Bir diyet programına başlıyorsunuz. Artık kilo vermeyi kesin kafanıza koydunuz. Çok isteklisiniz. Diyete başladınız. Ancak aradan günler geçti ve diyetinizi hiç bozmadığınız halde hiç kilo veremediniz. Sinirleriniz bozuluyor. Kendinize güveniniz azalıyor ve ben neden kilo veremiyorum diye isyan etmeye başlıyorsunuz.
Bir başka durumda da yine aynı istek ve motivasyonla diyete başladınız. Ama bir türlü diyeti hiç bozmadan günün sonunu getiremiyorsunuz. Mutlaka bir sebepten dolayı diyetiniz bozuyorsunuz. Her zamanda diyeti bozduğunuz için bahaneleriniz , size göre haklı bahaneleriniz var. Hafif bir sabah kahvaltısından sonra akşama kadar hiçbir şey yemeden durabiliyorsunuz. Ama şaşılacak şekilde akşam bir türlü kendinize hakim olamıyorsunuz. Bir yiyeceğinize beş yiyorsunuz. Sürekli açsınız. Yemezseniz sinirleriniz bozulabiliyor. Artık iradesiz, kendine hakim olamayan bir insan olduğunuza kesinlikle karar verdiniz.
Bütün bunlar bazen kilo vermek için boşa kürek çekmekten ileri gidemeyebilir. Çünkü eğer önemli bir metabolik probleminiz var ise ne kadar diyet yaparsanız yapın kilo veremeyebileceğiniz gibi bu durum sürekli açlık hissedip yemek yemenizi de sağlayabilir. Asıl önemli sorun sizin bir metabolik probleminiz olup olmadığını anlayamayacak aşamada olmanızdır. Sağlığınızla ilgili her şey normaldir. Bütün kan sonuçlarınız normaldir, doktorunuz çok sağlıklı bir birey olduğunuzu söylemektedir. Yani şüphelenecek bir şey olmadığı gibi sizde o kadar inanmışsınızdır ki iradesiz olduğunuza. Ama ben istemesem yemiyorum. Mutlaka yemek yemem neden olacak bir bahane çıkıyor diye ısrarla ret ediyorsunuzdur.
Gelelim asıl söylemek istediğimizde. Şu an zayıflama merkezlerine başvuran insanların % 99’ u bu şikayetlerle geliyor ve en önemli sorunda bu şikayetlerine devam ederek programlarını bitirip gidiyor. Sonrası bildiğimiz tablo hızlı bir şekilde kiloları fazlası ile aynen yerine geliyor. Kilo verdiği süreç içinde de gerçekten çok zorlanıyor. Ne kadar profosyonel bir yardım alırsa alsın.
Bütün bu açılardan değerlendirdiğimizde; nedeni daha fazla açtığımızda ben diyorum ki bu kişilerin kesinlikle bir OGTT (oral glikoz tolerans testi) dediğimiz kapsamlı bir şeker yüklemesi yaptırmaları gerektiğidir. Bu konuda sadece açlık kan şekerine bakılması bizim için önemli bir veri sağlamıyor. Kişide eğer bozulmuş bir glikoz toleransı veya insülin direnci varsa ki bunun çok fazla bir belirtisi yoktur, diyete uysa bile kilo veremeyeceği gibi, bazı durumlarda da diyet yapmak istediği halde aşırı bir tüketime girebilir. OGTT 5 saatlik bir testtir. Bu testin nasıl yapılacağı ayrıntılı olarak hastaya anlatılmalıdır.
Bir başka durumda da yine aynı istek ve motivasyonla diyete başladınız. Ama bir türlü diyeti hiç bozmadan günün sonunu getiremiyorsunuz. Mutlaka bir sebepten dolayı diyetiniz bozuyorsunuz. Her zamanda diyeti bozduğunuz için bahaneleriniz , size göre haklı bahaneleriniz var. Hafif bir sabah kahvaltısından sonra akşama kadar hiçbir şey yemeden durabiliyorsunuz. Ama şaşılacak şekilde akşam bir türlü kendinize hakim olamıyorsunuz. Bir yiyeceğinize beş yiyorsunuz. Sürekli açsınız. Yemezseniz sinirleriniz bozulabiliyor. Artık iradesiz, kendine hakim olamayan bir insan olduğunuza kesinlikle karar verdiniz.
Bütün bunlar bazen kilo vermek için boşa kürek çekmekten ileri gidemeyebilir. Çünkü eğer önemli bir metabolik probleminiz var ise ne kadar diyet yaparsanız yapın kilo veremeyebileceğiniz gibi bu durum sürekli açlık hissedip yemek yemenizi de sağlayabilir. Asıl önemli sorun sizin bir metabolik probleminiz olup olmadığını anlayamayacak aşamada olmanızdır. Sağlığınızla ilgili her şey normaldir. Bütün kan sonuçlarınız normaldir, doktorunuz çok sağlıklı bir birey olduğunuzu söylemektedir. Yani şüphelenecek bir şey olmadığı gibi sizde o kadar inanmışsınızdır ki iradesiz olduğunuza. Ama ben istemesem yemiyorum. Mutlaka yemek yemem neden olacak bir bahane çıkıyor diye ısrarla ret ediyorsunuzdur.
Gelelim asıl söylemek istediğimizde. Şu an zayıflama merkezlerine başvuran insanların % 99’ u bu şikayetlerle geliyor ve en önemli sorunda bu şikayetlerine devam ederek programlarını bitirip gidiyor. Sonrası bildiğimiz tablo hızlı bir şekilde kiloları fazlası ile aynen yerine geliyor. Kilo verdiği süreç içinde de gerçekten çok zorlanıyor. Ne kadar profosyonel bir yardım alırsa alsın.
Bütün bu açılardan değerlendirdiğimizde; nedeni daha fazla açtığımızda ben diyorum ki bu kişilerin kesinlikle bir OGTT (oral glikoz tolerans testi) dediğimiz kapsamlı bir şeker yüklemesi yaptırmaları gerektiğidir. Bu konuda sadece açlık kan şekerine bakılması bizim için önemli bir veri sağlamıyor. Kişide eğer bozulmuş bir glikoz toleransı veya insülin direnci varsa ki bunun çok fazla bir belirtisi yoktur, diyete uysa bile kilo veremeyeceği gibi, bazı durumlarda da diyet yapmak istediği halde aşırı bir tüketime girebilir. OGTT 5 saatlik bir testtir. Bu testin nasıl yapılacağı ayrıntılı olarak hastaya anlatılmalıdır.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link , görmek için
Giriş yap veya üye ol.