Necip Fazıl Kısakürek Kimdir?
Necip Fazıl Kısakürek’i neredeyse bilmeyen yoktur. Şairler Sultanı veya Kaldırımlar Şairi olarak da bilinir. Necip Fazıl Kısakürek şair olmasının yanında yazar ve düşünce adamıdır da aynı zamanda. Necip Fazıl Kısakürek edebi kişiliğinin yanında düşünce ve görüşleriyle büyük bir insan kitlesini etrafında toplamıştır. Fikirlerini ve duygularının açıkça ve çekinmeden dile getirebilen Necip Fazıl Kısakürek döneminde yazmış olduğu siyasi yazılar yüzünden tutuklandığı olmuştur. Yaşam tarzındaki değişikliler ve serlerinde alt yapı zenginliğinden dolayı oldukça farklı bir şair ve düşünce adamıdır.
Hayatı
Necip Fazıl Kısakürek, 25 Mayıs 1905 tarihinde büyük babası Mehmed Hilmi Efendi’nin konağında doğmuştur. Bu bilgiye Necip Fazıl Kısakürek’ in kendi yazmış olduğu ‘’O ve Ben’’ adlı otobiyografisinden ulaşılmaktadır. Necip Fazıl Kısakürek’in gerçek adı Ahmed Necip’ tir. Babası Abdülbaki Fazıl Bey dönemin hukuk fakültesi olan Mekteb-i Hukuk’da eğitim görmüş ve farklı memüriyetlik görevlerinde bulunmuştur. Annesi Mediha Hanım’dır. Necip Fazıl Kısakürek baba tarafından Maraşlı’ dır.
Necip Fazıl Kısakürek okuma yazmayı büyük babası Mehmed Hilmi Bey tarafından öğrenmiştir. Necip Fazıl Kısakürek’ in eğitim hayatı biraz karışık biçimdedir. İlk önce Gedikpaşa’ daki Fransız mektebinde eğitim almaya başlamış ve devamında sırasıyla Amerikan Mektebi, Büyükdere Emin Efendi Mahalle Mektebi, Büyük Reşid Paşa Numune Mektebi, Vaniköy Rehber-i İttihad mekteplerinde de eğitimin sürdürmüştür.
En son Heybeliada Numune Mektebi’nden mezun olmuş ve aynı yıl içerisinde Heybeliada Bahriye Mektebi’ ne de kayıt yaptırmıştır. Buradaki eğitimi beş yıl sürmesine rağmen mezun olamamıştır ve bunun üzerine 1921 yılında İstanbul Darülfünun Felsefe Şubesi’ne kayıt yaptırmıştır. Fakat buradaki eğitimini de tamamlayamamıştır. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından verilen bursla Fransa’nın Paris şehrinin yolunu tutmuştur. Burada Sorbon Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde eğitimine devam etmiştir.
Necip Fazıl Kısakürek’ in Paris’te de düzgün bir öğrencilik hayatı geçirdiği söylenemez. Kendini sanat ve eğlence hayatında bulmuştur. Devletten aldığı bursun kesilmesi üzerine Türkiye’ye geri dönmüştür.
Türkiye’ye geri dönmesinin ardından Felemenk Bahr-ı Sefit Bankası’nda çalışmaya başlamıştır. Ve daha sonra Osmanlı Bankası’nın Ceyhan, İstanbul ve Giresun şubelerinde de çalışmıştır. Ardından İş Bankası’nda dokuz yıl görev almıştır.
1939 yılında o dönemdeki Milli Eğitim Bakanı olan Hasan Ali Yücel tarafından Ankara Devlet Yüksek Konservatuarı’na öğretim üyesi göreviyle atanmıştır. Bakanlık tarafından İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nde ders vermek için görevlendirilmiştir. Aynı zamanda Robert Koleji’nde de çeşitli derslerde öğretmenlik yapmış ve 1942 yılında memurluk hayatını noktalamış ve kendini yayıncılık hayatına vermiştir. Yazdığı yazılardan elde ettiği kazançla geçimini sürdürmüştür.
Kendisinin kurduğu Büyük Doğu Dergisi’nde yazarlığa devam etmiştir. Ayrıca Haber ve Son Telgraf gibi günlük gazetelerde de fıkra ve makalelerini yayınlamıştır. Necip Fazıl Kısakürek yazılarında fazlaca takma isim kullanmayı tercih etmiştir. Ahmet Abdülbaki, Ne Fe-Ka, Ozanbaşı bunlardan bazılarıdır.
Necip Fazıl Kısakürek 25 Mayıs 1983 tarihinde Erenköy2de bulunan kendi evinde hayata gözlerini yummuştur. Büyük bir cenaze töreniyle Eyüp Sultan Mezarlığı’na defnedilmiştir.
Sanat Hayatı
Kayıtlara göre Necip Fazıl Kısakürek’in ilk şiiri Temmuz 1923’de Yeni Mecmua’da yayımlanan ‘’Kitabe’’ adlı şiiridir. Bu şiiri daha sonra ‘’Örümcek Ağı’’ adlı kitabında ‘’Bir Mezar Taşı’’ adıyla yer almıştır. 1939 yılına kadar birçok şiiri ve hikâyeleri Yeni Mecmua, Milli Mecmua, Hayat, Anadolu ve Varlık gibi dergilerde ve Cumhuriyet gazetesinde yayımlanmaya devam etmiştir. Özellikle Hayat dergisinde eserleri oldukça ses getirmiştir ve dikkat çekmiştir.
Necip Fazıl Kısakürek’ in Kaldırımlar adlı şiiri onun Kaldırımlar Şairi olarak anılmasını sağlamıştır.
Necip Fazıl Kısakürek’in Tohum adlı ilk tiyatro eseri 1935 yılında yayımlanmıştır. Tiyatroya ilgisinin sebebi usta oyuncu Muhsin Ertuğrul olmuştur. Ve Tohum adlı tiyatro eseri ayrıca Muhsin Ertuğrul tarafından sahnelenmiştir.
Necip Fazıl Kısakürek’in Abdülhakim Arvasi ile tanışması ile birlikte sanat anlayışı değişmiş ve eserlerine mistik ve dini konular ön plana çıkmaya başlamıştır. Ve buna ilişkin manevi derinliği ön planda olan Ağaç adlı dergiyi çıkarmıştır. Bu dergi Sabahattin Ali, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Kutsi Tecer ve birçok usta yazar ve şairi bir araya toplamıştır. Fakat bu derginin yeterli ilgiyi görmemesinden ve maddi imkânsızlıktan dolayı kapatılmak zorunda kalmıştır.
Daha sonra mistik ve metafizik konulu Bir Adam Yaratmak adlı tiyatro eserini yazar ve Muhsin Ertuğrul’un canlandırması ile birlikte oldukça beğeni kazanmış ve daha sonra yazdığı tiyatro eserleri birçok sahnede sahnelenmeye başlamıştır.
1943 yılında Büyük Doğu dergisini çıkarır ve aynı isimle bir siyasi bir cemiyet kurar. Bu derneğin başkanı olarak ülkenin çoğu yerinde konferanslar verir ve büyük kitleleri etrafında toplar. Bu yüzden farklı hükümetler tarafından tutuklanmış ve hapis cezasına çarptırılmıştır.
1950 yılından sonra edebiyat alanında çok verimli bir dönem geçirir. Eski kitaplarını yeniden düzenlemiş ve birçok eser vermeye devam etmiştir.
Edebi Kişiliği
Edebiyat hayatına hece ölçüsüyle başlayan Necip Fazıl Kısakürek özgün anlatımlarıyla hece şiirine özel bir anlam kazandırmıştır. Eserlerinde yer alan acıklı, dokunaklı his ve psikolojik derinlik şairin en dikkat çekici unsurlarındandır. Hem edebi hem de felsefi akımların özelliklerine şiirlerinde çokça rastlanmaktadır.
Şiirlerinin ağır basan teması korku olmuştur. Ve kendisinin Kaldırımlar Şairi olarak anılmasını sağlayan Kaldırımlar şiirinde korku teması oldukça net bir şekilde görülmektedir.
Eserlerinde mistik konulara, tasavvufa oldukça fazla yer vermiştir.
Necip Fazıl Kısakürek Eserleri
Necip Fazıl Kısakürek’in bütün eserlerinin kitaplaştırıldığı söylenemez. Necip Fazıl Kısakürek’ in ben önemli şiirleri Örümcek Ağı, Ben ve Ötesi, Çile, Kaldırımlar, Sonsuzluk Kervanı’dır.
Hikâye ve romanlarına ise Kafa Kâğıdı, Aynadaki Yalan, Hikâyelerim ve Meşum Yakut örnek verilebilir.
Neci Fazıl Kısakürek’in tiyatro alanında çokça eser verdiğini söylemiştim. Bunlardan en çok bilinenleri Bir Adam Yaratmak, Tohum, Künye, Sabır Taşı ve Siyah Pelerinli Adam’dır.
Ayrıca hatıra, deneme, fıkra, siyasi ve tarihi yazılar alanında da eserler vermiştir.
Necip Fazıl Kısakürek’i neredeyse bilmeyen yoktur. Şairler Sultanı veya Kaldırımlar Şairi olarak da bilinir. Necip Fazıl Kısakürek şair olmasının yanında yazar ve düşünce adamıdır da aynı zamanda. Necip Fazıl Kısakürek edebi kişiliğinin yanında düşünce ve görüşleriyle büyük bir insan kitlesini etrafında toplamıştır. Fikirlerini ve duygularının açıkça ve çekinmeden dile getirebilen Necip Fazıl Kısakürek döneminde yazmış olduğu siyasi yazılar yüzünden tutuklandığı olmuştur. Yaşam tarzındaki değişikliler ve serlerinde alt yapı zenginliğinden dolayı oldukça farklı bir şair ve düşünce adamıdır.
Hayatı
Necip Fazıl Kısakürek, 25 Mayıs 1905 tarihinde büyük babası Mehmed Hilmi Efendi’nin konağında doğmuştur. Bu bilgiye Necip Fazıl Kısakürek’ in kendi yazmış olduğu ‘’O ve Ben’’ adlı otobiyografisinden ulaşılmaktadır. Necip Fazıl Kısakürek’in gerçek adı Ahmed Necip’ tir. Babası Abdülbaki Fazıl Bey dönemin hukuk fakültesi olan Mekteb-i Hukuk’da eğitim görmüş ve farklı memüriyetlik görevlerinde bulunmuştur. Annesi Mediha Hanım’dır. Necip Fazıl Kısakürek baba tarafından Maraşlı’ dır.
Necip Fazıl Kısakürek okuma yazmayı büyük babası Mehmed Hilmi Bey tarafından öğrenmiştir. Necip Fazıl Kısakürek’ in eğitim hayatı biraz karışık biçimdedir. İlk önce Gedikpaşa’ daki Fransız mektebinde eğitim almaya başlamış ve devamında sırasıyla Amerikan Mektebi, Büyükdere Emin Efendi Mahalle Mektebi, Büyük Reşid Paşa Numune Mektebi, Vaniköy Rehber-i İttihad mekteplerinde de eğitimin sürdürmüştür.
En son Heybeliada Numune Mektebi’nden mezun olmuş ve aynı yıl içerisinde Heybeliada Bahriye Mektebi’ ne de kayıt yaptırmıştır. Buradaki eğitimi beş yıl sürmesine rağmen mezun olamamıştır ve bunun üzerine 1921 yılında İstanbul Darülfünun Felsefe Şubesi’ne kayıt yaptırmıştır. Fakat buradaki eğitimini de tamamlayamamıştır. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından verilen bursla Fransa’nın Paris şehrinin yolunu tutmuştur. Burada Sorbon Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde eğitimine devam etmiştir.
Necip Fazıl Kısakürek’ in Paris’te de düzgün bir öğrencilik hayatı geçirdiği söylenemez. Kendini sanat ve eğlence hayatında bulmuştur. Devletten aldığı bursun kesilmesi üzerine Türkiye’ye geri dönmüştür.
Türkiye’ye geri dönmesinin ardından Felemenk Bahr-ı Sefit Bankası’nda çalışmaya başlamıştır. Ve daha sonra Osmanlı Bankası’nın Ceyhan, İstanbul ve Giresun şubelerinde de çalışmıştır. Ardından İş Bankası’nda dokuz yıl görev almıştır.
1939 yılında o dönemdeki Milli Eğitim Bakanı olan Hasan Ali Yücel tarafından Ankara Devlet Yüksek Konservatuarı’na öğretim üyesi göreviyle atanmıştır. Bakanlık tarafından İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nde ders vermek için görevlendirilmiştir. Aynı zamanda Robert Koleji’nde de çeşitli derslerde öğretmenlik yapmış ve 1942 yılında memurluk hayatını noktalamış ve kendini yayıncılık hayatına vermiştir. Yazdığı yazılardan elde ettiği kazançla geçimini sürdürmüştür.
Kendisinin kurduğu Büyük Doğu Dergisi’nde yazarlığa devam etmiştir. Ayrıca Haber ve Son Telgraf gibi günlük gazetelerde de fıkra ve makalelerini yayınlamıştır. Necip Fazıl Kısakürek yazılarında fazlaca takma isim kullanmayı tercih etmiştir. Ahmet Abdülbaki, Ne Fe-Ka, Ozanbaşı bunlardan bazılarıdır.
Necip Fazıl Kısakürek 25 Mayıs 1983 tarihinde Erenköy2de bulunan kendi evinde hayata gözlerini yummuştur. Büyük bir cenaze töreniyle Eyüp Sultan Mezarlığı’na defnedilmiştir.
Sanat Hayatı
Kayıtlara göre Necip Fazıl Kısakürek’in ilk şiiri Temmuz 1923’de Yeni Mecmua’da yayımlanan ‘’Kitabe’’ adlı şiiridir. Bu şiiri daha sonra ‘’Örümcek Ağı’’ adlı kitabında ‘’Bir Mezar Taşı’’ adıyla yer almıştır. 1939 yılına kadar birçok şiiri ve hikâyeleri Yeni Mecmua, Milli Mecmua, Hayat, Anadolu ve Varlık gibi dergilerde ve Cumhuriyet gazetesinde yayımlanmaya devam etmiştir. Özellikle Hayat dergisinde eserleri oldukça ses getirmiştir ve dikkat çekmiştir.
Necip Fazıl Kısakürek’ in Kaldırımlar adlı şiiri onun Kaldırımlar Şairi olarak anılmasını sağlamıştır.
Necip Fazıl Kısakürek’in Tohum adlı ilk tiyatro eseri 1935 yılında yayımlanmıştır. Tiyatroya ilgisinin sebebi usta oyuncu Muhsin Ertuğrul olmuştur. Ve Tohum adlı tiyatro eseri ayrıca Muhsin Ertuğrul tarafından sahnelenmiştir.
Necip Fazıl Kısakürek’in Abdülhakim Arvasi ile tanışması ile birlikte sanat anlayışı değişmiş ve eserlerine mistik ve dini konular ön plana çıkmaya başlamıştır. Ve buna ilişkin manevi derinliği ön planda olan Ağaç adlı dergiyi çıkarmıştır. Bu dergi Sabahattin Ali, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Kutsi Tecer ve birçok usta yazar ve şairi bir araya toplamıştır. Fakat bu derginin yeterli ilgiyi görmemesinden ve maddi imkânsızlıktan dolayı kapatılmak zorunda kalmıştır.
Daha sonra mistik ve metafizik konulu Bir Adam Yaratmak adlı tiyatro eserini yazar ve Muhsin Ertuğrul’un canlandırması ile birlikte oldukça beğeni kazanmış ve daha sonra yazdığı tiyatro eserleri birçok sahnede sahnelenmeye başlamıştır.
1943 yılında Büyük Doğu dergisini çıkarır ve aynı isimle bir siyasi bir cemiyet kurar. Bu derneğin başkanı olarak ülkenin çoğu yerinde konferanslar verir ve büyük kitleleri etrafında toplar. Bu yüzden farklı hükümetler tarafından tutuklanmış ve hapis cezasına çarptırılmıştır.
1950 yılından sonra edebiyat alanında çok verimli bir dönem geçirir. Eski kitaplarını yeniden düzenlemiş ve birçok eser vermeye devam etmiştir.
Edebi Kişiliği
Edebiyat hayatına hece ölçüsüyle başlayan Necip Fazıl Kısakürek özgün anlatımlarıyla hece şiirine özel bir anlam kazandırmıştır. Eserlerinde yer alan acıklı, dokunaklı his ve psikolojik derinlik şairin en dikkat çekici unsurlarındandır. Hem edebi hem de felsefi akımların özelliklerine şiirlerinde çokça rastlanmaktadır.
Şiirlerinin ağır basan teması korku olmuştur. Ve kendisinin Kaldırımlar Şairi olarak anılmasını sağlayan Kaldırımlar şiirinde korku teması oldukça net bir şekilde görülmektedir.
Eserlerinde mistik konulara, tasavvufa oldukça fazla yer vermiştir.
Necip Fazıl Kısakürek Eserleri
Necip Fazıl Kısakürek’in bütün eserlerinin kitaplaştırıldığı söylenemez. Necip Fazıl Kısakürek’ in ben önemli şiirleri Örümcek Ağı, Ben ve Ötesi, Çile, Kaldırımlar, Sonsuzluk Kervanı’dır.
Hikâye ve romanlarına ise Kafa Kâğıdı, Aynadaki Yalan, Hikâyelerim ve Meşum Yakut örnek verilebilir.
Neci Fazıl Kısakürek’in tiyatro alanında çokça eser verdiğini söylemiştim. Bunlardan en çok bilinenleri Bir Adam Yaratmak, Tohum, Künye, Sabır Taşı ve Siyah Pelerinli Adam’dır.
Ayrıca hatıra, deneme, fıkra, siyasi ve tarihi yazılar alanında da eserler vermiştir.