halbuki Allah onların oyunlarını başlarına çevirmektedir Onlar namaza kalktıkları zaman üşenerek kalkarlar, insanlara şaşaa yaparlar, Allah'ı da o kadar eksik anı getirirler
Nisâ : 142
Ama içlerinden ilimde derinleşmiş olanlar ve müminler, sana indirilene ve senden önce indirilene iman edenler, namazı kılanlar, zekâtı verenler, Allah'a ve ahiret gününe inananlar var ya; işte onlara pek yakında büyük mükâfat vereceğiz
Nisâ : 162
Andolsun ki Allah, İsrailoğullarından laf almıştı (Kefil olarak) içlerinden on iki de başkan göndermiştik Allah onlara şöyle demişti: Ben sizinle beraberim Eğer namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, peygamberlerime inanır, onları desteklerseniz ve Allah'a hoş borç verirseniz (ihtiyacı olanlara Allah rızası için edilgen borç verirseniz) andolsun ki sizin günahlarınızı örterim ve sizi, zemininden ırmaklar akıcı cennetlere sokarım Bundan daha sonra sizden kim inkâr yolunu tutarsa içten yoldan sapmış olur
Mâide : 12
Sizin dostunuz (veliniz) fakat Allah'tır, Resûlüdür, iman edenlerdir; onlar fakat Allah'ın emirlerine boyun eğerek namazı kılar, zekâtı verirler
Mâide : 55
Namaza çağırdığınız zaman onu alay ve ağırlama konusu yaparlar Bu tutum, onların düşünemeyen bir toplum olmalarındandır
Mâide : 58
Iblis içki ve kumar aracılığıyla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi, Allah'ı anmaktan ve namazdan engellemek ister Bundan Böyle (bunlardan) vazgeçtiniz yok mi?
Mâide : 91
Ey iman edenler! Birinize vefat gelip çatınca vasiyet sırasında içinizden iki yargı sahibi birey aranızda tanıklık etsin Yoksa seferde iken başınıza vefat musibeti gelmişse sizden olmayan, diğer iki kişi (tanık olsun) Eğer şüpheye düşerseniz o iki şahidi namazdan sonradan alıkorsunuz; «Bu vasiyet karşılığında hiçbir şeyi satın almayacağız, akraba (menfaatine) de olsa; Allah (için yaptığımız) şahitliği gizlemiyeceğiz, (aksini yaparsak) bu takdirde biz şüphesiz günahkârlardan oluruz» diye Allah üzerine ant ederler
Mâide : 106
«Namazı doğrudan doğruya kılın ve Allah'tan korkun» (diye de emredildik) O, huzuruna varıp toplanacağınız Allah'tır
En'âm : 72
Bu (Kur'an), Ümmü'lkurâ (Mekke) ve çevresindekileri uyarman için sana indirdiğimiz ve kendinden öncekileri doğrulayıcı kutsal bir kitaptır Âhirete inananlar buna da inanırlar ve onlar namazlarını hakkıyla kılmaya devam ederler
En'âm : 92
De ki: Kuşkusuz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir
En'âm : 162
Kitab'a sıkıca sarılıp namazı direkt olarak kılanlar var ya, işte biz böyle iyiliğe çalışanların ecrini zayi etmeyiz
A'râf : 170
Onlar namazlarını direkt olarak kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimizden (Allah yolunda) harcayan kimselerdir
Enfâl : 3
Onların Beytullah yanındaki duaları da ıslık araklamak ve el çırpmaktan başka bir şey değildir (Ey kâfirler!) İnkâr etmekte olduğunuz şeylerden ötürü şimdi azabı tadın!
Enfâl : 35
Haram aylar çıkınca müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün; onları yakalayın, onları hapsedin ve onları her gözetleme uygun oturup bekleyin Eğer tevbe eder, namazı doğruca kılar, zekâtı da verirlerse bundan böyle yollarını hür bırakın Allah yarlığayan, esirgeyendir
Tevbe : 5
Fakat tevbe eder, namaz kılar ve zekât verirlerse, bundan böyle onlar dinde kardeşlerinizdir Biz, haberdar olan bir kavme âyetlerimizi böyle açıklıyoruz
Tevbe : 11
Mümin erkeklerle mümin kadınlar da birbirlerinin velileridir Onlar iyiliği emreder, kötülükten alıkorlar, namazı doğruca kılarlar, zekâtı verirler, Allah ve Resûlüne itaat ederler İşte onlara Allah rahmet edecektir Kuşkusuz Allah azîzdir, hikmet sahibidir
Tevbe : 71
Biz de Musa ve kardeşine: Kavminiz için Darı ’da evler hazırlayın ve evlerinizi namaz kılınacak yerler yapın, namazlarınızı da doğruca kılın (Ey Musa!) Müminleri müjdele! diye vahyettik
Yûnus : 87
Yine onlar, Rablerinin rızasını kendi isteğiyle sabreden, namazı dosdoğru kılan, kendilerine verdiğimiz rızıklardan kuytu ve açık olarak (Allah yolunda) harcayan ve kötülüğü iyilikle savan kimselerdir İşte onlar var ya, dünya yurdunun (hoş) sonu sadece onlarındır
Ra'd : 22
İman eden kullarıma söyle: Namazlarını dosdoğru kılsınlar, kendisinde ne alışveriş, ne de dostluk yer alan bir gün gelmeden önce, kendilerine verdiğimiz rızıklardan (Allah için) gizliaçık harcasınlar
İbrâhîm : 31
«Ey Rabbimiz! Ey sahibimiz! Namazı doğrudan doğruya kılmaları için ben, neslimden bir kısmını senin Beyti Harem'inin (Kâbe'nin) yanına, ziraat yapılmayan bir vâdiye yerleştirdim Bundan Böyle sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meyledici kıl ve meyvelerden bunlara rızık ver! Umulur ama bu nimetlere şükrederler»
İbrâhîm : 37
«Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazı aralıksız kılanlardan eyle; ey Rabbimiz! Duamı kabul et!»
İbrâhîm : 40
«Nerede olursam olayım, O beni kutsal kıldı; yaşadığım sürece bana namazı ve zekâtı emretti»
Meryem : 31
Halkına namazı ve zekâtı emrederdi; Rabbi nezdinde de hoşnutluk kazanmış bir kimse idi
Meryem : 55
Kesin ama ben, yalnızca ben Allah'ım Benden diğer ilâh yoktur Bana kulluk et; beni kutlamak için namaz kıl
Tâhâ : 14
Ailene namazı emret; kendin de ona sabırla devam et Senden rızık istemiyoruz; (aksine) biz seni rızıklandırıyoruz Güzel sonuç, takvâ iledir
Tâhâ : 132
Onları, emrimiz uyarınca doğru yolu bildiren önderler yaptık ve kendilerine uğurlu işler yapmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik Onlar, tekrar tekrar bize ibadet eden kimselerdi
Enbiyâ : 73
Onlar pek kimseler fakat, Allah anıldığı zaman kalpleri titrer; başlarına gelene sabrederler, namaz kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden (Allah için) harcarlar
Hac : 35
Allah uğrunda, hakkını vererek cihad edin O, sizi seçti; din hususunda üzerinize hiçbir güçlük yüklemedi; babanız İbrahim'in dininde (de böyleydi) Peygamberin size tanık olması, sizin de insanlara tanık olmanız için, O, gerek daha önce (gelmiş kitaplarda), gerekse bunda (Kur'an'da) size «müslümanlar» adını verdi Pek ise namazı kılın; zekâtı verin ve Allah'a sıkıca sarılın O, sizin mevlânızdır Ne güzel mevlâdır, ne güzel yardımcıdır!
Hac : 78
Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler;
Mü'minûn : 2
Ve onlar oysa, namazlarına devam ederler
Mü'minûn : 9
Onlar, ne ticaret ne de alışverişin kendilerini Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamadığı insanlardır Onlar, kalplerin ve gözlerin karmakarışık olduğu bir günden korkarlar
Nûr : 37
Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber'e itaat edin fakat acınacak şey göresiniz
Nûr : 56
Ey müminler! Ellerinizin aşağı yer alan (köle ve cariyeleriniz) ve içinizden henüz buluğ çağı çağına girmemiş olanlar, sabah namazından önce, öğleyin soyunduğunuz zaman ve yatsı namazından sonradan (yanınıza gireceklerinde) sizden üç defa müsade istesinler Bunlar, mahrem (kapanmamış) halde bulunabileceğiniz üç vakittir Bu vakitlerin dışarıda ne sizin için ne de onlar için bir mahzur yoktur Birbirinizin yanında girip çıkabilirsiniz İşte Allah âyetleri size böyle açıklar Allah, (her şeyi) bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir
Nûr : 58
Namazı kılan, zekâtı veren ve ahirete de kesin olarak iman eden müminler için bir hidayet rehberi ve bir müjdedir
Neml : 2
Hepiniz O'na yönelerek O'na karşısında gelmekten sakının, namazı kılın; müşriklerden olmayın
Rûm : 31
İnsanların mallarında artma olsun diye verdiğiniz herhangi bir faiz, Allah katında artmaz Allah'ın rızasını içinden gelerek verdiğiniz zekâta gelince, işte zekâtı veren o kimseler, evet onlar (sevaplarını ve mallarını) kat kat arttıranlardır
Rûm : 39
O kimseler, namazı kılarlar, zekâtı verirler; onlar ahirete de kesin olarak iman ederler
Lokmân : 4
Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret Açık Konuşmak Gerekirse bunlar, azmedilmeye bedel işlerdir
Lokmân : 17
Evlerinizde oturun, eski cahiliye âdetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın Namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a ve Resûlüne itaat edin Ey Ehli Beyt! Allah sizden, yalnızca günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor
Ahzâb : 33
Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez Yükü (günahı) ağır gelen kimse onu taşımak için (başkasını) çağırsa, bu çağırdığı akrabası da olsa, onun yükünden bir şey yüklenmez Sen ancak görmeden Rablerinden korkanları ve namazı kılanları uyarabilirsin Kim temizlenirse o, kendi menfaatine arınmış olur Dönüş Allah'adır
Fâtır : 18
Allah'ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah için) sıcacık ve açık sarfedenler, katiyen zarara uğramayacak bir gelir umabilirler
Fâtır : 29
Gizli bir şey konuşmanızdan önce sadakalar vermekten çekindiniz mi? Bunu yapmadığınıza ve Allah da sizi affettiğine kadar artık namazı kılın, zekâtı verin Allah'a ve Resûlüne itaat edin Allah yaptıklarınızdan haberdardır
Mücâdele : 13
Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağırıldığı (ezan okunduğu) zaman, hemencecik Allah'ı anmaya koşun ve alış verişi bırakın Eğer çokbilmiş olsanız, kesinlikle bu, sizin için daha hayırlıdır
Cuma : 9
Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan isteyin Allah'ı çok zikredin; umulur ama kurtuluşa erersiniz
Cuma : 10
Ancak şunlar böylece değildir: Namaz kılanlar, ama onlar namazlarında devamlıdırlar (ihmalkârlık göstermezler
Meâric : 22
Ama şunlar pek değildir: Namaz kılanlar, ama onlar namazlarında devamlıdırlar (dikkatsizlik göstermezler
Meâric : 23
Namazlarını koruyanlar;
Meâric : 34
(Resûlüm!) Senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, (ara sıra) yarısını, (ara sıra de) üçte birini yatmadan (ibadetle) geçirdiğini ve beraberinde bulunanlardan bir topluluğun da (böyle yaptığını) Rabbin kesinlikle biliyor Gece ve gündüzü (içinde olup bitenleri iyiden iyiye) ölçüp biçen oysa Allah'tır O sizin, bunu sayamayacağınızı bildiği için, sizi bağışladı Bundan Böyle, Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun Allah bilmektedir oysa, içinizde hastalar bulunacak, bir kısmınız Allah'ın lütfundan (rızık) seslenmek üzere yeryüzünde yol tepecekler, öteki bir kısmınız da Allah yolunda çarpışacaklardır O halde Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun Namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a gönül hoşluğuyla ödünç verin Kendiniz için önden (dünyada iken) ne iyilik hazırlarsanız Allah katında onu bulursunuz; ayrıca de daha üstün ve mükâfatça daha büyük elde etmek üzere Allah'tan mağfiret dileyin, şüphesiz Allah fazla bağışlayıcı, fazla esirgeyicidir
Müzzemmil : 20
Halbuki onlara fakat, dini yalnız O'na has kılarak ve hanifler olarak Allah'a kulluk etmeleri, namaz kılmaları ve zekât vermeleri emrolunmuştu Sağlam din de budur
Beyyine : 5 *
Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar
Bakara : 3
Namazı bütün kılın, zekâtı hakkıyla verin, rükû edenlerle beraber rükû edin
Bakara : 43
Tahammül ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin Şüphesiz o (dayanma ve namaz), Allah'a saygıdan kalbi ürperenler dışında herkese baskı ve ağır gelen bir görevdir
Bakara : 45
Bir Zamanlar biz, İsrailoğullarından: Yalnızca Allah'a kulluk edeceksiniz, asılbabaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz diye söz almış ve «İnsanlara güzel laf söyleyin, namazı kılın, zekâtı verin» diye de emretmiştik Sonunda azınız müstesna, yüz çevirerek dönüp gittiniz
Bakara : 83
Namazı kılın, zekâtı verin Evvelden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah'ın katında bulacaksınız Kuşkusuz Allah, yapmakta olduklarınızı noksansız görür
Bakara : 110
Pek ise siz beni (ibadetle) anın ki ben de sizi anayım Bana şükredin; sakın bana nankörlük etmeyin!
Bakara : 152
İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir Ana iyilik, o kimsenin yaptığıdır fakat, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır (Allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir Mukavele yaptığı zaman sözlerini yerine getirir Bıkkınlık, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder İşte içten olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır Müttakîler fakat onlardır!
Bakara : 177
Namazlara ve orta namaza devam edin Allah'a hürmet ve bağlılık içinde namaz kılın
Bakara : 238
Eğer (herhangi bir şeyden) korkarsanız (namazlarınızı) yürüyerek yahut binmiş olarak (kılın) Güvene kavuştuğunuz vakit, siz bilmezken Allah'ın size öğrettiği şekilde O'nu anın (namaz kılın)
Bakara : 239
İman edip iyi işler yapan, namaz kılan ve zekât verenler var ya, onların mükâfatları Rableri katındadır Onlara nefret yoktur, onlar üzüntü de çekmezler
Bakara : 277
Ey iman edenler! Siz ayyaş iken ne söylediğinizi bilinceye değin cünüp iken de yolcu olan müstesna gusül edinceye değin namaza yaklaşmayın Eğer hasta olur veya bir yolculuk üzerinde bulunursanız, yoksa sizden biriniz ayak yolundan gelirse, yoksa kadınlara dokunup da (bu durumlarda) su bulamamışsanız o süre temiz bir toprakla teyemmüm edin: Yüzlerinize ve ellerinize sürün Şüphesiz Allah fazla affedici ve bağışlayıcıdır
Nisâ : 43
Kendilerine, ellerinizi savaştan çekin, namazı kılın ve zekâtı verin, denilen kimseleri görmedin mi? Sonra onlara savaş farz kılınınca, içlerinden bir gurup derhal Allah'tan korkar gibi, hatta daha fazla bir nefret ile insanlardan korkmaya başladılar da «Rabbimiz! Savaşı bize neden yazdın! Bizi yakın bir süreye kadar ertelesen (daha bir müddet savaşı farz kılmasan) olmaz mıydı?» dediler Onlara de ki: «Dünya menfaati önemsizdir, Allah'tan korkanlar için öbür dünya daha hayırlıdır ve size az kalsın kadar adaletsizlik edilmez»
Nisâ : 77
Sen de içlerinde bulunup onlara namaz kıldırdığın vakit, onlardan bir kısmı seninle beraber namaza dursunlar, silahlarını (yanlarına) alsınlar, böylece (namazı kılıp) secde ettiklerinde (diğerleri) arkanızda olsunlar Daha Sonra az önce namazını kılmamış olan (bu) diğer gurup gelip seninle beraber namazlarını kılsınlar ve onlar da ihtiyat tedbirlerini ve silahlarını alsınlar O kâfirler istek ederler ancak siz silahlarınızdan ve eşyanızdan dikkatsiz olsanız da üstünüze aniden etken yapsalar Eğer size yağmurdan bir ızdırap olur yoksa hasta bulunursanız silahlarınızı bırakmanızda size günah yoktur yine de tedbirinizi alın Kuşkusuz Allah, kâfirler için onur kırıcı bir azap hazırlamıştır
Nisâ : 102
Kuşkusuz münafıklar Allah'a oyun etmeye kalkışıyorlar; halbuki Allah onların oyunlarını başlarına çevirmektedir Onlar namaza kalktıkları zaman üşenerek kalkarlar, insanlara şaşaa yaparlar, Allah'ı da o kadar eksik anı getirirler
Nisâ : 142
Ama içlerinden ilimde derinleşmiş olanlar ve müminler, sana indirilene ve senden önce indirilene iman edenler, namazı kılanlar, zekâtı verenler, Allah'a ve ahiret gününe inananlar var ya; işte onlara pek yakında büyük mükâfat vereceğiz
Nisâ : 162
Andolsun ki Allah, İsrailoğullarından laf almıştı (Kefil olarak) içlerinden on iki de başkan göndermiştik Allah onlara şöyle demişti: Ben sizinle beraberim Eğer namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, peygamberlerime inanır, onları desteklerseniz ve Allah'a hoş borç verirseniz (ihtiyacı olanlara Allah rızası için edilgen borç verirseniz) andolsun ki sizin günahlarınızı örterim ve sizi, zemininden ırmaklar akıcı cennetlere sokarım Bundan daha sonra sizden kim inkâr yolunu tutarsa içten yoldan sapmış olur
Mâide : 12
Sizin dostunuz (veliniz) fakat Allah'tır, Resûlüdür, iman edenlerdir; onlar fakat Allah'ın emirlerine boyun eğerek namazı kılar, zekâtı verirler
Mâide : 55
Namaza çağırdığınız zaman onu alay ve ağırlama konusu yaparlar Bu tutum, onların düşünemeyen bir toplum olmalarındandır
Mâide : 58
Iblis içki ve kumar aracılığıyla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi, Allah'ı anmaktan ve namazdan engellemek ister Bundan Böyle (bunlardan) vazgeçtiniz yok mi?
Mâide : 91
Ey iman edenler! Birinize vefat gelip çatınca vasiyet sırasında içinizden iki yargı sahibi birey aranızda tanıklık etsin Yoksa seferde iken başınıza vefat musibeti gelmişse sizden olmayan, diğer iki kişi (tanık olsun) Eğer şüpheye düşerseniz o iki şahidi namazdan sonradan alıkorsunuz; «Bu vasiyet karşılığında hiçbir şeyi satın almayacağız, akraba (menfaatine) de olsa; Allah (için yaptığımız) şahitliği gizlemiyeceğiz, (aksini yaparsak) bu takdirde biz şüphesiz günahkârlardan oluruz» diye Allah üzerine ant ederler
Mâide : 106
«Namazı doğrudan doğruya kılın ve Allah'tan korkun» (diye de emredildik) O, huzuruna varıp toplanacağınız Allah'tır
En'âm : 72
Bu (Kur'an), Ümmü'lkurâ (Mekke) ve çevresindekileri uyarman için sana indirdiğimiz ve kendinden öncekileri doğrulayıcı kutsal bir kitaptır Âhirete inananlar buna da inanırlar ve onlar namazlarını hakkıyla kılmaya devam ederler
En'âm : 92
De ki: Kuşkusuz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir
En'âm : 162
Kitab'a sıkıca sarılıp namazı direkt olarak kılanlar var ya, işte biz böyle iyiliğe çalışanların ecrini zayi etmeyiz
A'râf : 170
Onlar namazlarını direkt olarak kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimizden (Allah yolunda) harcayan kimselerdir
Enfâl : 3
Onların Beytullah yanındaki duaları da ıslık araklamak ve el çırpmaktan başka bir şey değildir (Ey kâfirler!) İnkâr etmekte olduğunuz şeylerden ötürü şimdi azabı tadın!
Enfâl : 35
Haram aylar çıkınca müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün; onları yakalayın, onları hapsedin ve onları her gözetleme uygun oturup bekleyin Eğer tevbe eder, namazı doğruca kılar, zekâtı da verirlerse bundan böyle yollarını hür bırakın Allah yarlığayan, esirgeyendir
Tevbe : 5
Fakat tevbe eder, namaz kılar ve zekât verirlerse, bundan böyle onlar dinde kardeşlerinizdir Biz, haberdar olan bir kavme âyetlerimizi böyle açıklıyoruz
Tevbe : 11
Mümin erkeklerle mümin kadınlar da birbirlerinin velileridir Onlar iyiliği emreder, kötülükten alıkorlar, namazı doğruca kılarlar, zekâtı verirler, Allah ve Resûlüne itaat ederler İşte onlara Allah rahmet edecektir Kuşkusuz Allah azîzdir, hikmet sahibidir
Tevbe : 71
Biz de Musa ve kardeşine: Kavminiz için Darı ’da evler hazırlayın ve evlerinizi namaz kılınacak yerler yapın, namazlarınızı da doğruca kılın (Ey Musa!) Müminleri müjdele! diye vahyettik
Yûnus : 87
Yine onlar, Rablerinin rızasını kendi isteğiyle sabreden, namazı dosdoğru kılan, kendilerine verdiğimiz rızıklardan kuytu ve açık olarak (Allah yolunda) harcayan ve kötülüğü iyilikle savan kimselerdir İşte onlar var ya, dünya yurdunun (hoş) sonu sadece onlarındır
Ra'd : 22
İman eden kullarıma söyle: Namazlarını dosdoğru kılsınlar, kendisinde ne alışveriş, ne de dostluk yer alan bir gün gelmeden önce, kendilerine verdiğimiz rızıklardan (Allah için) gizliaçık harcasınlar
İbrâhîm : 31
«Ey Rabbimiz! Ey sahibimiz! Namazı doğrudan doğruya kılmaları için ben, neslimden bir kısmını senin Beyti Harem'inin (Kâbe'nin) yanına, ziraat yapılmayan bir vâdiye yerleştirdim Bundan Böyle sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meyledici kıl ve meyvelerden bunlara rızık ver! Umulur ama bu nimetlere şükrederler»
İbrâhîm : 37
«Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazı aralıksız kılanlardan eyle; ey Rabbimiz! Duamı kabul et!»
İbrâhîm : 40
«Nerede olursam olayım, O beni kutsal kıldı; yaşadığım sürece bana namazı ve zekâtı emretti»
Meryem : 31
Halkına namazı ve zekâtı emrederdi; Rabbi nezdinde de hoşnutluk kazanmış bir kimse idi
Meryem : 55
Kesin ama ben, yalnızca ben Allah'ım Benden diğer ilâh yoktur Bana kulluk et; beni kutlamak için namaz kıl
Tâhâ : 14
Ailene namazı emret; kendin de ona sabırla devam et Senden rızık istemiyoruz; (aksine) biz seni rızıklandırıyoruz Güzel sonuç, takvâ iledir
Tâhâ : 132
Onları, emrimiz uyarınca doğru yolu bildiren önderler yaptık ve kendilerine uğurlu işler yapmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik Onlar, tekrar tekrar bize ibadet eden kimselerdi
Enbiyâ : 73
Onlar pek kimseler fakat, Allah anıldığı zaman kalpleri titrer; başlarına gelene sabrederler, namaz kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden (Allah için) harcarlar
Hac : 35
Allah uğrunda, hakkını vererek cihad edin O, sizi seçti; din hususunda üzerinize hiçbir güçlük yüklemedi; babanız İbrahim'in dininde (de böyleydi) Peygamberin size tanık olması, sizin de insanlara tanık olmanız için, O, gerek daha önce (gelmiş kitaplarda), gerekse bunda (Kur'an'da) size «müslümanlar» adını verdi Pek ise namazı kılın; zekâtı verin ve Allah'a sıkıca sarılın O, sizin mevlânızdır Ne güzel mevlâdır, ne güzel yardımcıdır!
Hac : 78
Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler;
Mü'minûn : 2
Ve onlar oysa, namazlarına devam ederler
Mü'minûn : 9
Onlar, ne ticaret ne de alışverişin kendilerini Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamadığı insanlardır Onlar, kalplerin ve gözlerin karmakarışık olduğu bir günden korkarlar
Nûr : 37
Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber'e itaat edin fakat acınacak şey göresiniz
Nûr : 56
Ey müminler! Ellerinizin aşağı yer alan (köle ve cariyeleriniz) ve içinizden henüz buluğ çağı çağına girmemiş olanlar, sabah namazından önce, öğleyin soyunduğunuz zaman ve yatsı namazından sonradan (yanınıza gireceklerinde) sizden üç defa müsade istesinler Bunlar, mahrem (kapanmamış) halde bulunabileceğiniz üç vakittir Bu vakitlerin dışarıda ne sizin için ne de onlar için bir mahzur yoktur Birbirinizin yanında girip çıkabilirsiniz İşte Allah âyetleri size böyle açıklar Allah, (her şeyi) bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir
Nûr : 58
Namazı kılan, zekâtı veren ve ahirete de kesin olarak iman eden müminler için bir hidayet rehberi ve bir müjdedir
Neml : 2
Hepiniz O'na yönelerek O'na karşısında gelmekten sakının, namazı kılın; müşriklerden olmayın
Rûm : 31
İnsanların mallarında artma olsun diye verdiğiniz herhangi bir faiz, Allah katında artmaz Allah'ın rızasını içinden gelerek verdiğiniz zekâta gelince, işte zekâtı veren o kimseler, evet onlar (sevaplarını ve mallarını) kat kat arttıranlardır
Rûm : 39
O kimseler, namazı kılarlar, zekâtı verirler; onlar ahirete de kesin olarak iman ederler
Lokmân : 4
Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret Açık Konuşmak Gerekirse bunlar, azmedilmeye bedel işlerdir
Lokmân : 17
Evlerinizde oturun, eski cahiliye âdetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın Namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a ve Resûlüne itaat edin Ey Ehli Beyt! Allah sizden, yalnızca günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor
Ahzâb : 33
Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez Yükü (günahı) ağır gelen kimse onu taşımak için (başkasını) çağırsa, bu çağırdığı akrabası da olsa, onun yükünden bir şey yüklenmez Sen ancak görmeden Rablerinden korkanları ve namazı kılanları uyarabilirsin Kim temizlenirse o, kendi menfaatine arınmış olur Dönüş Allah'adır
Fâtır : 18
Allah'ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah için) sıcacık ve açık sarfedenler, katiyen zarara uğramayacak bir gelir umabilirler
Fâtır : 29
Gizli bir şey konuşmanızdan önce sadakalar vermekten çekindiniz mi? Bunu yapmadığınıza ve Allah da sizi affettiğine kadar artık namazı kılın, zekâtı verin Allah'a ve Resûlüne itaat edin Allah yaptıklarınızdan haberdardır
Mücâdele : 13
Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağırıldığı (ezan okunduğu) zaman, hemencecik Allah'ı anmaya koşun ve alış verişi bırakın Eğer çokbilmiş olsanız, kesinlikle bu, sizin için daha hayırlıdır
Cuma : 9
Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan isteyin Allah'ı çok zikredin; umulur ama kurtuluşa erersiniz
Cuma : 10
Ancak şunlar böylece değildir: Namaz kılanlar, ama onlar namazlarında devamlıdırlar (ihmalkârlık göstermezler
Meâric : 22
Ama şunlar pek değildir: Namaz kılanlar, ama onlar namazlarında devamlıdırlar (dikkatsizlik göstermezler
Meâric : 23
Namazlarını koruyanlar;
Meâric : 34
(Resûlüm!) Senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, (ara sıra) yarısını, (ara sıra de) üçte birini yatmadan (ibadetle) geçirdiğini ve beraberinde bulunanlardan bir topluluğun da (böyle yaptığını) Rabbin kesinlikle biliyor Gece ve gündüzü (içinde olup bitenleri iyiden iyiye) ölçüp biçen oysa Allah'tır O sizin, bunu sayamayacağınızı bildiği için, sizi bağışladı Bundan Böyle, Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun Allah bilmektedir oysa, içinizde hastalar bulunacak, bir kısmınız Allah'ın lütfundan (rızık) seslenmek üzere yeryüzünde yol tepecekler, öteki bir kısmınız da Allah yolunda çarpışacaklardır O halde Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun Namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a gönül hoşluğuyla ödünç verin Kendiniz için önden (dünyada iken) ne iyilik hazırlarsanız Allah katında onu bulursunuz; ayrıca de daha üstün ve mükâfatça daha büyük elde etmek üzere Allah'tan mağfiret dileyin, şüphesiz Allah fazla bağışlayıcı, fazla esirgeyicidir
Müzzemmil : 20
Halbuki onlara fakat, dini yalnız O'na has kılarak ve hanifler olarak Allah'a kulluk etmeleri, namaz kılmaları ve zekât vermeleri emrolunmuştu Sağlam din de budur
Beyyine : 5 *