iltasyazilim
FD Üye
nene hatunun hayatı
Nene Hatun (d 1857 ö 22 Mayıs 1955) 93 Harbi olarak da anılan 18771878 OsmanlıRus Savaşı sırasında,Nene Hatun Erzurum'daki Aziziye Tabyası'nın savunulmasında kahramanca çalışarak adını tarihe yazdıran Türk kadınıdır Aziziye savunmasına 20 yaşlarında genç bir gelinken, ufak yaştaki oğlunu ve 3 aylık kızını evde bırakarak katılmıştır
Nene Hatun 1857 yılında Erzurum'da doğdu 1877 yılında 8 Kasım'ı 9 Kasım'a bağlayan gece, Osmanlı vatandaşı olan Ermeni çeteleri Erzurum'un Aziziye Tabyası'na girmeyi başarmışlardı Tabyayı koruyan Türk askerlerini uykuda yakalayıp kılıçtan geçirdiler Bu sırada arkadan gelen Rus askerleri ise hiçbir zorlukla karşılaşmadan tabyayı ele geçirdiler Baskından yaralı olarak kurtulan bir er haberi Erzurumlulara ulaştırdı Sabahtan ezanından derhal sonradan Moskof askeri Aziziye Tabyası'nı ele geçirdibiçiminde minârelerden Erzurum halkına haber verildi Bu haberin peşinde Erzurum halkından silahı olan silahını, olmayanlar ise balta, tırpan, kazma, kürek, sopa ve taşları ellerine alarak Tabya'ya dürüst koşmaya başladılar Koşanlar arasında, erkeği cephede çarpışan Nene Hatun da vardı Ağabeyi Hasan bir gün önce cepheden zarar görmüş olarak gelmiş ve kollarında can vermişti Nene Hatun üç aylık bebeğini emzirdikten daha sonra, Seni bana Allah verdi Ben de Ona emânet ediyorumdiyerek vedâlaştıktan sonradan bir kaç saat önce ölen ağabeyinin tüfeğini alarak sokağa fırlamıştı
Erzurumlular, ölüme gittiklerini bildikleri halde, Aziziye Tabyası'na doğru koşuyordu Tabyaya yerleşmiş olan Rus askerleri, gelenlere yaylım ateşi açtı Ön sıradakiler o anda şehit oldular Arkadakiler, geri tepmek yerine daha bir kararlı ve süratli olarak ileri atıldılar Demir kapılar kırılıp içeri girildi Göğüs göğüse bir savaş başladı Mükemmel silâhlarla donanmış Rus ordusu, baltalıtırpanlı, taşlısopalı ırk karşısında yarım saat tutunabildi 2300'e yakın Rus askeri öldürülüp, Tabya geri alınmıştır Türk tarafında ise 1000 kadar şehit verilmiştir
Nene Hatun o günleri özetle şöyle anlatmıştır:
Ağabeyim Hasan cepheden ağır yaralı olarak bir gece önce eve gelmişti Bir yanlamasına ona bakarken, bir yana da 3 aylık çocuğumu emziriyordum Kardeşim o gece kollarımın aralarında öldü Sabaha karşı minarelerden 'Moskof Aziziye'ye girdi' diye haykırışlar başlayınca, kardeşimin alnını öpüp, 'Seni öldüreni öldüreceğim' diye and içtim Yavrumu Allah'a itimat ettikten sonra, ağabeyimin tüfeğini ve satırımı alıp dışarı fırladım Sel gibi Aziziye'ye akıyorduk Tabyanın mazgallarından düşman vefat yağdırıyordu Düşmanda iyi tabanca vardı, bizde de iman İleri atıldım Dadaşlar arasına karıştım Satırım defalarca kalkıp iniyordu
Tabya'nın geri alınmasının arkasından, aralarında Nene Hâtun'un da bulunduğu yaralıların tedâvisine başlandı Ama bu sırada Nene Hâtun yaralı olmasına rağmen diğer yaralıların tedavisini gerçekleştirmek için çalışmıştır Nene Hâtun bu özverisiyle tanınıp, hürmet ile sevilmiştir
Nene Hatun'un vatan için gece başlayan mücâdelesi, tüm düşman Erzurum'dan kovuluncaya kadar devam etti Erzurum'un her karış toprağında cephâne taşıyarak, yaralılara hemşirelik yaparak, yemek yemek pişirerek, su dağıtarak, hizmetten hizmete koşarak destanlaştı Gazi Ahmed Muhtar Paşa'nın zaferinde Nene Hâtun'un ve onun vatan aşkını paylaşan bütün insanların da payı vardı
Ölümünden bir yıl önce kendisini ziyaret eden NATO'da görevli Amerikalı subayın bir sorusuna: Ben o vakit gereken şeyi yapmıştım Bugün de icabında aynı şeyi yaparımcevabını vermişti 1955 yılında yılın annesi seçilmiştir 98 yıl yaşadığı Erzurum'da 22 Mayıs 1955'da zatürre hastalığından nedeniyle ölüm etmiştir Nene Hatun, kurtuluş mücadelesini verdiği Aziziye Tabyası'na defnedilmiştir Türk Kadınlar Birliği kadar ölümünden 3 ay önce yılın annesi seçilmiştir *
Nene Hatun (d 1857 ö 22 Mayıs 1955) 93 Harbi olarak da anılan 18771878 OsmanlıRus Savaşı sırasında,Nene Hatun Erzurum'daki Aziziye Tabyası'nın savunulmasında kahramanca çalışarak adını tarihe yazdıran Türk kadınıdır Aziziye savunmasına 20 yaşlarında genç bir gelinken, ufak yaştaki oğlunu ve 3 aylık kızını evde bırakarak katılmıştır
Nene Hatun 1857 yılında Erzurum'da doğdu 1877 yılında 8 Kasım'ı 9 Kasım'a bağlayan gece, Osmanlı vatandaşı olan Ermeni çeteleri Erzurum'un Aziziye Tabyası'na girmeyi başarmışlardı Tabyayı koruyan Türk askerlerini uykuda yakalayıp kılıçtan geçirdiler Bu sırada arkadan gelen Rus askerleri ise hiçbir zorlukla karşılaşmadan tabyayı ele geçirdiler Baskından yaralı olarak kurtulan bir er haberi Erzurumlulara ulaştırdı Sabahtan ezanından derhal sonradan Moskof askeri Aziziye Tabyası'nı ele geçirdibiçiminde minârelerden Erzurum halkına haber verildi Bu haberin peşinde Erzurum halkından silahı olan silahını, olmayanlar ise balta, tırpan, kazma, kürek, sopa ve taşları ellerine alarak Tabya'ya dürüst koşmaya başladılar Koşanlar arasında, erkeği cephede çarpışan Nene Hatun da vardı Ağabeyi Hasan bir gün önce cepheden zarar görmüş olarak gelmiş ve kollarında can vermişti Nene Hatun üç aylık bebeğini emzirdikten daha sonra, Seni bana Allah verdi Ben de Ona emânet ediyorumdiyerek vedâlaştıktan sonradan bir kaç saat önce ölen ağabeyinin tüfeğini alarak sokağa fırlamıştı
Erzurumlular, ölüme gittiklerini bildikleri halde, Aziziye Tabyası'na doğru koşuyordu Tabyaya yerleşmiş olan Rus askerleri, gelenlere yaylım ateşi açtı Ön sıradakiler o anda şehit oldular Arkadakiler, geri tepmek yerine daha bir kararlı ve süratli olarak ileri atıldılar Demir kapılar kırılıp içeri girildi Göğüs göğüse bir savaş başladı Mükemmel silâhlarla donanmış Rus ordusu, baltalıtırpanlı, taşlısopalı ırk karşısında yarım saat tutunabildi 2300'e yakın Rus askeri öldürülüp, Tabya geri alınmıştır Türk tarafında ise 1000 kadar şehit verilmiştir
Nene Hatun o günleri özetle şöyle anlatmıştır:
Ağabeyim Hasan cepheden ağır yaralı olarak bir gece önce eve gelmişti Bir yanlamasına ona bakarken, bir yana da 3 aylık çocuğumu emziriyordum Kardeşim o gece kollarımın aralarında öldü Sabaha karşı minarelerden 'Moskof Aziziye'ye girdi' diye haykırışlar başlayınca, kardeşimin alnını öpüp, 'Seni öldüreni öldüreceğim' diye and içtim Yavrumu Allah'a itimat ettikten sonra, ağabeyimin tüfeğini ve satırımı alıp dışarı fırladım Sel gibi Aziziye'ye akıyorduk Tabyanın mazgallarından düşman vefat yağdırıyordu Düşmanda iyi tabanca vardı, bizde de iman İleri atıldım Dadaşlar arasına karıştım Satırım defalarca kalkıp iniyordu
Tabya'nın geri alınmasının arkasından, aralarında Nene Hâtun'un da bulunduğu yaralıların tedâvisine başlandı Ama bu sırada Nene Hâtun yaralı olmasına rağmen diğer yaralıların tedavisini gerçekleştirmek için çalışmıştır Nene Hâtun bu özverisiyle tanınıp, hürmet ile sevilmiştir
Nene Hatun'un vatan için gece başlayan mücâdelesi, tüm düşman Erzurum'dan kovuluncaya kadar devam etti Erzurum'un her karış toprağında cephâne taşıyarak, yaralılara hemşirelik yaparak, yemek yemek pişirerek, su dağıtarak, hizmetten hizmete koşarak destanlaştı Gazi Ahmed Muhtar Paşa'nın zaferinde Nene Hâtun'un ve onun vatan aşkını paylaşan bütün insanların da payı vardı
Ölümünden bir yıl önce kendisini ziyaret eden NATO'da görevli Amerikalı subayın bir sorusuna: Ben o vakit gereken şeyi yapmıştım Bugün de icabında aynı şeyi yaparımcevabını vermişti 1955 yılında yılın annesi seçilmiştir 98 yıl yaşadığı Erzurum'da 22 Mayıs 1955'da zatürre hastalığından nedeniyle ölüm etmiştir Nene Hatun, kurtuluş mücadelesini verdiği Aziziye Tabyası'na defnedilmiştir Türk Kadınlar Birliği kadar ölümünden 3 ay önce yılın annesi seçilmiştir *