NeoLiberalizm Olağan liberalizme reform getiren ve devletin daha etkin bir müdahalesini savunan ekonomist ve filozofların temsil ettiği hafıza akımıdır Herzamanki liberalizm açık piyasaların gereğini ve üretim araçlarının desantralize kontrolünü kişi hürriyetleri bakımından savunan toplumsal bir felsefedir Alışılmış liberalizmin babası John Locke’dur Fakat öğretisinin bazı unsurlarını İÖ 4 yüzyılda Romalı Stoacıların düşüncelerinde bulmak mümkündür 1690 yılında yayınlamış olduğu Second Treatise on Governmentadlı kitabında Locke, kişi ile devlet arasındaki ilişkiler hakkında üç kayda değer kavram geliştirmiştir Birincisi, sivil hükümetler kurulmadan önce kişiler, işbirliği içinde bulunan sosyal gruplaşmalar halindedir İkincisi, kişiler, siyasi topluma girerken doğal bir takım hakları beraberinde getirmektedir; bu haklardan ticari mübadelelerle vazgeçilemeyeceği gibi, devlet de bu hakları kaldıramaz Üçüncüsü, hükümet, bu hakları himaye edemiyorsa ya da buna istekli değilse, toplumun üyeleri bu hükümeti devirmekte ve daha etkin bir hükümet getirmekte haklı olurlar 18 ve 19 yüzyıllarda, ekonomistler, piyasalarda mevcut olan ve kendi kendini aranjör faktörler doğru kaynakların durmadan maksimum değerinde verilen kullanımlara yöneldiğini ve idareli yeniden yapılanma sağladığını açıklamışlardır Açık piyasaların, israfı uyandırmak ve tüketici isteklerindeki değişmeleri hızla cevaplandırmak hususundaki rolüne yük veren klasik liberaller, piyasaya girişi önleyen ve rekabeti sınırlayan tertiplere karşı çıkmışlardır Alışılmış liberaller, belediye hizmetlerinin kurulmasına, mesleklere girmek için lisans mecburiyetinin konmasına, dış ticarete sınırlamaların getirilmesine, göçlere kota konmasına ve devlet kuvvetinin rekabeti önlemesine aleyhinde çıkmaktadır Bunlara rağmen alışılmış liberaller, bütün laissez fairenin savunucuları değildir Devletin yapmasını istedikleri şeyler milli savunma, polis kuvvetleri, sağlık, sanayi güvenliği liman ve baraj gibi yatırım projelerinin yapımı, yaratıcılığı cesaretlendirmek için berat sistemi, sağlam ve emniyetli bir paranı sağlanmasıdır Klasik liberalistler gibi neoliberalistler de kişinin ekonomik ve manevi yükselmesini savunmaktadır Herzamanki liberalistlerden farklı olarak neoliberalistler, devletin piyasada fırsatlar yaratmak ve şahısların, özellikle toplumun en yoksul üyelerinin durumlarını düzeltmek için daha faal bir rol oynamasını ileri sürmektedirler Jeremy Bentham, John Stuart Mill, TH Green, Alfred Marshall, AC Pigou, J A Hobson, John Dewey, John Maynard Keynes, John Kenneth Galbraith ve John Rawls gibi neoliberalistler, gelirden ve servetten çoğalan oranlı ödenti alınmasını, devletin eğitim, sıhhat, park ve şehir halkı plancılığını finanse etmesini, dağıtılmış sanayilere sübvansiyon vermesini (marjinal bir arz birimi üretmenin sosyal maliyetinin sosyal faydasına eşit ya da ondan büyük olması şartıyla), miras yolu ile intikal eden servetin vergilendirilmesini ve kaynak işsizliğini azaltmak için toplam talebin yönetilmesini savunmaktadırlar Neoliberalistler, kişisel hürriyeti fazla bir şekilde tanımlamakta ve sosyal reform için kanunların kullanılmasına karşısında çıkmaktadırlar Klasik liberalistlerden farklı olarak, neoliberalistler kişilerin topluma doğal bir takım haklarla girdiklerini kabul etmemektedir Özel mülkiyeti, bireysel hürriyeti ve açık piyasaları en geniş kitleler için en büyük faydayı sağladıkları için savunmaktadır Uygulamada müdahalenin boyutlarını ve sınırlarını saptama konusunda sezgiyle hareket etmesine rağmen, neoliberalizm Batı demokrasilerinde son yüzyılda koskocoman tesir yapmıştır Fakat neoliberalizm, zamanla sosyalist programlara yakınlaşmış ve sanayiyi millileştirmeye içten kaymıştır Fazla az yoklama ile hızlı sonuçlar sağlayan programlar, zamanla daha pozitif kontrole gereklilik yaratmış, sanayinin millileştirilmesi olmuştur Hükümet kontrolünün tırmanma eğilimi alışılmış liberalistler tarafından varsayım edilmiştir 1944 yılında The Road to Serfdomadlı eserinde Friedrich A Hayek ve 1951 yılında Socialismadlı eserinde Ludwig von Mises, müdahalenin bu şekli alacağını önceden varsayım etmişlerdir Müdahale sonucu kurulmuş olan bürokrasiler, ekonominin bir çok sahasında özel karar vermenin yerini almışlardır Bunun sonucunda teşebbüs gayreti çok gerilemiş bulunmaktadır Neoliberalizm refah devletinin içinde bulunduğu kargaşa ortamında gerilememiş olsa bile, başlangıçtaki çekiciliğinden fazla şey kaybetmiştir Alıntı