Nereye uzansam ayrılığa çarptım Sensizlik korkusu göbek adıydı sevdamızda Isimsiz kalmıştı yaşadıklarım sonsuz harfler boşluğunda Yüreğimde patlayan gürültüsüz volkanların prangalarında eskitiyorum günlerimi Bundan Böyle ümitte değil Bakışlarımda yok o eski heyecanlarda Herkeslerden uzak odamın en karanlık köşesinde sessizce düşünüyorum En günahsız hayallerimin ötesinde kendimle yüzleşmenin kırgınlığı büyüyor en karanlık köşelerimde İçimde söylemeye koktuğum yalnızlığımın, sensizliğinin hapsindeyim Biten bir sevdanın kahredici azabı içinde omuzlarıma ve gözlerime çöken ağırlığı taşımak hayatın yönlerini yaşamaktan daha şiddet olduğunu acı bir şekilde öğrendim Sensiz ne kadar dayanırım, bu hayatın ızdırabını ne dek çekerim, dizlerim dermansız kalırda ne süre taşımaz olur ruhu sensizliğinde esir olan bu bedeni, bilemiyorum Şimdi seninde değil baktığım yerde ve senin baktığın yerde de değilim artık Ne o İstanbul aynı ne Kızkulesi Sahildeki martılar bile gelmez bundan böyle sesime Herkes başını eğdi bu koca şehirde, bir öyle da gürültüsüz kaldı susmalarıma Ne yüzünü, ne ellerini, ne de yüreğini hissedebiliyorum bu soğuk kış mevsiminde İçimin sesini yaktığımdan beri, yalana bulanmış dudaklarda, bir kurşun kadar çabuk, bir kurşun kadar soğuk ve bir namlu dek sessizdi bakışlarım Ayaz soğukluğunda sessizliğe büründü bu büyük kasaba, gözlerimdeki parıltı sönerken birer birer bakışlarımın, ellerini aradım sadece Nereye uzansam ayrılığa çarptım Yüreğimde hissettiğim duygular birer birer sönüyor, sevgi, mutluluk, kolaylık… Bana kalan duygular ise anlamsız kelimeler bir o kadarda… Asaletini ve matemini harmanlayıp sakladım vedamda Vedaların bana ait tüm yollarını çizdim yüreğimin en derin köşelerine Gitmeden önce savur küllerini içindeki fırtınaya, biliyorsun ben ben değilim bundan böyle seçme parça