iltasyazilim
FD Üye
NEFSİ EMMÂRE
Kötülüğü ve şerri şiddetle emreden nefis Allah Teâlâ, Kur'anı Kerim'de Yusuf (as)'ın dilinden nefsin kötülükleri işlemeyi, heva ve hevesi doğrultusunda Allah'ın emirlerine muhalefet etmeyi arzuladığını ve sahibini buna yönelmek için zorladığını bildirmektedir: (Yusuf), nefsimi temize çıkaramam Çünkü Rabbimin acıyıp koruduğu hariç, nefis aşırı şekilde kötülüğü emredicidir(Yusuf 1253)
Gerçekte insan nefsi tek bir şeydir Ancak o çeşitli sıfatlarla nitelenmektedir Dünyaya olan bağlılıklardan kurtulup ilâhî âleme yöneldiği zaman nefis, nefsi mutmainneolarak adlandırılır Şehvete tabi olup üzerine gazap hakim olduğu zaman da nefis, sahibine kötülükleri işlemeyi emreder Bu nefsin tabiatından olan bir durumdur (Fahreddin erRâzî, Tefsirul Kebîr, XVIII, 157)
Taberî; kötülüğü emreden nefis, insanların tamamına ait olan nefistirdemektedir Onun arzusunun Allah Teâlâ'nın rızası olmayan şeylere yönelmek olduğunu ve Allah'ın kullarından rahmet etmeyi dilediği kimselerin dışında kalanların nefsin bu yönlendirmesinden kurtulamayacağını söylemektedir (İbn Cerir etTaberî, Tefsir, Mısır 1968, XIII, 1)
Râzî, ayetteki Rabbımın acıyıp koruduğu müstesnaifadesine dayanarak, taat ve imanın Allah Teâlâ'dan geldiğini ve nefsin, O'nun rahmeti olmadan kötülüklerden vazgeçmesinin sözkonusu olmadığını söylemektedir (Râzî, aynı yer)
Nefsi emmârenin, Yusuf (as) tarafından kullanılış tarzı, iyi ve kötü bûtûn insanların nefislerinin kötü şeylere yönelme istidadında olduğunu ortaya koymaktadır Çünkü bir peygamber olan ve bu sebeple günahlardan temizlenmiş bulunan Yusuf (as)
Ben nefsimi temize çıkarmıyorum Çünkü nefis kötülüğü emredicidirdiyor Dolayısıyla kötülüğü şiddetli arzulama, nefsin tabiatındandır Ancak Allah'ın emirlerine yönelen ve böylece ilahi rahmetin gölgesi altına sığınan kimseler, nefsin arzuladığı şeyleri işlemekten sakınırlar İyiliğe yönelen kimselerin üzerinde nefsin yaptırım gücü azalır Belirli bir aşamadan sonra ise, kalbe yönlendirici hiç bir tesiri olmayan gelip geçici düşüncelerden ibaret kalır Zira Yusuf (as) Mısır azizinin karısının kendisini çağırdığı zaman onun çağrısına cevap vermemiş ve böyle bir kötülükten Allah'a sığınmıştı Ve aslında nefsinin, tabiatından kaynaklanan bir özelliği olarak bu çağrıya cevap vermesini telkin ettiğini itiraf etmektedir: Ben nefsimi temize çıkarmıyorumAncak bu sadece bir dürtü olarak kaldığı ve Rabbine sığınıp bu dürtüye iltifat etmediği için bir zararının dokunması sözkonusu olmamıştır
Bazı müfessirlerin, Bununla beraber ben nefsimi temize çıkarmıyorum Çünkü nefis kötülüğü emredicidirsözünü azizin karısına atfetmeleri, durumu değiştirmez (bk İbn Kesir, Tefsirul Kur'anilAzim, İstanbul 1985, IV, 320) Zira Allah Teâlâ, sarfedilmiş olan bu sözü Hz Muhammed (sas)'e ayet olarak gönderirken, nefsin tabiatında kötülük işlemeye meylin var olduğunu da bildirmiş olmaktadır
Kötülüğü ve şerri şiddetle emreden nefis Allah Teâlâ, Kur'anı Kerim'de Yusuf (as)'ın dilinden nefsin kötülükleri işlemeyi, heva ve hevesi doğrultusunda Allah'ın emirlerine muhalefet etmeyi arzuladığını ve sahibini buna yönelmek için zorladığını bildirmektedir: (Yusuf), nefsimi temize çıkaramam Çünkü Rabbimin acıyıp koruduğu hariç, nefis aşırı şekilde kötülüğü emredicidir(Yusuf 1253)
Gerçekte insan nefsi tek bir şeydir Ancak o çeşitli sıfatlarla nitelenmektedir Dünyaya olan bağlılıklardan kurtulup ilâhî âleme yöneldiği zaman nefis, nefsi mutmainneolarak adlandırılır Şehvete tabi olup üzerine gazap hakim olduğu zaman da nefis, sahibine kötülükleri işlemeyi emreder Bu nefsin tabiatından olan bir durumdur (Fahreddin erRâzî, Tefsirul Kebîr, XVIII, 157)
Taberî; kötülüğü emreden nefis, insanların tamamına ait olan nefistirdemektedir Onun arzusunun Allah Teâlâ'nın rızası olmayan şeylere yönelmek olduğunu ve Allah'ın kullarından rahmet etmeyi dilediği kimselerin dışında kalanların nefsin bu yönlendirmesinden kurtulamayacağını söylemektedir (İbn Cerir etTaberî, Tefsir, Mısır 1968, XIII, 1)
Râzî, ayetteki Rabbımın acıyıp koruduğu müstesnaifadesine dayanarak, taat ve imanın Allah Teâlâ'dan geldiğini ve nefsin, O'nun rahmeti olmadan kötülüklerden vazgeçmesinin sözkonusu olmadığını söylemektedir (Râzî, aynı yer)
Nefsi emmârenin, Yusuf (as) tarafından kullanılış tarzı, iyi ve kötü bûtûn insanların nefislerinin kötü şeylere yönelme istidadında olduğunu ortaya koymaktadır Çünkü bir peygamber olan ve bu sebeple günahlardan temizlenmiş bulunan Yusuf (as)
Ben nefsimi temize çıkarmıyorum Çünkü nefis kötülüğü emredicidirdiyor Dolayısıyla kötülüğü şiddetli arzulama, nefsin tabiatındandır Ancak Allah'ın emirlerine yönelen ve böylece ilahi rahmetin gölgesi altına sığınan kimseler, nefsin arzuladığı şeyleri işlemekten sakınırlar İyiliğe yönelen kimselerin üzerinde nefsin yaptırım gücü azalır Belirli bir aşamadan sonra ise, kalbe yönlendirici hiç bir tesiri olmayan gelip geçici düşüncelerden ibaret kalır Zira Yusuf (as) Mısır azizinin karısının kendisini çağırdığı zaman onun çağrısına cevap vermemiş ve böyle bir kötülükten Allah'a sığınmıştı Ve aslında nefsinin, tabiatından kaynaklanan bir özelliği olarak bu çağrıya cevap vermesini telkin ettiğini itiraf etmektedir: Ben nefsimi temize çıkarmıyorumAncak bu sadece bir dürtü olarak kaldığı ve Rabbine sığınıp bu dürtüye iltifat etmediği için bir zararının dokunması sözkonusu olmamıştır
Bazı müfessirlerin, Bununla beraber ben nefsimi temize çıkarmıyorum Çünkü nefis kötülüğü emredicidirsözünü azizin karısına atfetmeleri, durumu değiştirmez (bk İbn Kesir, Tefsirul Kur'anilAzim, İstanbul 1985, IV, 320) Zira Allah Teâlâ, sarfedilmiş olan bu sözü Hz Muhammed (sas)'e ayet olarak gönderirken, nefsin tabiatında kötülük işlemeye meylin var olduğunu da bildirmiş olmaktadır