Nereden Baksan Müebbet Bir Yolculuk / Hepinize İyi Yalnızlıklar

İyi Yalnızlıklar


Ara Sıra manâlı olan bir tek şey vardır: Bir bayram ya da tatil yüzünden ya da akla gelmedik bir başka nedenden ötürü yola çıkarsınız ve korkarım ki bazılarını yolun sonunu göremez Ya Da diğer bir deyişle yolun sonunu görür! Hedefinize varın ya da varmayın hepiniz için yolculuk başlar Ve hepiniz sanal bir bayram neşesinden sıyrılarak yanağınızı otobüsün buğulu penceresine dayar ve yol boyu yalnızlığa garkolursunuz
İyi yolculuklar


Nereye giderseniz gidin yalnızsınızdır ve ana yalnızların işidir seyahat Yola bakarken mideniz bulanmasın diye gidilecek yollarını düşünürsünüz hayatınızın Herkesi ve her şeyi en acıklı, en insan tarafından düşünebilmenizi sağlar yolculuklar Bir şehri terk etmenin garipliği, bir yere varmanın coşkusuna karışır


— Varır varmaz ara işlenmiş mı?


Gece Yanınızdan geçen ışıklı evleri insanların Ve o ışıklı uzak evlerin içindeki ışıklandırılmış ışıksız hayatlar Bir dağın ıssızlığına boyun eğmez minik bir lambanın aydınlattığı tek göz odaya bir saniyeliğine bakarken orada ben de olabilirdimdiye düşünmediniz mi hiç? Size uzak bir hayatın soğukluğunu hissetmediniz mi iliklerinizde? Tanrını burada nasıl yaşar bu millet diye düşünmediniz mi?


Elbet bir gün bir yolun olmadık bir noktasında yakalar insanı şehirlerarası bir hüzün Çünkü siz zaten ayrılık makamında bir yolculuğa çıkmışsınızdır Sevdiklerinize ulaşmak için ayrılmışsınızdır sevdiklerinizden Yol sizin en sevdiğinizdir artık Yol sizi en acıtan


Bir kasabanın içinden geçeceksiniz geceyarısı Kasaba size çok yararsız gelecek Tek bir caddeyi seyreden karanlık ara sokaklar bırakacaksınız geride Terk edilmiş loş vitrinler ve moralsiz Horasan ışıkları bazı minik birahanelerde Arjantin Birahanesi yazacak efes pilsenli tabelasında ve siz 1978 yılında Arjantin'de yapılan dünya kupasını hatırlayacaksınız O yıllardaki filintalığınızı mı düşüneceksiniz yoksa Kempes'in omuzlarına düşen saçlarını mı? Birahane sahibinin yetmişsekiz yılına saplanıp kalmışlığını mı? Yoksa yetmişsekiz yıhnm şurasına burasına devrilen gencecik hayatlarını mı arkadaşlarınızın? Hangisini düşüneceksiniz? Sadece tek bir tabela Yanından saatte doksan kilometre tez geçtiğiniz tek bir tabela hangi geçmiş üzüntüye götürecek sizi?


Ufak yerlerde fazla içen insanların kederine mi kapılacaksmız yahut? En çok içilen yerlerin en muhafazakarlığına mı takacaksınız kafanızı?
Son faydalanma tarihi bir türlü geçmeyen hüzünleri hatırlatır yolculuklar
Nereden baksanız üzücü trafik işaretleridir yollardaki
Nereden baksanız yalnızlık


Derken otobüs yolun üzerinde bir otogara girecek, uykunuzdan uyanacak ve aydınlıktan tiksineceksiniz bir an Birileri inecek, diğer birileri binecek inenlerin sıcaklığının hemen şimdi bitmediği koltuklara


Birbirlerini çıplak görür yol arkadaşları Oynamazsınız çünkü olasılıkla yeniden karşılaşmayacaksınız Olabildiğince samimidir yol arkadaşlığı Tabii çoğu vakit derinliksiz bir geyik muhabbeti eşliğinde Yolcunun yalnızlığını giderecek bir derinleşme olma sohbette Öylesine bir kimlik yoklaması fakat yine de kimi aşklardan bile daha dostça Çünkü hepiniz bilirsiniz ancak ne kadar derine inerse ilişki, bazen öyle derine saklanır yaralar


— Ne meslek yapıyorsun birader?
— Serbest iş
— Gazeteye bakabilir miyim?
— Tabii buyrun
— Gazetelerde de bir şey yok ya, bakıyoruz işte
— Pek


Nereden baksan hüzün güzergahı Nereden baksan yalnızlık
Sonradan yol insanlarının yanından geçer gidersiniz Kimi trafik polisidir, kimi herhangi bir yolüstü esnafı
Onlar en yalnızlarıdır yol ülkesinin Çabucak geçersiniz onların bitap gözlerinin önünden Kalıcı hiçbir şeyi yoktur yol insanlarının Her şey yanından geçip gider onların azami yarım saat durursunuz bir yol insanının yüreğinde


— Tuvalet ne tarafta?
— İlerde sağda
— Sağol
— Uğurlu yolculuk


Önünden binlerce seçenek geçer yol insanının Bir sürü araç gider Ankara'ya, İstanbul'a, İzmir'e Yeni hayatlara gidebilir herhangi vasıta vasıtasıyla Lakin yol insanının hayatı bu alternatiflerin kıyısında kalır daima Peşinde bakar gıcır gıcır yaşamaklara koşan otobüslerin Bahsettiğiniz hayatların gıcırlığı iyice sizin kuruntunuzdur kuşkusuz Yoksa, elinde yakıt pompası, şipşak kendi paslı hayatına döner yolinsanı Onun hayatının paslılığı da sizin kuruntunuzdur kuşkusuz,
İşte sız bunları düşünürsünüz yol boyu Hiç tanımadığınız insanların dertleri içinizi soğutur, belki de cayır cayır yanarken otobüsün kaloriferi Dedim ya yola çıktınız bir kere Yalnızsınız ve her çeşitlilik hüzne açıksınız


Sonradan her gezi geçmiş yolculukları hatırlatır size Oradan üç sene önce de geçmiştiniz hatırladınız mı? Elinizin içindeydi sevdiğinizin eli Zaten daha otobüs hareket etmeden uyuyakalırdı Dünyanın en kısa yolculuklarını yapardı o Siz onu seyrederdiniz yol boyu o kadar sessiz öyle atıl uyurdu ama, ara sıra nefes alıyor mu diye denetim ederdiniz Sözde yeni doğmuş çocuğunun yaşıyor olması mucizesini henüz kavrayamamış acemi bir baba gibi Yemek molasında kıyamamıştınız uyandırmaya Fakat gerçi en azından yoğurt yemeli diye düşünüp uyandırmıştınız binbir güçlükle


Uykusunun aralarında dudaklarından öpmüştünüz hatırladınız mı? Çok sonra benzer dudakların arasından size düşman kelimeler çıkmıştı Terketmek istiyordu çünkü başka birini seviyordu artık, hatırladınız mı?


Usulca çekti elini elinizin İçinden Hâlâ parmak izleri var elinizin içinde, hatırladınız mı?
Dedim ya yoldasınız Nereden baksan hüzün taşımacılığı
Nereden baksan yalnızlık yakıyor aracınız


Eğer bir kazada bedavadan ölmezseniz varacaksınız oraya Orada bir bayramı muhtemel olduğunca anlamlı ışık halkası getirip sonra dönüş yoluna çıkacaksınız Tüm bu sanılan üzüntü bahanelerinden geçeceksiniz yeniden Yol arkadaşınız yine yalnızlık olacak Sonradan varacaksınız esas kentinize Daha Sonra yeniden tatiller, başka sebepler olacak Yine düşeceksiniz yollara Daha Sonra yine döneceksiniz Daha Sonra tekrar yine yine


Nereden baksan müebbet bir seyahat


— Hepinize iyi yalnızlıklar



Alıntıdır *