"FETÖ" davasında müebbet mahpus cezasına çarptırılan Nazlı Ilıcak'ın, tutuklu bulunduğu Bakırköy Bayan Kapalı Cezaevi’nden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a bir “özür” mektubu yazıp af dilediği ortaya çıktı. Mektup İnternethaber.com sitesinde yayımlandı. Öte yandan Ilıcak'ın oğlu Mehmet Ali Ilıcak Independent Türkçe'ye verdiği bilgide kelam konusu mektubun geçen sene yazıldığını söyledi.
Mektubunda Ilıcak, Erdoğan’a “Ben eski bir dostluğa dayanarak bu satırları kaleme alıyorum. O günlerden, içinizde bana karşı ufak da olsa bir yakınlık kaldı mı? Sanki ortamızda 2.5 yıldır cezaevinde çektiğim sıkıntıyı, yalnızlığı hissedebilecek bir duygusallık hâlâ mevcut mu?” diye sorarak kelamlarına başlıyor.
SİTEM ETTİ: 'BU ÇABAYI BİRLİKTE VERMEDİK Mİ?'
Ilıcak, kendisinin “ne darbeci ne de FETÖ’cü” olduğunu savunduğu mektubunda; “Yıllarca, AK Parti’yi desteklememin sebebi, zati askerin siyasete müdahalesinden duyduğum rahatsızlık. Sizin önünüz, 312 ile kesilmeye çalışıldığında, AK Parti hakkında kapatma davası açıldığında, ya da İmam Hatiplilere ve başörtülülere karşı yürütülen kampanyalarda, demokrasi ve hukuk neyi gerektiriyorsa, o noktada durdum. Bu çabayı el ele vermedik mi?” diyerek sitem ederken “Tabii yükün ağırını siz taşıdınız” kelamlarıyla Erdoğan’ın “hakkını” teslim ediyor.
Kendisini en çok üzenin “özel bir hasımlığın gayesiymiş gibi” içeride tutulmak olduğunu belirten Ilıcak, “Zaman vakit çaresizliğin verdiği karamsarlıkla bunalıyorum. Sonra, Allah’a sığınıp güç ve moral toplamaya çalışıyorum. Bir de sık sık, sizi ve Emine Hanımı düşünüyorum. Güya durumumu tam olarak bilseniz, bu haksızlığa müdahale ederdiniz üzere geliyor. Bu yüzden, ağır işleriniz ortasında farkına varamadığınız mağduriyetimi size yazmayı tek deva olarak gördüm. Dağ başında bir kuzu kaybolsa, Hz. Ömer’den sorulurmuş. Bu devletin başı olduğunuz için de size müracaat ediyorum. Herhalde, son nefesimi cezaevinde vermemi istemezsiniz. Mağduriyetimi size anlatıyorum, çünkü, adaletin yitirdiği vicdanı, fakat siz yine tesis edebilirsiniz” diye yazdı.
'YARGIYI ORTADAN ÇEKELİM'
Ilıcak mektubun devamında “Size karşı ne tuzaklar kuruldu! Bir tuzağı da FETÖ kurdu. Ve maalesef ben de bu tuzağın içine düştüm. Fakat ben hata işlemedim. Size haksızlık yaptımsa –ki yaptım- bu Yargı’nın konusu olmamalı. Sizinle benim hal etmem gereken bir problem.”
'HUZURLU ORTAMA MUHTAÇLIK VAR, BEN DE BUNDA YER ALAYIM'
Erdoğan’a “Sizinle helalleşmeyi çok isterim, beni bu kuyudan çıkarır mısınız?” diye sorup af dileyen Ilıcak, kelamlarının devamında da “Türkiye’nin, gerginliklerin geride kaldığı huzurlu bir ortama çok muhtaçlığı var. Bu huzurun inşasında ben de yer almak isterim. İnşallah nasip olur. Hatta çıktığımda, sizinle bir ortaya gelebilirsek, bir vicdan muhasebesi yapmayı, helalleşmeyi çok istek ederim. Cezaevinde zeytin çekirdeğinden yaptığım teşbihi de size takdim etmek isterim. Türkiye çok ağır travmalarla sarsıldı. FETÖ elebaşları kaçtı; Ben de kuyuya atıldım. Adeta bir mezara canlı diri gömülmüş gibiyim” diyor.
Ilıcak mektubu “Yargı’da bulamadığım adaleti sizde arıyorum. Sanki elimden tutup, hak ve hukuk ismine, beni bu kuyudan çıkarabilir misiniz?” diyerek tamamlıyor.