iltasyazilim
FD Üye
Kur'an okuma alışkanlığımızın zayıflamasının bir tezahürü olacak ki, namazda kıyam esnasında, yapmış olduğumuz kıraat noktasında eksiklerimiz vardır
Semerkand Aile Dergisi Hüseyin Okur Kasım 2011 74sayı
Kur'an okuma alışkanlığımızın zayıflamasının bir tezahürü olacak ki, namazda kıyam esnasında, ayakta iken yapmış olduğumuz kıraat noktasında eksiklerimizin olduğu aşikardır
İmandan sonra Allah Teala'ya karşı en önemli vazifemiz namazdır Namaz, sayısız lütuflarından dolayı Allah Teala'ya şükran ve tazimlerimizi sunmak, kusurlarımızı affettirmek için kalbimiz, dilimiz ve bedenimizle birlikte yaptığımız bir ibadettir Rasulullah'ın (sav) ifadesiyle dinin direği olan namaz, sıkıntılı zamanlarda sığınak, sevinçli zamanlarda şükür makamıdır
Namaz bu denli önemli bir konumda olduğundan fıkıh kitaplarında namaz konusunun üzerinde çok fazla durulmuş ve namazın ön şartı olan temizlik bahislerinden hemen sonra bu konuya geçilmiştir Bunun sebebi, namazın müminin ve sahip olduğu imanın bir şiarı, sembolü oluşundandır Kur'anı Kerim'de müminlerin özelliklerinin bahsedildiği ayetlerde, onların namazlarını huşu içerisinde ve tastamam kılmaları bildirilmiştir Namazı tastamam kılmak, kıyam, kıraat, rükü, secde gibi rükünlerini, Rasulullah Efendimiz'in (sav) tarif ettiği üzere yani sünnet üzere eda etmek keyfiyetinde olur
KIRAATİMİZ DOĞRU OLMALI
Rükü, secde ve oturuş gibi rükünleri eda noktasında çok fazla sıkıntı yaşanmaz Çünkü bu yerlerde okunan tespihler hem kısadır hem de buralarda riayet edilmesi gereken duruş şekilleri hemen hemen herkes tarafından üç aşağı beş yukarı doğru yapılmaktadır Ancak Kur'an okuma alışkanlığımızın zayıflamasının bir tezahürü olacak ki, namazda kıyam esnasında yani ayakta iken yapmış olduğumuz kıraat yani Kur'an okuma noktasında eksiklerimizin olduğu aşikardır
Hatalı Kur'an okunmanın ilk ortaya çıkışı Rasulullah Efendimiz (sav) zamanında görülmüştür Adamın biri Hz Peygamber'in huzurunda bir dil hatası yapmış ve bunun üzerine Efendimiz (sav) Kardeşiniz hata yaptı, onun yanlışını düzeltiniz buyurmuştur (İbn Cinni, elHasais, 1108)
AYETİ YANLIŞ OKUYUCUNCA
Hz Ömer (ra) döneminde bedevinin biri sahabilerin yanına gelip, Bana, Hz Muhammed'e (sav) indirilenden bir parça okuyacak olan var mı? deyince oradakilerden biri, Berae suresinin ilk ayetlerinden okumaya başlamış ancak daha ilk ayette Rasulehu diyecekken bu kelimeyi Rasulihi diye esreli okumuştur Bunun üzerine Arapçayı fasih bilen ve konuşan bu bedevi, kelimeyi bu şekilde okumadan kaynaklanan mana kaymasını anlayarak, Allah Teala Peygamberinden de mi uzak?! Eğer Allah Peygamberinden beri ise ben de beriyim! demiştir
Bu haber Hz Ömer'e (ra) ulaşınca bedeviyi yanına çağırtmış ve ona, Ey bedevi! Sen Allah'ın peygamberinden uzak mı olduğunu söylüyorsun? demiş bunun üzerine bedevi ona şöyle cevap vermiştir: Ey müminlerin emiri! Kur'anı Kerim'den ezberimde de bir şey yoktu, yani bilmiyordum Kur'an'dan bir parça bir şey okuyabilecek olan var mı? diye sordum, adamın biri bana Berae suresinden okumaya başladı ve ilk ayette Rasul kelimesini esreli olarak ve Rasulihi şeklinde okudu Ben de, ortaya çıkan manadan ötürü Eğer Allah, rasulünden uzaksa ben de uzağım dedim Bunun üzerine Hz Ömer (ra), Ey bedevi, bu senin zannettiğin gibi değil! dedi Bedevi, Peki ya nasıl? diye sorunca Hz Ömer (ra) ayeti kerimeyi doğru şekliyle okudu Bedevi de, Vallahi ben de Allah ve Rasulü'nün uzak olduklarından (müşriklerden) uzağım diye karşılık verdi Bu hadiseden sonra Hz Ömer (ra) Kur'anı Kerim'i ancak lügati yani dili iyi bilen kişilerin okumasını istemiş ve ayrıca Ebu'lEsved edDüeli'ye de (ra) kelimelerin cümle içindeki konumlarını belirleyecek olan ilmi yani nahiv ilmini oluşturmasını emretmiştir
ZELLETÜ'LKARÎNEDİR?
Kur'an, namazda kıyam halinde iken yani ayakta dururken okunur Namazda, Fatiha'dan sonra okunması gereken asgari miktar, kısa bir sure veya kısa üç ayet veya buna denk bir uzun ayettir Namazda kıraat ederken her rekatta okunan Fatiha suresini ve arkasından eklenmek üzere birkaç surenin iyi ezberlenmesi ve okuyuşlarda titiz davranılması gerekeceği bellidir Bununla birlikte Kur'an okurken çeşitli sebeplerle okuma hatası yapılabilir
Bu okuyuş hataları ve dil sürçmesi fıkıh terminolojisinde zelletü'lkarî olarak adlandırılır Alimler okuyuşta yapılan hataların, kıraat şartının yerine gelip gelmediğine, dolayısıyla namazın sahih olup olmadığına etkisi üzerinde birtakım ölçüler getirmişlerdir Burada tamamını zikretmek mümkün değildir ancak birkaç hatırlatmada bulunmak istiyoruz:
KIRAATTE GENELDE YAPILAN HATALAR
Kur'anı Kerim'in bir kelimesi kasten değiştirilir de, bununla mana değişmiş olursa, namaz ittifakla bozulur Kur'an okunurken durulmayacak yerde durulsa alimlerin görüşüne göre namaz bozulmaz Çünkü bunda da çoğunluk için bir güçlük vardır, herkes manayı bilip ona göre Kur'an okuyamaz Ayrıca unutmak ve nefes kesilmek gibi hallerden de kurtulamaz Bunun için Lâ ilâhe diyerek durduktan sonra illallah denilse veya Kâleti'lYehudu Yahudiler dedi deyip durulduktan sonra Uzeyrün ibnullahi Üzeyr Allah'ın oğludur diye başlanılsa, tercih edilen görüşe göre, namaz bozulmaz Ancak ayetin manalarını bilen kimsenin böyle yapmaması gerekir
Bir harfi başka bir harf yerine okumak manayı değiştiriyorsa ve iki harf arasında mahreç yönünden bir yakınlık da mevcut değilse, namazı bozar Ama iki harf arasında mahreç yakınlığı bulunduğundan onları birbirinden ayırt etmek ve telaffuzda bu yüzden sıkıntısız okumakta meşakkat varsa, namazı bozmaz Mesela (za) ile (dad), (sad) ile (sin), (ta) ile (te) gibi harflerin mahreçleri birbirine yakındır ve bu şekilde birbirine benzeyen harflerin bir diğerinin yerine okunması durumunda namaz bozulmaz Fakat bazı alimlere göre bu iş kasten yapılırsa namazı bozar Ama dil kayması sonucu olursa, namazı bozmaz
Bir harfi olduğu gibi okumayıp kaldırmaya denir Hazfedilen harf manayı bozarsa, namaz bozulur câethüm yerine câehüm okunur da caet fiilinin sonundaki (te) harfi hazfedilirse, mana bozulmayacağından namaz sahihtir lâ yüminûne yerine yüminûne okunur da fiili olumsuz yapan (lâ) edatı hazfedilirse, mana bozulacağı için namaz sahih olmaz
Eğer ayete bir harf ilave edilse, mana değişmiyorsa namaz bozulmaz Buna mukabil, Allahüekber ifadesinin başına bir e harfi eklenecek olsa, anlam bütünüyle değişeceği ve inanç noktasından riskli bir anlam çıkacağı için namaz bozulur Çünkü Allahüekber sözünün anlamı, Allah en büyüktür şeklinde olup başına e harfi eklendiği zaman Allah en büyük müdür? şekline dönüşmektedir
Bir kelimeyi başka bir kelime yerine kullanmak: Değiştirilen kelime ile diğer kelime arasında mana yakınlığı ve Kur'an'da da yeri varsa namaz bozulmaz Buna bir örnek verelim: alîm yerine hakîm ya da gafur yerine rahîm kelimesini koymak gibi Bunların hem manaları birbirine yakın, hem de Kur'an'da yerleri vardır
İki kelime arasında mana yakınlığı var, ama Kur'an'da o tür bir kelime yoksa, İmam Ebu Yusuf'a göre namazı bozulur Buna bir örnek verelim: tevvabîn yerine teyyabîn okumak Kur'an'da teyyabîn diye bir kelime yoktur
İki kelime arasında mana yönünden bir yakınlık olmamakla beraber, küfrü gerektiren bir anlam taşıyorsa, namazı bozar Mümin yerine kafir kelimesini koymak gibi Çünkü mümin ile kafir arasında mana yönünden hiç bir yakınlık olmamakla beraber tamamen ters bir manaya yol açmaktadır
Bir kimse namazda fahiş hata ile okuduktan sonra, dönüp yeniden düzgün şekilde okursa namazı caiz olur Kıraat esnasında az veya çok miktarda ayet atlamakla namaz bozulmaz Zammı süreyi okurken hata edilse ve o hatayı düzeltmek için baştan alınırsa sehiv secdesi gerektirmez Ancak sure okunmasa veya yanlış baştan alınmazsa sehiv secdesi gerekir
Şeddeyi ya da meddi terk etmek: Bilindiği gibi şeddeli bir kelimenin delalet ettiği mana ile aynı kelimenin şeddesizinin delalet ettiği mana arasında büyük fark vardır Gerek iraba (hareke), gerekse şedde ve medde'ye çok dikkat etmek gerekir Gerçi bununla namazın bozulamayacağı görüşünde olanlar vardır, ama aksini iddia edenler de az değildir
Yapılan yanlışlığın namazı bozup bozmaması konusunda yukarıdaki yazılanlar esas olmakla beraber, her namaz kılanın bunları ayırt etmesi mümkün değildir Yanlış okunan kelimenin benzeri Kur'an'da var mıdır veya mana bozulmuş mudur? Bunu herkes bilemez Bu sebeple herkes, bilen bir hocanın dizinde en azından Fatiha'yı ve namaz kılacak kadar da zammı sureleri doğru bir şekilde öğrenmeli ve Kur'an talimine devam etmelidir
Semerkand Aile Dergisi Hüseyin Okur Kasım 2011 74sayı
Kur'an okuma alışkanlığımızın zayıflamasının bir tezahürü olacak ki, namazda kıyam esnasında, ayakta iken yapmış olduğumuz kıraat noktasında eksiklerimizin olduğu aşikardır
İmandan sonra Allah Teala'ya karşı en önemli vazifemiz namazdır Namaz, sayısız lütuflarından dolayı Allah Teala'ya şükran ve tazimlerimizi sunmak, kusurlarımızı affettirmek için kalbimiz, dilimiz ve bedenimizle birlikte yaptığımız bir ibadettir Rasulullah'ın (sav) ifadesiyle dinin direği olan namaz, sıkıntılı zamanlarda sığınak, sevinçli zamanlarda şükür makamıdır
Namaz bu denli önemli bir konumda olduğundan fıkıh kitaplarında namaz konusunun üzerinde çok fazla durulmuş ve namazın ön şartı olan temizlik bahislerinden hemen sonra bu konuya geçilmiştir Bunun sebebi, namazın müminin ve sahip olduğu imanın bir şiarı, sembolü oluşundandır Kur'anı Kerim'de müminlerin özelliklerinin bahsedildiği ayetlerde, onların namazlarını huşu içerisinde ve tastamam kılmaları bildirilmiştir Namazı tastamam kılmak, kıyam, kıraat, rükü, secde gibi rükünlerini, Rasulullah Efendimiz'in (sav) tarif ettiği üzere yani sünnet üzere eda etmek keyfiyetinde olur
KIRAATİMİZ DOĞRU OLMALI
Rükü, secde ve oturuş gibi rükünleri eda noktasında çok fazla sıkıntı yaşanmaz Çünkü bu yerlerde okunan tespihler hem kısadır hem de buralarda riayet edilmesi gereken duruş şekilleri hemen hemen herkes tarafından üç aşağı beş yukarı doğru yapılmaktadır Ancak Kur'an okuma alışkanlığımızın zayıflamasının bir tezahürü olacak ki, namazda kıyam esnasında yani ayakta iken yapmış olduğumuz kıraat yani Kur'an okuma noktasında eksiklerimizin olduğu aşikardır
Hatalı Kur'an okunmanın ilk ortaya çıkışı Rasulullah Efendimiz (sav) zamanında görülmüştür Adamın biri Hz Peygamber'in huzurunda bir dil hatası yapmış ve bunun üzerine Efendimiz (sav) Kardeşiniz hata yaptı, onun yanlışını düzeltiniz buyurmuştur (İbn Cinni, elHasais, 1108)
AYETİ YANLIŞ OKUYUCUNCA
Hz Ömer (ra) döneminde bedevinin biri sahabilerin yanına gelip, Bana, Hz Muhammed'e (sav) indirilenden bir parça okuyacak olan var mı? deyince oradakilerden biri, Berae suresinin ilk ayetlerinden okumaya başlamış ancak daha ilk ayette Rasulehu diyecekken bu kelimeyi Rasulihi diye esreli okumuştur Bunun üzerine Arapçayı fasih bilen ve konuşan bu bedevi, kelimeyi bu şekilde okumadan kaynaklanan mana kaymasını anlayarak, Allah Teala Peygamberinden de mi uzak?! Eğer Allah Peygamberinden beri ise ben de beriyim! demiştir
Bu haber Hz Ömer'e (ra) ulaşınca bedeviyi yanına çağırtmış ve ona, Ey bedevi! Sen Allah'ın peygamberinden uzak mı olduğunu söylüyorsun? demiş bunun üzerine bedevi ona şöyle cevap vermiştir: Ey müminlerin emiri! Kur'anı Kerim'den ezberimde de bir şey yoktu, yani bilmiyordum Kur'an'dan bir parça bir şey okuyabilecek olan var mı? diye sordum, adamın biri bana Berae suresinden okumaya başladı ve ilk ayette Rasul kelimesini esreli olarak ve Rasulihi şeklinde okudu Ben de, ortaya çıkan manadan ötürü Eğer Allah, rasulünden uzaksa ben de uzağım dedim Bunun üzerine Hz Ömer (ra), Ey bedevi, bu senin zannettiğin gibi değil! dedi Bedevi, Peki ya nasıl? diye sorunca Hz Ömer (ra) ayeti kerimeyi doğru şekliyle okudu Bedevi de, Vallahi ben de Allah ve Rasulü'nün uzak olduklarından (müşriklerden) uzağım diye karşılık verdi Bu hadiseden sonra Hz Ömer (ra) Kur'anı Kerim'i ancak lügati yani dili iyi bilen kişilerin okumasını istemiş ve ayrıca Ebu'lEsved edDüeli'ye de (ra) kelimelerin cümle içindeki konumlarını belirleyecek olan ilmi yani nahiv ilmini oluşturmasını emretmiştir
ZELLETÜ'LKARÎNEDİR?
Kur'an, namazda kıyam halinde iken yani ayakta dururken okunur Namazda, Fatiha'dan sonra okunması gereken asgari miktar, kısa bir sure veya kısa üç ayet veya buna denk bir uzun ayettir Namazda kıraat ederken her rekatta okunan Fatiha suresini ve arkasından eklenmek üzere birkaç surenin iyi ezberlenmesi ve okuyuşlarda titiz davranılması gerekeceği bellidir Bununla birlikte Kur'an okurken çeşitli sebeplerle okuma hatası yapılabilir
Bu okuyuş hataları ve dil sürçmesi fıkıh terminolojisinde zelletü'lkarî olarak adlandırılır Alimler okuyuşta yapılan hataların, kıraat şartının yerine gelip gelmediğine, dolayısıyla namazın sahih olup olmadığına etkisi üzerinde birtakım ölçüler getirmişlerdir Burada tamamını zikretmek mümkün değildir ancak birkaç hatırlatmada bulunmak istiyoruz:
KIRAATTE GENELDE YAPILAN HATALAR
Kur'anı Kerim'in bir kelimesi kasten değiştirilir de, bununla mana değişmiş olursa, namaz ittifakla bozulur Kur'an okunurken durulmayacak yerde durulsa alimlerin görüşüne göre namaz bozulmaz Çünkü bunda da çoğunluk için bir güçlük vardır, herkes manayı bilip ona göre Kur'an okuyamaz Ayrıca unutmak ve nefes kesilmek gibi hallerden de kurtulamaz Bunun için Lâ ilâhe diyerek durduktan sonra illallah denilse veya Kâleti'lYehudu Yahudiler dedi deyip durulduktan sonra Uzeyrün ibnullahi Üzeyr Allah'ın oğludur diye başlanılsa, tercih edilen görüşe göre, namaz bozulmaz Ancak ayetin manalarını bilen kimsenin böyle yapmaması gerekir
Bir harfi başka bir harf yerine okumak manayı değiştiriyorsa ve iki harf arasında mahreç yönünden bir yakınlık da mevcut değilse, namazı bozar Ama iki harf arasında mahreç yakınlığı bulunduğundan onları birbirinden ayırt etmek ve telaffuzda bu yüzden sıkıntısız okumakta meşakkat varsa, namazı bozmaz Mesela (za) ile (dad), (sad) ile (sin), (ta) ile (te) gibi harflerin mahreçleri birbirine yakındır ve bu şekilde birbirine benzeyen harflerin bir diğerinin yerine okunması durumunda namaz bozulmaz Fakat bazı alimlere göre bu iş kasten yapılırsa namazı bozar Ama dil kayması sonucu olursa, namazı bozmaz
Bir harfi olduğu gibi okumayıp kaldırmaya denir Hazfedilen harf manayı bozarsa, namaz bozulur câethüm yerine câehüm okunur da caet fiilinin sonundaki (te) harfi hazfedilirse, mana bozulmayacağından namaz sahihtir lâ yüminûne yerine yüminûne okunur da fiili olumsuz yapan (lâ) edatı hazfedilirse, mana bozulacağı için namaz sahih olmaz
Eğer ayete bir harf ilave edilse, mana değişmiyorsa namaz bozulmaz Buna mukabil, Allahüekber ifadesinin başına bir e harfi eklenecek olsa, anlam bütünüyle değişeceği ve inanç noktasından riskli bir anlam çıkacağı için namaz bozulur Çünkü Allahüekber sözünün anlamı, Allah en büyüktür şeklinde olup başına e harfi eklendiği zaman Allah en büyük müdür? şekline dönüşmektedir
Bir kelimeyi başka bir kelime yerine kullanmak: Değiştirilen kelime ile diğer kelime arasında mana yakınlığı ve Kur'an'da da yeri varsa namaz bozulmaz Buna bir örnek verelim: alîm yerine hakîm ya da gafur yerine rahîm kelimesini koymak gibi Bunların hem manaları birbirine yakın, hem de Kur'an'da yerleri vardır
İki kelime arasında mana yakınlığı var, ama Kur'an'da o tür bir kelime yoksa, İmam Ebu Yusuf'a göre namazı bozulur Buna bir örnek verelim: tevvabîn yerine teyyabîn okumak Kur'an'da teyyabîn diye bir kelime yoktur
İki kelime arasında mana yönünden bir yakınlık olmamakla beraber, küfrü gerektiren bir anlam taşıyorsa, namazı bozar Mümin yerine kafir kelimesini koymak gibi Çünkü mümin ile kafir arasında mana yönünden hiç bir yakınlık olmamakla beraber tamamen ters bir manaya yol açmaktadır
Bir kimse namazda fahiş hata ile okuduktan sonra, dönüp yeniden düzgün şekilde okursa namazı caiz olur Kıraat esnasında az veya çok miktarda ayet atlamakla namaz bozulmaz Zammı süreyi okurken hata edilse ve o hatayı düzeltmek için baştan alınırsa sehiv secdesi gerektirmez Ancak sure okunmasa veya yanlış baştan alınmazsa sehiv secdesi gerekir
Şeddeyi ya da meddi terk etmek: Bilindiği gibi şeddeli bir kelimenin delalet ettiği mana ile aynı kelimenin şeddesizinin delalet ettiği mana arasında büyük fark vardır Gerek iraba (hareke), gerekse şedde ve medde'ye çok dikkat etmek gerekir Gerçi bununla namazın bozulamayacağı görüşünde olanlar vardır, ama aksini iddia edenler de az değildir
Yapılan yanlışlığın namazı bozup bozmaması konusunda yukarıdaki yazılanlar esas olmakla beraber, her namaz kılanın bunları ayırt etmesi mümkün değildir Yanlış okunan kelimenin benzeri Kur'an'da var mıdır veya mana bozulmuş mudur? Bunu herkes bilemez Bu sebeple herkes, bilen bir hocanın dizinde en azından Fatiha'yı ve namaz kılacak kadar da zammı sureleri doğru bir şekilde öğrenmeli ve Kur'an talimine devam etmelidir