iltasyazilim
FD Üye
nene hatun kimdir özetle anlatırmısınız
NENE HATUN
Erzurum'daki Aziziye Tabyası'nın savunulmasında çalışarak adını tarihe yazdıran Türk kadınıdır Aziziye savunmasına 20 yaşlarında genç bir gelinken, minik yaştaki oğlunu ve 3 aylık kızını evde bırakarak katılmıştır
Nene Hatun 1857 yılında Erzurum'da doğdu1877 yılında 8 Kasım'ı 9 Kasım'a bağlayan gece, Osmanlı vatandaşı olan Ermeni çeteleri Erzurum'un Aziziye Tabyası'na girmeyi başarmışlardıTabyayı koruyan Türk askerlerini uykuda yakalayıp kılıçtan geçirdiler Baskından zarar görmüş olarak kurtulan bir er haberi Erzurumlulara ulaştırdı
Nene Hatun o günleri özetle şöyle anlatmıştır:
Ağabeyim Hasan cepheden ağır zarar görmüş olarak bir gece önce eve gelmişti Bir yanlamasına ona bakarken, bir yanlamasına da 3 aylık çocuğumu emziriyordum Kardeşim o gece kollarımın arasında öldü Sabaha aleyhinde minarelerden 'Moskof Aziziye'ye girdi' diye haykırışlar başlayınca, kardeşimin alnını öpüp, 'Seni öldüreni öldüreceğim' diye and içtim Yavrumu Allah'a emanet ettikten daha sonra, ağabeyimin tüfeğini ve satırımı alıp dışarı fırladım Sel gibi Aziziye'ye akıyorduk Tabyanın mazgallarından düşman vefat yağdırıyordu Düşmanda iyi tabanca vardı, bizde de iman İleri atıldım Dadaşlar arasına karıştım Satırım durmadan kalkıp iniyordu
Diğer bir hikâyesinde cepheye babası kardeşi ve kayınbiraderi gider Onlar gittikten derhal sonra Türkleri kılıçtan geçirmişler haberini alır ve ufak oğlunu bırakarak evden cepheye doğru yol alır Cephede ilk olarak babasının sonra kayınbiraderinin ve kardeşinin cesedini gördükten sonradan eve geri döner ve bıraktığı 3 aylık oğlunun karnının ermeni askerleri tarafından deşilmiş olduğunu görür Eline bir keskin bir budama makası alıp evden dışarı çıkar ve 17 ermeni askerini öldürür
Tabya'nın geri alınmasının gerisinde, arasında Nene Hâtun'un da bulunduğu yaralıların tedâvisine başlandı Lakin bu sırada Nene Hâtun yaralı olmasına rağmen diğer yaralıların tedavisini yerine getirmek için çalışmıştır Nene Hâtun bu özverisiyle tanınıp, saygı ile sevilmiştir
Nene Hatun'un vatan için gece başlayan mücâdelesi, tüm düşman Erzurum'dan kovuluncaya dek devam etti Erzurum'un her karış toprağında cephâne taşıyarak, yaralılara hemşirelik yaparak, yemek pişirerek, su dağıtarak, hizmetten hizmete koşarak destanlaştı
Ölümünden bir yıl önce kendisini ziyaret eden NATO'da görevli Amerikalı subayın bir sorusuna: Ben o zaman gereken şeyi yapmıştım Bugün de icabında benzer şeyi yaparımcevabını vermişti
98 sene yaşadığı Erzurum'da 22 Mayıs 1955'de zatürre hastalığından dolayı 98 yaşında vefat etmiştir Nene Hatun, kurtuluş mücadelesini verdiği Aziziye Tabyası'na defnedilmiştir Türk Kadınlar Birliği tarafından ölümünden birkaç ay önce yılın annesi seçilmiştir *
NENE HATUN
Erzurum'daki Aziziye Tabyası'nın savunulmasında çalışarak adını tarihe yazdıran Türk kadınıdır Aziziye savunmasına 20 yaşlarında genç bir gelinken, minik yaştaki oğlunu ve 3 aylık kızını evde bırakarak katılmıştır
Nene Hatun 1857 yılında Erzurum'da doğdu1877 yılında 8 Kasım'ı 9 Kasım'a bağlayan gece, Osmanlı vatandaşı olan Ermeni çeteleri Erzurum'un Aziziye Tabyası'na girmeyi başarmışlardıTabyayı koruyan Türk askerlerini uykuda yakalayıp kılıçtan geçirdiler Baskından zarar görmüş olarak kurtulan bir er haberi Erzurumlulara ulaştırdı
Nene Hatun o günleri özetle şöyle anlatmıştır:
Ağabeyim Hasan cepheden ağır zarar görmüş olarak bir gece önce eve gelmişti Bir yanlamasına ona bakarken, bir yanlamasına da 3 aylık çocuğumu emziriyordum Kardeşim o gece kollarımın arasında öldü Sabaha aleyhinde minarelerden 'Moskof Aziziye'ye girdi' diye haykırışlar başlayınca, kardeşimin alnını öpüp, 'Seni öldüreni öldüreceğim' diye and içtim Yavrumu Allah'a emanet ettikten daha sonra, ağabeyimin tüfeğini ve satırımı alıp dışarı fırladım Sel gibi Aziziye'ye akıyorduk Tabyanın mazgallarından düşman vefat yağdırıyordu Düşmanda iyi tabanca vardı, bizde de iman İleri atıldım Dadaşlar arasına karıştım Satırım durmadan kalkıp iniyordu
Diğer bir hikâyesinde cepheye babası kardeşi ve kayınbiraderi gider Onlar gittikten derhal sonra Türkleri kılıçtan geçirmişler haberini alır ve ufak oğlunu bırakarak evden cepheye doğru yol alır Cephede ilk olarak babasının sonra kayınbiraderinin ve kardeşinin cesedini gördükten sonradan eve geri döner ve bıraktığı 3 aylık oğlunun karnının ermeni askerleri tarafından deşilmiş olduğunu görür Eline bir keskin bir budama makası alıp evden dışarı çıkar ve 17 ermeni askerini öldürür
Tabya'nın geri alınmasının gerisinde, arasında Nene Hâtun'un da bulunduğu yaralıların tedâvisine başlandı Lakin bu sırada Nene Hâtun yaralı olmasına rağmen diğer yaralıların tedavisini yerine getirmek için çalışmıştır Nene Hâtun bu özverisiyle tanınıp, saygı ile sevilmiştir
Nene Hatun'un vatan için gece başlayan mücâdelesi, tüm düşman Erzurum'dan kovuluncaya dek devam etti Erzurum'un her karış toprağında cephâne taşıyarak, yaralılara hemşirelik yaparak, yemek pişirerek, su dağıtarak, hizmetten hizmete koşarak destanlaştı
Ölümünden bir yıl önce kendisini ziyaret eden NATO'da görevli Amerikalı subayın bir sorusuna: Ben o zaman gereken şeyi yapmıştım Bugün de icabında benzer şeyi yaparımcevabını vermişti
98 sene yaşadığı Erzurum'da 22 Mayıs 1955'de zatürre hastalığından dolayı 98 yaşında vefat etmiştir Nene Hatun, kurtuluş mücadelesini verdiği Aziziye Tabyası'na defnedilmiştir Türk Kadınlar Birliği tarafından ölümünden birkaç ay önce yılın annesi seçilmiştir *