iltasyazilim
FD Üye
Necip Fazıl Kısakürek'ün Anıları
Necip Fazıl Kısakürek'ten Hatıralar
Üstad tramvaya biner ve cam kenarında bir koltuğa oturur Birazcık daha sonra bikaç ekip elbiseli adam kazanç bir tanesi:
oradan kalkar mısınız? ben oturacağım
Üstad: Neden? Sizin ne ayrıcalığnız var?
ben milletvekiliyim!
Üstad: Ben de MİLLETİM der
Üstad birgün konferans verirken cezayirli bir öğrenci kalkar ve fransızca olarak üstada niçin osmanlı yıllarca bizi sömürdü neden osmanlı yıllardan beri bizi sömürge olarak kullandıder Üstad hiç durmaksızın cevabı sille misali yapıştırır
eğer osmanlı sizi sömürmüş olsa idi bugün bu soruyu bana fransızca sormazdın der
Üstad birgün mahkeme salonunda savunma yaparken baktı ki baskın anlayacak gibi değil hakima karşı yüksek sesle:
bu salondakilerin yüzde ellisi eşşektir der buna bozulan baskın çabuk sözünü geri al der üstad bu lafın aşağıda kalır mı? derhal sözünü geri alır ve
sözümü geri alıyorum bu salondakilerin yüzde ellisi eşşek değildir
Talebeninin biri hocam, ALLAH deveyi iğne deliğinden geçirebilir midiye sorar Geçirir evladımdiye cevap verir üstad ne iğneyi büyütür, ne deveyi küçültür koca dünyayı senin gözbebeklerine sığdırdığı gibi geçirir
Üstad Necip Fazıl Kısakürek bir gün konferans verirken salonda bulunanlardan birisi kürsüye salatalık fırlatır Salatalığı eline bölge Necip Fazıl salondakilere dönerek:
Birisi kimliğini göndermiş, kiminse gelsin alsınder
Üstad hapishanede koğuşunda iken aynı koğuşa Nazım Hikmet getirilir, Nazım Hikmet Üstadı görür görmez gülerek
sendemi buradasın? Şu haline bak maymuna dönmüşsünder
Üstat, karşı duran Nazım Hikmet e cevabı yapıştırır
Ben de pencereye dönerim
Bir akşam Gizemli Şair(Necip Fazıl Kısakürek), Rasim Us'a teklifte bulunuyor:
Gel seninle hapishaneye dek gidip Nâzım Hikmet'i ziyaret edelim!
Zaman geç Bırakmazlar
Gazeteci olduğumuzu söyler, kim olduğumuzu belirtir, girer ve görürüz
Gittiler, hürmetle karşılandılar ve tel örgünün arkasında Nâzımla karşılaştılar:
Nâzım, dedi Gizemli Şair; benim rejimim olsaydı seni asardım ve bu, adaletin ta kendisi olurdu Lakin hiçliğin rejiminden gördüğün mesnetsiz zulmü katiyen kabul edemeyeceğim için seni görmeye geldim!
Nâzım Hikmet, parmakları bir maymun kavrayışiyle tel örgünün deliklerinde, çivit rengi gözleri yaş doymuş, şu cevabı verdi:
Benim rejimim de olsa, ben de seni asardım Lakin inanmış olmanın haysiyetini ve sanatta eskinin en yükseği olmandaki değeri inkâr etmezdim *
Necip Fazıl Kısakürek'ten Hatıralar
Üstad tramvaya biner ve cam kenarında bir koltuğa oturur Birazcık daha sonra bikaç ekip elbiseli adam kazanç bir tanesi:
oradan kalkar mısınız? ben oturacağım
Üstad: Neden? Sizin ne ayrıcalığnız var?
ben milletvekiliyim!
Üstad: Ben de MİLLETİM der
Üstad birgün konferans verirken cezayirli bir öğrenci kalkar ve fransızca olarak üstada niçin osmanlı yıllarca bizi sömürdü neden osmanlı yıllardan beri bizi sömürge olarak kullandıder Üstad hiç durmaksızın cevabı sille misali yapıştırır
eğer osmanlı sizi sömürmüş olsa idi bugün bu soruyu bana fransızca sormazdın der
Üstad birgün mahkeme salonunda savunma yaparken baktı ki baskın anlayacak gibi değil hakima karşı yüksek sesle:
bu salondakilerin yüzde ellisi eşşektir der buna bozulan baskın çabuk sözünü geri al der üstad bu lafın aşağıda kalır mı? derhal sözünü geri alır ve
sözümü geri alıyorum bu salondakilerin yüzde ellisi eşşek değildir
Talebeninin biri hocam, ALLAH deveyi iğne deliğinden geçirebilir midiye sorar Geçirir evladımdiye cevap verir üstad ne iğneyi büyütür, ne deveyi küçültür koca dünyayı senin gözbebeklerine sığdırdığı gibi geçirir
Üstad Necip Fazıl Kısakürek bir gün konferans verirken salonda bulunanlardan birisi kürsüye salatalık fırlatır Salatalığı eline bölge Necip Fazıl salondakilere dönerek:
Birisi kimliğini göndermiş, kiminse gelsin alsınder
Üstad hapishanede koğuşunda iken aynı koğuşa Nazım Hikmet getirilir, Nazım Hikmet Üstadı görür görmez gülerek
sendemi buradasın? Şu haline bak maymuna dönmüşsünder
Üstat, karşı duran Nazım Hikmet e cevabı yapıştırır
Ben de pencereye dönerim
Bir akşam Gizemli Şair(Necip Fazıl Kısakürek), Rasim Us'a teklifte bulunuyor:
Gel seninle hapishaneye dek gidip Nâzım Hikmet'i ziyaret edelim!
Zaman geç Bırakmazlar
Gazeteci olduğumuzu söyler, kim olduğumuzu belirtir, girer ve görürüz
Gittiler, hürmetle karşılandılar ve tel örgünün arkasında Nâzımla karşılaştılar:
Nâzım, dedi Gizemli Şair; benim rejimim olsaydı seni asardım ve bu, adaletin ta kendisi olurdu Lakin hiçliğin rejiminden gördüğün mesnetsiz zulmü katiyen kabul edemeyeceğim için seni görmeye geldim!
Nâzım Hikmet, parmakları bir maymun kavrayışiyle tel örgünün deliklerinde, çivit rengi gözleri yaş doymuş, şu cevabı verdi:
Benim rejimim de olsa, ben de seni asardım Lakin inanmış olmanın haysiyetini ve sanatta eskinin en yükseği olmandaki değeri inkâr etmezdim *