NASA'da görevli bir grup bilim insanının yayınladığı makaleye göre, insanlık tarafından keşfedilecek yeni uzay yaşam alanı, kesin sınırlarla çizili değil. Evrenin herhangi bir noktasında var olan yaşam, ya hep ya da hiç olmak zorunda değil. Bir gün Dünya’da yaşamın bitmesi mümkün olduğu gibi, Dünya ötesinde de şu an yaşam olmayan ama gelecekte var olabilecek yerler olabilir. Ya da bugün Dünya'nın ötesinde bir yer de yaşam var olabilir. Ancak Dünya dışı yaşamın tespiti uzun sürecek, gelişecek bir bilimsel araştırma ve keşif sürecidir.
Araştırmacılar, bizim neslimizin gerçekçi olarak Dünya’nın ötesindeki yaşamın kanıtlarını keşfeden nesil olabileceğini düşünüyor. Bu yüzden de olası duruma hazırlık yapılması konusunda bazı sorumlulukların alınması gerektiğini belirtiyor. Şu ana kadarki yapılan çalışmalar, uzayda yaşamı kanıtlamasa da yaşamın keşfi için kritik bir öneme sahip. Bilim insanları, bugüne kadar elde edilen verilerin bir araya getirilmesi konusunda çağrıda bulundu.
“Yaşam tespiti ölçeği hazırlanmalı”
Yetkililer çok karmaşık olan bu keşif sürecindeki verilerin değerlendirilip, haritalandırılmasıyla bir “yaşam tespiti” ölçeği oluşturulmasını önerdi. Belki de bu ölçek sayesinde parçalar birleştirilerek, dünya ötesi bir yerin keşfini sağlayacak. Kesin bir sonuca ulaşılmasa bile bugünkü veriler gelecekte keşfedilecek yeni bulguların temelini oluşturabilir. Tam da bu sebeple veri analizinin sonuçları ne olursa olsun bu çalışmanın başlaması, yeni bir yaşam ortamının keşfi için oldukça önemli.