iltasyazilim
FD Üye
NEFS TEZKİYESİ
Nefs tezkiyesi nev’i şahsına münhasır bir biçimlenmedir, bir güzelleşmedir Bir muhteva yenilemek, güzel bir muhtevaya kavuşmaktır Nefsin afetlerinden kurtulup ruhun hasletlerini nefsin eskiden afetlerle dolu olan kalbine yerleştirmektir Yarıdan fazla yerleştirmeyi hedef alır Ne olmuştu? Kalbinde 7 tane şart tamamlanmıştı Allahû Tealâ ekinneti almıştı (1), ihbat koymuştu (2), kalbin nur kapısını Allah’a çevirmişti (3), göğsünden kalbine nur yolu açmıştı (4), mürşide ulaştığı gün kalbin mührünü açmıştı (5), kalbin içindeki küfür kelimesini dışarı almıştı (6), kalbin içine “îmânı yazmıştı (7) 7 tane kalp şartına sahip olan bir insan var şimdi karşımızda Ve o kişi nefs tezkiyesine başlıyor, zikir yapıyor “Allah, Allah, Allah diye Allah’ı zikrediyor, zikredince bakınız neler oluyor:
O kişi zikre başladığı anda Allah’ın katından rahmetle fazl ve rahmetle salâvât adlı iki grup nur geliyor Rahmetle fazl (Nisa175’de) anlatılıyor Allahû Tealâ diyor ki;
“Fe’emmelleziyne âmenû billâhi va’tesamû bihî feseyüdhilühüm fiy rahmetin minhü ve fadlın ve yehdiyhim ileyhi sırâtân müstekıymâ
Kim Allah’a (ulaşmayı dilerse) âmenû olursa ve Allah’a sarılmayı dilerse Allah onu kendinden bir rahmetin ve fazlın içine koyar ve onu kendisine ulaştıran Sıratı Müstakiym’e iletir (Yani onlar zikir yaptıkları zaman Allah rahmetiyle fazlını o kişinin kalbine gönderir) Ve onları Allah’a ulaştıran Sıratı Müstakiym’e ulaştırır
Bir kişi mürşidine ulaşırsa, hidayete erecekse o zaman Bakara Suresinin 157 âyeti kerimesi geçerli
“Ülâike aleyhim salâvâtün min rabbihim ve rahmetün ve ülâike hümülmühtedün
Onlar; (dünya hayatında Allah'a döneceklerini bilenler var ya) Rab'lerinden salâvât ve rahmet onların üzerinedir İşte onlar; hidayete ermiş olanlardır
Neydi Nisa175’deki olay? Rahmetle fazl İki nur Bakara157’deki ne? Rahmetle salâvât Gene iki nur Dört nur oldu ama rahmet müşterek Rahmetler kargo uçağıdırlar, fazlı taşırlar ve salâvâtı taşırlar, onları bırakırlar kalbe Dönerlerken de nefsin kalbinin içindeki karanlıkları Rabbanî kapıdan dışarı çıkarıp yokluğa atarlar
Sevgili okuyucular, işte zikir yapıyorsunuz Allah’ın katından rahmet geliyor fazılla birlikte Rahmet geliyor salâvâtla birlikte göğsünüze Göğsünüzden kalbinize ulaşan yolu geçiyorlar Kalbinizin mührü artık açık ve hareketli hale gelmiş Mührün üzerine baskı yapan rahmetle fazl ve rahmetle salâvât mührü kalbinizin alt boyutuna, zülmanî kapıya doğru itiyor, zülmanî kapıyı kapatıyor Rahmetin, fazlın ve salâvâtın bu mühür üzerindeki baskısı mührü başka bir tarafa kımıldatmıyor Mühür orada zikir devam ettiği sürece kalıyor ve kaldığı sürece, şeytanın karanlıkları aşağıdan baskı yapıyorlar ama nafile Allah’ın üç grup nuru, enerjisi önlüyor karanlıkların kalbin içine girmesini Zikir boyunca hiçbir karanlık o kalbin içine giremez Kalpteki mevcut karanlıklara gelince, rahmet partikülleri fazlı ve salâvâtı kalbe bıraktıktan sonra dönerlerken geri kalan karanlıkları da alıyorlar, kalpten çıkartıyorlar 34 dakikalık bir zaman diliminde nefsin kalbinde hiçbir karanlık kalmıyor Nefsin kalbi tamamen Allah’ın nurlarıyla doluyor Peki buradaki işlem ne sevgili okuyucular? İşleme dikkat edin “Îmân kelimesi bir cazibe merkezidir Allahû Tealâ Hucurat Suresinin 7 âyeti kerimesinde diyor ki;
“Va’lemû enne fiyküm resûlallah, lev yütıy'uküm fiy kesiyrin minel’emri le'anittüm, ve lâkinnallahe habbebe ileykümül’iymâne ve zeyyenehü fiy kulûbiküm, ve kerrehe ileykümülküfre velfüsûka vel'ısyân, ülâike hümürrâşidûn
Bilin ki, içinizde Allah'ın Resûl’ü var, şâyet emirlerin çoğunda size uysaydı lânetlenirdiniz Fakat Allah size îmânı sevdirdi, kalplerinizde onu (îmânı) müzeyyen kıldı (fazılları îmân kelimesinin etrafında toplayarak kalbinizi tamamen nurla doldurdu) Size küfrü, fıskı, ve isyanı kerih gösterdi İşte onlar İRŞAD’a ulaşanlardır
Kalpleri “îmân kelimesiyle tezyin edilenler Süslenenler, tertemiz kılınanlar Dikkat edin, kalpteki nurlanmayı sadece îmân kelimesi sağlayabiliyor “Îmân kelimesi bir cazibe merkezi, bir çekim merkezidir Nasıl bir mıknatıs karşısındaki madeni cisimleri kendisine doğru çekiyorsa, bir çekim alanının sahibi ise, manyetik alan sahibi ise; îmân kelimesi de bir manyetik alan sahibidir, fazl’a karşı Fazıllar insan ruhunun hasletlerinin bir uzantısıdır ve aynıdır Eğer ruhtan geliyor olsalardı adları fazl olmayacaktı, haslet olacaktı Ama Allah’ın katından geldikleri için, aynı özelliğe sahip olmalarına rağmen, isimleri fazıllar
Nefs tezkiyesi nev’i şahsına münhasır bir biçimlenmedir, bir güzelleşmedir Bir muhteva yenilemek, güzel bir muhtevaya kavuşmaktır Nefsin afetlerinden kurtulup ruhun hasletlerini nefsin eskiden afetlerle dolu olan kalbine yerleştirmektir Yarıdan fazla yerleştirmeyi hedef alır Ne olmuştu? Kalbinde 7 tane şart tamamlanmıştı Allahû Tealâ ekinneti almıştı (1), ihbat koymuştu (2), kalbin nur kapısını Allah’a çevirmişti (3), göğsünden kalbine nur yolu açmıştı (4), mürşide ulaştığı gün kalbin mührünü açmıştı (5), kalbin içindeki küfür kelimesini dışarı almıştı (6), kalbin içine “îmânı yazmıştı (7) 7 tane kalp şartına sahip olan bir insan var şimdi karşımızda Ve o kişi nefs tezkiyesine başlıyor, zikir yapıyor “Allah, Allah, Allah diye Allah’ı zikrediyor, zikredince bakınız neler oluyor:
O kişi zikre başladığı anda Allah’ın katından rahmetle fazl ve rahmetle salâvât adlı iki grup nur geliyor Rahmetle fazl (Nisa175’de) anlatılıyor Allahû Tealâ diyor ki;
“Fe’emmelleziyne âmenû billâhi va’tesamû bihî feseyüdhilühüm fiy rahmetin minhü ve fadlın ve yehdiyhim ileyhi sırâtân müstekıymâ
Kim Allah’a (ulaşmayı dilerse) âmenû olursa ve Allah’a sarılmayı dilerse Allah onu kendinden bir rahmetin ve fazlın içine koyar ve onu kendisine ulaştıran Sıratı Müstakiym’e iletir (Yani onlar zikir yaptıkları zaman Allah rahmetiyle fazlını o kişinin kalbine gönderir) Ve onları Allah’a ulaştıran Sıratı Müstakiym’e ulaştırır
Bir kişi mürşidine ulaşırsa, hidayete erecekse o zaman Bakara Suresinin 157 âyeti kerimesi geçerli
“Ülâike aleyhim salâvâtün min rabbihim ve rahmetün ve ülâike hümülmühtedün
Onlar; (dünya hayatında Allah'a döneceklerini bilenler var ya) Rab'lerinden salâvât ve rahmet onların üzerinedir İşte onlar; hidayete ermiş olanlardır
Neydi Nisa175’deki olay? Rahmetle fazl İki nur Bakara157’deki ne? Rahmetle salâvât Gene iki nur Dört nur oldu ama rahmet müşterek Rahmetler kargo uçağıdırlar, fazlı taşırlar ve salâvâtı taşırlar, onları bırakırlar kalbe Dönerlerken de nefsin kalbinin içindeki karanlıkları Rabbanî kapıdan dışarı çıkarıp yokluğa atarlar
Sevgili okuyucular, işte zikir yapıyorsunuz Allah’ın katından rahmet geliyor fazılla birlikte Rahmet geliyor salâvâtla birlikte göğsünüze Göğsünüzden kalbinize ulaşan yolu geçiyorlar Kalbinizin mührü artık açık ve hareketli hale gelmiş Mührün üzerine baskı yapan rahmetle fazl ve rahmetle salâvât mührü kalbinizin alt boyutuna, zülmanî kapıya doğru itiyor, zülmanî kapıyı kapatıyor Rahmetin, fazlın ve salâvâtın bu mühür üzerindeki baskısı mührü başka bir tarafa kımıldatmıyor Mühür orada zikir devam ettiği sürece kalıyor ve kaldığı sürece, şeytanın karanlıkları aşağıdan baskı yapıyorlar ama nafile Allah’ın üç grup nuru, enerjisi önlüyor karanlıkların kalbin içine girmesini Zikir boyunca hiçbir karanlık o kalbin içine giremez Kalpteki mevcut karanlıklara gelince, rahmet partikülleri fazlı ve salâvâtı kalbe bıraktıktan sonra dönerlerken geri kalan karanlıkları da alıyorlar, kalpten çıkartıyorlar 34 dakikalık bir zaman diliminde nefsin kalbinde hiçbir karanlık kalmıyor Nefsin kalbi tamamen Allah’ın nurlarıyla doluyor Peki buradaki işlem ne sevgili okuyucular? İşleme dikkat edin “Îmân kelimesi bir cazibe merkezidir Allahû Tealâ Hucurat Suresinin 7 âyeti kerimesinde diyor ki;
“Va’lemû enne fiyküm resûlallah, lev yütıy'uküm fiy kesiyrin minel’emri le'anittüm, ve lâkinnallahe habbebe ileykümül’iymâne ve zeyyenehü fiy kulûbiküm, ve kerrehe ileykümülküfre velfüsûka vel'ısyân, ülâike hümürrâşidûn
Bilin ki, içinizde Allah'ın Resûl’ü var, şâyet emirlerin çoğunda size uysaydı lânetlenirdiniz Fakat Allah size îmânı sevdirdi, kalplerinizde onu (îmânı) müzeyyen kıldı (fazılları îmân kelimesinin etrafında toplayarak kalbinizi tamamen nurla doldurdu) Size küfrü, fıskı, ve isyanı kerih gösterdi İşte onlar İRŞAD’a ulaşanlardır
Kalpleri “îmân kelimesiyle tezyin edilenler Süslenenler, tertemiz kılınanlar Dikkat edin, kalpteki nurlanmayı sadece îmân kelimesi sağlayabiliyor “Îmân kelimesi bir cazibe merkezi, bir çekim merkezidir Nasıl bir mıknatıs karşısındaki madeni cisimleri kendisine doğru çekiyorsa, bir çekim alanının sahibi ise, manyetik alan sahibi ise; îmân kelimesi de bir manyetik alan sahibidir, fazl’a karşı Fazıllar insan ruhunun hasletlerinin bir uzantısıdır ve aynıdır Eğer ruhtan geliyor olsalardı adları fazl olmayacaktı, haslet olacaktı Ama Allah’ın katından geldikleri için, aynı özelliğe sahip olmalarına rağmen, isimleri fazıllar