iltasyazilim
FD Üye
Nefretin gözleri makalesi,dehşet ile ilgili yazılar,nefret edilen şey yazıları,nefret edilen şey sözleri
Nefretin gözleri
Nefretin gözleri karanlığa bakar Yerinden fırlamış çakıl taşı gibi parlamasına bakmayın siz o kadar,bir adım önünü göremez Karanlıkta doğar, karanlıkta büyür, karanlıkta ölür Bedenini yıkamak için kirli ırmaklar arar
Nefretin gözleri sevgisizliğe kapı açar Sinsi bir yılan gibi uykuya dalar, muhatabının en zayıf derhal zehrini insafsızca salar Sonra hiçbir şey olmamış gibi gömleğini çıkarıp hoş kokular yayar
Nefretin gözleri intikam ateşi yakar Yusuf ’u karanlık kuyuya atarken kalbinde fırtınalar kopan kadınların şahitliğine soyunan yargıçlar, yaratıcının yolunda yürüdüklerine inanırlar Kendi haksızlıklarını örtmek için hak terazisini dilsiz kılarlar
Nefretin gözleri merhametli kalpleri avlar Kadifeden yumuşak kalplere kocaman tırnaklarını batırırlar Kin ve haset tohumu ekip sularlar Hasat zamanı gelince ziyana uğrayacaklarını bilemez bunlar
Nefretin gözleri nefsine tapar İntikam duygusuyla yanıp tutuştuğu halde, kibarlık numarasını kalbinde saklar Kendi elleriyle yaptıkları putlara taparlar, acıktıklarında en görkemli sofralar kurarlar, büyük bir iştahla kendi putlarını yiyerek günah çıkarırlar
Nefretin gözleri kinini içinde saklar Fakrı zaruret içinde sanırsın onları, ölü sandığın aniden bitmiş doğarlar En çelimsiz anlarında kirli eleriyle hasımlarını boğarlar Bukalemun gibi bin renk değiştirseler de her zaman birbirine benziyorlar
Nefretin gözleri sağaltan eczayı bozar En tehlikeli virüslerle damarlarda dolaşırlar, ölümcül zehirlerini akıtırlar, sonradan kalkar hiçbir şey olmamış gibi hitabe atarlar; dillerinden kesin, çok yalancılar
Nefretin gözleri yeniden avını arar Her türlü ihtimali hesap ederek planlar kurarlar, atış vakti geldi mi zehirli oklarını taktıkları kınından çıkarıp hedefe atarlar Mazluma acımazlar, bütün zalimler birbirlerine benziyorlar
Nefretin gözleri ışığı gördüğünde solar Meryem ’e iftira atmakla kalmaz, suçuna müşterek bulmak için günahkâr arar İsa ’ya acı çektirdiği halde, en sadık havari rolü yapar Mağaraya sığınan yarasalar kadar kahramanlar
Nefretin gözleri cevabı olmayan sorular sorar Tarihi bitmiş yazan kahramanlar biziz diyorlar, hâlbuki düşmanlarla işbirlikçilik yaparlar İnandıkları değerleri yoktur, değişmez bir noktada durmazlar Âdem ’den beri ayıp kefeniyle mezarları doldurur bu adamlar
Nefretin gözleri ağlamaz sonsuza kadar Şefkatle büyüyen çocukların gökyüzünde uçurdukları kuşlara tuzak kurarlar Kalemleri ve kitapları yoktur; sevgiyi katleder, bütünü bozarlar Hoyratlıklarından usanmıştır gökyüzündeki yıldızlar
Nefretin gözleri yalana umut bağlar Dörtnala koşan atları kıskanıp kaplumbağalarla bir olurlar Seslerinin fazla çıkmasına bakmayın, sahiden çok yalnızdırlar, savaş davuluna benziyorlar Meydanlarda söylev atmalarına aldanmayın, ey ırk! Nefretin gözleri kördür, kıyamete değin…
Alıntıdır *
Nefretin gözleri
Nefretin gözleri karanlığa bakar Yerinden fırlamış çakıl taşı gibi parlamasına bakmayın siz o kadar,bir adım önünü göremez Karanlıkta doğar, karanlıkta büyür, karanlıkta ölür Bedenini yıkamak için kirli ırmaklar arar
Nefretin gözleri sevgisizliğe kapı açar Sinsi bir yılan gibi uykuya dalar, muhatabının en zayıf derhal zehrini insafsızca salar Sonra hiçbir şey olmamış gibi gömleğini çıkarıp hoş kokular yayar
Nefretin gözleri intikam ateşi yakar Yusuf ’u karanlık kuyuya atarken kalbinde fırtınalar kopan kadınların şahitliğine soyunan yargıçlar, yaratıcının yolunda yürüdüklerine inanırlar Kendi haksızlıklarını örtmek için hak terazisini dilsiz kılarlar
Nefretin gözleri merhametli kalpleri avlar Kadifeden yumuşak kalplere kocaman tırnaklarını batırırlar Kin ve haset tohumu ekip sularlar Hasat zamanı gelince ziyana uğrayacaklarını bilemez bunlar
Nefretin gözleri nefsine tapar İntikam duygusuyla yanıp tutuştuğu halde, kibarlık numarasını kalbinde saklar Kendi elleriyle yaptıkları putlara taparlar, acıktıklarında en görkemli sofralar kurarlar, büyük bir iştahla kendi putlarını yiyerek günah çıkarırlar
Nefretin gözleri kinini içinde saklar Fakrı zaruret içinde sanırsın onları, ölü sandığın aniden bitmiş doğarlar En çelimsiz anlarında kirli eleriyle hasımlarını boğarlar Bukalemun gibi bin renk değiştirseler de her zaman birbirine benziyorlar
Nefretin gözleri sağaltan eczayı bozar En tehlikeli virüslerle damarlarda dolaşırlar, ölümcül zehirlerini akıtırlar, sonradan kalkar hiçbir şey olmamış gibi hitabe atarlar; dillerinden kesin, çok yalancılar
Nefretin gözleri yeniden avını arar Her türlü ihtimali hesap ederek planlar kurarlar, atış vakti geldi mi zehirli oklarını taktıkları kınından çıkarıp hedefe atarlar Mazluma acımazlar, bütün zalimler birbirlerine benziyorlar
Nefretin gözleri ışığı gördüğünde solar Meryem ’e iftira atmakla kalmaz, suçuna müşterek bulmak için günahkâr arar İsa ’ya acı çektirdiği halde, en sadık havari rolü yapar Mağaraya sığınan yarasalar kadar kahramanlar
Nefretin gözleri cevabı olmayan sorular sorar Tarihi bitmiş yazan kahramanlar biziz diyorlar, hâlbuki düşmanlarla işbirlikçilik yaparlar İnandıkları değerleri yoktur, değişmez bir noktada durmazlar Âdem ’den beri ayıp kefeniyle mezarları doldurur bu adamlar
Nefretin gözleri ağlamaz sonsuza kadar Şefkatle büyüyen çocukların gökyüzünde uçurdukları kuşlara tuzak kurarlar Kalemleri ve kitapları yoktur; sevgiyi katleder, bütünü bozarlar Hoyratlıklarından usanmıştır gökyüzündeki yıldızlar
Nefretin gözleri yalana umut bağlar Dörtnala koşan atları kıskanıp kaplumbağalarla bir olurlar Seslerinin fazla çıkmasına bakmayın, sahiden çok yalnızdırlar, savaş davuluna benziyorlar Meydanlarda söylev atmalarına aldanmayın, ey ırk! Nefretin gözleri kördür, kıyamete değin…
Alıntıdır *