iltasyazilim
FD Üye
NASUH PAŞA ANTLAŞMASI
Şah Tahmasb'ın ölümüyle başlayan İran seferleri sonunda sadrazam Nasuh Paşa tarafından imzalanan mukavele
Osmanlıİran Savaşı'nın birincil safhası 21 Mart 1590'da İstanbul'da imzalanan antlaşma ile son bulmuştu Bu antlaşma ile Tebriz şehri ile Azerbaycan'ın Tebriz mıntıkası, Karabağ, Gence, Kars, Tiflis, Şehrizor, Nihavend, Luristan Osmanlılarda kaldı Ayrıca İran uleması göre ilk üç İslam halifesi Ebubekir, Ömer, Osman ile Hz Peygamber'in hanımı Hz Ayşe'ye küfür edilmemesine İran şahı tarafından söz verilmiştir 1603'de İran şahı Şah Abbas'ın Tebriz beylerbeyinin ayaklanmasına destek etmesiyle İran savaşlarının ikinci safhası açıldı Kuyucu Murad Paşa, Anadolu'daki Celalileri temizledikten daha sonra İran üzerine yürümüş ve Şah'a barışma teklif etmiştir İran şahı Amasya Antlaşması esasları üzerinde bir barışma kabul ederek, İstanbul Antlaşması'yla (1590) Osmanlılara terk ettiği, ancak acilen geri aldığı yerleri iade etmeyeceğini bildirmiştir (Tebriz, Revan, Şirvan)
Kuyucu Murad Paşa'nın yerine sadrazam olan Nasuh Paşa, Şah'ın teklifini kabul ederek barıştırma yapmıştır Antlaşmayı imzalamak için İstanbul'a Kadıhan adlı bir İran elçisi gelmiştir
Bu antlaşmaya göre İran Şahı, İstanbul Antlaşması ile elinden çıkan fakat tekrar eline geçen yerler karşılığında her sene iki yüz siklet ipek vermeyi kabul etmiştir İkinci İstanbul Antlaşması diye de anılan mukavele, İran Savaşı'nın dokuz sene süren ikinci safhasını Osmanlıların aleyhine bitirmiştir Bu antlaşmanın hükmü üç sene sürmüş ve adeta bir mütareke halini almıştır Çünkü Şah Abbas her sene ödemeyi taahhüt etmiş olduğu ipeği ödememiştir Keza elçilikle İran Şahı'na antlaşmayı götürmüş olan anı hümayun çavuşlarından İncili Mustafa Çavuş'tan, iki yıldan beri bir haber alınmamış olduğundan, Sultan Ahmed, Nasuh Paşa'nın ısrarıyla imzaladığı antlaşmayı bozmuş ve 1615'de İran seferinin üçüncü safhası başlamıştır *
Şah Tahmasb'ın ölümüyle başlayan İran seferleri sonunda sadrazam Nasuh Paşa tarafından imzalanan mukavele
Osmanlıİran Savaşı'nın birincil safhası 21 Mart 1590'da İstanbul'da imzalanan antlaşma ile son bulmuştu Bu antlaşma ile Tebriz şehri ile Azerbaycan'ın Tebriz mıntıkası, Karabağ, Gence, Kars, Tiflis, Şehrizor, Nihavend, Luristan Osmanlılarda kaldı Ayrıca İran uleması göre ilk üç İslam halifesi Ebubekir, Ömer, Osman ile Hz Peygamber'in hanımı Hz Ayşe'ye küfür edilmemesine İran şahı tarafından söz verilmiştir 1603'de İran şahı Şah Abbas'ın Tebriz beylerbeyinin ayaklanmasına destek etmesiyle İran savaşlarının ikinci safhası açıldı Kuyucu Murad Paşa, Anadolu'daki Celalileri temizledikten daha sonra İran üzerine yürümüş ve Şah'a barışma teklif etmiştir İran şahı Amasya Antlaşması esasları üzerinde bir barışma kabul ederek, İstanbul Antlaşması'yla (1590) Osmanlılara terk ettiği, ancak acilen geri aldığı yerleri iade etmeyeceğini bildirmiştir (Tebriz, Revan, Şirvan)
Kuyucu Murad Paşa'nın yerine sadrazam olan Nasuh Paşa, Şah'ın teklifini kabul ederek barıştırma yapmıştır Antlaşmayı imzalamak için İstanbul'a Kadıhan adlı bir İran elçisi gelmiştir
Bu antlaşmaya göre İran Şahı, İstanbul Antlaşması ile elinden çıkan fakat tekrar eline geçen yerler karşılığında her sene iki yüz siklet ipek vermeyi kabul etmiştir İkinci İstanbul Antlaşması diye de anılan mukavele, İran Savaşı'nın dokuz sene süren ikinci safhasını Osmanlıların aleyhine bitirmiştir Bu antlaşmanın hükmü üç sene sürmüş ve adeta bir mütareke halini almıştır Çünkü Şah Abbas her sene ödemeyi taahhüt etmiş olduğu ipeği ödememiştir Keza elçilikle İran Şahı'na antlaşmayı götürmüş olan anı hümayun çavuşlarından İncili Mustafa Çavuş'tan, iki yıldan beri bir haber alınmamış olduğundan, Sultan Ahmed, Nasuh Paşa'nın ısrarıyla imzaladığı antlaşmayı bozmuş ve 1615'de İran seferinin üçüncü safhası başlamıştır *