Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
Nasrfettin Hoca Fıkraları
Nasrettin Hocanın Gülünç Fıkraları
Nasrettin Hoca en büyük insanlar filozofumuz ve mizah üstadımızdır Ünlü fıkraları bütün dünyada yaygındır, birçok dile çevrilmiştirİşte bunlardan bazıları:
Acemi Bülbül
Öğretmen merhum, bir gün bir kaplumbağa kabuğu girer Bakar oysa dallarda zerdaliler altın gibi parlıyor, şunu da yiyeğim, bunu da yiyeğim derken zerdali ağacına çıkar Tam o sırada bağın sahibi elinde sopayla görür görmez ne yapsın? Başlar bülbül gibi ötmeye Tahvil sahibi ağacın altına gelince sorar:
Kimsin sen? Ne yapıyorsun orada?diye
Görmüyor musun?der hoca Ben bülbülüm, yuvam burada
Ay, bülbül böyle mi öter?
E artık uzun etme sen de Acemi bülbül bu kadar öter işte
* Yukarıdaki fıkraların kopyalanması telif hakları gereği anonim olduğu için serbesttir Bu maddeyi yazmamın sebebi de hayali Nasrettin Öğretmen fıkralarının kopyala yapıştır yöntemi ile gün geçtikçe çoğalmaktadır Hiç değilse içten bilinen fıkralar çoğaltılırsa yanlıştan dönülmüş olur
İnanmıyorsanız Ölçün
Bir gün Nasrettin Hoca'ya sorarlar:
Sence dünyanın ortası neresidir, kuzum?
Hoca da hiç paldır küldür cevap verir:
Ayağımın bastığı yerdir
Ama oradakiler inanmazlar, Amma yaptın haderler Ne umulan?
Hoca içerler: Bana sordunuz, ben de söyledimdiye yanıt verir İnanmıyorsanız ölçün!
Eşeğin Sözü
Bir gün bir ahbabı Öğretmen'ya gelir İki saat için eşeğini ister Kasabaya gitmek niyetindedir; Kasaba dönüşü getiririmder Öğretmen bir an durur; Daha Sonra vermemek için şöyle bir şey uydurur:
Bu işini görmeyi doğrusu fazla isterdim, ama değil hayvan evde, henüz verdim
Bütün ahbabın ayrılacağı sıra içeriden bir ses gelir; gittikçe de yükselir Eşek ahırdan anıra anıra evde olduğunu bildirmektedir Bir ses ama, ne pencere kalır, ne sırça Fena bozulur adam
Aşkolsun Öğretmen!der Evdeymiş eşek Beni kandırdın demek
Hoca kızmaktan diğer yol bulamaz Bir bağırır dostuna avaz avaz
Bakın hele, nezaket var mı şunda? Sen, karşındakini ne sanıyorsun? Benim sözüme inanmıyorsun da eşeğinkine mi inanıyorsun?
Peşin Para
Nasrettin Öğretmen'nın birine borcu varmış Epey bir zaman borcumu geri bıraktırmaya muvaffak olmuşsa da günün birinde alacaklısı dayatmış, parayı isterim diye tutturmuş
Hocam, şu bizim parayı artık verdemiş
Öğretmen: Hayhaydeyip gülümsemiş Para senin, borcumu inkar etmiyorum Dur da biraz konuşalım
Adam, parasının alacağı umuduyla Nasrettin Öğretmen'nın anlatacaklarını dinlemeye koyulmuş Öğretmen eliyle bahçesinin kenarındaki kazılmış yerleri işaret ederek
Bakdemiş Şurasını görüyor musun?
Evet görüyorum
İşte oraya diken ektim
Diken mi ektin? Ne olacak o dikenler?
Baharda o dikenler çıkacak, büyüyecek; yoldan geçen koyunların tüyleri o dikenlere takılacak, ben de o yapağıları toplayacağım Eğirip iplik yapacağım O ipliği satıp elime geçen parayla sana borcumu vereceğim
Zavallı adam bu uzun hesap karşı gülmekten kendini alamayınca Hoca, Seni köftehor senider Peşin parayı görür görmez nasıl gülersin, değil mi?*
Nasrettin Hocanın Gülünç Fıkraları
Nasrettin Hoca en büyük insanlar filozofumuz ve mizah üstadımızdır Ünlü fıkraları bütün dünyada yaygındır, birçok dile çevrilmiştirİşte bunlardan bazıları:
Acemi Bülbül
Öğretmen merhum, bir gün bir kaplumbağa kabuğu girer Bakar oysa dallarda zerdaliler altın gibi parlıyor, şunu da yiyeğim, bunu da yiyeğim derken zerdali ağacına çıkar Tam o sırada bağın sahibi elinde sopayla görür görmez ne yapsın? Başlar bülbül gibi ötmeye Tahvil sahibi ağacın altına gelince sorar:
Kimsin sen? Ne yapıyorsun orada?diye
Görmüyor musun?der hoca Ben bülbülüm, yuvam burada
Ay, bülbül böyle mi öter?
E artık uzun etme sen de Acemi bülbül bu kadar öter işte
* Yukarıdaki fıkraların kopyalanması telif hakları gereği anonim olduğu için serbesttir Bu maddeyi yazmamın sebebi de hayali Nasrettin Öğretmen fıkralarının kopyala yapıştır yöntemi ile gün geçtikçe çoğalmaktadır Hiç değilse içten bilinen fıkralar çoğaltılırsa yanlıştan dönülmüş olur
İnanmıyorsanız Ölçün
Bir gün Nasrettin Hoca'ya sorarlar:
Sence dünyanın ortası neresidir, kuzum?
Hoca da hiç paldır küldür cevap verir:
Ayağımın bastığı yerdir
Ama oradakiler inanmazlar, Amma yaptın haderler Ne umulan?
Hoca içerler: Bana sordunuz, ben de söyledimdiye yanıt verir İnanmıyorsanız ölçün!
Eşeğin Sözü
Bir gün bir ahbabı Öğretmen'ya gelir İki saat için eşeğini ister Kasabaya gitmek niyetindedir; Kasaba dönüşü getiririmder Öğretmen bir an durur; Daha Sonra vermemek için şöyle bir şey uydurur:
Bu işini görmeyi doğrusu fazla isterdim, ama değil hayvan evde, henüz verdim
Bütün ahbabın ayrılacağı sıra içeriden bir ses gelir; gittikçe de yükselir Eşek ahırdan anıra anıra evde olduğunu bildirmektedir Bir ses ama, ne pencere kalır, ne sırça Fena bozulur adam
Aşkolsun Öğretmen!der Evdeymiş eşek Beni kandırdın demek
Hoca kızmaktan diğer yol bulamaz Bir bağırır dostuna avaz avaz
Bakın hele, nezaket var mı şunda? Sen, karşındakini ne sanıyorsun? Benim sözüme inanmıyorsun da eşeğinkine mi inanıyorsun?
Peşin Para
Nasrettin Öğretmen'nın birine borcu varmış Epey bir zaman borcumu geri bıraktırmaya muvaffak olmuşsa da günün birinde alacaklısı dayatmış, parayı isterim diye tutturmuş
Hocam, şu bizim parayı artık verdemiş
Öğretmen: Hayhaydeyip gülümsemiş Para senin, borcumu inkar etmiyorum Dur da biraz konuşalım
Adam, parasının alacağı umuduyla Nasrettin Öğretmen'nın anlatacaklarını dinlemeye koyulmuş Öğretmen eliyle bahçesinin kenarındaki kazılmış yerleri işaret ederek
Bakdemiş Şurasını görüyor musun?
Evet görüyorum
İşte oraya diken ektim
Diken mi ektin? Ne olacak o dikenler?
Baharda o dikenler çıkacak, büyüyecek; yoldan geçen koyunların tüyleri o dikenlere takılacak, ben de o yapağıları toplayacağım Eğirip iplik yapacağım O ipliği satıp elime geçen parayla sana borcumu vereceğim
Zavallı adam bu uzun hesap karşı gülmekten kendini alamayınca Hoca, Seni köftehor senider Peşin parayı görür görmez nasıl gülersin, değil mi?*
