namazı hiç kılmayan ya da sıkça kaçıran ırk!!! gebelikte namaz hamilelikde namaz namazın affı varmı gebelik ve hamilelikte namazın faydaları Namazı hiç kılmayan ya da sık sık kaçıran insanlar, çoğu gerekçe uydururlar Namaza engel gösterilen hiçbir şeye “mâzeret gözüyle bile bakmadığım için, ısrarla “bahane kelimesini kullanıyorum Çünkü, namazın mazereti ama vefat riski, koma hâli ve bayılma gibi aşılamayacak engeller olabilir bunun dışında bizim nefsimizin gösterdiği engeller, çok basit ve zahmetsizce aşılabilecek bahanelerden başka bir şey değildir Şimdi bu bahaneleri bir bir işleyerek çürüteceğiz 1 Önemini bilmemek Namaz kılmamanın en büyük sebebi, önemini bilmemektir Namazın ne büyük bir ehemmiyet ve kıymet taşıdığını bilmeyen nice Müslüman, “İşin var, sonradan kılarsın, “Neyse sonra kaza edersin gibi cümleler kullanırlar Ama namaz o kadar önemlidir oysa, insanın yaratılış sebebinin en büyüğü budur Düşünün bir defa: Rabbimiz Kur’lahza’da meâlen, “Ben cinleri ve insanları, ancak Bana ibadet etsinler diye yarattım buyuruyor (Zâriyât Sûresi: 56) Daha ötesi var mı? Hem Rabbimiz, hem Peygamberimiz (asm), en büyük ibadetin namaz olduğunu belirtiyorlar Bu kadar açık hakiki besbelli iken öbür bir şey dikkate almak mümkün mü? Bizim ve her şeyin yaratıcısı, bizi dirilten ve öldüren, ahirette bizi hesaba çekerek ebedi bir mükâfat ya da azap verecek olan Allah, fazla açık ve net bir şekilde, bizi ibadet ve namaz için yarattığını buyuruyor, ısrarla namazı emrediyor Bizim ayrı bahanelerle namazı terk etmemiz, kendi kendimizi aldatmak ve başımızı kuma sokmak olmuyor mu? Evet, içinde bulunduğumuz gafletten uyanalım Namazı vaktinde, hiç kaçırmadan, ezan okunur okunmaz, direkt olarak ve hakkını vererek kılalım Eğer anında uyanmazsak, bilelim ama, Cehennemde uyanmak çok geç olacaktır 2 “Allah Gafûr ve Rahîm’dir, affeder düşüncesi Namaz kılmayan insanlardan bazıları ve en öncelikle nefsimiz, “Canım ne olacak, Allah affeder der Namazı terk eden nice insan, Rabbimizin affetme ve mağfiretinin baki olduğunu, Onun her şeyi affedeceğini söyler Oysa bu, şeytanın bir tuzağıdır Muhakkak Rabbimiz şirkin dışarıya bütün günahları affeder Lakin nasıl? Şu ayet meali bizi bu konuda defalarca kurnaz tutmalıdır: “Ey millet! Rabbinizin dikte ve yasaklarına aleyhinde gelmekten sakının Ve pek bir günden korkun ama, ne babanın evlâdına, ne evlâdın babasına hiçbir faydası olmaz Allah’ın vaadi şüphesiz haktır; sakın dünya hayatı sizi aldatmasın O fazla yanıltıcı iblis da, Allah’ın azabını unutturup yalnızca affına güvendirerek sizi isyana sürüklemesin (Lokman Suresi: 33) Son tümce apaçık bir şekilde “Nasıl olsa Allah affeder diyerek, namaza karşısında ilgisiz olmanın yanlışlığını ortaya koyuyor “Gafûr ve Rahîm olduğu için namaz konusundaki ihmalimizden dolayı bizi affedeceğini umduğumuz Rabbimiz, dobra dobra bu konuda bizi uyarıyor, aldanmamızı istemiyor Biz şimdi, Rabbimizi Kendisinden daha mı iyi tanıyoruz oysa, “Affeder, affeder diye namazı terk ediyoruz? Sözde, “Allah her ne kadar Kur’lahza’da 70 defa namazı emrediyorsa da, merak etmeyin O merhametlidir, affeder diyoruz Ilk Önce şu gerçeği unutmayın: Rabbimizin merhametine ve affına güvenerek günah işlenmez Fakat gafletle günah işlenmiş, lakin sonunda pişmanlık duyulup bağışlama dilenmişse, o başka Şu uyarıya dikkat edin: “Allah katında makbul olan tevbe, o kimsenin tevbesidir ki, onlar bilmeyerek kötülük işlerler de, çok geçmeden pişman olup tevbe ederler İşte onların tevbesini Allah kabul eder (Nisâ: 17) Çağrıda Bulunmak ama, tevbenin kabul olabilmesi için günahın “bilmeyerek işlenmesi ve çok geçmeden pişman olunması gerekir Fakat namazını kılmayan nice insan, hem bile bile bu günahı işliyor, keza de hiç pişman olmadan her gün aynı günahı işlemeye devam ediyor Evet, Rabbimizin hoş isimleri içinde azami olan, “şefkat, affetme ve acınacak şey manasını taşıyanlardır Rahmetinin, gazabını geçtiğini belirten de Odur Kendisine müşterek koşmaktan diğer her şeyi affedeceğini de belirtmiştir pek fakat, ömründe bir namaz bile kılmadan affettiği ve Cennete koyacağı insanlar vardır Fakat, bütün ömrünü namazla geçirdiği halde ayağı kayıp Cehenneme yuvarlananlar da bulunmaktadır Gafletle günahı işleyip, sonra ayılan, kendine gelen, şuurlanan bir insan, “Ben ne yaptım, ne büyük kusur işledim diye sarsılır, ciddi bir vicdan azabı duyar ve affedilmesi için yalvarırsa, Rabbimiz affedebilir Uyarı edin: “Affedebilir diyoruz Çünkü, Allah’ın affetme ve mağfireti hiç kimsenin ipoteği aşağıda değildir Hiç kimse Ona ait bir yetki hakkında us yürütemez, Onu etkileyemez Ve en büyük günahlardan birisi, “Allah bana azap etmez düşüncesi, bir başka biri, “Ben nasıl olsa Cennetliğim anlayışıdır Tabiî, “Allah beni affetmez, “Allah beni Cennetine sokmaz, “Ben muhakkak Cehennemliğim gibi düşünceler de yanlıştır Çünkü, Allah’ın ikramı, ihsanı, affı, bağışı, adaleti hiç kimsenin etkisi altında değildir Rabbimiz, her hususta olduğu gibi, tüm fiillerinde de tek, bağımsız ve sorumsuzdur Bunun için diyoruz ama, bırakın günah işlemeden önce, samimiyetten uzak ve çelişki içinde, “Allah affeder diye dikkate almak; günahtan sonradan içten ve içten tevbe ve istiğfar etsek bile neticeyi bilemeyiz Ne, “Affedildik dememiz, ne de, “Affedilmedik diye düşünmemiz doğrudur Ölünceye kadar affını ümit eder, azabından
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.