iltasyazilim
FD Üye
Namazın şartlarından biri de niyettir Niyet; bir şeye azmetmek ve bir şeyi kesin olarak istemektir Namaz niyeti Allahu Te'ala için kılmayı istemektir
Bütün alimlerin ittifakıyla namazda niyet farzdır Çünkü ibadeti adetten ayıran şey ancak niyettir Namaz da bir ibadettir İbadet ise yapılan işin bütünüyle Allahu Te'ala'ya tahsis edilmesidir Nitekim Allahu Te'ala şöyle buyuruyor:
Oysa onlar dini yalnız Kendisine tahsis edenler olarak Allah'a ibadet etmeleriyle emrolundular(Beyyine 5)
İhlas yani ibadeti yalnız Allahu Te'ala için yapmak ise niyetsiz meydana gelmez Nitekim Enes ibni Malik (ra) dan rivayet edilen bir hadisi şerifte Rasulüllah (sas) şöyle buyurmuştur:
Niyeti olmayanın ameli yoktur(Beyhaki, es sünenülkübra, no:179, 167)
Ömer ibni Hattap (ra) dan rivayet edilen bir hadisi şerifte Rasulüllah (sas) şöyle buyurmuştur:
Ameller niyetlere göredir Herkes için ancak niyet ettiği şey vardır(Buhari, Bed'ülvahy:1, no:1, 13; Müslim, Imare:45 , no:1907,31515)
Niyet mahalli kalptir Esas olan da niyetin kalp ile yapılmasıdır Bununla beraber ayrıca dil ile söylenmesi daha iyi olur Mesela Öğlen namazının farzını kılmaya niyet ettimdemesi müstehaptır Sadece kalp ile niyet edip dil ile bir şey söylemezse, o namazı yine caiz olur (İmamı Kasani Bedayiu's sanayi, cilt:1 sh:127)
Fıkıhlarımızda böylece zikredilmekteyse de İmamı Rabbani (ks) elMektubatisimli eserinde buna şiddetle itiraz etmektedir Nitekim 1 cildin 186 mektubundaki ifadeleri mealen şöyledir:
Alimlerden bazısı namazın niyetinde kalbin iradesiyle beraber, dilin de katılmasını güzel gördüler, halbuki ne Rasulüllah (sas) den ne ashabı kiramdan ve ne de tabiini izamdan sahih veya zayıf hiç bir rivayette dilin söylemesi sabit olmamıştır Bilakis onlar, namaza kalktıkları gibi vakit geçirmeden iftitah tekbiri alırlardı
O halde dilin söylemesi bidat olmuş olur Alimler bunun bidatı hasene (güzel bir bidat) olduğunu söylemişlerse de bu fakir, bu bidatin sünnetten öte farzı da kaldırdığını söylemektedir
Çünkü bu taktirde insanların çoğu niyetlerini kalplerinde hazırlamadan ve kalplerinin, niyetten gafil olduğuna hiç aldırmadan sadece dilin söylemesiyle yetinmektedirler O zaman da namazın farzlarından biri olan kalbin niyet etmesi tamamen terkedilmiş olur ki, bu, namazın bozulmasına sebep olmuş olur
Bütün bidatler böylece anlaşılmalıdır Çünkü onların hepsi velev bir yönden de olsa, sünnete ziyade (eklemek) dir Ziyade ise nesh (giderme) demek olup, nesh de sünneti kaldırmanın ta kendisidir O halde siz Rasulüllah (sas) in ve ashabı kiramının sünnetine uymakla yetinin Zira onlar yıldız lar gibidir, hangisine uysanız doğru yolu bulursunuz(İmamı Rabbani, elMektubat, no:186, 1159160)
Gerçekten İmam Rabbani (ks) nun görüşü çok yerindedir Bazıları bunu fıkha muhalif gibi zannetse de İmami Zebidi (ra) ın elİhyaüzerine yaptığı elİthafisimli şerhinin namaz bahsinde İbni Hümam (ra) tarafından aynı görüşün nakledilmiş Buda İmamı Rabbani Hazretleri'nin görüşünün ne kadar isabetli olduğunu daha iyi anlamamıza vesile olur
Zaten kalple niyet herkese göre farzdır, bu durumda insanlar, kalplerinin hangi namaza niyet ettiğinden gafil bir halde, dil alışkanlığı ile niyet ederlerse, bu namazın caiz olmayacağı da herkes tarafından kabul görmektedir
O halde kişi her işte olduğu gibi bu konuda da sünnete uymalı ve kalbin niyetiyle yetinmelidir, dili bu işe karıştırarak ve kendini buna alıştırarak namazını tehlikeye sokmamalıdır
Fiemanillah!
Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız?
Bütün alimlerin ittifakıyla namazda niyet farzdır Çünkü ibadeti adetten ayıran şey ancak niyettir Namaz da bir ibadettir İbadet ise yapılan işin bütünüyle Allahu Te'ala'ya tahsis edilmesidir Nitekim Allahu Te'ala şöyle buyuruyor:
Oysa onlar dini yalnız Kendisine tahsis edenler olarak Allah'a ibadet etmeleriyle emrolundular(Beyyine 5)
İhlas yani ibadeti yalnız Allahu Te'ala için yapmak ise niyetsiz meydana gelmez Nitekim Enes ibni Malik (ra) dan rivayet edilen bir hadisi şerifte Rasulüllah (sas) şöyle buyurmuştur:
Niyeti olmayanın ameli yoktur(Beyhaki, es sünenülkübra, no:179, 167)
Ömer ibni Hattap (ra) dan rivayet edilen bir hadisi şerifte Rasulüllah (sas) şöyle buyurmuştur:
Ameller niyetlere göredir Herkes için ancak niyet ettiği şey vardır(Buhari, Bed'ülvahy:1, no:1, 13; Müslim, Imare:45 , no:1907,31515)
Niyet mahalli kalptir Esas olan da niyetin kalp ile yapılmasıdır Bununla beraber ayrıca dil ile söylenmesi daha iyi olur Mesela Öğlen namazının farzını kılmaya niyet ettimdemesi müstehaptır Sadece kalp ile niyet edip dil ile bir şey söylemezse, o namazı yine caiz olur (İmamı Kasani Bedayiu's sanayi, cilt:1 sh:127)
Fıkıhlarımızda böylece zikredilmekteyse de İmamı Rabbani (ks) elMektubatisimli eserinde buna şiddetle itiraz etmektedir Nitekim 1 cildin 186 mektubundaki ifadeleri mealen şöyledir:
Alimlerden bazısı namazın niyetinde kalbin iradesiyle beraber, dilin de katılmasını güzel gördüler, halbuki ne Rasulüllah (sas) den ne ashabı kiramdan ve ne de tabiini izamdan sahih veya zayıf hiç bir rivayette dilin söylemesi sabit olmamıştır Bilakis onlar, namaza kalktıkları gibi vakit geçirmeden iftitah tekbiri alırlardı
O halde dilin söylemesi bidat olmuş olur Alimler bunun bidatı hasene (güzel bir bidat) olduğunu söylemişlerse de bu fakir, bu bidatin sünnetten öte farzı da kaldırdığını söylemektedir
Çünkü bu taktirde insanların çoğu niyetlerini kalplerinde hazırlamadan ve kalplerinin, niyetten gafil olduğuna hiç aldırmadan sadece dilin söylemesiyle yetinmektedirler O zaman da namazın farzlarından biri olan kalbin niyet etmesi tamamen terkedilmiş olur ki, bu, namazın bozulmasına sebep olmuş olur
Bütün bidatler böylece anlaşılmalıdır Çünkü onların hepsi velev bir yönden de olsa, sünnete ziyade (eklemek) dir Ziyade ise nesh (giderme) demek olup, nesh de sünneti kaldırmanın ta kendisidir O halde siz Rasulüllah (sas) in ve ashabı kiramının sünnetine uymakla yetinin Zira onlar yıldız lar gibidir, hangisine uysanız doğru yolu bulursunuz(İmamı Rabbani, elMektubat, no:186, 1159160)
Gerçekten İmam Rabbani (ks) nun görüşü çok yerindedir Bazıları bunu fıkha muhalif gibi zannetse de İmami Zebidi (ra) ın elİhyaüzerine yaptığı elİthafisimli şerhinin namaz bahsinde İbni Hümam (ra) tarafından aynı görüşün nakledilmiş Buda İmamı Rabbani Hazretleri'nin görüşünün ne kadar isabetli olduğunu daha iyi anlamamıza vesile olur
Zaten kalple niyet herkese göre farzdır, bu durumda insanlar, kalplerinin hangi namaza niyet ettiğinden gafil bir halde, dil alışkanlığı ile niyet ederlerse, bu namazın caiz olmayacağı da herkes tarafından kabul görmektedir
O halde kişi her işte olduğu gibi bu konuda da sünnete uymalı ve kalbin niyetiyle yetinmelidir, dili bu işe karıştırarak ve kendini buna alıştırarak namazını tehlikeye sokmamalıdır
Fiemanillah!
Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız?