Nasrettin Hocanın Güzel Fıkraları

Nasrettin Hoca Güzel Fıkralar



abdessiz kılmıştım

öğretmen bir gün ağacın altında namaz kılıyormuşnamazı bittiken daha sonra allahım sen duvamı kabul et demiş ağaçtaki adam etmem demişhoca:etmessen etme bende zaten abdessiz kılmıştım demiş



ÜZÜNTÜDEN NE YAPDIĞIMI BİLİYORMUYUM?

Birgün Nasrettin Hocanın karısı vefaat ederHoca karısı ölünce yemeden içmeden kesilirBir kaç gün ortalıklarda görünmeyince komşuları merak ederVe gezmek için Hocanın evine giderlerevde kimse yokturKomşuları evden ayrılacağında ahırdan gelen sesi duyarlarAhıra girdiklerin hocayı baldızı ile altalta üstüste görürlerhoca neyapıyorsun dediklerin,Öğretmen yanıt verir: AAHH komşular ben üzüntüden ne yaptığımı biliyormuyum



namaz

Nasrettin hoca namazını kılacakmış karısıda sofrayı kuruyormuş,kıblede sofraya doruymuşNasrettin öğretmen başlamış namazaNasrettin hocanın kedisi sofradan yemekler almaya çalışıyormuş,Nasrettin hoca sinirlenmiş pismillahirrahmanirrahim demişNasrettin hocanın hamide diye kızı varmış,kızı kediye yemek vermeye başlamışNasrettin öğretmen eğilirken seni vallahi döverim hamide demiş



NASRETTİN HOCA'NIN ON LİRASI

öğretmen kahvede on lirasını kaybetmiş,onu arıyormuşHocayı bu şekilde gören birisi sormuş ona hocada parasını kaybettiğini söylemiş Adam cebinden on lirasını çıkarmış,hocaya vermiş Hoca adama elinin tersiyle bir tane vurmuş ve demiş ancak: ''ÖYLE KI BULDUN PARAMIDA NIÇIN BANA VERMEDİN?



RAHMET

Yamurlu bir günde dışarıyı seyreden hoca bir komşusunun koşarak eve gittiğini görüralay etmek ister şöyle seslenirbre Allah'ın rahmetinden hiç kaçılır mı?Dürüst söylüyorsun öğretmen der ve yürüye yürüye giderIslanan adam hocanın yağmurlu havadakoşarak eve gittiğini görürHoca bana diyorsun niçin Allah'ın rahmetinden kaçarsın?Ben Allah'ın rahmetini ezmemek için koşuyorum



DÖRT AYAKLI ÖRDEK

Bir gün, Nasrettin Öğretmen, camide bir vaaz veriyordu Cemaatten bir kışının esnediğini ve bir kısmının uyukladığını gördü Bunun üstüne şöyle konuşmaya başladı: Bir sabahleyin, Akşehir'den dışarı çıkmıştım Çayın kenarında dört ayaklı ördekler su içiyorlardı Dört ayaklı ördek sözünü işiten cemaat, gözlerini açarak Nasrettin Öğretmen'yı özenle dinlemeye başladı Bunun üstüne Nasrettin Öğretmen: Yahu! Siz nasıl adamlarsınız Deminden beri size vaiz ediyorum, uyukluyorsunuz da, kuyruklu bir yalan uydurunca hepinizin gözleri açıldı



ben yapacagimi bilirim

nasrettin hoca birgun pazarda alis veris yaparken heybesini pazarda biyerde unutur evegeldiyinde heybesini arar ama bir turlu bulamaz nasrettin hoca kara kara dusunurken aklina bir munzurluk gelir ve soyle der pazarin ortasina gecerek eeeee y millet duyduk duymadik demeyin ben heybemi kaybettim benim heybemi bana bulup getirin eyer bulamassaniz ben yapacagimi bilirim alt koyluler telasa duserler nasrettin hoca bu neyapacagi bellimi olur neyse nasrettin hocanin heybesi bulunur bulunmasinaya nasrettin hocaya sorarlar hocam eyer heyben bulunmasaydi neyapacaktin sen bize hoca yanıt verir bensize neyapabilirim yahu evde eski bir kilim vardi ondan kesip kendime bir heybe yapacaktim demis



dis agrisi

nasrettin hocanin disi cok facia bi sekilde agriyormus hocaya demislerki hocam disciye gitsene hoca disciye gittimde kapaliydi demis cunki öğretmen disciden korkuyormus biaksam yatarken gine disi tutmus bagirtilarina komsusu uyanmis hayrola hocam ne oldu demis öğretmen disimin agrisi gene basladi demis komsusu hocayi disciye goturmus zorda olsa disini cektirmis öğretmen cok rahatlamis demiski ben aslinda disagrimin farkinda deyilimde dis benim farkimdaydi ondan boyle agriyordu demis aradan dirkac süre gecmis hocayi disciye goturenin kafasi kotu bisekilde agriyomus hoca yanina yaklasarak sende doktordanmi korkuyon demis komsusu hayrola hocam diye cevbap verir hocada derki bak benim disim agriyodu cektirdim simdi agri sizi değil sende doktora git kafani cektir ne agrin kalir nede zizin demis nasrettin öğretmen



BİZ DE GURUR YOKTUR

Nasreddin Öğretmen'ya yapılan şakalar tükenip bitmezdi Akşehir'liler bir gün Öğretmen'ya takılır ve sorarlar Hocam senin evliyalar katında ulu bir kişi olduğun söylenir aslı var mıdır? Hoca'nın böyle bir iddiası kesinlikle yoktur fakat bir defa soruldu ya cevaplar; Her hâlde böylece olmalı Böyle kişiler ara sıra mucizeler göstererek bu özelliklerini herkese kanıtlar Hoca madem kabullendin göster bir mucize görelim! Öğretmen; Pekâla hemen size bir numara yapalım der aleyhinde durmakta olan çınar ağacına; Ey yüce çınar tez yanıma gel! Tabiî ne gelen ağaç var ne dışarı giden Hoca yürümeye başlar ağacın yanına varır Akşehir'liler; Ne oldu Hoca ağacı getiremedin, kendin oraya gittin! diye gülünce, Öğretmen; Bizde gurur yoktur, dağ yürümezse abdal yürür der



EŞEK KAYBOLUNCA

Nasreddin Öğretmen'nın eşeği kaybolunca arkadaşları üzülmüş ve eşeği aramaya koyulmuştu Öğretmen ise bunların aralarında: Allah'a şükürler olsun, diye dolaşıyordu Arkadaşları dayanamadı: Öğretmen efendi biz üzülüyoruz ve eşeğini arıyoruz, sen ise şükürler olsun diye az daha seviniyorsun, bu ne hâldir, deyince: Hoca: Ben, eşeğin kaybolmasını değil, eşeğin üzerinde ben olmadığıma şükrediyor seviniyorum Yoksa dört gündür ben de yitik olacaktım



NEREYE?

Nasreddin Öğretmen bir gün eşeğine binmiş Eşeğin inadı tutmuş Bir türlü eşeğin başını gideceği yöne çevirememiş Bunu görebilen komşusu: Nereye gidiyorsun Hocam, diye sormuş Öğretmen'da: Eşeğin istediği yere, demiş



ALLAH BİLİYOR

Nasreddin Öğretmen bir cimri tanıdığının evine gittiğinde tanıdığı ona bayat ekmek ile bir tabak bal ikram etmiş Nasreddin Hoca bayat ekmeği kadınsı kesmeyince sinirinden balı kaşıkla yemeye başlamış Konut sahibinin gözü yerinden oynamış: Aman efendim, bal ekmekle yenmez ise, insanın içini sıyırır, demiş Nasreddin Hoca hiç ses çıkarmadan balı bitirmiş ve: Kimin içinin sıyrıldığını Allah biliyor, demiş



2 kilo et

nasrettin öğretmen eve bir gün 2 kilo et alır ve karısına bunu akşama pişirmesini söylernasrettin hoca işe gidero sırada karısı hemencecik komşuları çağırır ve eti yerlerakşam eve kazançkarısına eti sorarkarısı kedi yedi derhoca kediyi tartar ve söyler kedi burdaysa et nerde


ben erkek adamım

bir gün hocaya sormuşlar: kaç yaşındasın? öğretmen yanıt verir: 45 derilahi hoca on yıl önce sorduk yine 45 dedin nası olur hoca der ama ben erkek adamım söylediğim sözden caymam



DAMDA

Öğretmen çıkmış dam aktarırmışKapı çalınmış bir anEğilmiş bakmış bir adamAdamda ne üstteki ne başPerişanMerak etmiş,sormuş:Kimi istedin? Seni hocam biraz aşağıya in İyi fakat ağam işim acale Ne söyleyeceksen orda söyle Bir ricam var senden,küçük bir ricamAşağıya insen ne olur HocamHoca nasıl olursa olsun meslek mühim diyerek aşağıya inerAdam sorar: Ne var? Adam demişki Allah kazadan korusun deva aratmasın rabbim bir sadaka ver fakirim der Hoca bunları duyunca küplere binerAma öğretmen kurnaz Derki hele yukarı gel azıcık Üst tarafını orada söylersin Varınca ikiside dama Öğretmen dönmüş adama demişki ALLAH VERSİN! *