Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Nefse Hâkimiyette Gıda Unsuru

Nefse Hâkimiyette Gıda Unsuru

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Tasavvufun temel esaslarından birisi “az yemek anlamındaki “kılleti taamdır
Çok yemek, maddî bedenimize zarar verdiği gibi, manevî hayatımıza da zarar verir

İnsan tıka basa yediğinde,
* Kalpten Allah korkusu gider
* İnsanları tok zannettiğinden, onlara acıma duygusu kalmaz; çünkü tok, açın hâlinden anlamaz
* İbadetler ona zor gelir
* Hikmetli sözler duysa fazla etkilenmez, en hikmetli konuşmaları bile esneyerek dinler
* İnsanlara öğüt verdiğinde tesir gücü azalır
* Hastalıklara daha kolay yakalanır
* Nefis azgınlaşır, kalbin ve aklın sözlerini dinlemez
* şehvanî istekler kuvvetlenir
* Uyku galebe eder Amel ve taatte değerlendirebileceği nice saat, ölümü ve yokluğu andıran uykuyla geçer

Hz Peygamber (asm), Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutardı Ayrıca, her kamerî ayın 131415 günlerinde oruçlu olurdu Recep ve şaban ayları geldiğinde daha ziyade oruçlu olmaya gayret ederdi Zaten oruçlu olmadığı zamanlarda da fazla yemezdi Evinde aylarca duman tütmediği olurdu

Hz Peygamber, midenin üçe ayrılmasını tavsiye eder: Üçte biri yemeğe, üçte biri suya, üçte biri havaya

“Acıkmadan yememek ve doymadan kalkmak, nefse hâkimiyette ihmal edilmemesi gereken önemli bir düsturdur

Ramazan ayını görkemli iftar sofralarıyla âdeta “yeme ayına çeviren günümüz Müslüman’ı, ruh ve bedenin senelik bakım ayından istifadesini azaltmaktadır

Günümüzde lezzetli yemeklerle nefisler şımartılmış, söz dinlemez hâle getirilmiştir Hemen bütün mistik akımlarda ortak bir değer olan “kılleti taama, günümüz insanı son derece muhtaçtır

Evliya menkıbelerinde, bir zeytinle 40 gün idare eden zatların hikâyelerini okuruz Sabah kahvaltısında, peynirreçel gibi gıdaların yanında 40 zeytin yiyen birisi, belki de bu menkıbeleri şüpheyle karşılar Fakat şurası unutulmamalıdır ki insan, ruh ve kalbin hayat mertebesine girince bir nevi melekleşir, maddî gıdalara olan ihtiyacı minimum seviyeye iner Ayrıca şu da göz ardı edilmemelidir:

Atomdaki enerji açığa çıktığında, idrak ve hayallerimizin çok ötesinde bir enerjiyle karşılaşırız Kimbilir, böyle zatlar için de benzeri bir durum söz konusu olabilir

Nefis Terbiyesi isimli kitabından



Şadi Eren (DoçDr)
 

Similar threads

İnsanın dünyâ ve ukbâ saâdeti, hayatında ruh ve beden âhengini temin edebilmesiyle mümkündür Bedenin maddî gıdâya ihtiyacı olduğu gibi, rûhun da mânevî gıdâya ihtiyacı vardır Rûhun en feyizli gıdâsı ise “hikmettir Hikmet ehlinin söz ve davranışlarını tefekkür etmek, tıpkı bereketli nisan...
Cevaplar
0
Görüntüleme
174
858,497Konular
982,013Mesajlar
29,997Kullanıcılar
dhskdjdSon üye
Üst Alt